brasserie noir

restorana pandemi döneminden önce gittik. yorumlarda çocuk kabul edilmiyor gibi yorumlar vardı ve bu tercih ettiğimiz birşeydi. fakat restorana gittiğimizde 4 tane, 2 tanesi masalar arası koşuşturan çocuk vardı. çocuk gürültüleri eşliğinde özellikle özel bir günde akşam yemeği yemeyi tercih etmiyoruz. yemeğe başladığımız için ayrılamadık. önceliklesıcakservis ettikleri ekşi mayalı ekmekleri çok lezzetli. fransız soğan çorbası ardından etli ana yemek denedik. soğan çorbasını beğendik. bu tarz restoranlarda chef e ya da restorana özel yemekleri denemeyi seviyorum. düz bir ızgara et yerine soslu birşey denemek istedim. ben noir soslu adını tam hatırlamadığım bir et söyledim. (külbastı olabilir) bu yemekten bahsetmek istiyorum. tabağın yarısı dondurulmuş patates ile doluydu. böyle bir restoranın dondurulmuş patates servis etmesi ne kadar kötü! i̇nanamadım. ekli fotoda görebilirsiniz. gerçekten hiç ama hiç yakışmıyor. ortalama bir zincir restoranda bile etin yanına püre konulurken dondurulmuş patates :) sostan bahsetmek istiyorum. özel bir sos olduğunu düşünüp verdiğim ana yemeği beğenmedim. noir sosu bana göre çok garip bir sostu. asla beğenmedim. damak tadıma uygun olmamasını geçtim damak tadımı bozdu ve mideme çok kötü dokundu. fransız sogan çorbasının porsiyonu çok doyurucu olduğu için tekrar bir yemek söylemek durumunda kalmadım. noir sosun içerisinde ne vardı bilemiyorum ama ne ekşi ne acı asit miktarı çok fazla yüksek ve hiç lezzetli değildi. partnerimde beğenmedi. garsona içeriğini sormadığım için çok pişman oldum. rezervasyonu saatli yaptırmıştık. saat doldugu an restoran dolu olmamasına rağmen bizi kaldırıp bar kısmına geçirmek istediler. hesabı isteyip restorandan ayrıldık. bu arada etlerin pişme kıvamı vs. i̇yiydi. ama benim için önemli olan sostu. restoranın fiyatları ortalamanın üzerinde bildiginiz gibi. ambians servis hoş ama beklentim yüksekti maalesef beklentimin altında kaldı. biz özel bir günümüz için tercih etmiştik ama bir daha tercih etmeyi düşünmüyorum.

hem yemek yemek için hem de şarap şarküteri için tercih ettiğimiz çok güzel bir mekandır. samimi güler yüzlü 10/10 hizmet veren senelerdir çizgisini bozmayan bir işletme. çok seviyoruz. özellikle sahibinin ara ara gelip her şeyin yolunda olup olmadığı sorması hem çok içten hem de çok samimi bir davranış bence. i̇nsana gerçekten kendini evinde hissettiriyor. ayrıca siz yemeğinizi beklerken tatlı tatlısıcakatıştırmalık ikram etmeleri ayrıca müthiş incelikte bir jest çok kalp efenim!

suadiyede ulaşıma çok kolay bir noktada bulunuyor sadece sokak içerisinde. i̇lk gittiğimizde bile yeri hemen bulabildik. kapıdan girdiğimiz andan çıkana kadar çok ilgili ve güler yüzlüydüler. servis ve sunumlarıda başarılı. başlangıç menüsü çok güzel ve lezzetli özellikle keçi peynirli tartını çok seviyorum. et seçimlerimizde yardımcı oldular önerilerde bulundular ve tam istediğimiz gibi pişirilmiş şekilde servis edildi. tatlıları benim için olay zaten her birini ayrı öneririm. i̇çerisi ısı bakımından çoksıcaküşümek ne demek buz gibi havada bile hissetmezsiniz içerideyken. özel günlerde ya da arkadaşlarla vakit geçirmek için tercih edilebilir bir mekan. fiyatlar için yüksek olduğunu söylemem gerekiyor.

şıkır şıkır bir mekan. güler yüzlü, güzel kokulu garsonlar. yemekler pek leziz. favorim;sıcakbaşlangıçlardan keçi peyniri dolgulu kabak çiçeği, ana yemeklerden ördek. müzikler güzel. biraz gürültülü oluyor, müzik sesi de artıyor insan uğultusu arttıkça. kırmızı şarapta cabernet sauvignon üzümü santa helena başarılı, ucuzmuş deme dene :) bir de bir arkadaş kokoreç istedi, rulo kokoreç. lezzeti var ya; eeef saa ne..

çok uzun zamandır gideceğim yerler listesinde yer alıyordu, özel bir gün vesilesiyle gitmek nasip oldu. suadiye tarafında yer alıyor, cadde üzerine çok yakın.

önden ikram olarak sarımsaklı zeytinyağı ve tereyağı geldi. yanında getirdikleri ekmek sıcacıktı, dışarıda yediğim ekmekler içinde belki de en başarılı olabilir değinmeden geçemeyeceğim.sıcakbaşlangıç olarak sarımsaklı ekmek&camembert peyniri söyledik genel yorumlara güvenerek. damak zevkinize kalmış biraz beğenmek. sarımsak tadı biraz yoğun ama başarılıydı bize göre. ana yemek olarak noir soslu tavuk ve lokum söyledik. i̇kisini de iyi pişmiş şekilde istedik ve tam istediğimiz gibiydi. tavuktaki sos hoşumuza gitti. lokum oldukça iyiydi, yanındaki garnitur patatesler de çok lezzetliydi.

rezervasyon yaptırmanızı öneririm, yer bulmak kolay olmuyor, özellikle haftasonu. çalışanlar da baya ilgililerdi, masamıza gelip memnuniyetimizi sordular. keyifli bir akşam geçirdik. fiyatlar biraz pahalı tabi belirtmek lazım. ama özel günlerde gönül rahatlığıyla tercih edilebilirsiniz.

12 nisan'da oğuz bey'in daveti üzerine kangurudaşlarım ile akşam yemeği için  mekana gittim. aperatif olarak açık yeşil renkli bir shot verdiler. içinde ananas ve cardinal melon olduğunu duyunca önce fazla tatlı olacağını düşündüm ama lime ilavesiyle dengeli bir kokteyl olmuştu. önden kendi yaptıkları ekmekler eşliğinde fırınlanmış sarımsak ve tereyağ ikram edildi. ardında çıtır dana eti ve çıtı tavuk sunuldu. tavuğun sosu fazla acılıolduğu için beğenemdim. dana ise limon ilavesiyle oldukça leziz bir tada sahipti. karamelize soğan ve keçi peynirli tart çok başarılıydı. aynı şeklide somon gravlax da öyle. somon önceki yediklerimin aksine oldukça hafifti. epey doğal bir tadı vardı. fümelenmiş antrikot özgün bir lezzetti.rokfor ve armutlu pide yediklerimin arasında en beğendiklerimden biri oldu. küflü peynir sevenlerin kaçırmaması gereken bir lezzet. noir kokoreç ve uykuluk lezzet ve sunum açısından harikaydı. bu tarz bir mekanda kokoreç dahi bulabilmek ilginçti. sakatatın yükselişe geçtiği buradan da belli. dana tiftik tako tek lokmalık lezzetli bir atıştırmalık olmuştu. ana yemeklerden bonfile, ördek konfit ve kuzu karski denedik. karski kesinlikle öne çıkan lezzet oldu. diğerleri de başarılıydı.

tatlılar için ayrı bir sayfa açmak lazım. denediğimiz beş çeşit tatlıdan favorim limonlu tart oldu. beni çocukluğuma götürmeyi başardı. krem brule ve profiterol diğer beğendiklerim arasındaydı. çikolatalı kurabiye güveç ve karamelli cheescake bana hitap etmedi.

mekan oldukaç geniş bir oturma alanına sahip. giriş kısımındaki bölüm daha ferah ve fırını görüyor. ayrıca şöminesi de var. bar kısmına bakan bölümdeki masalar biraz daha aralıklı yerleştirilebilir. müşterilerin kendilerini biraz daha rahat hissetmesi sağlanabilir. tavan büyük bir çadırı andırıyor. bar kısmı ışıl ışıl. genelde loş bir aydınlatma hakim. bu durum sizi dışarının kaosundan kurtarmayı başarıyor. oğuz beyi böyle bir brasserie ortamı yarattığı için kutluyorum. #kangurular

uzun bir aradan sonra 25 kasım akşamı oğuz bey'in yeniden misafiri oldum. tadımlık olarak gelen fırınlanmış sarımsak ve tuzlu terayağına lafım yok. mükemmel. pide üstünde gelen köftenin tadı tıpkı sokak köftesini andırıyordu. üzerinde çok emek harcanmış. eti de hafif sulu kalacak şekilde pişirilmiş. hafif yağlı kıvamıyla hoşuma giden bir lezzet oldu. reçetesi başarılı. camembert peynirine eşlikçi olarak gelen cantıklar lezzet ve sunum açısından muhteşem. camembert ilk kez tattığım bir peynir oldu. kıvamı, görüntüsü ve tadı oldukça farklı. türk damak tadı için zor bir seçenek. cantık kısmına lafım yok peynir seçeneği deiştirilebilri. bayıldım diyemem ama özgün düşünülmüş bir lezzet ve kötüydü demem mümkün değil. çıtır soslu bonfile hafif tatlı sosuyla sanki çin mutfağından bir yemek gibiydi. başarılı bir arasıcakolmuş. masada beğenmeyen olmadı. yaprak antrikot güzel evet ama kaburga ve kuzu karskinin yanında gölgede kalıyor. daha her yerde bulunabilecek bir lezzet ama diğer ikli et yemeği imza yemek niteliğinde. kaburga muhteşem. yağ tabakasının lezzete katkısı çok fazla. dana dil porsiyon olarak daha makul bir tercih. onu da her bakımdan beğendim. mekanın sakatat menüsü zaten belli çeşitlerdenolşuyor ve her biri birbirinden güzel. tatlılara gelirsek bu kez çikolata ağırlıklı ikramlara maruz kaldık. fondant efsane bir tatlı olmuş, profiterol benim için ikinci sırada gelir. frigo tatlısının ev hali diye sunulan tatlıyı (adını anımsayamadım şimdi) çok beğenmedim. diğerlerinden sonra zayıf geldi. yine de benim için tatlı menüsünün kralı limonlu cheesecake halen değişmedi. onun tadını çocukluğumdaki benek pastanesinde yediğim limonlu mini pastaların tadıyla aynıydı. beni geçmişe götüren bir lezzetti.

hani bazen dersiniz ya "ben neredeyim" soğuk bir i̇stanbul akşamında daha kapıdan adımımı içeriye atar atmaz kendimi yurtdışındaki seçkin restoranlardan birinde zannettim.

şık ama abartısız modern dekorasyonu, ışıklandırması, masa düzeni, düzeyli personeli, hemen sizi kucaklayan keyifli atmosferi ile brasseria noir!dayımbu gece. bağdat caddesinde rotisseria noir'a bir kardeş gelmiş.
ancak menüler çok farklı. gerek başlangıçlar gerekse ana yemekler herbiri ayrı bir tat.
keyif ve lezzetin birarada olduğu nadir mekanlardan biri brasserie noir.
lezzet ve görsel şöleni birarada sunan iddialı muhteşem kadrosu ile oğuz ermeç'in danışmanlığında mükellef bir ziyafet yaşadık.
i̇lk kez gidecekseniz mutlaka en azından antreler için yardım isteyin derim. zengin menüsündeki her tat size farklı bir keyif verecek. miray ve oğuz ermeç yine imzalarını atmışlar mekanlarına.

biz ne mi yedik! i̇şte bunların hepsini!
ördek konfit (yanındaki sarladaise patates beni benden aldı.)
dana pirzola
strogonof
dry age antrikot
la kebab
noir kokoreç
uykuluk
karamelize soğanlı ve keçi peynirli kiş
kremalı ıspanak dip
sarmısaklı tereyağlı başlangıç
ve kendi fırınlarında çıkan olaganüstü tattakisıcakekmek

yemek sonundaki kahve sunumu ise başlıbaşına bir şölen. geniş kahve menüsü keyfinize keyif katacaktır.
eğer sizlerde yemek için yaşamak diyorsanız işte kendi sloganları ile " yemek yemek keyiftir bu keyfi yaşatmak ve sizleri mutlu etmek ilk amacımızdır" diyen bu mekana bir uğrayın ve bu keyfi yaşayın derim.

sunduğu lezzet ve hizmete göre fiyatları da makul sayılır.

başlangıçlar 14-28 arası
salatalar 23-32
sakatatlar28-30
ana yemekler 26-49
i̇çki fiyatları da seçiminize göre değişiyor.

12 nisan 2016 tarihinde akşam yemeği için kangurudaşlarımızla mekandaydık. rotisserie noir'in kardeş kuruluşu olan brasserie noir de menüler birbirine yakın ama teknik biraz daha farklıydı. “rotisserie noir'de yemekler çevirme tekniğinin uygulandığı bir yöntemle hazırlanıyor.

mekana genel olarak baktığımızda loş ama şık bir dekorasyonla lüks amasıcakbir hava yaratmışlar. her kesimden insana, yaşlısı, genci iş adamı mahallelisi herkesin tercih edebileceği bir mekan yaratılmış. gece 23:00 den sonra club ortamına dönüşen karaoke bölümüde var. burası izole edilmiş 25-30 kişilik gruplara hitap edebilecek bir alan. özellikle viski ve şarap kavı geniş. viski vitrinleri etkileyici.

yemeğe geçtiğimizde, kendi yapmış olduklarısıcakekmeklerle tereyağı sarımsak başlangıcı yaptık . çıtır dana ve çıtır tavuk iyi bir içki eşlikçisiydi bence özellikle dana etindeki limon aroması çok yakışmıştı. somon gravlax ta şeker ve tuz kullanılmamış gibiydi oldukça kendi tadındaydı. daha sonrasında denediğimiz keçi peynrili karamelize soğanlı tart çok başarılı bulduğum bir lezzetti kesinlikle denenmesini tavsiye ederim.

  dana tiftik taco, füme antrikot uykuluk ve halka şeklinde servis edilen kokoreç görüntü ve lezzet olarak üst düzeydeydi.
özellikle burada kokoreç ve uykuluk servisinin olması oldukça ilginç geldi bana.füme antrikot'u tırnak içine alarak yine öneriyorum.

 rokfor ve armutlu pide denedik armutun tatlı aroması rokfor peynirinin keskin tadını dengelemişti.

ana yemeklerden kuzu karski, ördek konfit, siyah mercimekli somon, buğday risotto eşliğinde az pişmiş antrikot ve bebek patates garnili bonfilenin tadına baktık. kuzu karski yine her zaman olduğu gibi burada da favorim oldu. antirikot çok az pişmişti, bize yemek öncesi soruldu etler nasıl pişsin diye bu çok önemli. yemek boyunca 3 farklı şarabın tadına baktık. özellikle luccarelli prımıtıvo puglia şarabını çok beğendim.kavaklıdere prestige 2009 kalecik karası ile devam ettik.

bu arada yemek servisi oldukça hızlıydı bu saydıklarımızın hepsini 1,5 saat içinde tattık.mutfak ekibini tebrik etmek lazım.

tatlı faslına geçtiğimizde creme brulee , limonlu tart, profiterol ,karamelli chesecake , güveçte cookiler denedik. özellikle cremebrulee'nin hakkını vermişler. limon sevmeyenlere bile etkileyen limonlu tart başarılıydı.tatlılar da yemeklerden aldığımız zevki perçinledi doğrusu.mekanı her türlü yemek organizasyonları için öneririm.

i̇stanbul’un en mütevazi işletmecilerinden oğuz kaan ermeç , suadiye’deki rotisserie noir adlı mekanından sonra yakın lokasyonda brasserie noir’i açtı. konum olarak louis vuitton’un karşı sokağında yer alıyor.

şık dekore edilmiş bir salonu var. masalar beyaz örtülü, servis personeli yaklaşımı nazik ve kaliteli. yeni açılmış olmasına rağmen haftaiçi gittiğimizde neredeyse tam kapasite doluydu. yemeklere eşlik eden canlı müzik grubu var. ortam baştan aşağı kalite kokuyor. oğuz bey ve eşi miray hanım masaları tek tek gezip iyi dileklerini iletiyorlar, feedback alıyorlar. mekanda ayrıca gizli bir club odası var. kapalı gruplara hitap eden bölüm, zengin bir içki portföyüne sahip.

mutfak rotisserie noir’den tanıdığımız fransız şef richard mazhar’a emanet. neredeyse menünün büyük kısmını deneme şansına eriştiğimiz tadımımıza kendi yaptıklarısıcakekmekler ve zeytinyağı-sarımsak ikilisi ile başladık. yemeğe hazırlık olarak birer shot cardinal melon ikram edildi. başlangıç menüsünden acı soslu çıtır tavuk, çıtır dana eti, somon gravlax, fümelenmiş antrikot, dana tiftik taco ve karamelize soğanlı-keçi peynirli tart denedik. acı soslu tavuk lezzetli olmakla beraber acı dozu biraz daha arttırılabilir. çıtır dana eti hoş aromalara sahip. somon gravlax hafif bir başlangıç arayanlara. füme antrikot, keçi peynirli tart ve dana taco muhteşem 3 başlangıç oldu benim adıma. siparişlerinize eklemenizi öneririm. rokforlu-armutlu pide sıradışı bir seçenek olmakla birlikte, rokforu çok sevmeme rağmen bana hitap etmedi. meyveli pideye henüz hazır değilim sanırım. bu tarz bir mekanda sakatat menüsü var desem kimse inanmaz herhalde. uykuluk, ciğer, dil söğüş ve halka kokoreç yiyebilirsiniz. bir şırdan, kelle, mumbar eksik yahu. dışarıda sakatat yemeye çekinen herkes burada ilk adımı atabilir. zira o kadar hafif ki sakatat yediğinizi anlamazsınız.

ana yemeklerden kuzu karski, ördek confi, bonfile, antrikot tattık. eşlikçi olarak roasted sebzeler tercih edilebilir. sarımsaklı limonlu fransız fasulyesi ile servis edilen kuzu karski, buğday risotto ile servis edilen antrikot ve medium-rare pişmiş bonfileden istediğinizi sipariş edebilirsiniz. üçünün lezzetine de kefilim. şarap seçimini oğuz beye bıraktık. luccarelli primitivo puglia ile başlayıp kavaklıdere prestige kalecik karası 2009 ile devam ettik.

tatlı seçenekleri arasında creme brule, limonlu tart, profiterol, cookie güveç ve süt karamelli cheesecake deneme şansımız oldu. o kadar yemeğin üstüne tatlıların doyasıya zevkini çıkaramasam da limonlu tart içlerinde en beğendiğim oldu. fiyatlar hakkında zomato’daki menü bilgisinden yararlanabilirsiniz. arkadaşlarımla gidip son derece memnun kaldığım bu akşam sonrasında en kısa zamanda ailemle de burada bulunma planları içerisindeyim..

çok iyi, gerçekten çok iyi. servisten, mutfağa ve dekorasyona kadar yapılan her işte bir özen olduğu net bir şekilde görülüyor.

yemek öncesi kendi yapımlarısıcakekmek, tereyağı ve fırınlanmış sarımsaklı zeytinyağı geleceklerin kalitesine ilişkin önemli bir gösterge. arasıcakolarak focaccia ile üstü kapatılmış, kaya karidesli güveç yedik ve uzun zamandır yediğim en iyi karides güveçti. ana yemek olarak kuzu küşleme ve mantarlı risotto aldık. her ikisinden de oldukça memnun kaldık. son olarak da çok iyi bir espresso ile yemeğimizi sonlandırdık.

alkolsüz bu menüye 200 tl ödedik. ucuz değil fakat malzeme ve servis kalitesi göz önünde bulundurulduğunda hakkını verdiğini göreceksiniz. gündelik için zor fakat özel günler için çok iyi bir seçenek.

doğum günü yemeğim için gittik. çok beğendim. hem nezih hem desıcakbir ortam. hizmet son derece başarılıydı. etlerde çok güzeldi. fiyatlar pahalı gibi görünse de mekana ve yemeklere göre gayet uygun. özellikle kutlama ve özel yemekler için tavsiye ediyorum

bir cuma akşamı ailecek gittiğimiz lokantada yüksek tavanı, yerleşim düzeni güzel müziği ile daha ilk baştan memun başladık. kapıdan girerken, mekanın işletmecisi oğuz bey dahil herkesinsıcakkarşılaması ve yol göstermesi de bu memnuniyete dahil. bizsıcakbaşlangıçları oğuz bey in önerisine bıraktık.  dana tercih etmesem de çıtır dana herkes tarafından başarılı bulundu, keçi peynirli tart da keza öyle. ufak köfteler ortalama, çok şart değil, bir de az fırınlanmış camambert geldi. maalesef ülkemize giren camambert ve brie farbikasyon olan ve supermarketlere dağıtılan bir zincir olduğundan lokantalarımızın menülerine  dahil etmemeleri gerekir. ayrıca hafif fırınlanmış olması yağı sızmış bir görünümle cazip değil.
ben eşimle kuzu karski paylaştım. fena değildi ama yaza doğru kuzu etinin lezzetleneceğini bildiğimden ileride tekrar deneriz. kokoreç güzel ancak fiyatı biraz yüksek. peynir tabağı zengin eğer yemekleri bitip halen daha şarapları kalanlar olursa düşünmeden sipariş edebilirler.
şarap menüsü fena değil fiyatlar tabii ki daha düşük aralıkta olmalı ancak ülkemizde vergilendirme malum o sebeple burada fiyatlandırma yine de muadilleri arasında iyi. 
ve servis. bizime ilgilenen arkadaşın ismini hatırlamıyorum ama nezaket ve ilgi süperdi. keza geri plandakileri unutmayalım mutfak da gayet hızlı çalışıyor ve pişirmelerde hiç sorun görmedik. 
olumsuzlara gelirsek. yemek sonu kahve beğenilmedi. espressoları kast ediyorum. bir de içeride sigara içiriliyor olması. tamam havalandırma iyi olabilir (açık pencereler olduğundan içeride bazı masalarda üşüyerekten oturmak zorunda kalabiliyorsunuz)  ama içene kapının önünü soğuk havayı göstermedikçe kanunun caydırıcılığı işe yaramıyor maalesef.
hesaba gelirsek, şarap listesinde olduğu gibi, muadillerine oranla kabul edilebilir seviyede. 
mutlaka gidin deneyin.

anadolu yakasının saklı kalmış, geç keşfedilmiş şık bir lezzet noktası. ambiyansı, sunumları ve servisinin kalitesi, menü ve ziyaretçilerine de yansımış. menüsünde alışık olmadığımız lezzetlerden sakatatlar gibi türk ve dünya mutfağının lezzetleri geniş bir alkol/şarap menüsü ile buluşuyor. anadolu yakasında özel günler, keyifli sohbetler veya şık bir akşam geçirme niyetindeyseniz kesinlikle brasserie noir’ı denemenizi öneririm. benim favorilerime gelecek olursak isesıcakbaşlangıçlardan sarımsaklı cantık ekmeği ile fırınlanmış camamber peyniri kesinlikle tadılmalı, daha sonra ise ana yemeklerden et seçeneklerinin hepsini önerebilirim. yemeğiniz esnasında masaları ziyaret eden mekanın sahipleriyle de hoş bir sohbet gerçekleştirebilir, önerilerinizi direkt kendisine iletebilirsiniz. ayrıca mekanın sloganının “yemek yemek keyiftir, bu keyfi yaşatmak ve sizler mutlu etmek ilk amacımızdır.” olduğunu hatırlatmakta fayda var.

i̇pucu: restaurant caddede bulunan komşularına göre biraz daha pahalı olmasına karşın menü seçkisi, lezzetlerin tadı ve çalışanların misafir perverliğinden dolayı kesinlikle değer.

açılalı 2 sene olmasına rağmen brasserie noir’ı çok geç keşfetmiş olmama üzüldüm doğrusu. mekanı o kadar çok beğendim ki , saatler nasıl da geçti hiç anlamadım. mekan suadiye büyükhanlı evleri’nin hemen yan sokağında yer alıyor. mekandan içeri girerken kendimizi bildik bileli müdavimi olduğumuz bistro 33’ün greeter’ı bizi karşıladığında bir hayli şaşırdık ve elbette tanıdık bir yüz gördüğümüze vesıcakkarşılamaya pek memnun olduk. biz sigara içilmeyen iç kısımda oturduk. masalar çok şıktı ve içerisinin rahatlatıcı bir ambiyansı vardı. her kesime hitap edebilecek bir fiyat politikası olmasına rağmen , içerideki yaş ortalaması bir hayli yüksekti. oturur oturmaz likör ikram edildi , içimi kolay ve lezzetliydi. çok iyi düşünülmüş bu detayı tebrik ediyorum. soğuk başlangıçlardan burrata ( 39 tl. ) ve california roll ( 33 tl. ) istedik. sushi pek başarılı değildi , burrata ise çok iyiydi.sıcakbaşlangıçlardan ise camembert ( 37 tl. ) istedik. yanında özel bir peynirle sunulan bu sarımsaklı ekmek tek kelimeyle şahaneydi. başlangıçlar oldukça doyurucu olduğundan ana yemeğe geçip geçmeme kısmında insan kararsız kalabiliyor. kısa bir düşünmenin ardından ana yemek olarak lokum bonfile ( 68 tl. ) ve 4 peynirli pide ( 39 tl. ) sipariş ettik. pidenin sunumu, hamuru , malzemesi mükemmeldi. lokum bonfile de eti kurutmadan gayet iyi pişirilmişti. mekanda fonda çalan müzikler de pek keyifli , yabancı ve türkçe şarkılar dönüşümlü olarak çalınıyor. özel partiler için mekanda ayrı bir oda da bulunuyor . çarşamba akşamları mekanda canlı müzik var. bir çarşamba günü kesinlikle ziyaret etmek istiyorum? mekana dair geliştirilebilir tek nokta mekanın ısıtması. i̇çeride oturduğumuz halde mekan bayağı serindi ve sürekli bir esinti vardı. soğuk günlerin pek de uzak olmadığını düşünürsek , bu konuya bir an önce çözüm bulunması faydalı olacaktır.

her şeyiyle dört dörtlük mekan. yemekler de servis de çok iyiydi. genel olarak porsiyonlar doyurucu. yemekten önce gelen sarımsaklı zeytinyağı ve taze ekmek resmen iştahınızı açıyor :) şaşlık ve acılı karidessıcakbaşlangıç olarak iyi tercihler. ana yemeklerden lokum yumuşacıktı. trüflü patates zaten taptaze geliyor. bu kadar yemeğin üstüne tatlı olarak limonlu tart ise çok doğru bir seçim oldu.