bu sakatat var ya sevgili okur, özel bir aşk. i̇yisi uğruna çileli yolculukları göze aldığın, nadide bir şey. tarifi güç bir tutku, bir doyum. ve geçenlerde, kangurular vasıtasıyla duyduk ki, dolapdere'de müthiş bir kokoreççi açılmış. önce "yahu" dedik, "orası ağır roman filminin çekildiği mahalle. i̇nsanların yıllardır girmekten korktuğu bir muhit. yani evet, o tarafa büyük yatırımlar yapıldığını biliyoruz ama semt bu kadar kısa sürede dönüştü mü?"
kimseyi yanlış yönlendirmek istemeyiz. dolapdere geceden gündüze dönüşmüş değil. ancak benim çocukluk yıllarımdaki kadar ürkütücü olmadığını söylemek gerek. diğer yandan, ozzie's kokoreç'e vardığınızda, geceden gündüze ulaştığınızı hissedebilirsiniz.
dolapdere'deki o çarpıcı ve insanı yaralayan yoksullukla yüklü sokakları aşınca, belki de doymak yok'u yazmaya başladığımızdan beri tanış olduğumuz en güzel işletmeciyle karşılaştık. buraya konuk olduğunuzda, müsaitse oğuzhan sayı'yla iki satır sohbeti ihmal etmeyin. güler yüzü ve heyecanı içinizi aydınlatacak. kokoreç ve dahası sakatat hakkında bilmediğiniz birkaç şeyi sizinle paylaşacak. yıllar boyu bizlere neler yedirdiklerini anlamanızı sağlayacak.
böylece ilk lokmayı ısırdığınızda, aradaki olağanüstü farkın nedenini biliyor olacaksınız.
evet, önceki cümlemizin her türlü arkasında durabiliriz. ozzie's'deki kokoreçin, i̇stanbul'da bir benzeri yok. bunu yalnızca kıyma haline getirilmiş kokoreçi domates, biber ve baharatlarla tavada kızartan mekanlarla değil, sarılı kokoreçten teker kesen mekanlarla da kıyaslayarak söyleyebiliriz.
porsiyon kokoreç sipariş ettiğimizde hep yaşadığımız ağırlık hissinin nedeni, öğrendik ki yağa sarılı olmasıymış. oysa burada uykuluk ve çöz gibi, keyifle yenebilecek sakatatlara sarılıyor. şahsen 5 teker yedim ve üstümde sıfır ağırlıkla kalktım. nemini hiç yitirmeden pişirilmesi, dış yüzeyi çıtırlaşmış dokuyla kaplıyken içinin yumuşacık ve hoş kokularla dolu oluşu...
burada "kokoreç ne kadar zarif olabiliyormuş" diyeceksiniz. kokoreç son zamanlarda kıymete bindi ve bazı prestijli işletmeler onu menülerine dahil etmeye başladı. ozzie's kokoreç'te de o şeflerin elinden çıkmışçasına özenle hazırlanmış bir kokoreç yiyebilirsiniz. hatta işin doğrusu, oğuzhan bey'in sakatat konusundaki bilgisi ve görgüsü şeflerimizin belki hepsini aşar.
bu arada fiyatlar son derece makul. kişi başı 20-25 tl düzeyine çıkabilirsiniz. (3 eylül 2016) bira yudumlama imkanınız da var.
büyük sermaye dolapdere'ye topuyla, tüfeğiyle, ağır sanayi hamlesiyle girdi. 10 yıl kadar sonra eğlenmek için sürekli tercih edeceğiniz, "hadi dolapdere'ye gidelim ya" diyeceğiniz bir semt bulabilirsiniz. oğuzhan sayı, burada harika bir yer tutmuş. i̇nanıyorum ki bu mahallenin yeniden günü geldiğinde, en kıymetli ve iyi tanınan işletmelerinden biri olacak. ama o gün gelene kadar da, canınız i̇stanbul'da yiyebileceğiniz en iyi kokoreci çektiği zaman buraya uğrayabilirsiniz. ozzie's kokoreç'ten her zaman mutlu kalkacağınıza inanıyorum.