zübeyir ocakbaşı & restaurant


İçinde "ocakbaşı" olan yorumlar
4
3.9
aysu
5
4 yıl önce
taksim
bir taksim klasiği zübeyir... aksini iddia edenlere yumuşacık lezzetli etleriyle, baharatı tam yerinde adana kebabıyla 'kendimi bozmadım, kalitemden bir şey kaybetmedim' şeklinde güzel bir cevabı olan mekan. bu kadar popülerliğe rağmen samimi davranıp ilgi gösteren çalışan bulmak i̇stanbul'da çok zordur, o yüzden ayrıca bir takdir ediyorum burayı. fiyatlar ünlü birocakbaşıiçin gayet uygun, tarak yemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
0
beyaz
5
4 yıl önce
taksim
taksimde ara sokakta olduğu için yer buluruz gibi ümitlere sakın kapılmayın. nasıl karaköydeki tiki trend mekanlara günler öncesinden rezervasyon yapıyorsanız, burası da aynı kafa. lanet olası turistler keşfetmiş bir kere, rekabet yüksek erken davranıp rezervasyonunuzu yapın ve o gavurları bu lezzetlerden mahrum bırakın! :) 

grup olarak gidecekseniz veocakbaşımasası küçükse sizin için üst katta yuvarlak ve dönen bir masası olan kapalı bir oda var tavsiyemdir. her şey ortaya gelir masayı döndüre döndüre yersiniz. 

rezervasyon vesaire her şey okeyse, kendinizi psikolojik olarak buraya hazırlamaya başlayın. çok net aç gidin, öğle yemeğini hafif geçirin. ama kontrolü kaybetmeden lineer bir doyum yaşamanız gerekiyor, baştan sona bir lezzet şöleni, her anına hazır olmak lazım. 

mezelerden gavurdağ ve patlıcan ezmesiyle başlıyoruz. köz kokusu hala üzerinde oluyor patlıcanın, gavurdağ ise boş değil bol cevizli. çok özel soslu bir lavaş da geliyor, bu noktada meze lavaş saldırıp tıkanmamak kritik. 

et şova başlıyoruz sonrasında, tercihim baharatlı bir şeye girmeden önce çöp şiş ve ciğer şiş ile başlamak. sonrasında birer beyti ile ortamı renklendirin ve kaburga ile finale yaklaşın. bence gecenin imzası et tarak ile yapılmalı. kaburganın altından yapılıyor, etin ucunda tek bir kemik parçası var o kadar. müthiş bir lezzet. 

ayda bir bütçe ayırın gidin, tavsiye etmeyin sağda solda zaten zor yer buluyoruz :) pişmanım şu yorumu yazdığıma ama restorana saygımdan yazmak lazım dedim. ha bir de burası taksimde diye burdan çıkıp bir yere drink'e gideriz diye bir düşünceniz varsa silin onu. öyle bir doyuyorsunuz ki garsonlar saolsun yuvarlayarak çıkarıyorlar dışarı. artı üstünüze et kokusu sinmiş, soğan yemeden de zevki çıkmaz o yemeğin...asmalıya geçip napıcaksınız arkadaş :)

instagram: beyazyakaligurme
0
şahsına
1
4 yıl önce
taksim
pek bir numarası maalesef yok. o fotoğraflarını çerçevelettikleri ünlü şahısların 10 sene önceki hallerine bakıp, zaten anlamak gerekirdi. 4 kişi bin tl hesap ödeyip, üstüne bir de bahşiş yok mu demesine mi ? (100 lira hizmet tutarı vs diye ekliyorlar zaten hesapta) valesi,otoparkı olmamasına mı? yoksa etlerin tatsızlığına mı ? harbi kuru cacık! (pardon van cacık) bir adanaocakbaşıolamayacaksınız.
0
dila
4
4 yıl önce
taksim
geçtiğimiz hafta yine her zaman olduğu gibi özel gün sebebi ile zübeyirdeydik. i̇lk gittiğimdeki memnuniyet sebebi ile fırsat buldukça arkadaş çevremi de götürdüm ve alıştırdım. lakin; servisin hızlı yemeklerin yine şahane olduğu bir yere yakışmayan bir garson tavrı ile karşılaştık. hadi yiyinde kalkın tavırları, bir sipariş verdiğimizde oralı olmamalar falan bizim keyifli günümüzü burnumuzdan getirdi. en basiti yemekten sonra oradaki garson arkadaşlar yemekten sonra çay kahve ikramında bulunurlar biz kendimiz bir çay istedik yanına şeker getirmemiş diye şeker söyledik suratımıza baktı ve şekeri getirmedi bile. haliyle çayda soğuduğu için içemedik. ödeme alma kısmındaysa fişi koydu dikildi başımızda bekliyor. bu bir garson adabıdır, ödemeyi bırakırsın müşteri ödeme için nakit ya da kredi kartı neyse hazır olduğunda seni çağırır öyle haydi ödemeyi yapta git bekliyorum diye müşterinin kafasında dikilip durulmaz. böyle bir garson hizmetine birde servis bedeli 10 lira ödedik. zübeyir'i severim ve başka bir yere gitmeyi düşünmem ama birazda çalışanlarını denetlemesi gerektiğini düşünüyorum aksi halde memnun giden müşteri sinirli ayrılabilir.

2015 yılı yorumuuzun mekan arayışlarım sonucunda dün zübeyir'e gitme kararı aldım. keşke bu kadar mekan araştırmak yerine direkt planımı zübeyir'e yapsaymışım dedim.ocakbaşıçok sıcak olduğu için masada oturmayı tercih ettik ancak masada oturmak tamamen şanstı. çünkü rezervasyonunuzu kesinlikle 1 hafta öncesinde yapmanız şart. ambiyans, müzikler, hizmet, ilgi çok iyi. ne salaş ne de lüks. i̇kisinin arasında, otantik açıkçasıocakbaşıgibi ocakbaşı. servis kalabalığa rağmen hızlı. biz karışık kebap yedik. kebap, kuzu şiş, tavuk şiş, tarak mevcut ancak iki kişi kolaylıkla doyabiliyor. etler çok güzel pişmiş, yumuşacık lokum gibi, ağızda uzamıyor.yanına meşhur patlıcan ezmesinden söyledik tabiki o da etler kadar lezzetli. öncesinde masaya baharatlı özel lavaşlarından geliyor o da yemeye doyulmaz. uzun lafın kısası, karışık kebap, 1 duble rakı, 1 ayran, bir patlıcan ezme gibi bir masaya servis bedeli ile beraber toplam 95 tl ödedik. oldukça da memnun ayrıldık. arkadaşlarıma da tavsiye ettiğim yine gitmeyi düşündüğüm bir mekan.
0
bilujoe
4
4 yıl önce
taksim
etlerine, mezelerine diyecek yok. hele sıcak gelen patlıcanlı mezesi ve baharatlı lavaşları enfes. ancak sürekli kalabalık ve masalar birbirine çok yakın.ocakbaşıcivarına denk geldiyseniz çok sıcak olabiliyor.
fiyatları ortalamanın biraz üzerinde ancak verilen paraya değecek tazelikte etleri var.
0
nehir
4
4 yıl önce
taksim
daha önce de gittiğim ve olumlu düşüncelere sahip olduğum buocakbaşıiçin tekrar bi değerlendirme yapmak istedim.
farklı etleri denemek istedim öncelikle , külbastı ve tarak denen sözde meşhur etlerini söyledim , külbastı (38 lira) asla fiyatı hak etmiyor , 4 tane ufak çok kalın olmayan et geliyor , yinede lezzetli ancak esas felaket tarakta. bol gibi görünüyor fotoğrafta ama gelen şey sadece kemik , 4 5 ısırık ete 30 lira ücret ödemek baya bi zoruma gitti şahsen. çöp şiş yemediğim için pişman oldum.
hesap geldiğinde garsonların bahşişini peşinen ödemiş oluyorsunuz hesaba ekleniyor direkt olarak.
rakı içtiğimiz için karpuz söylemiştik gelen karpuz gerçekten bayattı , ama peynir gayet lezzetli bir peynirdi.
2 kişi doymadan kalktık ve 200 lira geldi hesap meze olara 3 meze geldi gayet standarttı mezeleride.
0
gezgin
3
4 yıl önce
taksim
artıkocakbaşıdenince akla gelen ilk yer benim için. yıllardır gittiğim bir yer, eskisi kadar hizmetten ve ilgiden memnun kalmasamda çoğu mekandan daha iyi hizmet alıyorsunuz. kebapları ve mezeleri güzel fiyat pahalı...
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
taksim
zübeyir ocakbaşı’na ilk gidişim, bizim kaş ahalisi ile yeniden görüşmek için planlanan bir gecede gerçekleşti. bendeniz beyoğluocakbaşıfanatiklerindendim doksanlı yılların sonunda. orada bazen ocakbaşına oturup üstümün başımın yağ kokmasına aldırmadan kebapları mideme indirir, şişlerin cızır cızır yanmasını dinlenerek demlenirdim. sonra bir şeyler oldu, araya iş güç girdi, başka mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalımescit müdavimliği girdi, kaybettim beyoğlu ocakbaşını.

zübeyir’e gitmeden once biraz araştırma yapmıştım doğal olarak. yirmibeş yıldır bu işi yapan kurucusu zübeyir ertaş’ın, benim eski efsanem beyoğlu ocakbaşı’nın ustası olduğunu öğrenmiş, pek bir sevinmiştim. tanıdık lezzetlerin içinde bir gece geçireceğimi düşünmüştüm. ama yanılmışım ! hafızama nakşolmuşocakbaşıtatlarından daha fazlasını bulacağımı bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamışsınızdır, tıkabasa yediğim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldım.

zübeyir’i bulmak için i̇stiklâl caddesi’ne bağlanan bekâr sokak’ın sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokağın tarlabaşı’na bağlandığı noktada üç katlı zübeyir ocakbaşı’nı görebilirsiniz. kısa bir yürüyüşten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapıdan girmeden once, her zaman yaptığım gibi fotoğraf çektiğimi gören bir garsonun yanıma gelmesi ve “nasıl yardımcı olabileceğini” sorması kötü bir başlangıçtı diyebilirim. burası bir sokak ve ben de istediğim yerin fotoğrafını çekebilirim değil mi? ardından içeri girip masama oturdum ve yemek faslı başladı.

bizim kaş ahalisi masaya kurulmuş ilk rakılarını doldurmuştu ki, nedret garsonu çağırıp açık ve net bir şekilde masanın donatılmasını ve çok özenli olunmasını istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her şey çok güzel olsun!” garsonun cevabı da bir soruydu aslında: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabı yapıştırıverdi: “hayır, ayyaşız!”

gavurdağı salatası, közde patlıcan ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yoğurtlu isot gibi mezelerin eşliğinde ilk rakılarımızı yudumladık. benden size tavsiye, bunun yanında kaliteli bir şalgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.

sofra erbaplarının tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bu lezzetli mezeleri kıtlıktan çıkmışçasına yedikten sonra hepsinden birer tur daha ısmarladığımızı eklemeden edemeyeceğim. siz siz olun, midenizde yer kalması için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.

mezelerimizi yer, rakılarımızı içerken arkada tanımadığım, bilmediğim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldığını, bazı masalarda oturan ağır abilerin hüzünlenerek sigaralarını tüttürdüklerini gözlemlediğimi de anlatmam gerekir aslında. zübeyir’in homojen bir müşteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakıyorsunuz kızlı erkekli üniversite öğrencileri, bir bakıyorsunuz kurtlar vadisi formatlı karanlık adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarları…tuhaf bir birleşmiş milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, rakı içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müziği dinleniyor.

gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbastı, çöp şiş, ciğer kebap gibi çeşitler geldi masaya. i̇nsanlığımızı kaybettiğimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karşın, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse beş kişi beş porsiyon da kaburga yemişiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatımda yediğim en iyi kaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yağı tam kıvamındaydı. bendenizin çok sevdiği “kemiği sıyırma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunların üzerine adettendir diyerek ayva tatlısı da yedik ve ben de dahil, bazılarımız doğrudan taksim i̇lkyardım’a gitmeyi teklif ettiler.

gece sonunda gelen hesap hiç de az değildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama şimdi düşünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. değil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kıtlıktan çıkmışçasına gömüldük yemeklere.

zübeyir ocakbaşı’nı herkese tavsiye ediyorum. kaburgasını özellikle öneririm sevenlerine. sakın rezervasyonsuz gitmeyin. sayınız uygunsa ocakbaşında yer ayırtın. çalan müzikle, garsonların ilgisiyle, lezzetli yemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiğinizde üzerinizdekileri doğru çamaşır makinesine atın ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çıkmayacaktır.

i̇stiklal caddesi bekar sokak

no:28 beyoğlu i̇stanbul

0212 293 39 51


-----30 may, 2013-----

zübeyir ocakbasi’na ilk gidisim, bizim kas ahalisi ile yeniden görüsmek için planlanan bir gecede gerçeklesti. bendeniz beyoglu ocakbasi fanatiklerindendim doksanli yillarin sonunda. orada bazen ocakbasina oturup üstümün basimin yag kokmasina aldirmadan kebaplari mideme indirir, sislerin cizir cizir yanmasini dinlenerek demlenirdim. sonra bir seyler oldu, araya is güç girdi, baska mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalimescit müdavimligi girdi, kaybettim beyoglu ocakbasini.
zübeyir’e gitmeden once biraz arastirma yapmistim dogal olarak. yirmibes yildir bu isi yapan kurucusu zübeyir ertas’in, benim eski efsanem beyoglu ocakbasi’nin ustasi oldugunu ögrenmis, pek bir sevinmistim. tanidik lezzetlerin içinde bir gece geçirecegimi düsünmüstüm. ama yanilmisim ! hafizama naksolmus ocakbasi tatlarindan daha fazlasini bulacagimi bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamissinizdir, tikabasa yedigim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldim.
zübeyir’i bulmak için istiklâl caddesi’ne baglanan bekâr sokak’in sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokagin tarlabasi’na baglandigi noktada üç katli zübeyir ocakbasi’ni görebilirsiniz. kisa bir yürüyüsten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapidan girmeden once, her zaman yaptigim gibi fotograf çektigimi gören bir garsonun yanima gelmesi ve “nasil yardimci olabilecegini” sormasi kötü bir baslangiçti diyebilirim. burasi bir sokak ve ben de istedigim yerin fotografini çekebilirim degil mi? ardindan içeri girip masama oturdum ve yemek fasli basladi.
bizim kas ahalisi masaya kurulmus ilk rakilarini doldurmustu ki, nedret garsonu çagirip açik ve net bir sekilde masanin donatilmasini ve çok özenli olunmasini istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her sey çok güzel olsun!” garsonun cevabi da bir soruydu aslinda: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabi yapistiriverdi: “hayir, ayyasiz!”
gavurdagi salatasi, közde patlican ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yogurtlu isot gibi mezelerin esliginde ilk rakilarimizi yudumladik. benden size tavsiye, bunun yaninda kaliteli bir salgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.
sofra erbaplarinin tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bu lezzetli mezeleri kitliktan çikmisçasina yedikten sonra hepsinden birer tur daha ismarladigimizi eklemeden edemeyecegim. siz siz olun, midenizde yer kalmasi için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.
mezelerimizi yer, rakilarimizi içerken arkada tanimadigim, bilmedigim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldigini, bazi masalarda oturan agir abilerin hüzünlenerek sigaralarini tüttürdüklerini gözlemledigimi de anlatmam gerekir aslinda. zübeyir’in homojen bir müsteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakiyorsunuz kizli erkekli üniversite ögrencileri, bir bakiyorsunuz kurtlar vadisi formatli karanlik adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarlari…tuhaf bir birlesmis milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, raki içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müzigi dinleniyor.
gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbasti, çöp sis, ciger kebap gibi çesitler geldi masaya. insanligimizi kaybettigimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karsin, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse bes kisi bes porsiyon da kaburga yemisiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatimda yedigim en iyi kaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yagi tam kivamindaydi. bendenizin çok sevdigi “kemigi siyirma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunlarin üzerine adettendir diyerek ayva tatlisi da yedik ve ben de dahil, bazilarimiz dogrudan taksim ilkyardim’a gitmeyi teklif ettiler.
gece sonunda gelen hesap hiç de az degildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama simdi düsünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. degil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kitliktan çikmisçasina gömüldük yemeklere.
zübeyir ocakbasi’ni herkese tavsiye ediyorum. kaburgasini özellikle öneririm sevenlerine. sakin rezervasyonsuz gitmeyin. sayiniz uygunsa ocakbasinda yer ayirtin. çalan müzikle, garsonlarin ilgisiyle, lezzetli yemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiginizde üzerinizdekileri dogru çamasir makinesine atin ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çikmayacaktir.

http://lokantalarim.blogspot.com/2011/05/zubeyir-ocakbas.html
0
fuat
4
4 yıl önce
taksim
eylül 2015 te kangurular grubu olarak ziyaret ettiğimiz zübeyir ocakbaşının taksimdeki birçok alternatifinden farklımı değimli sorusuna yanıt aradık.denediğimiz tüm lezzetleri hem lezzet hem sunum hemde pişirme açısından üst düzeydeydi. mekanın konumu iç düzeni tam hayalimizdekiocakbaşıhavasındaydı.üç katlı mekanın en ideal katı 1. 
katı bizce. en üst kat kalabalık gruplar için iyi ama ocakbaşına yakın olmak istiyorsanız 1. kat ideal. haftanın her günü full olan mekanın müdavimleri arasında burayı çoktan keşfetmiş turistler de var haliyle.

 önden gelen küver ve mezeler doyumsuzdu sırasıyla çiğ köfte, ciğer şiş ,kuzu şiş, taraklık ,kaburga,adana kebap denedik. herbiri masaya geldikçe keyfimiz katlandı. dostlarla yapılan güzel sohbetler eşliğinde ortamın sıcaklığı ocakbaşının sıcaklığı ve mis gibi kebap kokularıyla sarıverdi. gecenin sonunda her şeyin dört dörtlük olması çok güzeldi. bir ocakbaşından beklediğiniz ne varsa burada var.
0
emine
4
4 yıl önce
taksim
zübeyirocakbaşıünlülülerinde tercih ettiği istanbulda bir çok kategoride en iyiocakbaşıve kebapcılar listesinde kendisine en ön sıralarda yer bulan bir işletme. bugune kadar denediğim bütün lezzetler inanılmaz taze ve eşsiz bir lezzete sahiptiler. ciğer şiş, çöp şiş ve tarak kebabı favorilerim arasında. tüm lezzetleri bir kerede denemek arzusunda iseniz karışık seçimini tavsiye ederim. mezelerin tazeliği ise tartısılmaz. çip köfte, piyaz, soğan piyaz ve yemekle birlikte sunulan baharatlı pidesi süper denecek lezzette. fiyat olarak biraz pahalı olmasına karşın aldıgınız lezzet ve servis kalitesi buna değer. i̇ki kişi için birkaç çesit meze, ve iki porsiyon kebap için ortalama tl.150 gözden çıkarmanız gerekli. herşeye rağmen kesinlikle deneyin denemezseniz cok şey kaybedersiniz..
0
guru'ing
5
4 yıl önce
taksim
buocakbaşıbaşka ! ne getirseler lezzetli. çöp şiş, ciğer şiş, adana, mezeler, tatlılar...her şey ayırt etmeksizin çok çok iyi. ancak ciğer şiş için ayrı bir parantez açıyorum. sıfır koku, kurumadan pişirilmiş ve çok lezzetli. baharatlı lavaşlar inanılmaz, sanırsın lahmacun...şöyle o lavaşın arasına ciğeri koyuyorsun üstüne de biraz soğan kebabı, gel de zevk alma bakalım. çiğ köfte net bir şekilde yediğim en iyi etli çiğ köftelerden. bana göre mekanın en güzel katı giriş kat ve ocakbaşında mermerde yemek. zaten olayı o. fiyat benim için şaşırtıcı bir şekilde uygun. fiyat performans ise çok iyi. yemek sonrası ballı muz ve ayva tatlısını kesinlikle yiyin, pişman olmazsınız.
0
berin
4
4 yıl önce
taksim
zübeyirocakbaşıkeyfi için tavsiye edilebilecek yerlerden biri etler güzel kuzu şiş ayrı bir güzel. mezelerden gavurdağı olmazsa olmaz gidin görün tadın ?
0
egemen
4
4 yıl önce
taksim
atmosferi çok samimi, üç katında daocakbaşıbulunan güzel ortam. internetten bakıldığında tarlabaşı'na yakın gösterdiğinden tereddütte bulunabilirsiniz. ama gelen insan kalitesi ve garsonların efendiliğiyle gönlümüzü fethetti.
başlangıç olarak tulum peyniri, isot ve çiğ köfte istettik. hepsi güzeldi fakat lavaşlarının pofidik olmaması kötü bir izlenimdi bizim için.
yemek olarak da karışık ızgaradan bir tane aldık. i̇çinde yarım adana dürüm, çöp şişler, tavuk şiş ve kaburga bulunuyordu. çöp şiş ve tavuk şişleri çok lezzetliydi. öbür etler ise standarttı.
yemek+meze+ 1 bira + ayran = 110tl
0
simge
5
4 yıl önce
taksim
gerçek birocakbaşıdeneyimi ve tabii ki zübeyir! etler aşırı lezzetli. tam kıvamında pişip masaya geliyor. ocakbaşında yer bulduysanız şanslısınız tadını çıkarın❤️
0
asabi
4
4 yıl önce
taksim
avrupa yakasındaocakbaşıiçin ilk tercihim.. sebzeli kebap ve küşleme kesinlikle denenmeli.. ama bence kendinizi ocakbasındaki dumanlara bırakın, giriş kat ocakbaşında oturan zubeyir usta elleriyle pişirip doyursun sizi.. buarada mezelerde şok edici bir lezzet yok bir iki meze alıp kebaplara yer birakmakta fayda var.. raki sohbetleri icin ideal olan mekanin ust kati kalabalik gruplar icin tercih edilebilir ama ocakbaşının tadı giris kat ve 1. katta çıkıyor..
0
oturum aç
hesap oluştur