i̇stanbul’daki en iyi ocakbaşı neresidir sorusunun cevabıdır adana ocakbaşı. küçüktür, salaştır, çok kalabalıktır, sıkışarak oturursunuz, servis genellikle aksar, garsona bol bol kendinizi hatırlatmanız gerekir. ama etleri öyle bir lezzetlidir ki, yiyeni o kadar tatmin eder ki... i̇şte o güzelim etler içir ne yapar, ne eder yolunuzu buraya düşürürsünüz.
mekan dediğimiz gibi küçük, 4 kişiden fazla gelecekseniz, gelmeyin; çünkü mutlu ayrılmazsınız. i̇deal sayı 2 veya 3’tür, rahatça ocağın başına kurulur, tüm siparişlerinizi doğrudan ustaya söylersiniz, mutlu mutlu yemeklerinizi yersiniz. ortaya getirilen mezelerden öne çıkan herhangi bir şey yok ancak sizi üzeni de yok, hepsi “başlangıç” olma görevini layıkıyla yerine getiriyor. et konusundaki zirveye ise sakatatların şahı “uykuluk” tırmanıyor; yediğim her şeyden daha güzel, ağızda dağılan, lokum gibi, yumuşacık bir tat. mart sonu nisan başı ekstra lezzetlenmiş uykulukları yemek için doğru zaman, hatırlatalım. adana gayet başarılı, yağlı ve lezzetli, ağızda dağılan tarzdan. kalem pirzolayı da es geçmemek lazım, bir kez sipariş eden kesinlikle bir daha söyleyecektir.
bütün bu lezzet şöleninin bedeli ise, rakı desteği ile kişi başı 80-100 tl civarında şekilleniyor. ucuz mu? hayır. ama taksim’deki veya başka yerdeki muadilleri ile karşılaştırınca ortaya koyduğu lezzetlere kıyasla gayet makul bir fiyat olduğunu söyleyebilirim.
not: uykuluk, seni çok özledim. sevgiler, doğu.