mişima, “dalgaların sesi” kitabında biraz olsun bahseder, sushinin ortaya çıkma nedenlerinden…
hayatta kalmaları denize bağlıjaponbalıkçıların, yoklukta bulabildikleri tek şey pirinç, çiğ balık ve yosundur.
onlar da, bu üçünü birleştirip, yanlarında her daim bulundurdukları soya sosuna batırarak karınlarını doyurmuş ve hayatta kalmayı başarabilmişlerdir.
azılarımız bu meretin hastası, bazılarımız nefret ediyor, bazılarımız ise merak ediyor.
“lakerda varken başka çiğ balık mı yenilir?” diyenler de var, “ben böyle birşey yemedim hayatımda!” diyenler de…
çeşitli kurslar, eğitimler, harcanan astronik rakamlar var bu çiğ balık dediğimiz sushi üzerine.
i̇stanbul’da bir çok alternatif yemek yerlerine göre, sushi yiyebileceğiniz yerler genellikle pahalıdır.
hatta varsa ailenizde, yakınınızda bunun hastası, fırsat sitelerini bile takip etmeye başlarsınız bu uğurda:)
i̇çlerinden biri var ki, hem rahatlığı, hem sağladığı hizmet ve fiyat – performans skalası ile, benim için, diğerlerinden ayrı bir yere sahip.
bahsettiğim mekan, beyoğlu’nda,japonkültür merkezi’nin içindeki cafe bunka.
rahat edebileceğiniz farklı odalara sahip bu mekanda, acılı özel çorbalardan, sushilere; saşimiden, yeşil çaylı dondurma kızartmasına kadar birçok lezzetli tadı bir arada bulabilirsiniz.
japon kültürünü seven, merak eden, yemeklerini tatmak isteyen tüm arkadaşlara duyurulur :)