eskiden filmlerde dizilerde görüp, gecenin bir yarıları cama çıkıp bozacı ne zaman geçicek diye bakınıp dururdum. yıllar boyu özlemle hasretle bekledim, ilk deneyimim sokaktan geçen seyyar satıcılardan olsun istedim ama nasip olmadı. seneler sonra geldiğim bu yer, o kadar içine çektiki satırlara döksem roman olur. bir an leblebi ve tarçın eşliğinde tadarken bozayı, şu an gereksiz olanların (kola , fanta, gazoz, enerji içeçekleri neidüğü belirsiz meyvesuları...) hepsinin boş bir şey olduğunu görmüş oldum. müptelası kesildim diyebilirim. bozayı hiç tadmamış olanlar için tavsiyem, ilk deneyiminizi burda yaşayın. dışarda yan sanayilerde merdiven altı yerlerde yapılanlara aldanıp deneyimlemeyin. zaten gittiğinizde (benim görüşüm) sizde hayranı kalıcaksınızdır. osmalı yıllarından bu günümüze kadar ayakta durabiliyorsa bu yer demekki doğru bir yer ve doğru bir lezzetki kepenkleri indirip gitmemişler. emeği geçen tüm ustaların ellerine sağlık der, sözü bir sonraki deneyim yapan arkadaşlara bırakıyorum :)