aida - vino e cucina

tek güzel şey şaraptı ki onu da onlar yapmıyor zaten. porsiyonlar aşırı küçük. kesinlikle ödenen tutarın karşılığı değil. personelin de yapılan eleştiriye laf yetiştirme çabası paha biçilmez! onlara göre doymak için bütün menüyü yemek gerekiyormuş,ana yemek yeterli değilmiş zaten!? tuhaf...

deniz mahsüllü makarna hayal kırıklığıydı.başlangıçlar ve personelin ilgisi gayet güzeldi.porsiyonlar çok küçük.

ambiyansı şahane, çalışanlar çok ilgili. tatlı sipariş ettik ve şunu diyebilirim ki i̇stanbul'da yediğim en iyi cheesecake adayı olabilir fotoğraftaki. hem hafif, hem de tuz ve tatlı oranı tam yerinde. bir sonrakine de yemekleri için geleceğim.

ilk gelisimizdi , servis eden arkadaslari cok begendik , mekan biraz ufak ancak kozzy ? zencefilli adacayli corba harikaydi, carbonare fena degildi ancak italya da yedigimiz daha iyiydi, tiramisu guzeldi. tesekkur ederiz bir daha ziyareti hakkediyor ?

lezzetleri, calisanlarin ilgisi ve çocuklu gitmenin de hic bir sorun yaratmayacagı bir mekan. cok guzel vakit geçirdik. sadece fiyatların gereğinden yüksek olduğunu düşünüyorum.

great place with a very original menu and a rich wine list. the personnel is also amazing: very knowledgeable and friendly, helpful with the menu. quality menu free of any ‘köri/soya soslu tavuk’, ‘fettuccine alfredo’ and other chicken-and-fries and greasy-cream nonsense that is proudly offered by 90% of turkish “world cuisine” restaurants. can’t wait to come back again!

öncelikle mekanın ambiansı gerçekten çok hoş, çalışanlar da gayet ilgili ve güler yüzlü, yemeklere gelirsek özellikle başlangıçlardan keçi peynirli tempura inanılmaz lezzetli kesinlikle denenmeli!!! makarnalar ise pek beklentimiz karşılamadı. diğer yandan şarap menüsü gayet çeşitli herkesin damak tadına uygun bir şeyler bulabilir.

küçücük çok tatlı bir mekan. yemekleri ve özellikle başlangıçları şahane. farklı ve lezzetli şeyler yemek istiyorsanız mutlaka tercih edin. tekrar gidilecekler listesine ekledim ?

kadıköy’de gidilebilecek en iyi restoranlardan biri. erkek arkadaşımla doğum günü için tercih ettik. başlangıç olarak keçi peynirli tempura istedik ve tek kelimeyle mükemmeldi, bayıldık. porçini mantarlı çorba söyledik. orijinal bir sunumu vardı, çorbanın suyu sonradan ekleniyor. tat olarak ortaydı. yan yemek olarak ravioli tercih ettik. oldukça güzeldi, sosu da çok lezzetliydi. ana yemek olarak dana lokum istedik ve çok memnun kaldık. tatlı olarak biz çalışanlara bıraktık seçim yapamadık. onlar da bize meyveli bisküvili limonlu ferah bir tatlı gönderdiler ve tatlıyı da aynı şekilde çok beğendik. elbette piyano detayını atlayamam, saat 18:30 gibi başlayan piyano dinletisi çok güzeldi.

servis: servis çalışanları oldukça ilgili, samimi ve yardımseverler.
ambiyans: çok güzel sıcak bir atmosfere sahip.

muhteşem mekan, muhteşem ilgi ve tabi ki muhteşem yemekler. tempuralarin 2sini de denedim çok iyilerdi, tavuk ciğeri başlangıcına da bayıldık. ispanak salatası ve tiramisu da harikaydı. denemediklerim hala aklımda mutlaka tekrar gideceğim.

yemekler cok güzeldi,bizimle ilgilenme sekillerini cok sevdik,cok tatlı insanların cok tatlı restoranı..

ortam ambiyans çok başarılı. menü sürekli değişiyor o yüzden sürekli aynı kalite ve lezzeti yakalamak mümkün olmayabiliyor. alt kat daha keyifli.

tatlı bir piyano sesi ile karşılanıp, nostaljik bir oturma odası havasındaki salonda yerinizi alıyorsunuz. masalarda farklı aksanlarda insanlar. özel bir şarap seçkisi, güleryüzlü çalışanlar, sarı sıcak lambalar, minik masalar, herşey tamam. aperatifler gastronomik bir yolculuk. on numara.
*keçi peyniri tempura tavsiye edilir.

çok tatlı ve samimi bir işletme kahve tatlı veya apetizer şarap için tercih edilebilir. ambiyansi oldukça güzel romantik bir akşam için uygun. ancak yemek menüsü biraz sınırlı gözüküyor

kadıköyün orta yerinde bir kapıdan girip hop super sicak, samimi ve oldukca da italyan bir ortama giris yapiyorsunuz. ben yemekleri oldukca basarili buldum. tavuk ciger pate'yi servis yapan tatlis arkadasin onerisi uzerine aldik ve once "tavuk cigerden pate mi olur niye kaz degil ki" ki diye burun kivirmistik fakat cok lezzetliydi. rozbif uzerine tuna balikli bir antipasti daha denedik, bu da guzeldi fakat ben rozbiften cok hoslanmadigim icin muthis tatmin olmadim. bir de tempura keci peyniri toplari istedik onun da buram buram anadolu kokusu balla cok guzel dengelenmisti. carpaccio'yu diger masalardan kestim cok guzel gorunuyordu maalesef bize kalmamisti :( ana yemek olarak da risottolu osso buco aldik bu da cok guzel pismisti. iki kisiye gayet yetti. mekanin kendisine ait sarabi var. ikinci sise olarak onu aldik ancak cok asidik buldum. bir tek sarap konusu beni uzdu. he bir de yemeginizi yerken oldukca yetenekli bir bey piyano caliyor ki bu da mekana sahip oldugu otantik havayi katan en onemli unsur sanirim. kisacasi mutlaka gidiniz