zübeyir ocakbaşı & restaurant


İçinde "iyi" olan yorumlar
4
4.0
lokantalarim
4
4 yıl önce
taksim
zübeyir ocakbaşı’na ilk gidişim, bizim kaş ahalisi ile yeniden görüşmek için planlanan bir gecede gerçekleşti. bendeniz beyoğlu ocakbaşı fanatiklerindendim doksanlı yılların sonunda. orada bazen ocakbaşına oturup üstümün başımın yağ kokmasına aldırmadan kebapları mideme indirir, şişlerin cızır cızır yanmasını dinlenerek demlenirdim. sonra bir şeyler oldu, araya iş güç girdi, başka mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalımescit müdavimliği girdi, kaybettim beyoğlu ocakbaşını.

zübeyir’e gitmeden once biraz araştırma yapmıştım doğal olarak. yirmibeş yıldır bu işi yapan kurucusu zübeyir ertaş’ın, benim eski efsanem beyoğlu ocakbaşı’nın ustası olduğunu öğrenmiş, pek bir sevinmiştim. tanıdık lezzetlerin içinde bir gece geçireceğimi düşünmüştüm. ama yanılmışım ! hafızama nakşolmuş ocakbaşı tatlarından daha fazlasını bulacağımı bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamışsınızdır, tıkabasa yediğim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldım.

zübeyir’i bulmak için i̇stiklâl caddesi’ne bağlanan bekâr sokak’ın sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokağın tarlabaşı’na bağlandığı noktada üç katlı zübeyir ocakbaşı’nı görebilirsiniz. kısa bir yürüyüşten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapıdan girmeden once, her zaman yaptığım gibi fotoğraf çektiğimi gören bir garsonun yanıma gelmesi ve “nasıl yardımcı olabileceğini” sorması kötü bir başlangıçtı diyebilirim. burası bir sokak ve ben de istediğim yerin fotoğrafını çekebilirim değil mi? ardından içeri girip masama oturdum ve yemek faslı başladı.

bizim kaş ahalisi masaya kurulmuş ilk rakılarını doldurmuştu ki, nedret garsonu çağırıp açık ve net bir şekilde masanın donatılmasını ve çok özenli olunmasını istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her şey çok güzel olsun!” garsonun cevabı da bir soruydu aslında: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabı yapıştırıverdi: “hayır, ayyaşız!”

gavurdağı salatası, közde patlıcan ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yoğurtlu isot gibi mezelerin eşliğinde ilk rakılarımızı yudumladık. benden size tavsiye, bunun yanında kaliteli bir şalgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.

sofra erbaplarının tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bu lezzetli mezeleri kıtlıktan çıkmışçasına yedikten sonra hepsinden birer tur daha ısmarladığımızı eklemeden edemeyeceğim. siz siz olun, midenizde yer kalması için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.

mezelerimizi yer, rakılarımızı içerken arkada tanımadığım, bilmediğim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldığını, bazı masalarda oturan ağır abilerin hüzünlenerek sigaralarını tüttürdüklerini gözlemlediğimi de anlatmam gerekir aslında. zübeyir’in homojen bir müşteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakıyorsunuz kızlı erkekli üniversite öğrencileri, bir bakıyorsunuz kurtlar vadisi formatlı karanlık adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarları…tuhaf bir birleşmiş milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, rakı içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müziği dinleniyor.

gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbastı, çöp şiş, ciğer kebap gibi çeşitler geldi masaya. i̇nsanlığımızı kaybettiğimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karşın, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse beş kişi beş porsiyon da kaburga yemişiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatımda yediğim eniyikaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yağı tam kıvamındaydı. bendenizin çok sevdiği “kemiği sıyırma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunların üzerine adettendir diyerek ayva tatlısı da yedik ve ben de dahil, bazılarımız doğrudan taksim i̇lkyardım’a gitmeyi teklif ettiler.

gece sonunda gelen hesap hiç de az değildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama şimdi düşünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. değil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kıtlıktan çıkmışçasına gömüldük yemeklere.

zübeyir ocakbaşı’nı herkese tavsiye ediyorum. kaburgasını özellikle öneririm sevenlerine. sakın rezervasyonsuz gitmeyin. sayınız uygunsa ocakbaşında yer ayırtın. çalan müzikle, garsonların ilgisiyle, lezzetli yemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiğinizde üzerinizdekileri doğru çamaşır makinesine atın ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çıkmayacaktır.

i̇stiklal caddesi bekar sokak

no:28 beyoğlu i̇stanbul

0212 293 39 51


-----30 may, 2013-----

zübeyir ocakbasi’na ilk gidisim, bizim kas ahalisi ile yeniden görüsmek için planlanan bir gecede gerçeklesti. bendeniz beyoglu ocakbasi fanatiklerindendim doksanli yillarin sonunda. orada bazen ocakbasina oturup üstümün basimin yag kokmasina aldirmadan kebaplari mideme indirir, sislerin cizir cizir yanmasini dinlenerek demlenirdim. sonra bir seyler oldu, araya is güç girdi, baska mutfaklar ve sofralar girdi, bir acayip asmalimescit müdavimligi girdi, kaybettim beyoglu ocakbasini.
zübeyir’e gitmeden once biraz arastirma yapmistim dogal olarak. yirmibes yildir bu isi yapan kurucusu zübeyir ertas’in, benim eski efsanem beyoglu ocakbasi’nin ustasi oldugunu ögrenmis, pek bir sevinmistim. tanidik lezzetlerin içinde bir gece geçirecegimi düsünmüstüm. ama yanilmisim ! hafizama naksolmus ocakbasi tatlarindan daha fazlasini bulacagimi bilemezdim tabii. bu girizgâhtan da anlamissinizdir, tikabasa yedigim zübeyir’in yemeklerinden çok memnun kaldim.
zübeyir’i bulmak için istiklâl caddesi’ne baglanan bekâr sokak’in sonuna kadar yürümeniz gerekiyor. sokagin tarlabasi’na baglandigi noktada üç katli zübeyir ocakbasi’ni görebilirsiniz. kisa bir yürüyüsten sorna kendimi zübeyir’in önünde buldum ben de. kapidan girmeden once, her zaman yaptigim gibi fotograf çektigimi gören bir garsonun yanima gelmesi ve “nasil yardimci olabilecegini” sormasi kötü bir baslangiçti diyebilirim. burasi bir sokak ve ben de istedigim yerin fotografini çekebilirim degil mi? ardindan içeri girip masama oturdum ve yemek fasli basladi.
bizim kas ahalisi masaya kurulmus ilk rakilarini doldurmustu ki, nedret garsonu çagirip açik ve net bir sekilde masanin donatilmasini ve çok özenli olunmasini istedi ve ekledi: “biz çok gezeriz, her sey çok güzel olsun!” garsonun cevabi da bir soruydu aslinda: “gurme misiniz abi?” nedret unutulmaz cevabi yapistiriverdi: “hayir, ayyasiz!”
gavurdagi salatasi, közde patlican ezme, börülce, semiz otu, kabak ezmesi, yogurtlu isot gibi mezelerin esliginde ilk rakilarimizi yudumladik. benden size tavsiye, bunun yaninda kaliteli bir salgam suyu içmemek büyük bir hata olur, mutlaka isteyiniz.
sofra erbaplarinin tavsiyelerini hiçe sayarak “çatalucu” ile yememiz gereken bu lezzetli mezeleri kitliktan çikmisçasina yedikten sonra hepsinden birer tur daha ismarladigimizi eklemeden edemeyecegim. siz siz olun, midenizde yer kalmasi için önden gelen bu güzelliklerden abartmadan yiyin.
mezelerimizi yer, rakilarimizi içerken arkada tanimadigim, bilmedigim, ama bana hayli hüzünlü gelen türküler çaldigini, bazi masalarda oturan agir abilerin hüzünlenerek sigaralarini tüttürdüklerini gözlemledigimi de anlatmam gerekir aslinda. zübeyir’in homojen bir müsteri kitlesi yok kesinlikle. bir bakiyorsunuz kizli erkekli üniversite ögrencileri, bir bakiyorsunuz kurtlar vadisi formatli karanlik adamlar, bir masada alevi dedesi görünümlü zatlar, öte masada spor yazarlari…tuhaf bir birlesmis milletler görüntüsü içinde kebap yeniyor, raki içiliyor, bazen halk türküleri, bazen de türk sanat müzigi dinleniyor.
gelelim etlere…beyti, adana, kaburga, külbasti, çöp sis, ciger kebap gibi çesitler geldi masaya. insanligimizi kaybettigimiz noktada, herkesin ana yemek yemesine karsin, ortaya kaburga da söyledik. ne hikmetse bes kisi bes porsiyon da kaburga yemisiz. tüm et yemekleri güzeldi ama, ne yalan söyleyeyim hayatimda yedigim eniyikaburgalardan birini burada yedim. ne çok etli, ne de et yönünden fakirdi. yagi tam kivamindaydi. bendenizin çok sevdigi “kemigi siyirma” aktivitesine pek bir uygundu. tüm bunlarin üzerine adettendir diyerek ayva tatlisi da yedik ve ben de dahil, bazilarimiz dogrudan taksim ilkyardim’a gitmeyi teklif ettiler.
gece sonunda gelen hesap hiç de az degildi. biraz bozurlur gibi olduk ve itiraz etme durumuna geldik, ama simdi düsünüyorum da, ölçülü hesap, insan gibi yiyenlere gelmeli. degil mi efendim? biz o gece uzun süreli bir kitliktan çikmisçasina gömüldük yemeklere.
zübeyir ocakbasi’ni herkese tavsiye ediyorum. kaburgasini özellikle öneririm sevenlerine. sakin rezervasyonsuz gitmeyin. sayiniz uygunsa ocakbasinda yer ayirtin. çalan müzikle, garsonlarin ilgisiyle, lezzetli yemeklerle güzel bir gece geçireceksiniz. eve geldiginizde üzerinizdekileri dogru çamasir makinesine atin ya da kuru temizlemeciye gönderin, zira o koku uzun süre çikmayacaktir.

http://lokantalarim.blogspot.com/2011/05/zubeyir-ocakbas.html
0
tat
4
4 yıl önce
taksim
istanbul'un eniyikebapçisi olmayabilir ama benim görüsüme göre yillardir lezzetleri degismeyen yegane yerlerinden. yillardir her gittigimde ayni tat, ayni hizmet...

mezeleri bir kebapçi ortalamasinda ve yeteri kadar çesitli. bundan sunu anlamalisiniz ki meze yemek için gidilecek bir yer degil. ama etleri gerçekten lezzetli. zaman zama çok güzel etler yedigimi bilirim. alt katta ocakbasina denk gelirseniz firsati kaçirmayin, yalniz yanlara dogru oturun ki sicagi çarpmasin :)
0
fuat
4
4 yıl önce
taksim
eylül 2015 te kangurular grubu olarak ziyaret ettiğimiz zübeyir ocakbaşının taksimdeki birçok alternatifinden farklımı değimli sorusuna yanıt aradık.denediğimiz tüm lezzetleri hem lezzet hem sunum hemde pişirme açısından üst düzeydeydi. mekanın konumu iç düzeni tam hayalimizdeki ocakbaşı havasındaydı.üç katlı mekanın en ideal katı 1. 
katı bizce. en üst kat kalabalık gruplar içiniyiama ocakbaşına yakın olmak istiyorsanız 1. kat ideal. haftanın her günü full olan mekanın müdavimleri arasında burayı çoktan keşfetmiş turistler de var haliyle.

 önden gelen küver ve mezeler doyumsuzdu sırasıyla çiğ köfte, ciğer şiş ,kuzu şiş, taraklık ,kaburga,adana kebap denedik. herbiri masaya geldikçe keyfimiz katlandı. dostlarla yapılan güzel sohbetler eşliğinde ortamın sıcaklığı ocakbaşının sıcaklığı ve mis gibi kebap kokularıyla sarıverdi. gecenin sonunda her şeyin dört dörtlük olması çok güzeldi. bir ocakbaşından beklediğiniz ne varsa burada var.
0
emine
4
4 yıl önce
taksim
zübeyir ocakbaşı ünlülülerinde tercih ettiği istanbulda bir çok kategoride eniyiocakbaşı ve kebapcılar listesinde kendisine en ön sıralarda yer bulan bir işletme. bugune kadar denediğim bütün lezzetler inanılmaz taze ve eşsiz bir lezzete sahiptiler. ciğer şiş, çöp şiş ve tarak kebabı favorilerim arasında. tüm lezzetleri bir kerede denemek arzusunda iseniz karışık seçimini tavsiye ederim. mezelerin tazeliği ise tartısılmaz. çip köfte, piyaz, soğan piyaz ve yemekle birlikte sunulan baharatlı pidesi süper denecek lezzette. fiyat olarak biraz pahalı olmasına karşın aldıgınız lezzet ve servis kalitesi buna değer. i̇ki kişi için birkaç çesit meze, ve iki porsiyon kebap için ortalama tl.150 gözden çıkarmanız gerekli. herşeye rağmen kesinlikle deneyin denemezseniz cok şey kaybedersiniz..
0
guru'ing
5
4 yıl önce
taksim
bu ocakbaşı başka ! ne getirseler lezzetli. çöp şiş, ciğer şiş, adana, mezeler, tatlılar...her şey ayırt etmeksizin çok çok iyi. ancak ciğer şiş için ayrı bir parantez açıyorum. sıfır koku, kurumadan pişirilmiş ve çok lezzetli. baharatlı lavaşlar inanılmaz, sanırsın lahmacun...şöyle o lavaşın arasına ciğeri koyuyorsun üstüne de biraz soğan kebabı, gel de zevk alma bakalım. çiğ köfte net bir şekilde yediğim eniyietli çiğ köftelerden. bana göre mekanın en güzel katı giriş kat ve ocakbaşında mermerde yemek. zaten olayı o. fiyat benim için şaşırtıcı bir şekilde uygun. fiyat performans ise çok iyi. yemek sonrası ballı muz ve ayva tatlısını kesinlikle yiyin, pişman olmazsınız.
0
alp
4
4 yıl önce
taksim
kebap ve et çesitleri için dogru bir adres. bir çok kebapçidan farkli olarak, burasiiyibir ocakbasi. ciger, sis ve kebabini denedim, hepside birbirinden basariliydi. mezeler ise ayri güzellikte, lezzetliydi. bir tek çig köftesini begenmedim. ortam olarak biraz sikisik ve buna bagli olarak kötü bir gruba denk gelirseniz, ugultu eksik olmuyor fiyat olarak; 4 kisi tika basa et, meze, meyve, tatli ve 70 lik rakiya adam basi 85 tl ödedik.
0
alev
3
4 yıl önce
taksim
çok para harcamak istiyorsaniziyiseçenek - bence ortalama bir lezzet kalitesi var, çevresinde bir çok ocakbasi varken, sadece mekanin mimarisi açisindan tercih edilebilir. fiyat bence çok pahali.
0
rusen
4
4 yıl önce
taksim
etleri kesinlikle başarılı. fakat öncesinde gelen mezelerin hepsi vasat ve ortalama altıydı. hatta isteğimiz üzerine getirdikleri beyaz peynir bile kötüydü. halbuki içki içilen bir mekanda hele de adıiyibir yerse ve fiyatlar ortalamanın üstüyse kötü beyaz peynir servis etmek kabul edilebilir değildir. mezeyi yapamamış olabilirsin amaiyibeyaz peyniri parayı bastıran herkes bulur. puanımın yüksek olma nedeni etlerinin gerçekten başarılı olması. tatlılar da ortalamanın üstü.
0
ilker
5
4 yıl önce
taksim
çalışanlar ilgili kebaplar zaten süper ciğer çöp şiş adana tarak efsane! her gittiğimizde aynı lezzet istanbulda cidden kebao yiyebilceğiniz eniyiyerlerden biri
0
eatpraylove
5
4 yıl önce
taksim
burayi ishai golan'in programinda gordugum anda telefona sarildim rezervasyon icin. aksamina ocagin basindaydik. icinde rudolf van nunen'in de oldugu harika bir ekiple:) kendisi buranin mudavimlerindenmis megersem. etler harika, mezeler harika, mekan cok nezih, muzikler ilk defa boyle bir mekanda cok yerli yerinde ve kisik sesli. garsonlar, pisiriciler herkes isini cokiyibiliyor. gidin ve kendinizi kebabin kollarina birakin!
0
utku
2
4 yıl önce
taksim
mekan çok güzeldi yeri çok işlek yemekleri çok lezzetli zaten kaliteli olduğunu duvarlardaki fotoğraflardan anlayabilirsiniz lakin bir mekanıiyiya da kötü yapan şeyler yüzde elli lezzet ise yüzde elli de işletmeciliktir yenilen yemeğe göre muamele çeken hesaba göre tavır alan bir garson ordusu o güzelim yemeği berbat beni kahr-ü perişan etti kaba tavırları yemeği bir türlü masaya getirememesi güzel ustanın emeğine edilen hakaret gibiydi gerçekten çok üzüldüm bir daha hangi şartlar altında olursa olsun dünyada kalan son kebapçı bile olsa gitmeyeceğimi söyleyebilirim
0
güven
4
4 yıl önce
taksim
girince küçük bir mekan izlenimi veriyor fakat mekan 3 katlı ve üst katlarda kalabalık gruplar için uygun yerler var. hem giriş, hem de orta katta ocakbaşını da tercih edebilirsiniz. meze çeşitleri çok fazla değil. van cacık ve gavurdağı (klasik gavurdağından biraz farklı) fena değil ama közde soğanı pek beğenmedim. etlere gelinde hepsi mükemmeldi. ciğer şiş, çöpşiş, adana kebap ve kaburga denedik ve hepsi çokiyipişirilmiş ve lezzetli idi. gelelim mekanın bence en büyük eksiğine. mekanda fırın olmadığı için pofuduk pide, tırnak pide, lahmacun vb. bulunmuyor. bunun yerine kurumuş ve üzeri baharatlı lavaşlar servis ediliyor. kebapçı başlangıcındaki sıcak pide içine tereyağı ve tulum peyniri keyfinden dolayısı ile mahrum kalıyorsunuz. rakı üzerine genelde tatlı yemediğim için yorum yapamıyorum.

mekanın diğer bir özelliği ise hiçbir yerde onaylamadığım hesaba %10 servis ilave edilmesi. üzerine bahşiş te bırakınca hesap direk % 15-20 şişmiş oluyor zaten. hiç bahşiş bırakmamak ta olmaz. bence gözden geçirilmeli, en azından kuver alınmayabilir. çünkü antipati yaratıyor.

ben kebapçıda doya doya et yerim diyenler için oldukça uygun bir mekan. et dışında ise eksikleri var.
0
arda
5
4 yıl önce
taksim
zübeyir ocakbaşı i̇stanbul'da 5 puan hak eden tek kebapçı olabilir. etlerin kalitesi ve lezzeti her zaman üst seviyede ve rakiplerinin çok ötesinde. öncelikle zübeyir ocakbaşı diğer kebapçılar gibi karnınızı mezelerle ve ara sıcaklarla şişirmiyor. tavsiyem biraz meze alıp ara sıcak olarak ortaya çöp şiş yaptırıp, midede kalan boşluğuda kaburga, tarak ve kebapla doldurmanız. çok doyurucu olmayan bir et olmasina rağmen benim favorim kaburgası ama diğer etler de çok başarılı. unutmadan gavurdağı salatası antepli halil usta'dan sonra yediğim en iyilerden biri. zübeyir de servis çokiyibugüne kadar hiç bir sorun yaşamadım tek sıkıntısı yer olmaması o yüzden rezervasyon yapmayı unutmayın.son olarak ocakbaşında oturmanın keyfi başka ama biraz dar ve biraz sıcak oluyor. umarım zübeyir ocakbaşı kalitesini ve lezzetini hiçbir zaman bozmaz
0
ahmet
2
4 yıl önce
taksim
servis kötü tuvalet berbat yahu duvarlardaki o kadar şöhret bu tuvaletlere mi girdi ayıp ayıp eyy beyoğlu belediyesi buraya turist de getiriyorlarmış  pes. garsonlar onların tercihine uymazsanız agresifleşiyor fiyatlar nusret daha mı ucuz du acaba dedirtiyor. açık sular musluk dan  finalde hesabın %18 si servis olarak  kapaklanıyor adam başı kuver de cabası ve hala bahşişi az bulan gözler tavırlar. neden fiyatlar pahalı  garsonlar 5 çeşit et servis etmek istiyor anlaşıldı rakam yukarı servis yukarı maaşlar yukarı hi̇ç beğenmedi̇m i̇yi̇ bi̇rşey yok yer basik küçük si̇gara mekani yok mangal başinda bi̇le si̇gara i̇çi̇rtmi̇yormuşş görmedi̇k ama  neyse ee 10 m2 yere deli̇ büyük mangali 2 kata da koymuşsun onun dumani kokusu  üstümüze si̇ni̇yor o nun zarari önemli̇ deği̇l mi̇? tekrar gi̇dermi̇yi̇m hayir tavsi̇ye edermi̇yi̇m hayir pahali sevi̇msi̇z lezzetsi̇z
0
zey
5
4 yıl önce
taksim
yediğim eniyikebap olabilir. etin kalınlığı, yağ oranı tadı, tuzu, lezzeti çok güzel lokum mu desem kaymak mı bilemiyorum o kadar lezzetli ki tarifi yok. tulum peyniri, ezme salatası, sosyete lahmacunu ? ama urfası ayrı güzel apayrı ? ekmek kadayıfı da çok güzel ayva tatlısı da güzelmiş ben sevmediğim için tadına bakmadım ama bizimkileriyidiyorsa iyidir ?
0
oturum aç
hesap oluştur