neolokal

ödediğimiz meblağa göre aldığımız yemek hizmetinden maalesef hiç memnun kalmadık. yemek porsiyonlarının çok küçük olması ve fiyatlarına karşın özel bir lezzet sunmaması da cabası.
mönü fiyatlandırmasının yemek ve içecek ücretleri üzerinden ayrı ayrı %15 servis ücreti eklenerek hesaplanmasına bir anlam veremedim. en azından servis ücretinin tek seferde toplam fiyat üzerinden hesaplanmasının daha mantıklı olacağını düşünüyorum.
sonuç olarak hem fiyatlandırma hem de yemeklerin lezzetleri bağlamında düşünüldüğünde iyi bir hizmet sunulduğunu söyleyemeyeceğim.

mekan çok sade ve şık.servis çok kaliteli ve hızlı.yediğim herşey son derece lezzetliydi.asıl önemli olan sey ana yemeğimiz olan kuzu’nun nasıl pişirileceğini sormadıkları için(ki şef’in reçetesinde bu şekildeymiş) ve az pişmiş olarak geldiği için yiyemedik ve bunu sadece öneri olsun diye sunduk.
bizi dinleyen sanırım restoran müdürü idi ve nazik bir şekilde özür dileyip anlayışla karşıladı.
elbette herhangi bir jest beklentimiz yoktu ancak öyle güzel misafirperverlik gösterdilerki gerçekten şaşırdım.
bundan sonra sıklıkla ziyaret edeceğimi düşünüyorum.
ps:humus ve ganaj efsane ?

görsel olarak her şey çok güzeldi ancak yemekler çok lezzetsizdi. hepsi inanılmaz normal veya kötüydü. örneğin küşleme eti; bu ete naparsanız yapın tadı kötü olamaz ancak burada yediğim kuru ve tatsızdı. şekerpare ise ikinci örneğim çünkü menüdeki en kötü 2 ürün bunlardı. şeker tadı bile yoktu her şey o kadar düz tat içeriyordu ki gerçekten asla fiyatına değmez, fine dining ise denemez üzgünüm.

geçtiğimiz perşembe günü sevgilimin doğum günü yemeği için neolokal’deydik.

rezervasyon için aradığımda mail’im istendi ve alternatif menülerin açıklandığı bir mail aldım, tercihimiz tadım menüsünden yana oldu.

öncelikle ben lavantalı aperollü bir kokteyl, sevgilim beyfendi ise sanırım daha fresh yeşil bir kokteyl tercih etti, benimki gerçekten lezzizdi. aperol ve lavanta harika gitmiş ??

başta servis edilen ekşi mayalı haşhaşlı ekmek ve maydanoz aromalı tereyağı çok lezzetliydi. keza çıtır baklava yufkası içinde muhammara ve kuru cacık keyifliydi.

mini tadımlık hoşluklardan favorim fırın kereviz böreği oldu. marine levrek başarılıydı, kadınbudu köfteden hoşlanmadım. gerçi bu benimle alakalı olabilir, genel olarak haz etmem fakat menüde de bilemiyorum, biraz lüzumsuz geldi.

ana yemek olarak midyeli levrek tercih ettik, ot kavurması sayesinde tat çok dengelenmiş. fakat acaba diğer opsiyon olan katmer ve tirit mi tercih edilmeliydi diye düşündüm.

tatlı olarak portakallı şekerpare tercih ettik, ayva havyarı ve ayva kreması sosu müthişti, türk kahveli dondurma keza çok çok iyiydi. tatlı beni çok mutlu etti.

2 kişi için servis ücreti dahil 1200₺ gibi bir fiyat ödedik. sevgilim beyfendiyi çok sevdiğim için asla gocunmadım fakat bir tık fazla mı acaba diye düşünmedim değil. yazınca fark ettim, epey de yemişiz halbuki.

ambiyans ve müzikler çok keyifliydi, bizim için farklı bir deneyim oldu. teşekkürler. ??

tadım menüsünü tercih ettik yediklerimizin hepsinin tadı damağımızda kaldı. domateslerin lezzeti inanılmaz. yemeğe başlamadan mutlaka kokteyl almanızı tavsiye ederim. biz incir passion ve için elderflower olan fresh kokteylleri tercih ettim keyifli bir başlangıç oldu. bir tek tatlı şekerpareden çok keyif almadım ama onun dışında kuzunun tadı ve tam kıvamında pişmiş olması harikaydı!

öncelikle tadım menüsü ile tıka basa doyduk onu söylemem gerekiyor. yemekler, servis, mekan gayet sade ve rahat. herşey çok güzel ve lezzetli. i̇lk kez denediğim yemeklere hayran kaldım.

ambiyans: salt galata'nın kantinindeki merdivenlerden yukarı çıkarken kaliteli bir öğrenci restoranı sanabilirsiniz, ama asıl ortama ulaştığınızda tarihi yarımada ve deniz manzarasıyla başbaşa kalıyorsunuz. üstüne bir de 80'lerin yumuşak müziği eklenince tüm haftanın stresini unutuyorsunuz.

servis: belli saat aralıklarında standart bir sunum yapıyorlar. restoran randevu ile kabul ediyor müşterileriniz, randevu verirken de önceden menüyü seçmenizi istiyor. ben tadım menüsü seçtim ancak durumumda bir sıkıntı oldu, başka müşterilere "belki detay ama çoğu kişiler için anlamlı" olabilecek minik bir hatanın yapılmaması için bahsetmek istiyorum. rezervasyonu yaptırırken nüşanlıma sürpriz doğumgünü için akşam yemeği ayarladığımdan bahsettim ve mümkünse üzerinde mum olan küçük bir pasta getirilmesini rica ettim. menüdeki tatlılar haricinde bir tatlı servislerinin mevcut olmadığını, ama dilersem tatlının üzerine mum koyabileceklerini belirttiler ve kabul ettim. ancak tatlı servisinde mum yoktu. dediğim gibi, belki detay gibi gelebilir ama bu benim için büyük bir hataydı. 1 puanı buradan kırdım.

içecekler: asla isimlerini sayamayacağım ve servis esnasında kaydetmediğim bir şarap tadım menüsü geldi ve her gelen farklı yemeğe göre çeşit ayarlamışlar. hepsinden memnun kaldık.

yemek: şu an net olarak gelen her şeyi hatırlayamasam da aklıma gelenleri not edeceğim:
1-muhammara&domates ve eşlikçileri: 1 lokmalık tadımlık da olsalar mükemmel lezzetteydiler ve güzel bir başlangıç oldu. doğu lezzetlerinden yana bir damak tadım vardır ve beni tatmin etti.
2-ekşi mayalı ekmek (tereyağıyla): yediğim en güzel ekmeklerden; güzel bir tuzlama şekilleri var ki iyi ki yapmışlar.
3-sardalya dolması: orjinal bir tat. etli sarmaya benzer bir sunumda geliyor, tadarken şaşırtıyor içinden balık çıkınca.
4-füme köy tavuklu kadınbudu: güzel bir köfte. sunumu çok hoş, yanında az miktarda ama zengin içerikli bir salatayla getiriliyor.
5-minekop buğulama: pandemi sürecinde tam bir dizikolik olmuştum ve borgias isimli bir dizide görmüştüm ki minekop papa'nın fakirlik ve oruç zamanlarında yediği bir balıkmış. ancak bizim lüks restoranlarda zenginliğin sembolü adeta gördüğüm kadarıyla. tadı da hoş (özellikle dil balığı severler için)
6-kuzu mutancana: işte bunu hatırlamıyorum. aklımda yeterince yer etmemiş ama yemekle ilgili genel olarak kötü bir tat anım yok.
7-yanık koyun yoğurt sorbe: güzel bir kiraz şurubuyla geliyor. hoş ve hafif bir tatlı.
8-sütlaç-ı fukara: asla fukara işi değil. yine onca yemekten sonra yakışık alan hafif ve hoş bir tatlı.
9-türk kahvesi: yanında tatlı hoşluklarla geliyordu sanırım ama net hatırlamıyorum.

fiyat: tüm bunlara 1400 tl verdik. o an çok pahalı gelmişti ve "zomato'ya yazarken haince puan kırayım fiyattan" diyordum ama buraya yazarken fark ettim ki, iyi yemişiz.

bir daha geleceğim bir ortam olduğunu zannetmiyorum. ama denediğime memnunum. özel günlerini ender insanlarla kutlamak isteyenlere önereceğim bir mekan.

mekanın ambiyansı oldukca güzel, calısanlar ilgili vecokkibar, oturdugumuz sürec boyunca epey keyif aldık. yemekler konusunda ise porsiyonlar o kadar kücük ki yedigin seyi tam anlamıyla anlayamıyorsun resmen. bununla birlikte vejeteryanlara yönelik mantarlı erişte dışında seçenek olmaması da biraz hayal kırıklıgı yarattı

güzel mekan, ambiyans, müzik ve yemek servisi. manzara kimine göre var kimine göre yok ancak bana göre manzara hoştu. sunumlar da kesinlikle harika. değişik tatlar bir arada güzel bir uyumla kullanılmıştı. biz 2 kişilik tadımlık menüden aldık ve tatlılar da dahil 10 çeşit denemiş olduk. hepsi lezzetliydi. servisten sonra size yemek hakkında bilgi veriyorlar. ana yemekteki firik pilavı ve başlangıçta gelen şeker fasulyesi bana fazla diri geldi, pilav gerçekten de olması gerekenden çok daha sertti. ben de tahıl ve bakliyatlara genel yaklaşımlarının böyle olduğunu düşündüm, 2 yiyecekte de diri gelince. genel olarak hoştu. fiyatlar menüde görüldüğü gibi. yemekten sonra çay, kahve alır mısınız diye teklifte bulunmaları gayet nazikçeydi. fiyatlarından ötürü 1-2 ayda bir ya da özel günlerde tercih edilebilecek mekan.

salt galata’da bulunan bu mekan, sakin , dingin bir muzik esliginde nefis bir aksam yemegi sunuyor. gurultusuz bir mekan ariyorsaniz burasicokuygun , kokteylleri ve menusu zengin .levrek ve firik pilavi nefisti , servis harika.yemekler hakkinda detayli bilgi veriliyor.

öncelikli olarak çok şık bir mekan. bulunduğu semt ve binanın tarihi dokusu da bu şıklığı perçinliyor.
yemekler oldukça lezzetli, hepsi bilindik lezzetlerin yeniden yorumlanmasıyla elde edilmiş. bu arada zomato'da bulunan menü eski. menünün büyük çoğunluğu yenilenmiş, fiyatları da bununla birlikte artmış.
humus, kuzu yüreğinden yapılan kokoreç ve içli köfte gibi kendimizce etin yanında uygun olacağını düşündüğümüz ara sıcakları denedik. i̇çli köfte gerçekten muazzam. humus çok iyi. ancak kokoreç damakta donuk bir yağ tadı bırakacak kadar yağlı. ana yemekler olan dana pöç ve kuzu eti de gayet lezzetli. porsiyonların benzer konseptteki restoranlara göre daha büyük/doyurucu olduğunu söyleyebilirim.
servisten %100 tatmin olduğumu söyleyemem. garsonlar oldukça kibar, yalnız sipariş verirken tadım menüsü istemediğimi söylememe rağmen defalarca ısrar ederek beni biraz sıktılar açıkçası. ayrıca eşimin verdiği sipariş yanlış geldiği için yemeklerimizi aynı anda yiyemedik. sonra durumu bize şarap ikram ederek telafi ettiler, ancak yinede o an hoş olmayan bir durumla karşı karşıya kalmış olduk.
ambiyansı ve yemekleri ile özel günler ve özellikle yabancı misafirlerle iş yemekleri için tercih edilebilir.

neolokal isminin hakkını veren lokal lezzetleri modern bir anlayışla yorumlayan müthiş bir mekan. yemekler çok özel keşke servis eden arkadaşlarda aynı özenle bu lezzetleri anlayabilseler. kışında bir çok kez gittim ama yazın teras çok keyifli. şiddetle tavsiye edilir.

tek kelimeyle mükemmel bir deneyimdi. yediğiniz her şeyde bir orjinallik var. 10lu veya 15li yemek seçimi yapabiliyorsunuz. biz 3 kisiydik biz 10lu seçtik yeterli oldu. çok yiyen bir ekip değildik. yemek seçerken tavsiyelere kulak vermenizi tavsiyle ederim. buraya gideli biraz oldu, bu bolgede bircok lokanta kapaniyormus umarim yakin zamanda neolokal'e tekrar gidebilirim.

neolokal, toprak anaya saygıda kusur etmeyen, mutfak kültürümüzün kebaptan çok daha fazlası olduğunu bilen, bunu en doğru ve zengin şekilde aktarmak isteyen kusursuz bir restoran. maksut afşar'ın sihirli mutfağından çıkan lezzetler bir harika .hele ki yaptığı o güzel lezzetleri sunarken ki hazırlama aşamasını dinlemek ayrı bir keyif veriyor insana . muazzam türk şarapları hepsi aromatik tatların hepsi birbirinden şahane . başlangıçlardan humus v2 , muhammara favorilerimden ana yemek ise dana tirit,minekop,kuzu incik ve kuzu gerdan hepsi birbirinden lezzetli. sıra geldi tatlıya derken bir baklava geldi incecik çıtır yufka kıvrımlarının arasında antep fıstıklı krema yerken kendinden geçersin mutlaka yenmeli ,gidilmeli görülmeli :)

neolokal, çok özel bir fikre hizmet ediyor. o kadar iyi anlatmislar ki kendilerini, ben ayrica tanimlamak yerine kendilerinden alinti yapmayi daha uygun gördüm. “neolokal’de nuh’un ambarlari ve presidia ürünlerini, kisacasi tüketilmedigi için kaybolmaya yüz tutmus geleneklerimizi hatirlatmak amaci ile tasarladigimiz lezzetler sunuyoruz” diyorlar.

bir süre barda kendime gelirken ikram edilen “tahinli, damla sakizli, vanilyali votka” benim için inanilmaz bir giris oldu. menü olabildigince sade. tabaklar dan tutun da mekanin her detayi gibi minimalist. isim ve kisa içerik. sade… sarap konusunda ise butik üreticilere destek olmak için sadece lokal saraplara yer verilen 108 çesitten olusan bir sarap menüsü mevcut.

sile’den el ile toplanmis porçini mantarli yesil mandalina tozu ile servis edilen trabzon tereyagi. tereyagini sadece yemeklerde kullanan biri olarak tamamini tüketmis olmam beni bile çok sasirtti. ekmekler ise kendi yaptiklari eksi mayadan.

kuru yapraklar üzerinde gelen jöleler aslinda çok geleneksel. karalahana jölesi. palamut rilette, su dönemde çok da yagli olmayan palamutun tereyagi ile sagladigi muhtesem uyumun, kisnis tozu, tarhun otu ve rezene ile sunumu. dillere destan.pastirma, kuru et, incir sirkesi kremasi, raki& incir reçeli. incir sirkesi kremasini etlerin arasinda görebiliyorsunuz. incir sirkesi suyu ise rokalara serpistirilmis. tatli ve eksinin harikulade uyumu.

keskek, keskek tozu, kizarmis nohut ve kuyruk yagi. kuyruk yagi tam ayarinda. kimseyi rahatsiz edecegini sanmiyorum. lezzete lezzet katmis. çitir çitir kizarmis nohut taneleri ise bu keyfi en üst düzeye çikariyor.
tereyaginda sarimsakli karides. karidesin kafasi ve kabuklari özel tereyaginda kizartiliyor. bunun amaci yogun karides tadini tereyagi ile bulusturmak. ardindan ayni tereyagindan kabuklar alinarak karides ciz biz yapiliyor. pancar sosu ekleniyor, pancar jölesi ve kuzu kulagi ile servis ediliyor. görmüs oldugunuz turuncu renkli krema ise satsuma. yani mandalina kremasi. yorumum: bu zamana kadar yedigim en lezzetli karidesti.

katmerli dana tirit, tarhanali yogurt kremasi, tarhana kurusu ile. ördek suyuna pisen tirit. kendi yaptiklari katmer ise ördek yaginda kizartiliyor. altinda yogurtlu tarhana sosu. kenarlarinda ise tarhana kurusu ve tarhana kremasi.

minekop, kabak ve kabak çiçegi, bebek patates ve mercimek. patates, karamelize olana dek balik suyunda pisiyor. ayni sekilde balik suyuna pismis sari mercimek. minekop lokum gibi. saniyorum ki bir oturusta iki kilo kadar yiyebilirim.
pepeçura ve zerde keki, fistikli beze. laz üzümü diye bilinen üzüm peltesi. zerde’nin kek versiyonu, antep fistigi bezesi ve antep fistigi kremasi

çitir kabak tatlisi pekmez parfe, helva mousse, susam krokan. isirdiginizda küp küp hazirlanmis kabak taneleri agzinizda patliyor. inanilmaz bir duygu.

ihlamur parfe, ihlamur çay jölesi, limon kremasi, nane, acibadem crumble.