zübeyir ocakbaşı & restaurant


İçinde "lezzetli" olan yorumlar
4
4.0
ece
5
4 yıl önce
taksim
burası pazar gecesi bile tıklım tıklım dolu bir mekan. sebebi hiç bozmadıkları standartları. çok stabil gidiyor kaliteleri.
mezeleri oldukça taze ve lezzetli. kuru cacık özellikle tercih edilesi. onun dışında közde patlıcan, közde soğan, ve yeşil salata söyledik.
yanında da çöp şiş ve ciğer çöp şiş söyledik.
her şey kusursuz derecelezzetlive uyumluydu.
0
aysu
5
4 yıl önce
taksim
bir taksim klasiği zübeyir... aksini iddia edenlere yumuşacıklezzetlietleriyle, baharatı tam yerinde adana kebabıyla 'kendimi bozmadım, kalitemden bir şey kaybetmedim' şeklinde güzel bir cevabı olan mekan. bu kadar popülerliğe rağmen samimi davranıp ilgi gösteren çalışan bulmak i̇stanbul'da çok zordur, o yüzden ayrıca bir takdir ediyorum burayı. fiyatlar ünlü bir ocakbaşı için gayet uygun, tarak yemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
0
bendel
5
4 yıl önce
taksim
rezervasyonsuz gitmeyin - zubeyir'i kesfettigimden beri istanbul'da bu kadarlezzetlikebap yemedigimi anladim. ancak son anda ortaya çikan yemeklerimiz için yer bulamadigimda bayagi bozuldugum mekan. ama yine de kebabi bir de burada yiyin derim. fiyatlara gelince ucuz diyemem ama deger.


-----15 nov, 2013-----

fiyatlari pahali olsa da kebabin en güzelini adanadan sonra yedigim mekan ve arada midemi ödüllendirmek için mutlaka giderim.sakin rezervasyonsuz gitmeyin disarida kalabilirsiniz.



@
0
irem
5
4 yıl önce
taksim
acik ara istanbulda gittigim en iyi ocakbasi! bir mekanda hem butun mezeler hem etler bu kadarlezzetliolursa iste o mekan tam puani haketmis demektir :) van cacigi, gavurdag salata, koz patlican, koz sogan/sarimsak muthisti, ciger sis sanirim istanbulda yedigim en iyi cigerdi, kuzu tarak olarak getirilen et ise insanin agzinda dagiliyordu. servis, fiyat/kalite performansi ve lezzetleri bu kadar ust seviyede olunca, neden haftaici bile her masanin dolu olduguna sasirmamak lazim! ocakbasi/raki seven biriyseniz mutlaka gidin.
0
nevzat
5
4 yıl önce
taksim
ben çok yerde et yemişimdir ama hayattımda yediğim enlezzetlietleri burda yedim.i̇nanın abartmıyorum gerçekten harika bir lezzet herkesin muhakkak denemesi gereken bi yer.şiddetle tavsiye ederim.
0
gurme
4
4 yıl önce
taksim
ocakbaşı yapasımız gelerek zübeyir i taksim tarafında iyi duyarak lezzetlerini gurmeledik. ? meze olarak en hafif olanlardan közde soğan,gavurdağı salatası,van cacığını yedik.hepsi gayet lezizdi ?? bir de ekmek sepetındeki sosyete lahmacununu bi tane yiyerek tadının gurmeliğini yaptım ? hafif, fena bi lezzet değildi?ana yemek olarak tavuk şiş ile sebzeli acılı kebap ı ortaya söyledik. soğanlar da zeytinyağlanarak etler yanında geldi.bir de domates ve biber mangalbaşından etlerle yollandı ? etlerinilezzetlibuldum,tadlarını beğendim tavuğun da kebabın da ??
0
gönül
5
4 yıl önce
taksim
ciger yemeden çikmayin - herseyi süperlezzetlive taze, mezeler müthis ama benim için ciger hepsinden önde gelir, nefisti. balkabakli meze degisik ve lezzetliydi ama mezeleri az ismarlayip etlere yer ayirmakta fayda var. fiyatlar biraz el yakiyor ama kalitesine deger.
0
yemekicinyaşa
3
4 yıl önce
taksim
etlerinin gerçektenlezzetliolmasından başka bir de patlıcan ezmeleri, gavurdağı ve bolca gelen soslu lavaşları güzel, fakat artıları aşağı yukarı burada bitiyor. meze seçenekleri çok kısıtlı maalesef. akustik olarak fabrika yemekhanesini andıran bir ortama sahip, şanslı iseniz o kaosun arasından arada biraz müzik tıngırdar gibi olur. 

fiyatlar klasik doymuş beyoğlu meyhanesi gibi uçuk ve yine çoğu beyoğlu meyhanesi gibi "iyi yedik ama az kazıklandık gibi sanki he?" hissiyatını size vermeden göndermiyor tabiki. çat kapı giderseniz muhtemelen yer olmayacak çünkü içerisi turist kaynıyor.

bütün itibarı sadece kaliteli etlerine bağlı olarak kalmış bir mekan benim için. mümkünse gitmek istemiyorum ama iyi kebap yemek adına bölgedeki alternatifleri az olduğu için de gitmek durumunda kalıyorum sık sık.
0
dogan
1
4 yıl önce
taksim
bazıları beğenebilir ama biz adanalılar lezzete önem veririz velezzetliyemekleri olan yerlere gideriz. ayrıca bir tane güleryüzle bakan garson yok. bir daha gitmeyi düşünmüyorum. birde kebap lezzeti güzel olmayan ve asık suratlı insanların hizmet ettiği bir yere göre bayağı pahalı bir mekan. gidenlere afiyet olsun...
0
nehir
4
4 yıl önce
taksim
daha önce de gittiğim ve olumlu düşüncelere sahip olduğum bu ocakbaşı için tekrar bi değerlendirme yapmak istedim.
farklı etleri denemek istedim öncelikle , külbastı ve tarak denen sözde meşhur etlerini söyledim , külbastı (38 lira) asla fiyatı hak etmiyor , 4 tane ufak çok kalın olmayan et geliyor , yinedelezzetliancak esas felaket tarakta. bol gibi görünüyor fotoğrafta ama gelen şey sadece kemik , 4 5 ısırık ete 30 lira ücret ödemek baya bi zoruma gitti şahsen. çöp şiş yemediğim için pişman oldum.
hesap geldiğinde garsonların bahşişini peşinen ödemiş oluyorsunuz hesaba ekleniyor direkt olarak.
rakı içtiğimiz için karpuz söylemiştik gelen karpuz gerçekten bayattı , ama peynir gayetlezzetlibir peynirdi.
2 kişi doymadan kalktık ve 200 lira geldi hesap meze olara 3 meze geldi gayet standarttı mezeleride.
0
tamarig
4
4 yıl önce
taksim
beyoglun'da tadi lezzeti ayni kalan az mekanlardan. mezeleri bir ocakbasina nazaran cok dahalezzetlibenim favorim kozlenmis sogan ve van cacigi! garsonlar gayet nazik ve ilgili! etleri ise gayet guzel ve istediginiz gibi pisip geliyor (hele ki benim gibi orta pismis sevenlere icin harika oluyor) ogle rakisi icin tercih ediyoruz ve edecegiz! :)
0
altan
4
4 yıl önce
taksim
taksim’in başarılı ocakbaşı’larından biri. 
zübeyir üç katlı bir mekan, en güzel katı giriş kat.

kebaplardan çöp şiş ve ciğer şiş gayet başarılı. 
sebzeli acılı kebap diye adlandırdıkları adana kebabı pek beğenmedik. 
bunu i̇stanbul da çok dahalezzetliyapan bir çok yer mevcut. 
servis edilen baharatlı lavaşlar gerçekten lezzetli. mezeler kaliteli ve lezzetli. 
gavurdağ salatasını cevizli istiyorsanız ekstra belirtmeniz gerekiyor!

servis sadece orta seviye ben bunu bahşiş garantisine bağlıyorum!

fiyatlara gelince, mezeler ortl. 11tl, adana kebap 30tl, ciğer çöp şiş 42tl, 
çöp şiş 42tl, küçük şalgam suyu 6tl, 20cl yeni rakı 70tl.

fiyatlar nispeten yüksek ayrıca hesaba %10 bahşiş ekliyorlar! 
i̇ki kişi içki dahil ortl. 250 tl.
rezervasyon gerekli.
0
mujde
4
4 yıl önce
taksim
bazı etlere burun kıvırırım, çok ağır derim. zübeyir'de ben tam bir etobur oluyorum, etleri çoklezzetlive hafif. şimdiye kadar beyti ve çöp şiş yedim gayet başarılıydı. samatya'daki ali haydar'ın yeri'ne gitmek zor geldiğinde artık taksim'deki adresim belli. en son gittiğimizde 20'lik rakı, 1 közde patlıcan, 1 gavurdağı salatası ve 4 kebap 190 lira tuttu. sunduğu lezzet ile fiyatları doğru orantılı. garsonlar kibar ve güleryüzlü. genellikle turistler çok geliyor. haftasonları rezervasyon gerekebilir.
0
can
5
4 yıl önce
taksim
istanbulda ocak basi yapilabilecek enlezzetlive en nezih yerlerden biri. etler ve mezeler çok lezzetli, fiyatlar fazla ama verdiginiz paraya degiyor. kuru van cacigi çok basarili degil onun disinda tüm mezeler çok basarili özellikle közlenmis sogan-sarimsak tavsiye edilir
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
taksim
zübeyir ocakbaşı’na ilk gidişim, bizim kaş ahalisi ile yeniden görüşmek için planlanan bir gecede gerçekleşti. bendeniz beyoğlu ocakbaşı fanatiklerindendim doksanlı yılların sonunda. orada bazen ocakbaşına oturup üstümün başımın yağ kokmasına aldırmadan kebapları mideme indirir, şişlerin cızır cızır yanmasını dinlenerek demlenirdim. sonra bir şeyler oldu, araya iş güç girdi, başka mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalımescit müdavimliği girdi, kaybettim beyoğlu ocakbaşını.

zübeyir’e gitmeden once biraz araştırma yapmıştım doğal olarak. yirmibeş yıldır bu işi yapan kurucusu zübeyir ertaş’ın, benim eski efsanem beyoğlu ocakbaşı’nın ustası olduğunu öğrenmiş, pek bir sevinmiştim. tanıdık lezzetlerin içinde bir gece geçireceğimi düşünmüştüm. ama yanılmışım ! hafızama nakşolmuş ocakbaşı tatlarından daha fazlasını bulacağımı bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamışsınızdır, tıkabasa yediğim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldım.

zübeyir’i bulmak için i̇stiklâl caddesi’ne bağlanan bekâr sokak’ın sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokağın tarlabaşı’na bağlandığı noktada üç katlı zübeyir ocakbaşı’nı görebilirsiniz. kısa bir yürüyüşten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapıdan girmeden once, her zaman yaptığım gibi fotoğraf çektiğimi gören bir garsonun yanıma gelmesi ve “nasıl yardımcı olabileceğini” sorması kötü bir başlangıçtı diyebilirim. burası bir sokak ve ben de istediğim yerin fotoğrafını çekebilirim değil mi? ardından içeri girip masama oturdum ve yemek faslı başladı.

bizim kaş ahalisi masaya kurulmuş ilk rakılarını doldurmuştu ki, nedret garsonu çağırıp açık ve net bir şekilde masanın donatılmasını ve çok özenli olunmasını istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her şey çok güzel olsun!” garsonun cevabı da bir soruydu aslında: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabı yapıştırıverdi: “hayır, ayyaşız!”

gavurdağı salatası, közde patlıcan ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yoğurtlu isot gibi mezelerin eşliğinde ilk rakılarımızı yudumladık. benden size tavsiye, bunun yanında kaliteli bir şalgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.

sofra erbaplarının tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bulezzetlimezeleri kıtlıktan çıkmışçasına yedikten sonra hepsinden birer tur daha ısmarladığımızı eklemeden edemeyeceğim. siz siz olun, midenizde yer kalması için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.

mezelerimizi yer, rakılarımızı içerken arkada tanımadığım, bilmediğim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldığını, bazı masalarda oturan ağır abilerin hüzünlenerek sigaralarını tüttürdüklerini gözlemlediğimi de anlatmam gerekir aslında. zübeyir’in homojen bir müşteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakıyorsunuz kızlı erkekli üniversite öğrencileri, bir bakıyorsunuz kurtlar vadisi formatlı karanlık adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarları…tuhaf bir birleşmiş milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, rakı içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müziği dinleniyor.

gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbastı, çöp şiş, ciğer kebap gibi çeşitler geldi masaya. i̇nsanlığımızı kaybettiğimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karşın, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse beş kişi beş porsiyon da kaburga yemişiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatımda yediğim en iyi kaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yağı tam kıvamındaydı. bendenizin çok sevdiği “kemiği sıyırma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunların üzerine adettendir diyerek ayva tatlısı da yedik ve ben de dahil, bazılarımız doğrudan taksim i̇lkyardım’a gitmeyi teklif ettiler.

gece sonunda gelen hesap hiç de az değildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama şimdi düşünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. değil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kıtlıktan çıkmışçasına gömüldük yemeklere.

zübeyir ocakbaşı’nı herkese tavsiye ediyorum. kaburgasını özellikle öneririm sevenlerine. sakın rezervasyonsuz gitmeyin. sayınız uygunsa ocakbaşında yer ayırtın. çalan müzikle, garsonların ilgisiyle,lezzetliyemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiğinizde üzerinizdekileri doğru çamaşır makinesine atın ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çıkmayacaktır.

i̇stiklal caddesi bekar sokak

no:28 beyoğlu i̇stanbul

0212 293 39 51


-----30 may, 2013-----

zübeyir ocakbasi’na ilk gidisim, bizim kas ahalisi ile yeniden görüsmek için planlanan bir gecede gerçeklesti. bendeniz beyoglu ocakbasi fanatiklerindendim doksanli yillarin sonunda. orada bazen ocakbasina oturup üstümün basimin yag kokmasina aldirmadan kebaplari mideme indirir, sislerin cizir cizir yanmasini dinlenerek demlenirdim. sonra bir seyler oldu, araya is güç girdi, baska mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalimescit müdavimligi girdi, kaybettim beyoglu ocakbasini.
zübeyir’e gitmeden once biraz arastirma yapmistim dogal olarak. yirmibes yildir bu isi yapan kurucusu zübeyir ertas’in, benim eski efsanem beyoglu ocakbasi’nin ustasi oldugunu ögrenmis, pek bir sevinmistim. tanidik lezzetlerin içinde bir gece geçirecegimi düsünmüstüm. ama yanilmisim ! hafizama naksolmus ocakbasi tatlarindan daha fazlasini bulacagimi bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamissinizdir, tikabasa yedigim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldim.
zübeyir’i bulmak için istiklâl caddesi’ne baglanan bekâr sokak’in sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokagin tarlabasi’na baglandigi noktada üç katli zübeyir ocakbasi’ni görebilirsiniz. kisa bir yürüyüsten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapidan girmeden once, her zaman yaptigim gibi fotograf çektigimi gören bir garsonun yanima gelmesi ve “nasil yardimci olabilecegini” sormasi kötü bir baslangiçti diyebilirim. burasi bir sokak ve ben de istedigim yerin fotografini çekebilirim degil mi? ardindan içeri girip masama oturdum ve yemek fasli basladi.
bizim kas ahalisi masaya kurulmus ilk rakilarini doldurmustu ki, nedret garsonu çagirip açik ve net bir sekilde masanin donatilmasini ve çok özenli olunmasini istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her sey çok güzel olsun!” garsonun cevabi da bir soruydu aslinda: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabi yapistiriverdi: “hayir, ayyasiz!”
gavurdagi salatasi, közde patlican ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yogurtlu isot gibi mezelerin esliginde ilk rakilarimizi yudumladik. benden size tavsiye, bunun yaninda kaliteli bir salgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.
sofra erbaplarinin tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bulezzetlimezeleri kitliktan çikmisçasina yedikten sonra hepsinden birer tur daha ismarladigimizi eklemeden edemeyecegim. siz siz olun, midenizde yer kalmasi için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.
mezelerimizi yer, rakilarimizi içerken arkada tanimadigim, bilmedigim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldigini, bazi masalarda oturan agir abilerin hüzünlenerek sigaralarini tüttürdüklerini gözlemledigimi de anlatmam gerekir aslinda. zübeyir’in homojen bir müsteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakiyorsunuz kizli erkekli üniversite ögrencileri, bir bakiyorsunuz kurtlar vadisi formatli karanlik adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarlari…tuhaf bir birlesmis milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, raki içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müzigi dinleniyor.
gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbasti, çöp sis, ciger kebap gibi çesitler geldi masaya. insanligimizi kaybettigimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karsin, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse bes kisi bes porsiyon da kaburga yemisiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatimda yedigim en iyi kaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yagi tam kivamindaydi. bendenizin çok sevdigi “kemigi siyirma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunlarin üzerine adettendir diyerek ayva tatlisi da yedik ve ben de dahil, bazilarimiz dogrudan taksim ilkyardim’a gitmeyi teklif ettiler.
gece sonunda gelen hesap hiç de az degildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama simdi düsünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. degil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kitliktan çikmisçasina gömüldük yemeklere.
zübeyir ocakbasi’ni herkese tavsiye ediyorum. kaburgasini özellikle öneririm sevenlerine. sakin rezervasyonsuz gitmeyin. sayiniz uygunsa ocakbasinda yer ayirtin. çalan müzikle, garsonlarin ilgisiyle,lezzetliyemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiginizde üzerinizdekileri dogru çamasir makinesine atin ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çikmayacaktir.

http://lokantalarim.blogspot.com/2011/05/zubeyir-ocakbas.html
0
oturum aç
hesap oluştur