spago - st. regis istanbul

müthiş bir şef cihan kıpcak ?? onun olduğu yere gözüm kapalı giderim ?? yemekler muthıs , ortamharika, personel güler yüzlü. nişantaşına gidince uğranılması gereken biryer . yemek yemesenızde bırseyler içmeye mutlaka gıdın. ama cıhan sefın yemeklerını kesınlıkle tatmalısınız gıtmıskende benım fıkrım ?

-burrata: ayva confit ile servis edilen burrataya hem ayva hem de fındık çok yakışmış?
- çıtır marul içinde filet mignon: puck’ın imza tabaklarından biri ve ilk lokmada neden öyle olduğunu kanıtlıyor?
- izgara ahtapot: kimchi ve köz sebzelerle servis edilen, is tadıyla insanı cezbeden bir tabak?
- ördekli spring roll: acı erik sosuyla müthiş bir çin böreği ?
- ev yapımı gnocchi: kuzu ragulu gnocchi; güçlü bir pecorino tadıyla geliyor ama bütün tabaklar arasında bizce en az wow faktörü yaratanı.
- hong kong usulü levrek: shitake ve pak choi ile servis edilen buharda pişmiş levrek, puck’ın imza tabaklarından. - -füme somonlu pizza: puck’ın inzalarından başka biri, taş fırından kıtır kıtır bir spago klasiği?
- amuse bouche olarak şefin ikramı pancarlı tart
- balkabağı sufle: kavrulmuş cevizli dondurma ile geliyor, efsane?
- milföy: karamelize muzlu dondurmayla servis ediliyor, üzerindeki badem krokan da çok iyi ?

mutfakta zula ve batard’dan tanıdığımız exevutive şef cihan kıpçak var. servis çok iyi. i̇ki eleştirimiz olabilir; birincisi, gelen filtre kahve böyle bir mekana hiç yakışmıyor; ikincisi, rezervasyon yaparken belirttiğimiz doğumgünü ayrıntısı sadece hesabı getirirken “doğumgününüz kutlu olsun.” şeklinde dile getirildi. bu iki nokta dışındaharikabir gece için teşekkür ederiz.

nisantasi st. regis otelin ust katinda konumlanmişharikaistanbul manzarasi olan mekan. biz kokteyl+hamburger ve falafel denemesi yaptik. servis kalitesi yuksek ama lezzetler vasatti. belki yemek icin degil ama bir şeyler icip guzel istanbul u seyretmek icin bar kismina gidilebilinir.

aksamustu gidip gec saatlere kadar hic sikilmadan vakit gecirebileceginiz bir yer. gunes batarken barinda oturupharikakokteyllerinden deneyebilir, hava kararinca istanbul'un isikli manzarasinin tadini cikarabilirsiniz. siparisinizi verirken ozenle yardimci olunuyor ve yemekler gercekten hic bekletmeden masaniza getiriliyor! gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim. her yemegin ayri bir tadi var, tek tek denemeye devam edecegim :)

2 michelin yıldızının biri sufle ye biride muhteşem kokteyl lere. asla 3 yıldız alamaz. otel muhteşem mekan supper her masa balkon yani ama gelin görünki istanbul gibi manzarası olan bir yerde bu manzara sadece vasat. nişantaşı parkına bakıyor. lezzetlere gelince hong kong usulü pişirilmiş levrek bildiginiz bir hastahane yemeği. pirzola nin elinde öyle bir tat varki etin farklı tatlı olmasından rahatsız olanlar sakin denemesin bile. başlangıç olarak söylediğimiz istakoz ve karides te ise baskın tat avokado idi. is takoz tadı almanıza imkan yok. sufle tam bir görsel şölen. kokteyller muhteşem. başlangıçta gelen ekmekleri iseharika3. yıldız gelse gelse onlara gelebilir. bütün bu menu nun fiyati ise 1 adet kokteyl dışında alkol olmamasına rağmen 400 tl

kırmızı bir ispanyol şarabı eşliğinde tuna tatar veharikasosları ile jumbo karides benim favorim. buharda levrek başarılı. 9 dan sonra çok kalabalık oluyor o nedenle gürültü çok fazla. servis çok iyi ve garsonlar ilgili.

i̇ki michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef wolfgang puck’ın restorantı spago, yakın zaman önce st.regis otelde açıldı. oscar törenlerinin aşçısı olarak bilinen şefin türkiye’deki restorantına rezervasyon zorluğuna rağmen gidebildik. 10 günlük doluluk sonucunda uygun bir akşam için yer ayırttık. st.regis otelin 7.katında muhteşem bir manzaraya sahip. hele de yaz aylarının gelmesiyle teras kısmındaki masalarda oturmak çok keyifli olacak. mutfak puck’ın yanında çalışmış şef peleg miron’a emanet. mekana girmemizle birlikte dikkat çeken ilk nokta iki bölüme ayrıldığı. bir kısmı lounge , diğer kısmı fine-dining bölümü. duvarlarda wolfgang puck’ın dünya starları ile çektirdiği fotoğraflar ( bizim kebapçılardaki ünlülerle çekilen fotoğrafları düşününce gülme geldi birden ) . onlarda steven spielberg, cameron diaz, quentin tarantino.. bizde alişan, selami şahin, bülent serttaş  .i̇lgili bir karşılama, masaya yönlendirme sonrasında bilgili servis personelinin yardımlarıyla siparişlerimizi verdik.

yıllanmış keçi peyniri, fesleğen ve balsamik eşliğinde mini pancar salatası yemeğin devamında nasıl bir sanatla karşı karşıya kalacağımız hakkında ipuçları verdi. görsel olarak güzel süslenmiş bir tabaktı. mac&cheese; amerikalı bir şefin restoratında olduğumuzun kanıtıydı. amerika’nın milli yemeklerinden olan bu peynirli fırın makarna burada lezzetli icra edilmişti. tuna tartar; avokado, zencefil turşusu,soya sosu ve chili sos ihtiva ediyor, güzel bir başlangıç.

füme somonlu pizza, normalde lounge bölümünün menüsünde varmış ama isteğimiz üzerine getirdiler. pizza hamurunu fırında pişirip, üstüne dere otlu creme fraiche ( bir çeşit ekşi krema ) sürülüyor, sonra frenk soğanu, somon incileri ve soğuk füme somon ekleniyor. yaratıcı ve çok lezzetli bir course. masadaki 5 kişiden de yüksek not aldı.

menünün ana yemek seçenekleri olarak deniz ürünleri ve et tabakları dikkat çekiyor. hong kong usülü buharda pişmiş levrek, jasmine pirinç pilavı ile servis edildi. i̇çindeki zencefil ve chili yağı lezzetine lezzet katmış. levrek yumuşacıktı. izgara kuzu pirzola ve antrikot ızgara masadaki diğer arkadaşlarım tarafından sipariş edildi. medium-well ve welldone pişmiş istedikleri için tatlarına bakmadım ama olumlu görüşlerini beyan ettiler. ben kendime fillet mignon steak söyledim. medium-rare tam istediğim gibi, biber sosuyla harika. bayıla bayıla yedim, kusursuzdu.

tatlılardan toffee cake; mandalinalı dondurma ile sunulan hurmalı ıslak kek. 2-3 kişinin yiyebileceği bir porsiyon. sıradışı veharikabir tatlıydı. sufle de aynı şekilde büyük bir porsiyon olarak geliyor, tek başına bitirmesi zor gelebilir. i̇çinde yine creme fraiche denen ekşi krema var. tatlılara 9/10 verilir rahatlıkla.

fiyatlara gelince  pancar salatası 32, tuna tartar 36, somonlu pizza 46, mac&cheese 25, levrek 72, etler 80-100 arası, tatlılar 28 tl idi. hakeder mi haketmez mi yedikten sonra karar vermek gerek. ben ödenenin karşılığını aldığımızı düşünüyorum. ülkeye böyle iyi mekanların gelmesi sevindirici. uzun soluklu olmasını dilerim.. #kangurular

kangurular.com

st regis otelin terasin da beverly hills spago bütün ihtişami ve mükemmel tatlarıyla i̇stanbul da. mekan harika. menü çok klass ve servisharika. bir aile kutlaması icin gittik ve çok memnun kaldık. aybars şefimize çok teşekkürler, nefis seçimler önerdi ????

müthiş bir şef cihan kıpcak ?? onun olduğu yere gözüm kapalı giderim ?? yemekler muthıs , ortamharika, personel güler yüzlü. nişantaşına gidince uğranılması gereken biryer . yemek yemesenızde bırseyler içmeye mutlaka gıdın. ama cıhan sefın yemeklerını kesınlıkle tatmalısınız gıtmıskende benım fıkrım ?

sevgili dostlar, the st. regis istanbul’daki spago‘yu duymayan kalmamıştır sanırım. efsanevi şef wolfgang puck‘un yarattığı buharikalokantanın müdavimlerinin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil i̇stanbul’da diye düşünüyorum.

i̇stanbul'un en iyi restaurantlarından. yemekler başarılı, servisharikave kişiselleştirilmiş. manzara eşsiz ama bir iki masadan manzara görülmüyor, o olmamalı. ödenen yüksek miktarı hak ediyor.

fiyatlar konusunda korkunuz olmasın gayet uygun bir yer manzarasıharikamutlaka gidin. ben çok keyif aldım. ahtapotlu kurufasulyesini yemeden bu dünyadan göçmeyin.ama fiyatlar daha pahalı olursa daha elit kişiler gelebilir bu önerimi dikkate alın ve lütfen şık gelin.

hafif esintili bir yaz akşamındaharikabir manzara istiyorsanız, adres st. regis hotel'in roofu. i̇stanbul'daki en klas mekanlardan bir tanesi. servis ekibi kesinlikleharikave sommelier bulunmasi mekana ayri bir hoşluk katiyor. starter olarak bakla salatasi, ana yemek olarak ise kuskonmazli ve karidesli risotto aldim. bakla salatasi cok freshti. pecorino peyniri ve kaya tuzu ilavesiyle biraz tuzluca buldum ama yine de denemeye değer. risotto servis esnasında biraz ılıktı ancak kıvam, dengeli tatlar ve aromalar hepsi mükemmeldi. yemeğin üstüne mutlaka çikolatalı sufle sipariş edin ve en azından 2 kişi yiyeceğinizden emin olun. garanti bir mekan. ekip, mutlak surette memnun ayrılmanız için elinden geleni yapıyor. tavsiye olunur!

dün akşam arkadaşımın doğum günü vesilesiyle gittik. resepsiyondaki kız daha kimsenin gelmediğini bu sebeple bizi bara alacağını söyledi. masada neden bekleyemedik?

kızın o an dalgınlığına geldi sanırım montumuzu vestiyer için sormadı ama sağolsun sonra bir garson vestiyere eşyalarımızı bırakabileceğini iletti. arkadaşlarımız gelene kadar barda farklı kokteyllerden içelim dedik ve 1 peace on earth 1 angel & politicians söyledik. kokteyllerin hepsi 49 tl. ben peace on earthü çok beğendim, angel ise tatlı margaritha gibiydi. margaristhasıyı sevdiğimden sanırım tatlı olması fikri hoşuma gitmedi.

arkadaşlarımızın mekana girmesiyle sonunda bizi masaya aldılar (ki önce onları da bara yönlendirmişler, sanırım barda 10 kişi ip gibi dizilmemizi beklediler). masaya yerleştikten 5 dkk sonra menü geldi ama siparişi vermemiz 40 dkkyı buldu. bu süre zarfında da hiçbir garson gelip sipariş vermek ister misiniz diye sormadı. hatta siparişi vermek istediğimizi birine ilettiğimizde tabi yönlendiriyorum dendi, ve gözümle gördüm çocukcağız garsona söyledi ama o da 10 dkk sonra masamıza teşrif etti. masanın siparişleri 2 adet çıtır marul salatası, 2 adet gnocchi,2 adet risotto,2 adet mac & cheese,2 adet organik tavuk, 2 adet ızgara pirzola şeklindeydi. i̇çecek olarak 1 kadeh beyaz, 1 kadeh rose şarap söylendi. kalanı suyla hayatlarını devam ettirdi(suyun şişesi 14 sanırım 9 şişe falan içmiştik) siparişle birlikte masanın ortasına birbirinden lezzetli ekmekler ve tuzlu tereyağ geldi. tuzlu tereyağ ekmekleharikagidiyordu ve tansiyonumu dengeliyordu ama 64 tl olduğunu bilseydim asla dokunmazdım. evet ortaya gelen ve normalde her yerde ikram olanlardan da para alıyorlar!

bu sırada eksik 2 arkadaşımız daha geldi, onlardan teki kahve & sufle söyledi. diğeri de angel & politicians. sufle tüm yemeklerden önce geldi, servis yapan garson exktra pudra şekeri isteyip istemediğini, krema ve dondurmayı karıştırabileceğini içinde söyledi. sufleyi yiyen arkadaşımız krema ve dondurma sevmediğini söylediği halde biz böyle servis ediyoruz, böyle daha güzel oluyor bla bla demeye başladı. arkadaşım istemediğini sert bir şekilde dile getirince uzaklaşma kararı aldı.

sonunda heyecanla beklenen yemekler geldi ama maalesef benim için beklediğime değmedi. risotto çok tuzluydu. dağ mantarlı & karidesli denmesine karşın içinden 2 karides çıktı. da mario'nun risottosunun yanında 0dı. gnocchi benze başarızdı, hamur olmuş ve iç malzemesinin tadı hiç gelmiyordu ama diğer gnocchi'yi söyleyen arkadaşım da çok beğendi. marul salatasını yiyenlerden 1i şampanya tadını aldığı için çok mutluyken diğeri 2 maruldan ibaretmiş cidden diye hayal kırıklığını bildirdi. pirzola sadece pirzola olduğu için güzeldi, ahım şahım tarafı yoktu. tavuklar da idare ederdi. mac & cheese ise risottonun aksine tutsuzdu. beklediğim lezzeti ne ben ne de grubun kalanı bulabildi. bu sebeple tatlı menüsüne bakmadık bile. birer türk kahvesi içip kalktık.

bu kadar mutsuz yemeğimizin bedeli 1270 tl oldu. zaten mecburiyetten gitmiştim, bir daha gitmek zorunda kalırsam yemeğimi yer spago'ya kokteyl içmeye giderim.

spago manzara harika, en beğendiğim patatesin yanında verdikleri trüflü sos?kesinlikle tavsiye ederim trüf mantarı ile yağı işlemden geçiriyorlarmışharikabir lezzet, mini hamburgerleri tam atıştırmalık hem de lezzeti yerinde