tarihi vefa bozacısı

markette satılan bozalarla aynı tatta olduğunu düşünmüyorum. i̇lk defa deneme fırsatım oldu. denemeye değer, boza seviyorsanız tercih edilmeli. ancak yoğun kalabalığı da hesaba katmak lazım.

kesinlikle ve kesinlikleilkbozanızı istanbuldaysaniz burada için ve daha sonra da asla başka bir yerden içmeyeceksiniz o kadar farklı ve güzel ki aşırı lezzetli istanbulun kış aylarında ki olmazsa olmaz sokak lezzeti ve geleneksel içecek kategorisinin baş tacı benim için ?

boza diyince aklailkgelen yer... daha sokagina girer girmez dükkanin karsisindaki leblebicinin kokusu ile mest oluyor insan. asla bir bardak ile tatmin olunmuyor, orada içip yaniniza da alip öyle çikiyorsunuz dükkandan. günün her saati gece bile yerli ve yabanci turist dolu. ambiansi çok hos tarih kokan bir dükkan.

kış aylarında sokaktan sürekli geçen satıcının ısrarlarına dayanmayıp en sonunda deneye karar verdim. ancak deneyeceksek en iyi yerinde denenmeli vefa bozacısına gittik çokta bir şey kaybetmediğimi gördüm. kışın sanırım benim için vazgeçilmez tadı sahlep ve sıcak çikolata. öncelikle nedense sıcak bir ürün bekledim ama soğuk yeniliyormuş leblebi hiç sevmediğim bir tat kısacası bir daha özellikle boza yemek için bir yere gitmem mekan çok kalabalıktı eğer benim gibi sizdeilkkez deneyecekseniz mutlaka burada deneyin derim tat olarak bana uygun değil yoksa herkes çok  mutluydu ;)

yıllardır severek gittiğim vefailkdefa beni hayal kırıklığına ugratti.normalde ekşimsi ve mayalı olan bozasini 30 kasim gunu ictigimde tamamen farkli, çok şekerli bir şeye dönmüş şekilde satılıyordu.boza bağımlısı biri olarakilkdefa bardağın yarısında çöpe atmak zorunda kaldım ve benimle beraber birkaç kişi daha tadının eskisiyle alakası olmadığını yetkililere belirttik ve yanıt alamadık.acilen eski tadini tutturmalilar yoksa sonuç gerçekten çok fiyasko..

bazı yerler özeldir, çok özeldir, hep var olsun istenir..
tarihi vefa bozacısı için bunların hepsi geçerlidir,
tarihtir, yaşanmışlıklar vardır ve varlığının hep olması gerekir..
'vefa sadece bir semt adı değildir' sözünden yola çıkarak, aklailkgelenlerden bozanın da ana vatanıdır.
hafta içi öğlen saatlerinde gittiğinde rahatlıkla yer bulabilirsin, ama hafta sonu kap bardağını al leblebini kapının önünde bile bozanı içmeye ya da yemeye nasıl tercih edersen razısın.
1 bardak boza 3₺. ayrıca boy boy cam ve plastik şişelerde bozalarda hemen hazırda alınmayı bekliyor.
tam karşıdaki leblebiciden de leblebiyi almayı sakın atlamayın..
kredi kartı geçmiyor, bu ayrıntıyı unutmamak gerekiyor..

eski i̇stanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardağı baş köşede sergileniyor. i̇sterseniz kapının önünde arabaya servis yapıyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yaşamayı tercih ediyorum. bozayı her ne kadar bayılarak tüketmesem de ortamı yaşamak için ara sıra gidiyoruz. girmeden karşısındaki kuruyemişçiden leblebi almak bir ritüeldir


-----22 nov, 2014-----

istanbul'un tarihi lezzet duraklarindan. hala ayni popülerligini koruyor.ilkdefa bu kadar kalabalik gördüm mekani. içeride ayakta bile duracak yer yoktu. ya kapida ya arabada kasiklaniyordu bozalar. tabi ki karsidaki kuruyemisçiden alinan 5tl lik taptaze leblebiler esliginde...

#kangurular


-----01 jan, 2014-----

eski istanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceginiz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardagi bas kösede sergileniyor. isterseniz kapinin önünde arabaya servis yapiyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yasamayi tercih ediyorum. bozayi her ne kadar bayilarak tüketmesem de ortami yasamak için ara sira gidiyoruz. girmeden karsisindaki kuruyemisçiden leblebi almak bir ritüeldir


-----01 jan, 2014-----

eski istanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceginiz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardagi bas kösede sergileniyor. isterseniz kapinin önünde arabaya servis yapiyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yasamayi tercih ediyorum. bozayi her ne kadar bayilarak tüketmesem de ortami yasamak için ara sira gidiyoruz. girmeden karsisindaki kuruyemisçiden leblebi almak bir ritüeldir

boza dendigi anda aklailkgelen yegane mekandir. istanbulda yasayip da en azindan bir kere gelmeyen yoktur. özellikle kar yagdigi zamanlarda buraya gelmenin tadi ise bambaskadir.hala denemediyseniz üzerine tarcin ve karsi marketten aldiginiz leblebiyu koyup keyfine bakmanizi öneririm.

hani derler ya boza yıilkiçerken ya beğenir müptelası olursun yada bir daha ağzına bile sürmezsin diye... ben ağzına sürmeyenlerdendim:):) ısrar ütsüne bir büyük boza almıştım burdan nasıl bitti anlamadım:(
bana kafamdaki yanlış boza imajını düzelttirdiğin için ayrıca teşekkür ederim sana vefa bozacısı seni:):)

merkezinde vefa'da bir bardak boza içmesem o kisi yasadim saymam ben... - yasama sevinci böyle küçük görülen ama büyük olan lezzet ve durumlardan keyif almakla mümkün olurr... boza diye bir yiyecek oldugunuilkolarak burada tadina bakarak ögrenmistim.. istanbul'a üniversite egitimi için karasu/sakarya'dan geldigim 1983'den beri müdavim olmusum.. . kis gelsin diye seviniyorum çünkü vefa'da boza içmek var bu isin içinde.

-----17 dec, 2012-----

vefa bozasi'nin lezzeti tartisilmaz bir numaradir ama asil içeri girerken zamanla eriyen mermer kapi girisine dikkat ettiniz mi? - boza'nin markasi vefa ve tabiiki markaya ismini veren bu semtin adi vefa.. kis geldiginin en güzel habercisidir "veeeeeefaaaaaa.. boozaaaa" nidalari.... ama beni bu mütevazi sabir,sevgi ve bilgi dolu mekana girerken basarak girdigimiz mermer kapi girisi etkiler.. eriyip gitmis ortasi mermerin... marka olmak isteyenler önce bu mermer tasa söyle bir bakip düsünsünler derim sonrada vefa boza'nin lezzetini daha daha iyi hissedersiniz..

sahalara geri dönerken, yüksek lisansımı tamamlayıp doktoroyailkadımlarımı atıyorum. bu aradaki boşluktan yararlanıp eski günleri ve güzellikleri yâd ediyorum...
gelelim bozaya.

vefa'yı sadece bir semt adından çıkartan güzel kokulu bir sokak karşılıyor sizi.
mahallenin abileri değişik konuklarına alışmışlar. buna yine kozmopolitleşen yeni ve yinelenen bir şehrin ayak izlerini görmek mümkün.

leblebini karşısındaki bakkaldan almak, sıcak leblebi soğuk boza içmek paha biçilemez. kışın sevilen içeceğin, ben yazın hayranıyım. belki de damak zevki. ama yine de güzel sunum, tatlı insanlar, güzel hizmet.
-bardak:3₺
-4bardaklık plastik kavanoz: 15₺
-4 bardaklık cam şişe: 18₺

kesinlikle ve kesinlikleilkbozanızı istanbuldaysaniz burada için ve daha sonra da asla başka bir yerden içmeyeceksiniz o kadar farklı ve güzel ki aşırı lezzetli istanbulun kış aylarında ki olmazsa olmaz sokak lezzeti ve geleneksel içecek kategorisinin baş tacı benim için ?

seneler önceilkdefa boza denediğimde hiç beğenmemiş bir daha içmem demiştim taa ki vefa'da eşimin ısrarlarına dayanamayıp tekrar tadana kadar...bu nedenle özellikle boza sevmiyorum diyenlere bir de burada boza içmelerini öneririm? leziz! ayrıca leblebi istiyorsanız karşıdaki leblebiciden ayrıca almanız gerektiğini de belirtmeliyim

hayatimdailkdefa 13 yasindayken babamla semikler bozacisinda içmistim.tadi berbat gelmisti çünkü ortalama bir tat olmadigi için insan garipsiyor,garip bir eksilik dedim. aradan 1 hafta geçti bir daha içeyim dedim o gün bu gündür müptelasiyim. 2008 de de istanbula geldigimde yolumu kasten vefaya düsürdüm,çünkü bu tarihi buram buram osmanli kokan mekani görmeyi çok istiyordum. içtigimde semiklerden biraz daha akiskandi ama gerçektende vefa bozasi tartisilmaz. bursada ömürdede içtim fakat hiç begenmedim. semikleri soracak olursaniz vefadan asagi kalir yani yok. lafin özü boza bir hastalik, kis gecelerimizi senlendiren,nostaljinin ta kendisi geçmisin özlemi tarçin ve sicak leblebi esliginde hayatimizdan hiç eksilmemesini diledigim bir lezzet. ask olsun bunu icad edenede gelenegi sürdürenlerede...

vefa denilince kesinlikle akla gelenilkyer burası. yolum vefa'ya düştüğünde, boza seven biri olmasam da her seferinde şans veriyorum. o ekşi-tatlı arasındaki tada bir türlü alışamadığım için boza tam benlik bir içecek olmamasına rağmen, böyle bir mekân için puan kıramıyorum. mekân başlı başına tarih. dekoru, girişte kullanılmaktan erimiş mermeri, her tarafta dizili boza-şıra şişeleri, atatürk'ün 1937 yılında boza içtiği bardağı... her şeyiyle o özlenilen, eski i̇stanbul'u anlatıyor bu mekân. boza çok sevmeseniz bile, yolunuz düştüğünde 3 liraya bozanızı alıp karşıdan da az leblebi alıp denemelisiniz. boza içmeseniz de mekâna uğrayıp insanları, ortamı izlemek bile büyük keyif.