seraf restaurant

mardin kebabı, ezme kebabı, saç tavası muhteşemdi. kesinlikle gidilmeli. bulunduğuyerbiraz ters görünse de kesinlikle yol yapmaya değecek bir restorant. hizmet süperdi. sigara içilmemesi de pandemi şartları için oldukça mantıklı. süper hijyenik. kesinlikle tekrar giderim.

restoran mahmutbey'de uzak bir konumdayeralıyor. sosyal medyada yapılan reklam sayesinde keşfettik ve gittik. restorana ilk girişte dikkat çeken şey temiz ve düzenli olmasıydı. tadım menüsü ve ana yemeklerinden denedik. tadım menüsündeki mezeler humus haricinde sınıfta kaldı. bezelye, fasulye, turşu, yoğurtlu nohut bunlar damak tadına hitap eden, özenle hazırlanılmış , farklı bir yorum katılmış mezeler değildi. meze anlamında aradığımı bulamadım. bu tarz bir restorana yakışmayan özendeydi. sac tavanın eti çok yavandı, aramoyla bütünleşememişti ve sertti. restoranın favori yemeklerinden biri olan sac tava vasat bile değildi. keşkekli tandır yine aynı şekilde beklediğimizle alakasız bir tabaktı. keşkek üstüne doğranmış parça etti. keşke menülerde fotoğraflar olsaydı da buna uygun seçim yapsaydık. bu kadar yemek arasında beğendiğimiz sadece içli köfte ve lahmacun oldu. seraf, beklentimizi asla karşılamayan bir restoran oldu. yaşadığımız hayal kırıklığının yanında 21:45 ten sonra garsonların aceleci tavrı, sürekli masamızda göz gezdirmesi ve mutfağın kapanacağını hatırlatıp durmaları hoş değildi. bu şekilde akşam yemeğiyle ön plana çıkmış bir restoranın saat 22'de kapanmasına çok şaşırdım. restoranda bu aceleci tavrı çok net hissettik.
5 kişi 1000 lira hesap ödedik ve aklımızda kalan yıldız lezzetler olmadı. üzülerek söylüyorumki çevreme önereceğim, tekrardan gideceğim, lezzetleriyle ön plana çıkan bir restoran değil. sosyal medyanın reklamına kandık.

mardin kebabı oldukça iyiydi hafifti. i̇çli köftesini çok övdüler ama umduğum tadı alamadım. kuru dolma çok başarılıydı. meze tabağı çeşitliliğe göre ve tadına göre bence pahalıydı.
genel olarak sunduğu çeşitliliğe fiyat açısından uygun biryerdeğil bence.

kebap denildiğinde bunu kültür olarak tam anlamı ile sunabilecek istanbulda ne yazık ki azyerbulunmakta. geleneksel lezzetleri ve anadolu mutfağını en iyi yansıtabilen özel yerlerden biri. i̇şlerini özenle yapan sayılı insanlar çalışıyor burada bu belli bir durum. bu meslekte yüreğinden de birşeyler katman gerekiyor kesinlikle; chefler bunu yemeklerine yansıtmışlar. tebrik ederim. gördüğünüz gibi herşeyi görebildiğiniz şeffaf bir restoran. her kolaylık sağlanılmış. temizlik en üst seviyede ve özen gösterilmesi çok iyi. misafirler içinde arabalarını park edebilecekleri yerler mevcut. yöresel lezzetleri evinizde değerlendirebileceğiniz bir marketide mevcut. meyve ağaçlarının içerisinde bulunması da beni mest etti. mardin kebabı, lahmacunu, süryani usulü içli köftesi, keşkeği ve tatlılardan bademli irmik helvasını tavsiye ederim. tabiki bir takım durumlar var fiyat birçok kişiyi zorlayabilir derecede. önden masaya gelen ikramlarda bana göre daha iyi olabilir. bunlar dikkate alınacaktır diye düşünüyorum. özel durumlar adına gönül rahatlığı ile seçebileceğiniz güzel bir ortam. gülümsedim.

normalde beş yıldız verirdim. özellikle günün yemeği adı altında her gün farklı bir yöresel yemek sunmalarıyla çok sevdiğim biryerama standartlarını düşürüyor şöyle ki her gittiğimde söylediğim bostana salatası son gittiğimizde maydanoz ve nar ekşisi içinde yüzüyordu değiştirmek zorunda kaldık. çok meşhur irmik helvasında da toz antep fıstığı kullanmayı bıraktılar ve dondurmayla servis etmeye başladıklarından beri porsiyonunu küçülttüler. umarım kaliteyi korur ve toparlanırlar.

korona önlemleri fazlasıyla uygulanıyor, servis, çalışanlar çok iyi. tadım menüsündeyeralan herşeyi çok beğendik, özenle yapılmış lezzetli. tek eksi yanı porsiyonlar gerçekten çok ama çok küçük. tadım menüsünde 2 porsiyon yemek var ama 2si 1 porsiyon büyüklüğünde değil. özellikle irmik helvası dolu dolu anca 2 tatlı kaşığı :( yani tadım menüsü değilde tadımlık gibi biraz ?

uzun zamandan sonra yediğim gerçekten en güzel yemeklerdi. biz tadımlık menü seçtik ve hepsi birbirinden leziz kaliteliydi.(özellikle süryani içliköfte, fındık lahmacun, mardin kebabı harikülade)ödediğiniz paranın hakkını sonuna kadar vermişler. ilk başta erkek arkadaşım mahmutbey deyince konum bakımından pek iç açıcı bulamamıştım ama ara sıcaklardan tutun yemeklerine, mezelerine kadar hangisini denesek; yok artık, vaovv, hadi canım diye diye faylasıyla yedikten sonra ufak(!) bir mide sıpazmı geçirmedik değil ama tadımlık seçtiğimiz için mutluyuz yaptıkları tüm güzellikleri deneyimleyebildik. bu arada tatlıyıda es geçmeyin derim ona da ufak biryerbırakın tanıdığım herkese tavsiye edicem bu güzelliklerden mahrum kalmamaları lazım.

çok lezzetli yemekleri olan çok şık bir ortam, bulunduğuyeritibariyle sadece yakın diye gitmiştik ama çok beğendik

seraf restaurant, bağcılardayeralan ve bir senedir müşterilerine i̇stanbul'un belki de en iyi et yemeklerini ve lahmacununu sunan iddialı bir et lokantası.

güzel ve nezih biyeraksam saati pazar günü olduğundan dolayi pek musteri yokdu pek mardin kebabi cok guzeldi tavsiye edebileceğim biyerkonumuda rahat ve otopark sorunuda yok

çoğunlukla mevsimsel sebze ve meyvelere göre menüsünü değiştiren ve orijinal reçeteleri sunmaktan vazgeçmeyen mekanlardan kiva’yı ve çiya sofrası’nı gönül rahatlığıyla öneriyorum.

ne kadar sevindirici ki geleneksel lezzetleri korumak ve mevsimsel malzemelerle nitelikli lokal lezzetler ortaya çıkarmak üzere yola çıkan yeni bir mekan daha açıldı. anadolu’yu adım adım gezerek büyük bir titizlikle seçtiği yöresel ürünlerle karadeniz’den doğu’ya ege’den i̇ç anadolu’ya pek çok lezzeti misafirlerine sunan seraf restaurant lezzet tutkunları için muazzam mekanlardan biri.

yöresel yemeklerin özgün halini bozmadan misafirlerine sunan seraf’ın mönüsünde ön plana çıkan lezzetlerden biri saç tava, bir diğeri ise kaburga dolması.

kaburga dolması’nı en son mardin’deki cercis konağı’nda yemiş ve günübirlik mardin seyahatimin epey uzun bir dilimini bu mekanda geçirmiştim. seraf’ın kaburga dolması, dağlarda otlanan 11-12 kiloluk kuzuların etiyle hazırlanıyor. etin yumuşatılması için sosta bekletmeye gerek yok, zira et zaten ilmik ilmik ayrılıyor. bademli bir iç pilavla bakır kaplarda servis ediliyor. yanında etin kendi suyuyla hazırlamış bir sos ve acılı domates sosu da kullanılıyor.

mekanın en özel yemeklerinden biri olan sac tava ise lezzet tutkunları için özel bir seçenek. yine kuzu etiyle hazırlanıyor. sac tavanın yanında alabileceğiniz bostana salatası ve mekanda hazırlanan ayran ile bu lezzet adeta taçlanıyor. ben alternatif olarak bu lezzetin yanına soğuk servis edilen ayran aşı çorbasını da söyledim.

sıcak havalara lezzetiyle soğuk esintiler katan, şeker kullanılmadan yapılan incir uyutması, hurma tatlısı ve seraf’ın özel olarak hazırladığı tadıyla fark yaratan yoğurtlu dondurması da damağımı ferahlatan tatlardan oldu.

bu mekanın en güzel özelliği yemekleri, bir diğer yandan da oldukça geniş bir alana yayılmış olması. sıkışarak yemek yemiyorsunuz. i̇ster terasta, ister iç mekanda, dilerseniz de cam- sürgülü bir duvarla ayrılabilen özerk alanda, toplantılı iş veya şirket yemekleriniz için değerlendirebileceğiniz mekan hayata geçirmişler. mekanın alt katında da restoranda kullandıkları zeytinyağı, yerel peynirler, kırmızı et, baharat, nar ekşisi gibi yerel malzemeleri satın alabileceğiniz bir gurme marketyeralıyor.

haftaiçi business, haftasonu ailelere uygun olabileceğini düşündüğüm mekanın çok şirin de bir çocuk oyun alanı var ve çocuklarınız siz yemeğinizi yerken eğitmenlerle vakit geçirebiliyor.

şehrin karmaşasından uzaklaşacağınız, huzur veren bir atmosferde geleneksel lezzetlerin tatmak ve her biri yöresinden getirilen ürünlerle hazırlanan lezzetleri denemek isterseniz seraf, memnun ayrılacağınızı düşündüğüm, çiçeği burnunda mekanlardan.

maalesef büyük bir hayalkırıklığı oldu bizim için. uzun zamandır gidilecekler listemde olan seraf’a gitmek 2019 yılının ilk gününde nasip oldu. büyük bir hevesle gittiğim mekanın giriş katındayeralan şarküteri bölümü daha ilk adımda beni benden aldı. özel yapım turşular, acı soslar, yöresel peynirler derken hem eşim hem de ben aç olduğumuz için alışverişi yemek sonrasında yapalım kararını alıp restorana geçtik. mekan geniş, ferah ve şık. masamıza geçip menüyü inceledikten sonra eşimle beraber ilgimizi geçen 2 farklı seçeneği şef garson ümit beye danıştık ve onun tavsiyesi ile 2 kişilik kaburga dolma menü (170 tl) ve tadına bakmak için ufak boy lahmacun seçtik. kaburga menüde süryani usulü içli köfte, bostan salatası, etli kuru dolma, bademli iç pilavlı kaburga dolması ve irmik helvası bulunuyor. sırasıyla önce süryani usulü içli köfte geldi, çok başarılıydı ama fiyatına göre ufaktı. ardından etli kuru dolma geldi, lezzetliydi ama müthiş değildi. sonrasında gelen lahmacun da aynı kuru dolma gibi lezzetliydi. fiyatı 9 tl, ufak boy lahmacun o kadar eder mi bence etmez. bu arada standart boy lahmacun 16 tl. bostan salata ise vasattı.

buraya kadar her şey normal giderken kaburga dolmasının gelmesi ile birlikte senaryo tersine döndü. kaburga dolma servisini şef garsonlardan volkan bey yaptı ama kaburga dolması bademli iç pilav eşliğinde değil hemen her semtte bulabileceğiniz sıradan esnaf lokantalarında karşımıza çıkan bulgur pilavı ve vasat bir firik pilavı eşliğinde sunuldu. kaburga dolmasını seçmemizdeki en büyük neden olan ve hem benim hem de eşimin çok sevdiği bademli iç pilav tepside yoktu. volkan beye bu durumu sorduğumda bir tarafta bulgur pilavı, bir tarafta firik pilavı, ortada ise iç pilav koyarak servis ediyoruz biz bunu dedik. i̇yi tamam da birincisi menüde öyle yazmıyor, sadece bademli iç pilav eşliğinde servis edilir yazıyor dedim. sonuçta kaburga dolması yanında bize cazip gelen şey çok sevdiğimiz iç pilavdı. i̇kincisi tepside iç pilav yok gösterir misiniz nerede olduğunu dedim, kaburga dolmasını biraz kaldırın hemen altında dedi. abartmıyorum tek tek tüm parçaları kaldırıp baktım toplam 2 yemek kaşığı kadar bile iç pilav yoktu. resmen kandırılıyorduk. hiç sevmediğim ve kabul edemeyeceğim bir durumla karşı karşıyaydım. ayrıca et parçaları da fazlasıyla lezzetsizdi. bu kadar vasat bir kaburga beklemiyordum. bu arada servis ederken ne bir lavaş ne bir tırnak pide vs servis edilmedi. bu konuyu şef garsonlara iletince masaya soğuk haldeyken ısıtılıp masaya konduğu çok belli olan bayat haldeki 3 parça lavaş (adet değil bakın 2 kişi için 3 küçük parça, fotoğrafını ekledim) ve etimek’ten hallice soğuk kıtır bir ekmek (katmer mi diyeyim bilemedim) servis ettiler. isıtılıp servis edilen lavaşlar 25-30 saniye sonra hemen soğutup kıtır kıtır oldu zaten. o sırada yemeğe başlamayıp bütün tepsiyi o halde iade edip kalksam mı, yoksa lütfen götürüp sadece tabanına iç pilav yayıp getirin desem mi diye düşünürken eşim boşver hadi olduğu kadar yiyelim dedi ama bütün hevesimiz ve keyfimiz kaçtı. uzun zamandır takip ettiğim, taa ümraniye’den evimden atlayıp büyük bir heves ve beklentiyle geldiğim seraf restoran bir anda benim için büyük bir hayal kırıklığına dönüştü. yemeğe başladık ama hem lezzetsiz hem keyifsiz bir yemek ne derece güzel olur ki? önce volkan beye sonra ümit beye iç pilav konusunu masaya kendilerini davet ederek tekrar söyledim. siz beni kandırıp kazıklıyorsunuz, iç pilavlı kaburgayı tavsiye edip, iç pilavsız servis etmek sizin gibi bir işletmeye ne kadar yakışır dedim. hatalarını ısrarla kabul etmeyip bu şekilde servis ettiklerini söylediler ama bu konuda şikayetler alıyoruz, konuyu yönetime ileteceğiz dediler. menüyü isteyip kaburga dolmasının menüdeki resmini ve altındaki açıklamasını gösterip başka sözüm yok dedim. fotoğrafları yoruma ekledim. bu kadar şey üstüne lütufta bulunur gibi bir çorba kasesi iç pilav getirdiler ama onu ve tatlıyı yemeyip paket yaptırıp girişte çok ilgimizi çeken şarküteriden alışveriş yapmadan mekandan çıktık. yaşadığım bu deneyimden dolayı hakkımı helal etmiyorum. resmen kandırıldım.

mahmutbey'de haziran ayı başında açılan
"seraf" a geldik.mekan kemerburgaz üniversitesi karşısında,işmerkezlerinin ağırlıkta olduğu bir bölgede yeralıyor.
girişte,organik ürünlerin satıldığı ve restaurantta yenilen yemeklerde kullanılan etlerin hazırlandığı kasap reyonuyeralıyor.
restauranta girergirmez içdekorasyonu dikkatinizi çekiyor.salonda masa gurupları müşterilerinin rahat edeceği şekilde düzenlenmiş.dekorasyonda kullanılan objeler dikkatli seçilmiş.teras kısmına geçtiğimizde ferah rahat bir oturma düzeni ile karşılaştık.üç katlı mekanın mutfağıda açık.yiyeceğiniz yemeklerin hijyen içerisinde itina ike hazırlandığını görünce gönül rahatlığı ile yeneğinizi yiyorsunuz.

"seraf" osmanlıcada yemek yeme anlamında serf kelimesinden geliyor.
mutfaklarının temel prensibi,yöresinden gelen ürünler ile yöresine özel orijinalliği bozulmadan misafirlerine sunulması.
bu prensiple yola çıkılıncada,yöresinde tattığınız lezzetleri birebir seraf'ta tadımlıyorsunuz.
öncelikle masamız birbirinden lezzetli başlangıçlar ile donatıldı.
bostana salatası,patlıcan ezme,zeytinyağlı barbunya pilaki,humus,biber yoğurtlama ile leziz bir başlangıç yaptık.
daha sonra ara sıcaklara geçildi.önce fındık lahmacun,arkadından siirt usulü haşlama içli köfte özel yoğurt yatağında bakır tabaklarda sunuldu. i̇çli köftenin dışı ince,içinin harcı boldu.sonrasında gelen kuru patlıcan dolmasıda harikaydı.
ana yemeklere,seraf'ın spesyali "lüle kebap" ile başladık.zırhta çekilmiş kıymasına albiber,ve maydanoz ilavesi ile hazırlanmıştı.diyarbakır'da "tırşik" denilen güveç tam anlamıyla "lokum gibiydi".
daha sonra,saç tava,spesyalleri kaburga dolma ve benim favorim "keşkekli kuzu incik" geldi.keşkek tamda anadoludaki gibi dövülmüş,üstündeki kuzu incik damaklarımıza bayram ettirdi.
bu güzel menüyü taçlandıran tatlılara gelince....hurma tatlısı,irmik helvası vede incir uyutması harikaydı.
benim özel tavsiyem şeker ilavesiz hafif ve leziz "i̇ncir uyutması"nı mutlaka tatmanız.
buarada yemeklerimize eşlik eden kendilerinin yaptığı hibiskus şerbeti ve demirhindiden bahsetmeden geçemeyiz.
bu güzel lezzet şöleninden sonra şarküteri reyonundanda alışverişimizi yaparak ağız tadı ile ayrıldık
i̇ş toplantılarınız ve ailece yemek yiyebileceğiniz özellikle tavsiye edeceğim bir mekan seraf .kangurular kangurular

dünyanın en zengin mutfaklarından birisi kuşkusuz türk mutfağı. ülkemize gelen yabancılar, geri döndüklerinde mutlaka türk yemeklerinden, kebaplarından, tatlılarından bahsederler. i̇şte bu mutfağın örneklerini layıkıyla sunan bir mekan açıldı. 1 haziran doğumlu seraf restaurant, konumu itibariyle çölde vaha gibi. i̇stanbul’un merkezi diye bilinen semtlerin dışında bir bölgede 212 avm sırtlarında, kemerburgaz üniversitesi karşısındayeralıyor. üniversite karşısında olmasından dolayı alkol servisi yok. bölge itibariyle iş merkezlerinin yoğunlukta olduğu bir nokta.


seraf, osmanlıca yemek yeme anlamına gelen serf kelimesinden türetilmiş. yeme içme seven arkadaşlara, doğacak kız çocuklarına isim koyma açısından seraf ismi uygun olabilir :) restoranta gittiğinizde mutlaka gezin her köşesini. detaylara önem verilmiş, pırıl pırıl her yer. mutfağı, çocuk oyun odası, terası, kapalı salonu, kapalı gruplar için vip bölümler..

“anadolu’dan sofranıza” vizyonuyla yola çıkan seraf’ta lezzet şölenine bostana salatası, humus, patlıcan ezme, yoğurtlu biber, zeytinyağlı barbunya ile başladık. ardından fındık lahmacun ve haşlama içli köfte geldi. i̇kisi de lezzet olarak ortalama üstüydü. i̇çli köfte, yayvan şekilde yapılıyor. bu şekline siirt yöresinde kitel dendiğini biliyorum. malzemesi bol, kabuğu inceydi. kuru patlıcan dolması o kadar güzel ki yedikçe yiyesim geldi, adabıyla hazırlanmış.

ana yemekler yöreseller ve kebaplar olmak üzere iki bölüme ayrılmış. kebaplardan farklı olduğunu düşündüğümüz lüle kebap denedik. zırh kıyması, maydanoz, al biber ile harmanlanıp şişlere geçirilmiş. hafif bir kebap, bayanlar için daha tercih edilesi. gelelim en güzel yemeklere..

-ezme güveç : yüzde 50 diyarbakır’lı olmam sebebiyle bu yemeğe bayılırım. bizde bu yemeğe “tirşik” derler. hatta içi evde hazırlanır, pişirme işi için fırına götürülür. i̇çinde kuzu kuşbaşı, patlıcan, yeşil biber, acı al biber ve sarmısaklı domatesli sos var. evde yapılanın aynısı olmuş,şahane.

 -keşkekli dövülmüş kuzu i̇ncik: benim gibi keşkek sevenler için ideal. hem keşkeği hem inciği lokum gibi..

-sac tava: gözlerimi kapatıp yesem derim ki tavacı recep usta’dayım. birebir aynı lezzet. neden mi? yıllarca tavacı recep’te çalışan ercan usta artık seraf’ta. israrla tava isteyiniz..

-kaburga dolması: en özel yemeklerden. kuzu kaburganın bademli iç pilavla muhteşem uyumu. tek eleştirim, üstüne döktükleri etin suyundan hazırlanan sos hakkında olabilir. olmayaydı iyiydi. fazla sulandırmış bence. dokunulmamış kendi halinde daha çok seviyorum kaburgayı.

tatlılardan hurma tatlısı, şeker ilavesiz incir uyutması ve irmik helvası tattık. hurma ve incir uyutması mutlaka deneyin.

tam bir lezzetler patlaması yaşadığımız seraf restaurant, ister aile ister iş yemekleri için biçilmiş kaftan..

lokasyonuna çok fazla duran bir mekan.
i̇çli köfte, patlıcan dolması muazzam.
menüdeyeralan birçok yemek birbirinden lezzetli.
tatlıları ve hizmeti memnuniyet garantili..