uzun bir aradan sonra bu sefer çok daha kalabalık gittik yengeç'e. menüye yeni lezzetler katmışlar bu arada.
meze çeşitliliği takdir-e şayan. bademli şevketi bostan, ot mezeleri,balıkve deniz mahsüllü mezeleri , klasik yoğurtlular, lezzetli ara sıcaklar varken düz, sadebalıktercih etmek garip geliyor zaten bana. hayır tercih etsen ne olacak? adam balığı en kral şekilde pişirse "geçen mangalda bi çipura yapmışım bu ne ki?" diyeceksin. ama ballı kalamar gibi ızgara kalamarın bal, tereyağı ile güveçte yumuşacık hale gelmiş halini anca burada tadarsın. simit levrek gibi farklı bir yorum düşünsen aklına gelmez de, denedin mi? "bu zamana kadar neden benim aklıma gelmedi?" dersin mesela.
levrek marin , ahtapot füme gibi mezeler ise ayrı bir ustalık gerektirir. o deniz börülcesini öyle hatasız ayıklamak da zordur onu zaten deneyen bilir. yahu gerçek köz patlıcanlı yoğurt bile bulmak zor böyle yerler olmasa. çimçim ile idare ettiğin restaurantlardan sonra jumbo karidesleri de güveçte gördün mü tamamdır.
üzerine de tatlılardan bir demet (benim favorilerim sakızlı muhallebi ve dondurmalı incir oldu.)
tabii atlamayayım son olarak tabii muazzam servisi ve ikramlarıyla önder kardeşime de selam olsun.
hesap kişi başı 100. fena değil hatta neredeyse nokta atışı tahmin ettiğimi de söyleyebilirim.
yalnız iyi yedik. :)