genelde turistlerin gözdesi olan hacı abdullah'a osmanlı tatlarını denemek için gitmiştik, fakat ondan sonra anladık ki bizim damak tadımıza göre değilmiş. :)
sulu yemeklerinden deneme fırsatımız olmadı; fakat söylediğimiz kadarıyla sebzeli mercime çorbası, içindeki et suyundan dolayı bizim için biraz ağırdı. normalde et suyunu seven bir insanımdır, fakat sanırım ki bu kadar yoğun et suyu içeren bir çorba daha önce içmemiştim. bu demek değil ki çorba kötü, yalnızca bizim damak tadımıza uygun değil. kurutulmuş patlıcan dolması, evde de, dışarıda da çok çok daha iyilerini yediğim için pek akılda kalıcı bir tat yaratmadı; keza dağ kekiği salatası da öyleydi. taze sıkılmış nar suyuyla, yemeklerde kullanılan okyanus tuzunun oluşturduğu yoğun tuzluluğu biraz olsun giderebilirsiniz. aman siz siz olun, yemeğe masada bulunan okyanus tuzundan normalmiş gibi serpmeyin, başınız dönmesin sonra. :)
neredeyse hiçbir şey yememenize rağmen hesap da normal bir restauranta göre oldukça yüksek gelecektir. bu sebeple fiyat-performans oranının iyi olduğunu söyleyemeyeceğim.