ozzie's 1968 kokoreç

ayaküstü dolapdere'nin incisi ozzie's kokoreçe uğradık ve kendimizi oğuzhan'ın hünerli ellerine bıraktık. uykuluğa sarılı mükemmel bir kokoreç yedik, az-orta pişmiş ve pamuk gibiydi, ağızda dağılıyor, yanında ekmek yemeye bile ihtiyaç duyulmuyordu.  lokum yahu lokum.  1968 yılından beri babasının devam ettirdiği mesleği artık o devralmış, markasını tescil ettirip ortaya müthiş işler çıkartmış. her gün mezbahaya kendi gidip malını seçiyor, işine büyük özen gösteriyor. i̇stanbul'da kokoreç adı altında satılan kötü mamulleri yemiyorduk ama ozzie'nin müdavimi oluruz; ha uyarmadı demeyin, 5 halka kokoreçten aşağısı kurtarmaz.

i̇yi kokoreç yaptığı iddiasında ama amatör kandırır!

sebepleri:
1 kokorecin içi pişmiyor. iri kesim alırsanız rahatlıkla anlarsınız. bana göre kokoreç ocağı dizaynı kötü. i̇zmirdekilere bakmanızı tavsiye ederim.
2 kokoreç/yağ oranı çok kötü, 18 tl verip %20-30 kokoreç gerisini yağ yiyorsunuz.
3 çoğunluğu yağ olmasına rağmen porsiyon bu fiyat için çok küçük.
4 malzeme süt kuzu değil, rengi pembe olmuyorsa rahatlıkla anlarsınız zaten.
5 en ortası ince değil, kalın bağırsak. bunu i̇zmir'deki kokoreççiler de yapıyor bazen, bu kabul edilebilir. ama pişmeyince bunu dişinizle parçalamanız imkansız.
6 i̇çine uykuluk koyuyor, eyvallah da sadece 2 parça uykuluk koyuyorsun diye mi bu 18 tl fiyat. i̇zmir'de atom derler içine bol uykuluk konanına, öyle var mı yok mu arasında değil hakkıyla koyarlar. ya doğru düzgün koy, ya da hiç koyma.

i̇nce kıyınca ve kekik gibi keskin bir baharat atınca içinin pişmediğini anlaması zorlasıyor, çoğu müsteri anlamamıştır muhtamelen.

i̇lk önce bomonti sokak festivalinde tattım kokorecini, iyi pişmemişti. çok kalabalıkti, acele yetistirmeye çalışıyordu. ondandır dedim. sonra mekanına gidip orada deneyelim dedim bari, çok iyi olduğunu iddia ediyor madem. o kadar kokoreç şöyle olur, böyle olur diye anlatmasa belki beklentim yükselmeyecek, "sıradan kokoreç, yenir yani" der geçerdim. ama o kadar iddialı olunca ve vasatın altı bir şey yiyince yorum yapmak farz oldu. i̇zmir'de kokoreç yememiş birini kokoreci ince kıyarak, bol kekik ve acı ile rahalıkla kandırabilirsiniz. çünkü, yıllarca domatesli ne idüğü belirsiz kokoreçten başka bir şey olmayan şehirde, vasatın altı ozzie's bile insanlara çok iyi geliyor. mekan sahibi kardeşime ve kokoreç severlere tavsiyem i̇zmire gidip biraz kokoreççi gezmeleri; lezzet, kokorecin pisirildiği ocak, şişe dolama şekli, içindeki yağ oranı, sunuş, doğrama ve konan baharatlar konusunda gözlem yapması ve deneyimlemesi.

kurumsal hayat reklam/ pazarlama stratejilerini bir kenara bırakıp ( rez. yaptirmak-yoğunuz havası, paneller, ünlü eş dost vs.) hakkıyla kokoreç yapmayı öğrensen çok iyi yerlerde olacağına inanıyorum. temiz, düzgün bir insana benziyorsun, hakkıyla kokoreç yaparsan daimi müşterin oluruz.

saygılar

tek kelimeyle efsane kokoreç! i̇nce kıyım olmadığı için kokoreçin tadını tam anlamıyla alabiliyorsunuz. mekana girdiğinizde bir pub havası var, burda kokoreç mi olur derken nefis bir tat?? şalgamla ya da turşu suyuyla deneyin?

i̇stanbul ve i̇zmir’de pek çok kokoreççi gezdim ve kendimi bu işten anlayan biri olarak addederim. uykuluk eklemeli kokoreç olağanüstü lezzetli olmuş. 1,5 porsiyon yememize rağmen doyamayıp, birer çeyrek ekmek daha yedik! baharatı, yağı kıvamında hiçbir ağırlık vermiyor. sosisle devam eden lezzet yolculuğumuz sucukla sona erdi. kokoreç ve sucuk tam puan, sosis iyi ama diğer ikisi kadar ekstra değildi. sadece sunumunun çok ilginç olduğunu söylemeliyim. ozzie’nin muhabbeti de tatlı niyetine sofrayı şenlendirdi. bu deneyimi mutlaka yaşayın, rezervasyon yaptırmayı da unutmayın.

klasik bir vedat milor övgüsü sonrası sosyal medya gazlamasıyla havaya girmiş bir mekan.mekan baştan aşağı "beğenmiyorsan gelme kardeşim" zihniyetiyle çalışıyor.keyfinizi kaçırmak istiyorsanız gidin.ama benim tavsiyem,aynı ve daha üstü kalitede kokoreç vs. yiyebileceğiniz mekanları tercih edebilirsiniz.

gittiğimde mekan tamamen boştu...kapı girişindeki ilk sağ masaya oturdum. masa temizlenmemiş ve peçetelik boştu... iri kıyım istedim tam istediğim gibi geldi. lezzetine laf söyleyemem ama yardımcı alma zamanın gelmiş bence ozzie...

bugün bana göre i̇stanbul'un en iyi kokoreççilerinden birine gittik, baba yadigarı kırk senelik mekan... işletmecisi ve aynı zamanda ustası harika bir insan, mesleğini bırakıp baba mesleği bu işe gönül vermiş, saygıdeğer bir kişilik. mekana tarlabaşından beş dk yokuş aşağı gidilebileceği gibi, dolapdere caddesinden gitmekte mümkün. mekan küçük ve sevimli bir yer, tarlabaşının nostaljik evlerinin hemen dibinde, mekan resmen hijyen kokuyor, kokoreç her manada kalite kokuyor, yarım ekmek diye tabir ettikleri neredeyse tüm ekmek ebadında, baharata boğmadan ikram ediliyor ve yarım ekmek fazlasıyla doyurucu, yarım ekmek kokoreç yiyip kalkıcaz diye düşünürken iki saat oturduk, mekanda çalışan roman çocuğu mert in roman havası oyunu ve şarkıları ile ortam tavernaya döndü resmen ;) gönül rahatlığıyla tavsiye ettiğim her manada ⭐️⭐️⭐️⭐️?

kendi keyiflerine göre pişirip servis yapıyorlar berbat ve çok küstahlar beğenmedim asla tavsiye etmem çok abartılmiş söylenildiği gibi asla değil

i̇ki ay kadar önce tanıştım bu lezzetle i̇stanbuldaki iyi kokoreçcilerin tamamını blog blog tarayıp kız arkadaşımla hepsine gitmiştik, burası da onun tavsiyesiydi ben böyle bir kokoreç daha önce hiçbirisinde yemedim.porsiyon halkası zaten rakiplerinin önündeyken alis gibi bir bonusla kokoreç manyaklarına kafayı yedirten bi yer.kalkmadan önce 1 halkada oğuzhan bey kendisi ikram etmişti tokluk hissi oluşmuyor asla ve hafif bir tadı var kokorecin. çok geç oldu bu yorum ama hakkını vermek lazım böyle bir tadın ve muhabbetin.biz çok memnun kaldık içeceksiz koklaya koklaya doya doya tüketmeli :)  demiştik 7 ay önce;
bu gidişimizde 10 lira olan yarım 18, kağıtta kokoreç ise tam 50 lira olmuş maalesef çok güzel fakat bu fiyata değil.

gerçekten kokoreç deyince yediğim bugüne kadarki en ama en lezzetlisiydi. ayrıca hem yemek yiyip hemde samimi sohbetleri yakalayacağınız bir mekan herşey için teşekkürler ozzie...

i̇nanılmaz lezzet ilk defa karşılaştığım tarz kaliteli mekan. ayrıca ozzie sohbet adamı tanışın derim. ben şahsen iki yarım gömdüm üçüncüyü vermedi.

adana'nın heryerinde kokoreç yemiş bir insan olarak zomato yorumlarına güvendiğim için i̇stanbul seyahatimde ozzie's kokoreçe geldim.i̇lk olarak hakiki kokoreçin kokusuz oldugunu ögrendim.mekan küçük ve hoş temizlik konusunda da iyi.samimi tavırları ve hizmet konusunda en iyi yer diyebilirim.kokoreçi 2 çeşit yapılıyor biri i̇stanbul usulü diğeri i̇zmir usulü.ben i̇zmir usulü yani iri kıyım aldım tadını tam anlamak için.lezzet olarak şimdiye kadar buraya yakın bir yer bilmiyorum arkadaşlar =)) herkese öneriyorum buraya gelmeyen kokoreç yedim demesin ...

çok beğendim.. i̇lgi, alaka, uykuluklu kokoreç her şey çok güzel.. ozzie (oğuzhan) gerçekten kendi markasını oluşturuyor.. turşu ve ayran seçimi dahi çok özenli.. tekrar gitmek için sabırsızlanıyorum..

kokoreçleri çok lezzetliydi.hayatımda ilk defa kokoreç yedim ve herhalde burdan başka bir yerde de yemem..fiyatları pahalı diyen arkadaşlara el emeği ucuz olmaz.kaliteli ürün ucuz olmaz..

gelmeyi düşünerek sitedeki yorumlara baktım; eleştiri yapan müşterilere karşı kibar bir üslupla cevap vermek yerine agresif bir tutum benimsenmiş ve hatta hakaretler edilmiş.

ne yazık ki i̇stanbul'da birçok işletme, şehrin kalabalığına dayanan müşteri garantisinin verdiği rahatlıkla veya başka sebeplerle nezaketi tamamen elden bırakıyor, hatta insanlara hakaret etmeye bile çekinmiyor, ayıp.

bir işletmeyi, şahsi mülkten veya dernek gibi sadece belirli kişilerin girebildiği yerlerden ayıran şey "herkese" açık olması, herkese hizmet vermesi, bunu amaçlaması ve müşteri memnuniyetini gözetmesidir.

i̇nsanların yaptıkları yorumlara karşılık "rezervasyonsuz müşteri almıyoruz" gerekçesiyle hakaretler savurmak yerine, sitedeki bilgilerinizi düzeltebilirsiniz. zira sitede "rezervasyonsuz müşteri alınmaz" diye bir uyarı bulunmuyor, "rezervasyon önerilir" yazıyor. bu ikisinin farklı şeyler olduğu açık. 

ayrıca rezervasyonsuz müşteri almayan kokoreççi nedir ya, kokoreççi değil ölü ozanlar derneği sanki...