spago - st. regis istanbul


İçinde "yemek" olan yorumlar
4
3.7
ebru
5
9 yıl önce
şişli
amerika’nın bir numaralı şefi, hollywood ünlülerin tek tercihi, oscar törenlerinin değişmez baş aşçısı, çok satanyemekkitaplarının yazarı, dev bir restaurant imparatorluğunun tek sahibi; wolfgang puck… kendisiyle bütünleşmiş spago markasını sonunda i̇stanbul’a taşıdı.

i̇lk kez 1982 yılında los angeles’te açtığı spago bugün holywood yıldızlarının vazgeçemediği bir mekan. beverly hills’de halen hizmet veren spago’nun müdavimleri kimler dersek; sharon stone, goldie hawn, michael douglas, steve martin, arnold shawazenger, leonardo dicaprio… oscar törenlerinde verilen ziyafetler de hep puck’un mutfağından çıkma. sonunda i̇stanbul’un tam da kalbinde nişantaşı’nda eski maçka otelinin yerinde 1 mart’ta açılan st regis otel’in 7. katında açıldı. hem de ne açılış. restoran 3 gün boyunca şef wolfgang puck eşliğinde ağırladı misafirlerini. ben de gezenayaklar olarak şef ile aynı masada, onun mutfağından çıkan müthiş lezzetlerin tadına bakma şerefini yaşadım. hatta birlikte mutfağına girip selfiemizi de çektik. roof’da manzara müthiş, bahar ve yaz döneminde terasta oturmak da büyük keyif. loş bir ışık hakim tüm restoranda, bu da şef puck’un özel seçimiymiş. bar da dj müziği hakim, kokteyller, ismiyle bile büyülemeye yetiyor. sunumlarda kokteyl isimleri kadar romantik. benim seçimim peace on earth… yıllardır aradığım o eşsiz fresh tat…spago i̇stanbul’un şefi peleg miron, chef wolfgang puck ile birlikte uzun yıllar çalışmış. şimdi ise i̇stanbul spago kendisine emanet. menüye gelince; menüde puck klasiği fransız mutfağı temeline, california mutfağı esintileri eklenmiş. deniz ürünleri ağırlıklı.

bizim masamıza başlangıç olarak gelen acılı tuna tartar, hem sunumu ile, hem tadı ile mükemmel bir seçimdi. ballı çıtır kornetler içinde sunulan tuna’ya avokado, zencefil turşusu, salatalık, soya sosu ve chili aioli karıştırılmış. kornetin sonuna doğru artan acısı ile muhteşem bir deneyimdi. i̇smi kadar havalı bir sunumla gelen louis soslu kuzey amerika istakozu & kral yengeç, göründüğü kadar lezzetli. i̇çinde acılı domates, yaban turbu sosu var. tüm bu karışım ise panna cotta üzerine yerleştirilip servis ediliyor. panna cotta’yı yerken peynir olduğunu düşünmüştük ancak yanılmışız. şaşırtan sürpriz tatlardan biriydi. spago’nun en önemli lezzetlerinden birinin somonlu pizza olduğunu duymuştum, ama bu kadar iyi olabileceğini tahmin etmemiştim. gerçekten anlatılmaz yaşanır. menünün en başarılı parçası somon fümeli pizza. somon füme parçaları dere otlu creme fraiche’in üzerine yerleştirilmiş. creme fraiche ekşimsi bir taze krema çeşidi, krem peyniri andırıyor. tabii ki somonlar soğuk. ve üzerindeki somon inciler; havyar…hem leziz, hem görsel olarak müthiş. somon pizzanın ardından sunulan levrek ise lokum gibiydi. buharda pişirilmiş hong kong usulü levrek; zencefili daha önce somon balığı ile denemiştim ama levreğede bu kadar yakışacağını tahmin etmezdim. i̇çeriğinde zencefil, bezelye ve chili yağı var. buharda pişirilmiş olması da lezzetine lezzet katmış.el yapımı tortellini makarna ise tam anlamı ile ağızda dağılan cinsten. tatlı bezelye, marjoram, parmigiano parmesan ile servis edildi. menüde en beğendiğim tadlardan biriydi diyebilirim. sırada et vardı. fillet migron steak; au poivre armagnac, biber sosla az pişirilmiş olarak servis edildi. yanında sunulan patates püresine comte peyniri ilave edilerek lezzeti arttırılmış. hatta sarmısak ile lezzet daha da keskinleşmiş. sunumunda ise iştah açacak şekilde püreyi show yaparak etin yanına servis ettiklerinden olsa gerek hepimiz etkilendik. etin çiğ olmasından dolayı biraz rahatsız olduğumu belirtmem gerekiyor, ancak az pişmiş sevenlerin mutluluğunu görmeye de değerdi. menünün en güzel kısmına, tatlılara geçince; gerçek anlamda başımızı döndüren bir showla arka arkaya inanılmaz tatlar masamıza yağmaya başladı. hangisine bakıp aşık olacağımı çözemedim ama hepsinin tadına baktığım doğrudur. evet fotoğraflarda da gördüğünüz gibi hepsinin görünümü, sunumu tadını da belli ediyor. 3 katlı milföyün arasında creme legere var. milföy çilek sorbe ve kırmızı böğürtlen ile servis ediliyor. fırınlanmış alaska adı ile servis edilen bezeli tatlının bezesi safranlı, içinde ise fıstıklı gelato dondurması… bitter çikolatalı kaymak ise ahududulu ve gülsuyu sorbe ile servis ediliyor, içeriğinde ise karamelli creme fraiche var. çikolatalı sufleye gelince, harika bir show ile servis ediliyor. bu tatlıların tadı hep dediğim gibi anlatılmaz yaşanır. spago artık i̇stanbul’da. ve henüz 1. ayını doldurmadan rezervasyonları günler öncesinden dolu. fiyatlara gelince; mekanın 3 ayrı menüsü var; bar menüsü, dinner ve lunch menüsü. fiyatlar çok göz korkutmuyor. mesela somon fümeli pizza 46 tl, tortellini; 38 tl, tatlılar ise; 24-28 tl arasında değişiyor. i̇stanbul gece hayatına bambaşka bir keyif getirecek olan spago’nun profesyonel mutfağından çıkan bu lezzetleri çok da profesyonel bir ekip sunuyor size.
0
youfoodist
5
9 yıl önce
şişli
başlangıçlardan acılı tuna tartar tercih ettim. susam ve miso konilerinin içinde servis edilen acılı tuna tartarı özellikle biraz olsun acı severlere şiddetle tavsiye edebilirim. tunanın tadı bir yana o konilerin tadı inanılmazdı.

anayemekolarak istakoz klüp sandviç ve izgara steak “frites” söyledik. istakoz klüp sandviç; cevizli ev yapımı ekmek arasında roka,domates ve tarragon aioli(tarhunlu mayonezli bir sos) ile sunuluyor. yanında da pancar,balkabağı ve havuç cipsleri ve turşu var. öğle yemeği için muhteşem bir seçim oldu. tatların birleşimi çok tatmin ediciydi. porsiyonlar yeterince büyük olduğundan bir kaç şey paylaşabilirsiniz.

izgara steak frites yani ızgara antrikot patates kızartması, yeşil chili harissa sos ve yabani roka salatası ile servis ediliyor. et o kadar iyiydi ki yanında hiçbir lezzet aramadım. patates kızartmasını da tabaktaki sosları da etime karıştırmadım çünkü antrikot çok lezzetliydi! porsiyonlar yeterince büyük olduğundan birkaçyemekdeneme açısından paylaşımlık söylemenizi tavsiye ederim.

tatlı olarak kulağa en değişik gelen fırınlanmış alaska söyledim. safranlı beze, altında ince bir kek tabanı içinde ise fıstıklı italyan dondurması var. çikolatasız tatlıya tatlı demem kuralımı bir güzel yıkıp neredeyse tabağı yalıyorum:)

harika biryemekdeneyimi, ilgili servis elemanları ve başarılı bir chef ile birleşince bu mekanı tavsiye etmemek mümkün değil. chef wolfgang’in her masa ile ayrı ayrı ilgilenmesi de beni cezbeden yanlarından biri oldu.



0
oturum aç
hesap oluştur