spago - st. regis istanbul

öncelikle ortam çok kalabalık ve garsonlar çok ilgisiz. arap sevici bir güruh mevcut ve kadınlar mekanla anlaşmalı sanırım ne kadar arap varsa masa masa geziyorlar. yemekleri ortalama ve kokteyleri güzel fakat rakılı bir kokteyl var hiç tavsiye etmiyorum. kısacası çok dahaiyikullanabilecek bir manzaraya böyle bir işletme yakışmamış.

dört kişi akşam için yemeğe gittiğimiz spago’da ortam hoş, teras ferah, manzara mükemmel olmasa da etrafının açık olması keyif verici. çalışanlar kibar. fakat geri kalan kısımda birtakım eksiklikler var. bir arkadaşım şarap söyleyebilmek için garsonu 2 kez çağırmak zorunda kaldı ve sanırım 20-25 dakika bekledi sadece bir kadeh şarap söyleyebilmek için. ben cin tonik istedim fakat istediğim cin markasının olmadığını söylediler. bunu hiç dert etmeden başka bir tane söyledim. fakat diğer bir arkadaşım özel kokteyllerden sahleptini söyledi fakat garsonumuz onun da yapılmadığını söyledi.
yemek siparişlerimiz çok geç geldi ve kendi adıma çok fazla içki içen biri olmadığım için başta sipariş ettiğim içkim yemek gelene kadar neredeyse bitmişti. yemeklere geçecek olursak başlangıç için burrata söyledik. porsiyon küçük ama lezzetliydi. ben dil balığı, diğer iki arkadaşım şefin imza pizzası füme somon pizza ve bir diğerimiz ise kuşkonmaz pistou pizza söyledik. dil balığı pahalı bir ürün. böyle kaliteli bir restoranda dil balığı, içinde kılçıkla gelmemeli. evet kılçığı çok muntazam bir şekilde çıkarabilirim ama bunun için uğraşmamalıyım. hele ki 285 tl verilen bir tabak için hiç uğraşmamalıyım. tabak lezzetliydi ama kılçık çok çok büyük bir sorun bence. diğer arkadaşlarımın füme somon pizzaları oldukça soğuk geldi ve geri gönderecek halleri kalmamıştı. çünkü servis için zaten oldukça fazla bekledik. ayrıca pizzalar oldukça sıradandı. çok dahaiyipizza yapan restoranlar mevcut. gece sonunda espresso içmek istedik. fakat espresso da içemeyeceğimizi, çünkü makinelerinin çalışmadığını öğrendik. böyle lüks bir otelin restoranında kahve makinesinin bozuk olması gerçekten yakışık değildi. yine sorun etmeden türk kahvesi söyledik. yanında ılık vişne crumble istedik. crumble cidden çok lezzetliydi. gece sonunda gelen hesapta kahve makinelerinin çalışmamasına rağmen hesaba 4 tane macchiato eklenmiş olması da bizi şaşırttı. onun düzelmesi için de bir süre bekledikten sonra gecemizi bir daha spago’ya gelmemek üzere sonlandırdık. genel bir değerlendirme yapacak olursam o yok bu yok şeklinde cevaplar almak böyle bir restorana yakışmıyor. eksikler var ve aldığı puanın oldukça abartıldığını düşünüyorum.

açıkhava, az ve öz kaliteli yemek, güzel bir şişe şarap, manzara, temiz & güvenli ortam, ilgili servis veiyicanlı müzik. i̇nsan daha ne ister! @stregisistanbul kutlamalar içiniyibir alternatif.

-burrata: ayva confit ile servis edilen burrataya hem ayva hem de fındık çok yakışmış?
- çıtır marul içinde filet mignon: puck’ın imza tabaklarından biri ve ilk lokmada neden öyle olduğunu kanıtlıyor?
- izgara ahtapot: kimchi ve köz sebzelerle servis edilen, is tadıyla insanı cezbeden bir tabak?
- ördekli spring roll: acı erik sosuyla müthiş bir çin böreği ?
- ev yapımı gnocchi: kuzu ragulu gnocchi; güçlü bir pecorino tadıyla geliyor ama bütün tabaklar arasında bizce en az wow faktörü yaratanı.
- hong kong usulü levrek: shitake ve pak choi ile servis edilen buharda pişmiş levrek, puck’ın imza tabaklarından. - -füme somonlu pizza: puck’ın inzalarından başka biri, taş fırından kıtır kıtır bir spago klasiği?
- amuse bouche olarak şefin ikramı pancarlı tart
- balkabağı sufle: kavrulmuş cevizli dondurma ile geliyor, efsane?
- milföy: karamelize muzlu dondurmayla servis ediliyor, üzerindeki badem krokan da çokiyi?

mutfakta zula ve batard’dan tanıdığımız exevutive şef cihan kıpçak var. servis çok iyi. i̇ki eleştirimiz olabilir; birincisi, gelen filtre kahve böyle bir mekana hiç yakışmıyor; ikincisi, rezervasyon yaparken belirttiğimiz doğumgünü ayrıntısı sadece hesabı getirirken “doğumgününüz kutlu olsun.” şeklinde dile getirildi. bu iki nokta dışında harika bir gece için teşekkür ederiz.

manzara için değil amaiyive kaliteli yemek için mutlaka tercih edilmesi gereken bir yer. fiyat/kalite performansı oldukça iyi. başlangıçlardan et tartarını, yengeç roll'unu, ana yemeklerden makarnalarını, hong-kong usulü king somonunu öneririm. yan yemek olarak da kuşkonmaz aldık ancak yan yemek için bile porsiyonu küçüktü.

şef wolfgang'ın mutfağında füzyonlar geniş yer kaplıyor.i̇lginç karışımlar denemiş ve bunları nitelikli malzemelerle örtüştürmeyi başarmış.dekorasyonun kaliteli olduğu mekan,manzarası,konumu,farklı füzyon denemeleri ve personelin ilgisiyle çok başarılı.yemeklerden özellikle dağ mantarıyla yapılan risottosu çok iyiydi.ekmekleri gayet başarılıydı.alkolsüz mojito hazırladılar gayet kıvamındaydı.fakat mekan daha ferah ve geniş tutulabilir çünkü bar ile yemek kısmı fazla içiçe olmuş.masalar daha aralıklı ve mesafeli olabilir.fiyatlar çok çok yüksek.mekan şık bir mekan olabilir,malzeme kalitesiiyiolabilir ama daha makul bir fiyat aralığında olması gerekir.

yemeklere ba yıl dık. servis çok iyi, garsonumuz hem çok neşeli, hem çok ilgili, hem konularımıza dahil olabilecek kadar sevimli birisiydi. çok güzel akşamlarımız geçti burada, i̇stanbulun eniyirestoranlarından birisi şüphesiz.

öncelikle oldukça kibar bir servis olduğunu belirtmek isterim. gerçekten o ortama uygun bir servis var. eh doğal olarak herkes çok çokiyiingilizce konuşuyor. bu arada evet arkadaşlar sormadan su koyuyorlar servis esnasında ve bunun için para alıyorlar. bunda şaşırılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. bu bir çok yerde bu şekildedir. öyle bir yere gidiyorsanız da suyun hesabını yapmayın. ortamın tadını çıkarın. çünkü yemeklerin lezzeti muh-te-şem. ben organik tavuğu ve agnolottiyi
denedim. gerçekten çok çok başarılı sunumları ve lezzetleri var. ekmekleri ayrıca muhteşem. porsiyonlar çok büyük bu arada. buraya kötü yorum yazanların yoğun bir vakitte gittiğini düşünüyorum. tabii yoğun halini görmedim. ama bu kaliteyi yoğun zamanda bozmamaları dileğiyle bir daha görüşmek üzere diyorum. kesinlikle her şeyiyle hakkeden bir yer. denenmeli hatta düzenli ziyaret edilmeli.

kokteylleri övdünüz övdünüz geçen gün denemeye gittik kocaman buzlu bardakta karışık cappy içtik :d ben evde daha güzel hazırlarım gerçekten bak. manzara da yani ne manzarası anlamadım sadece tepedesin ve uzaklardaki denize bakıyosun. hiç bi numarası yok. i̇yi olan şeylerden biri baharatlı patlamış mısırları ve garsonlarıydı. hayırlı işler

nisantasi st regis otelin terasinda bulunan spago acildigindan beri cok populer hatta ilk zamanlar yer bulmak icin iki uc hafta beklemek zorunda kaliniyordu .mekan sofistike şık, bogaz manzarali terasi tabiki ozellikle yaz gunduz ve aksamlarinin vazgecilmezi fakat yemekler icin ayni yorumlari yapamayacagim. her ne kadar bircogunuzun icinizden "sacmalama adam michelin yildizli sef" dediginizi duyar gibiyim ama ortami ambiyansi ne kadar sevsemde ve birkac defa gitsemde benim icin manzaraya nazir kokteyl tatli yada icecek alincak biryerden ote degil. az ve öz bir menusu olan mekanda baslangic olark tuna tartar ve deniz taragi denedim, lezzetlilerdi ama bir daha ikisinide yemem, burratayi denemedigime cok pismanim. ana yemek olarak buharda pismis levrek ve szechuan soslu et denedik levrek hakikaten cok fresh ve lezzetliydi daha once hic yemedigim sekilde soslanmisti cokda yakismisti, et ortalamaydi. tatli olarak ise milfoylu cilekli bir tatli denedik, porsyonu buyuk ama bana gore lezzeti agirdi.genel olarak yemeklerin porsyonlari kucuk lezzetler ise orta karar, servis cokiyi, fiyatlar ise bu orta karar lezzetler icin cok yuksek. i̇stanbulun luks restoranlarinda olmasina ragmen bu rakkamlara degdigini dusunmuyorum.

her bir köşesinde ayrı bir keyif ve ayrıcalık hissettiren yer?yemeklerin lezzeti çalışanların nezaketi pozitif enerjisi şimdiye kadar kendimi eniyihissettiren yerdi.menü dışında bir isteğiniz olursa şefimiz sizin için memnuniyetle hazırlayacaktır cümlesini hem böyle içten hem de gerçekten söyleyebilen nadir çalışanlar var.fiyatları tabi ki lüks yemek kategorisinde ama bu kadar para verip başka yerlere gitmek istemem artık.teşekkürler? st.regis

restoran cok genis ve sik hem icerde hem disarda bari ve masalari var. boyle kaliteli bir restoran da calisanlarin ilgisi, servis ve sunum cok onemli. burasi bunlari kesinlikle cokiyibasarmis, bizden tam not aldi. isterseniz sik bir yemek, isterseniz yemekten sonra kokteyl icmek icin tercih edebilirsiniz. biz tatli yedik ve bir seyler ictik. garsonun onerisiyle denedigim kokteyl cok guzeldi. yaninda gelen patlamis misirin tadi bugune kadar yediklerimizden cok farkli ve cok lezzetliydi. misiri kavururke. icine taze kekik dali koyuyorlarmis tek kelimeyle nefisti! sufle ise tam bir kalori bombardimani ama denemenizi oneririz, pisman olmazsiniz. biz cok memnun kaldik, gecesi cok keyifli fakat en kisa zamanda gunes batarken icki icmek icin tekrar gelicez. manzarasi harika!

kırmızı bir ispanyol şarabı eşliğinde tuna tatar ve harika sosları ile jumbo karides benim favorim. buharda levrek başarılı. 9 dan sonra çok kalabalık oluyor o nedenle gürültü çok fazla. servis çokiyive garsonlar ilgili.

i̇ki michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef wolfgang puck’ın restorantı spago, yakın zaman önce st.regis otelde açıldı. oscar törenlerinin aşçısı olarak bilinen şefin türkiye’deki restorantına rezervasyon zorluğuna rağmen gidebildik. 10 günlük doluluk sonucunda uygun bir akşam için yer ayırttık. st.regis otelin 7.katında muhteşem bir manzaraya sahip. hele de yaz aylarının gelmesiyle teras kısmındaki masalarda oturmak çok keyifli olacak. mutfak puck’ın yanında çalışmış şef peleg miron’a emanet. mekana girmemizle birlikte dikkat çeken ilk nokta iki bölüme ayrıldığı. bir kısmı lounge , diğer kısmı fine-dining bölümü. duvarlarda wolfgang puck’ın dünya starları ile çektirdiği fotoğraflar ( bizim kebapçılardaki ünlülerle çekilen fotoğrafları düşününce gülme geldi birden ) . onlarda steven spielberg, cameron diaz, quentin tarantino.. bizde alişan, selami şahin, bülent serttaş  .i̇lgili bir karşılama, masaya yönlendirme sonrasında bilgili servis personelinin yardımlarıyla siparişlerimizi verdik.

yıllanmış keçi peyniri, fesleğen ve balsamik eşliğinde mini pancar salatası yemeğin devamında nasıl bir sanatla karşı karşıya kalacağımız hakkında ipuçları verdi. görsel olarak güzel süslenmiş bir tabaktı. mac&cheese; amerikalı bir şefin restoratında olduğumuzun kanıtıydı. amerika’nın milli yemeklerinden olan bu peynirli fırın makarna burada lezzetli icra edilmişti. tuna tartar; avokado, zencefil turşusu,soya sosu ve chili sos ihtiva ediyor, güzel bir başlangıç.

füme somonlu pizza, normalde lounge bölümünün menüsünde varmış ama isteğimiz üzerine getirdiler. pizza hamurunu fırında pişirip, üstüne dere otlu creme fraiche ( bir çeşit ekşi krema ) sürülüyor, sonra frenk soğanu, somon incileri ve soğuk füme somon ekleniyor. yaratıcı ve çok lezzetli bir course. masadaki 5 kişiden de yüksek not aldı.

menünün ana yemek seçenekleri olarak deniz ürünleri ve et tabakları dikkat çekiyor. hong kong usülü buharda pişmiş levrek, jasmine pirinç pilavı ile servis edildi. i̇çindeki zencefil ve chili yağı lezzetine lezzet katmış. levrek yumuşacıktı. izgara kuzu pirzola ve antrikot ızgara masadaki diğer arkadaşlarım tarafından sipariş edildi. medium-well ve welldone pişmiş istedikleri için tatlarına bakmadım ama olumlu görüşlerini beyan ettiler. ben kendime fillet mignon steak söyledim. medium-rare tam istediğim gibi, biber sosuyla harika. bayıla bayıla yedim, kusursuzdu.

tatlılardan toffee cake; mandalinalı dondurma ile sunulan hurmalı ıslak kek. 2-3 kişinin yiyebileceği bir porsiyon. sıradışı ve harika bir tatlıydı. sufle de aynı şekilde büyük bir porsiyon olarak geliyor, tek başına bitirmesi zor gelebilir. i̇çinde yine creme fraiche denen ekşi krema var. tatlılara 9/10 verilir rahatlıkla.

fiyatlara gelince  pancar salatası 32, tuna tartar 36, somonlu pizza 46, mac&cheese 25, levrek 72, etler 80-100 arası, tatlılar 28 tl idi. hakeder mi haketmez mi yedikten sonra karar vermek gerek. ben ödenenin karşılığını aldığımızı düşünüyorum. ülkeye böyleiyimekanların gelmesi sevindirici. uzun soluklu olmasını dilerim.. #kangurular

kangurular.com

orta pişmiş bonfile sipariş ettiğimiz halde, tam pişmiş etler getirdiler. bir de özür dileyeceklerine "bizim orta etimiz böyle" gibi bir bahane sundular. az, orta,iyipişmiş et mekana göre değişiklik göstermez. bunun bir standartı var. 2 michelin yıldızlı restorant diye geçiyor güya. yıldız falan önemli değil, verilen hizmet önemli. çok pişmiş eti geri alıp orta getirdiler. ama yemediğimiz etleri de hesaba yazmışlar. faturayı istediğimizde de garson okuyamayalım diye üstünü çizip saçma sapan bir fatura getirdi. böyle birşey hayatımda görmedim. yemeklerin lezzeti iyiydi ama fiyatlar fazla şişirilmiş. yorumlarda abartıldığı gibi bir restorant değil. bu fiyat skalasında gidilecek çok dahaiyiyerler var.