tarihi vefa bozacısı

vefa, sadece bir semt adı değil şüphesiz. bundandır ki vefa denince akıllara hemen boza geliyor. üniversite yıllarımdan beri yüzlerce kez önünden geçmişimdir. ve pek çok defa sahib-ül hayrat mehmet sadık vefa'ya selam vermeden ve o leziz bozayı tatmadan yoluma devam etmemişimdir. bilen bilir, üstünde tarçın, yanında da sıcakleblebiile ne kadar da güzel gider... tabi kışın boza varsa yazın da buz gibi üzüm şırası var. bunaltıcı sıcaklarda içildiğinde çölde bir vaha hissi uyandırıyor. ?kısacası dört mevsim için ayrı ayrı güzel tatlar var vefa bozacısında. afiyet olsun ?

her zaman kalabalık bir yer fakat taze taze içilen boza harika.


*karşı dükkandan sıcakleblebialmayı sakın unutmayın.*

i̇stanbul’un klasik lezzet durağı. park yeri bulabilirseniz arabanın içine servis yapıyorlar. otoparka parkedip dükkanı görmek de iyi bir alternatif. karşı dükkandanleblebiveleblebitozu almak mümkün. trafiği alt etmek için gece gitmek en iyisi ama 22:30’da kapanıyor dikkat.

mevsim sonbahar, kışsa; yolunuzun düşmesini beklemeyin. mutlaka uğrayın.leblebialmayı da unutmayın :)

mekan yılların tarihi vefa bozacısı zaten genel olarak herkes tarafından bilindiği için anlatmaya gerek yok ancak evime çok yakın olmasından dolayı sık sık ziyaret ederim ve çok lezzetli bozaları var. ancak her zaman aynı lezzette olmuyor. bazen çok taze oluyor boza ve bu sebeple güzel olmuyor. hafif beklemiş hafif ekşi yakalarsanız çok güzel oluyor. mekan popüler olmasından dolayı her zaman kalabalık. oturacak yer bulmanız pek olası değil özellikle akşam saatlerinde. genel olarak herkes kaldırımlarda içiyor ancak boza zaten içerken içinizi ısıttığı için bu pek sorun olmuyor. hemen karşısında bulunan kuruyemişçidenleblebide alırsanız çok daha lezzetli olur.

kış aylarında sokaktan sürekli geçen satıcının ısrarlarına dayanmayıp en sonunda deneye karar verdim. ancak deneyeceksek en iyi yerinde denenmeli vefa bozacısına gittik çokta bir şey kaybetmediğimi gördüm. kışın sanırım benim için vazgeçilmez tadı sahlep ve sıcak çikolata. öncelikle nedense sıcak bir ürün bekledim ama soğuk yeniliyormuşleblebihiç sevmediğim bir tat kısacası bir daha özellikle boza yemek için bir yere gitmem mekan çok kalabalıktı eğer benim gibi sizde ilk kez deneyecekseniz mutlaka burada deneyin derim tat olarak bana uygun değil yoksa herkes çok  mutluydu ;)

yeryüzünde başka alternatifi olmayan belki de nadir mekanlardan. süpermarketlerde satılan vefa isimli bozalardan çok farklı. buraya gelip tazesinden içmek en iyisi. bozacının karşısında bir de kuruyemişçi var.leblebide alın oradan sıcacık; 1 liralık minik bir paket. bozanın içine atın leblebileri. çocuksu coşkuyla has bozanın tadını çıkarın.

rest assured that the boza served at vefa is alcohol-free. this is the shop where the grandfather of turkish boza (and great, great, grandfather of today’s owners), hadji sadik, first began production in 1876 and is responsible for the boza that we know and love today. vefa bozacısı quickly became a favorite of the sultans, as well as the aristocrats who populated the area at the time. he trained his son in the practice and vefa has remained a family business. the shop itself remains a nostalgic stop in istanbul with wonderfully tiled floors and mirrored walls and a high counter with a team of men hustling to carry, stir, pour, and dust the cinnamon on a tray of boza filled glasses.

for the full vefa bozacısı experience, stop by the vefa leblebici across the street to pick up someleblebi(roasted chickpeas). when you get your drink, pour in a couple of chickpeas on top and enjoy.

her daim dolu oldugu icin bozanin yeteri kadar eksi tada sahip oldugundan sikayetciymis insanlar. ama bana kalirsa gayet lezzetli. tarcin veleblebiile cok guzel gidiyor. hemen karisindaki bakkaldan taze ve sicakleblebialinabilir.

sadece dukkanin icinde icmeniz sart degil. arabaya servis de var. amaleblebiicin arabadan inmek gerekiyor.

bir bardak bozanın üstüne tarçın, biraz da kavrulmuşleblebimmm :) vefa bozacısına başka ne yorum yazılabilir ki.. :) boza buradan başka bir yerde içilmez..

winter is coming (sounds a cue from a tv series  ) and when the winter comes my steps take me to the vefa bozacısı. boza is more consumed in the winter months due to its energy-rich property. according to the different source books, during the ottoman empire period there were hundreds of “bozahane” (name of the place where boza is produced) in istanbul.

when we get to the issue of drinking delicious boza in istanbul, vefa bozacısı is on the top of the list. vefa bozacısı was opened by mr. hacı sadık in 1876 and now the business is being run by the 4th generation members of the family. vefa bozacısı which has been still running its business in its historical place is very crowded especially in the winter months. boza is preserved in the marble cruses and served in the glasses. you can drink your boza either in the restaurant or you can buy 0.5 lt., 1 lt. or 2 lt. bottles for taking away.

boza is a kind of drink. even though boza is fermented bulghur refreshment with addition of sugar and water, different ingredients such as corn, barley, wheat and rice, might also be used in different regions. thanks to having a and b vitamins and different minerals such as calcium, iron, phosphorus, boza is a very healthy drink.

postscript: as is the custom, boza is drunk with roasted chickpeas. but vefa bozacısı does not sell roasted chickpeas. then don’t worry about how to find roasted chickpeas. because, you can buy fresh roasted chickpeas from the shop which is opposite of vefa bozacısı :))

kış geliyor (dizi filmdeki replik gibi oldu  ). ve kış gelince adımlarım beni vefa bozacısına götürür. boza, enerji verme özelliği nedeniyle daha ziyade kış aylarında tüketilmektedir. farklı kaynaklardan osmanlı döneminde i̇stanbul’da birkaç yüz bozahane olduğunu öğreniyoruz.

boza bir tür içecektir. boza genel olarak bulgur, su ve şekerden yapılsa da farklı coğrafyalarda mısır, arpa, buğday ve pirinç gibi farklı malzemeler de kullanılır. boza, içeriğindeki a ve b vitaminleri ile kalsiyum, demir, fosfor gibi farklı mineraller sayesinde oldukça sağlıklı bir içecektir.

i̇stanbul’da güzel bir boza içme konusuna gelirsek bunun için en doğru adreslerin başında vefa bozacısı gelir. hacı sadık bey tarafından 1876 yılında kurulan vefa bozacısı bugün ailenin 4. kuşak üyeleri tarafından işletilmeye devam etmektedir. halen kent merkezindeki tarihi mekanında bulunan vefa bozacısı özellikle kış aylarında daha yoğun ziyaret edilmektedir. mermer küpleri içerisinde muhafaza edilen boza cam bardaklarda servis edilmektedir. bozanızı ister restoran içerisinde içebilir isterseniz 0.5lt, 1 lt ve 2 lt’lik şişelerde yanınızda götürebilirsiniz.

not: adet olduğu üzere bozaleblebiile içilmektedir. buna karşın vefa bozacısıleblebisatmıyor. peki leblebiyi nereden bulabilirim diye bir endişeniz olmasın. çünkü vefa bozacısı’nın tam karşısındaki dükkandan sıcakleblebialabilirsiniz :))

her içtiğimde küçükken annelerimizin bizlere üzüm suyundan yaptığı tatlıyı anımsattığı, alışmam zorda olsa sonradan vazgeçemediğim veleblebiile tüketmeyi sevdiğim dekoru sizleri eskilere götüren bir mekan, mekan içerisinde fotoğraf çektirmekte çok zevkli, yerliler kadar yabancılarda çok geliyor, yanlış çalışanları çok soğuk ve garip :)) çözemedim

vefa'nın bozası ... ekim ayı gibi çıkan bozayı vefa tarihi vefa bozacısında denemelisiniz. saraçhane vefa semtinde kime sorsanız yerini gösterir köşe döner dönmez sokağa taşmış kuyruk karşılar, bir taraftan boza sırasına girerken karşı kaldırımda sıcak sıcak kavrulanleblebikokusu aklınızı başınızdan alabilir. mutlaka tadılması gereken lezzetlerden.

eski i̇stanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardağı baş köşede sergileniyor. i̇sterseniz kapının önünde arabaya servis yapıyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yaşamayı tercih ediyorum. bozayı her ne kadar bayılarak tüketmesem de ortamı yaşamak için ara sıra gidiyoruz. girmeden karşısındaki kuruyemişçidenleblebialmak bir ritüeldir


-----22 nov, 2014-----

istanbul'un tarihi lezzet duraklarindan. hala ayni popülerligini koruyor. ilk defa bu kadar kalabalik gördüm mekani. içeride ayakta bile duracak yer yoktu. ya kapida ya arabada kasiklaniyordu bozalar. tabi ki karsidaki kuruyemisçiden alinan 5tl lik taptaze leblebiler esliginde...

#kangurular


-----01 jan, 2014-----

eski istanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceginiz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardagi bas kösede sergileniyor. isterseniz kapinin önünde arabaya servis yapiyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yasamayi tercih ediyorum. bozayi her ne kadar bayilarak tüketmesem de ortami yasamak için ara sira gidiyoruz. girmeden karsisindaki kuruyemisçidenleblebialmak bir ritüeldir


-----01 jan, 2014-----

eski istanbul dokusunu iliklerinize kadar hissedebileceginiz bir muhitte, tarihi bir mekan. atatürk'ün bardagi bas kösede sergileniyor. isterseniz kapinin önünde arabaya servis yapiyorlar. ama içeride oturup bu tarihi dokuyu yasamayi tercih ediyorum. bozayi her ne kadar bayilarak tüketmesem de ortami yasamak için ara sira gidiyoruz. girmeden karsisindaki kuruyemisçidenleblebialmak bir ritüeldir

arnavutluk'tan 1870 yılında göçen hacı sadık bey, i̇stanbul'da çokça satılan bozayı farklı yorumlamak istemiş ve darı irmiğini, su, şeker ve maya ile fermente ederek şimdi içtiğimiz bozanın formülünü geliştirmiş. şimdilerde 4. nesil aile bireyleri ile imalatlarına devam ediyorlar. senelerdir i̇stanbul'da yaşıyor olamama ve vefa bozasını markette satılan haliyle almama rağmen hiç esas yerine giderek boza içmemiştim. bu bölgeden geçerken mekana uğrayalım dedik. karşısında taze kavrulmuş sarıleblebisatan kuruyemişçiden leblebileri alıp, mekana girdik. i̇çerisi çok kalabalık, uğultulu ve curcunaydı. şans eseri bir masa boşaldı ve biz de bir köşeye oturabildik. bardağı 3 tl'den bozalarımızı alıp içmeye başladık. lezzet olarak marketten aldığımız bozadan hiç bir farkı yoktu. ben biraz daha mayalanmış bir boza bekliyordum fakat oldukça yumuşak içimli bir boza ile karşılaştım. bu biraz beni hayal kırıklığına uğrattı. karşı kuruyemişçiden alınan leblebiler taze ve çok lezzetli. mekan iç ortamı gerçekten tarihi hissettiriyor. atatürk'ün boza içmiş olduğu bardağı görmem de beni mutlu etti. her ne olursa olsun, bu atmosferi yaşamak için gelmekte fayda var... #kangurular


-----23 dec, 2014-----

1870 yilinda arnavutluk'tan göçen haci sadik bey, istanbul'da çokça satilan bozayi farkli yorumlamak istemis ve dari irmigini, su, seker ve maya ile fermente ederek simdi içtigimiz bozanin formülünü gelistirmis. simdilerde 4. nesil aile bireyleri ile imalatlarina devam ediyorlar. senelerdir istanbul'da yasiyor olamama ve vefa bozasini markette satilan haliyle almama ragmen hiç esas yerine giderek boza içmemistim. bu bölgeden geçerken mekana ugrayalim dedik. karsisinda taze kavrulmus sarileblebisatan kuruyemisçiden leblebileri alip, mekana girdik. içerisi çok kalabalik, ugultulu ve curcunaydi. sans eseri bir masa bosaldi ve biz de bir köseye oturabildik. bardagi 3 tl'den bozalarimizi alip içmeye basladik. lezzet olarak marketten aldigimiz bozadan hiç bir farki yoktu. ben biraz daha mayalanmis bir boza bekliyordum fakat oldukça yumusak içimli bir boza ile karsilastim. bu biraz beni hayal kirikligina ugratti. karsi kuruyemisçiden alinan leblebiler taze ve çok lezzetli. mekan iç ortami gerçekten tarihi hissettiriyor. atatürk'ün boza içmis oldugu bardagi görmem de beni mutlu etti. her ne olursa olsun, bu atmosferi yasamak için gelmekte fayda var... #kangurular