almanya dogumlu sef rainer becker'in yillik 200 mio dolarlik bir ciroya ulasan, miami, new york, dubai ve istanbul gibi yerlerde de subesi olan, london menseili restauranti zuma, gorulmeye deger bir restaurant.
rainer becker, tokya'da 6 yil calistiktan sonra, londra'da nobu ve hakkasan gibi buyuk markalara rakip olarak zuma'yi acar ve ünü hizla artar ve büyür. izakaya style bir restaurant zinciri zuma. camdan asansorleri, muhtesem manzaralari ile bircok yerde ayni tatda. ortakoy'deki muhtesem manzarali yerinden sonra istinye park'in icinde, dunya markalarinin arasinda yeni yerini aldi zuma.
farkli bir atmosfer, musterilerin cogunlugu yabanci. ic mimari ve isik ayarlari mukemmel. her masa esit derecede rahat gozukmese de keyifle oturulacak bir yer.
turkiye'de ki birkac buyuk kav dan biri olduklari ile ovunselerde sordugum en az 5 sarap menude olmakla beraber an itibari ile ellerinde yoktu.
sarap menulerini region region hazirlamislar, oldukca kapsamli ama fiyatlar turkiye ortalamasinin cok cok ustunde.
sashimi delisi olan ben, buzun uzurinde servis edilen yari yagli ton baligi ve akya baligi sashimilerden ikiser adet siparis ettim. lezzetli ama tanesinin yaklasik 10 dolar oldugu dusunuldugunde fiyat dengesi noktasinda zayif kaliyor.
avokadolu salata, kisa surede onumuze konmasina ragmen ozenle hazirlanmis ve cok leziz.
bonfile, sushiler fine dining ayarinda.
zuma ile ilgili tek sikinti fiyat range'i. 4 kisi, beyaz-kirmizi sarap kombinasyonlari ile ilerlerseniz, tatli ile beraber 1000 euro civari hesap odemeniz icten bile degil.
kisisel gorusum mutlaka butceniz varsa gidilip denenmesi gereken bir yer. 2 sommelier, 1 asistan sommelierin bulundugu bir restaurant isini ciddiye aliyor demektir.
reservasyonsuz gitmemek gerekir.
tekrar gider miyim evet, fiyatlari biraz daha makul seviyelere cekseler ki zannetmiyorum icerisi hincahinc kalabalik, daha fazla gidilebilecek bir mekan zuma.