mekan kolay yerde, çok katlı (kalabalık grupsanız üst katta ayrı bir odada yuvarlak masa var, orası güzel) olması iyi (ocak başına ya da yakınına oturmak istemeyenler için), mezeler güzel fln her şey hoş, çook ucuz değil ama idare eder (2 kişi 235 tl ödedik en son). gelgelelim;
"müşteri velinimetimizdir" kelimesini çizen garson amca olmasaydı her şey daha mükemmel olacaktı. ocak başına gidebilirim ama kuzu eti yemek zorunda değilim, özellikle söylememize rağmen "lütfen kuzu eti olmasın, dana şiş, tavuk, adana yeter bize". ama hayır, amca kafasına koymuş "bizim kuzu eti mükemmeldir, sen kimsin yemiyorsun, yemem desende ben sana yediririm onu" diyor içinden. neyse getirdi ikram etti, buraya kadar bir sorun yok ama içimden diyorum "kesin içine karıştırdı", sonuçta et gurmesi değilim: baharatı koyarsanız,iyice marine ederseniz , dana etiyle karıştırırsanız bunun kuzu olduğunu anlamayabilirim ama yemek zorunda değilim. bana dokunuyor mu, daha önce zehirlendim mi de çekiniyorum ya da dini bir sebebi mi var, sen bunu bilemez ve bana katakulli ile yedirmek ayıbını yapamazsın, ha yaptın sonunda gelip "o zaten kuzuydu, ne oldu yani" diye kehkeh de gülemezsin. üstüne nazikçe "bu yaptığınız hoş mu?" soruma ama yedin demek daha da ayıp, 2 adet (en küçük şiş boyutundaki tek tek adetlerden bahsediyorum) yedikten sonra devam edemedim zaten, masada başımızda dursan görürdün. gecemi renklendirmene inan gerek yoktu.
lezzetine rağmen bir daha gitmeyi düşünmüyorum, muadili bir sürü güzel ocakbaşı var ;daha uygun fiyata ve size istemediğiniz şeyi zorla-katakulli ile yedirmeye çalışmayan insanların olduğu, ara sokak lezzetleri deneyin ortaköy-yemen ocakbaşı, sarıyer-öz kanatçı, taksim-umut ocakbaşı, biraz daha lüks ise çukurcuma-peymane ya da köşebaşı...gibi.