trattorio da rosario

??koşuyolu’nda bulunan mekan hafta içi oldukça sakindi. yine de rezervasyon yaptırarak gittik.
??vale hizmeti bulunuyor, belirli bir ücreti yok.
➖i̇ç tasarım olarak sevimli bir mekan olmasına rağmen , ortamı loş oluşundan ötürü biraz kasvetli buldum. servis elemanlarının ise böylesi bir mekanda daha güleryüzlü daha yönlendirici olmasını beklerdim. dikkatimi çeken bir başka nokta , mekan dolu olmamasına rağmen servis çok ağırdı. herbir siparişimizi neredeyse yarım saat bekledik.
➕başlangıç olarak gelen ekmek sepeti klasik ekmek sepetlerinden tamamen farklıydı. i̇çinde baharatlı ekmekler ve bazı kıtırlaryeralıyordu , oldukça lezzetliydi. sıcak başlangıçlardan melanzane ( 38 tl. ) sipariş ettim , sunumu lezzeti yerindeydi. ana yemek olarak etli paperdelle ( 50 tl. ) tercih ettim , gayet başarılıydı.
??her ne kadar lezzetli bir menüye sahip olsa da , bu mekanda verilen hizmeti ve bana hissettirdiklerini fiyat politikası ile uyumlu bulmadım.

surekli onunden gectigimiz biryerolmasina ragmrn hic deneme sansimiz olmamisti. bir anda gitmeye karar verdik ve rezervasyonumuz olmadigi icin kucuk bir masadayerbulabildik. ravioli ve chef pizzayi denedik ve ikiside lezzetliydi. calisanlarin kibar davranislari ve ilgisi icin tesekkurler. en yakin zamanda tekrar farkli lezzetleri denemek icin gidecegiz.

4 kişi gelip 3 farklı pizza söyledik fakat pizzalar kesinlikle italyan pizzası gibi değildi. malzemeleri az ve hamuru iyi pişmemişti ki hamur ve malzeme lezzeti de vasattı. i̇stanbul'da çok daha iyi pizza yiyebileceğiniz birçokyervar. fiyatlar ise pizzalar süper olsaydı kabul edilebilirdi bu haliyle oldukça pahalı

bir arkadaşım sayesinde keşfettiğim, bugüne kadar bilmediğim için pişmanlık duyduğum mekan. mekanı gerçekten çok sevdim, garson turgay beyin (kendisine ilgisi ve güleryüzü için teşekkür ederim) önerisi üzerine risotto denedim ve gerek lezzet gerek sunum onlarak gerçekten çok başarılıydı. denemenizi tavsiye ederim. not: tek puan kırdığımyerfiyatlar oldu o yüzden 4 yıldız.

daha pahalı ve daha overrated biryerbulabilene aşk olsun. bir pizza bir kola 90 lira!!!! çünkü size sormadan sürekli doldurdukları sulardan, açılan servisten, ikrammış gibi sorulan 'çay kahve bir şey alır mısınız efendim'den kol gibi para alıyorlar. ben ettim siz etmeyin. beş para etmez bir yer. pizza da hamur ve bir halta benzemiyor.

son gidisimde siparis ettigim gnocchi tat olarak kotu olmasa da biraz fazla yumusakti ve sosu cok fazlaydi. erkek arkadasimin yedigi carbonara'nin dibinde yag birikmisti ve cok agirdi. baslangic olarak soyledigimiz kilic baligi fume de guzeldi ama ilk hali donuk olarak sakladigi icin soguktu. ilk gidisimde yedigim deniz mahsullu murekkepli fettucine guzel olsa da son gidisimiz bizi tatmin etmedi. ayrica mekanin ismine biraz daha sadik kalarak trattoria konseptinden ayrilmamasi gerektigini ve daha kucuk samimi biryerolmasi gerektigini dusunuyorum.

burasi istanbul'daki gerçek italyan'lardan biri. kosuyolu'nda migros'un oldugu dörtyola inen yokus üzerinde, restorana dönüstürülen 2 katli bahçeli evlerin birinde konumlanmis, yillardir genelde radika'ya giderken ya da kosuyolu'nu gezerken önünden geçtigim biryerburasi. arkadaslarimizla bir kutlama vesilesi ile gitmis olduk. iç mekan güzel ve sik fakat bize biraz basik ve karanlik geldigi için serin havayi da göze alarak disariya oturduk. disarisi da karanlik ama en azindan ferah. yemeklere gelince, ortaya 4-5 çesit yemek alip paylasim usulü yaptik. resimdeki ahtapot ve yengeç carpaccio oldukça lezzetliydi, izgara ve salatasini çok sevdigim ahtapotu bir de bu sekilde tatmak hos oldu.yine resimdeki kalamar izgara da ahtapot kadar olmasa da oldukça iyi marine edilip,pismisti, yalnizca böyle bir yemegin bu kadar çabuk gelmesine sasirdim, hazir bekletip isitiyorlar mi diye düsünmedim degil. porcini mantarli risotto, ispanya ve hirvatistan ortalamalarinin biraz altinda kaldi. tiramisu ise yine italya'da yedigim tiramisu'lar kadar iyi olmasa da türkiye standardinin üzerinde idi.buffalo mozarella ve domates ise vasatti, ve sadece 1 top mozarella vardi porsiyonda,buffalo olduguna emin olamadim, öyleyse bile daha iyisini yedim kesinlikle.yaninda 1 sise + 1 kadeh chianti sarap ile bu yemege kisi basi 90 tl oldukça fazla,zira bunlarin hiçbiri öyle doyurucu yemekler degil. fiyatlarin böylesine pahali oldugu bir restoranda 35 tl kuver koyulmasi ise anlamsiz. canli müzik vardi ama arada bir yaniniza ugrayip birkaç sarkidan öteye gidemiyor, yani müzik var diye gidecekseniz yanilirsiniz.

kesinlikle tavsiye etmem - yaklasik iki hafta once gittik, disarida oturmak istedik ancakyerolmadigi icin iceri girmemeye karar verdik. mudur bey en gec 15-20 dakika sonra disarida bir masanin kalkacagini belirterek bizi iceride bir masaya oturttu. nasil olsa disari gececegimiz icin sarap, salata ve bir baslangic soyledik, siparislerimizi getirdiler ancak hala masamiz ayarlanmamisti disarida.
50. dakikanin sonunda icerinin los ve havasiz atmosferi iyice canimizi siktigi icin kalkmak istedik: icmedigimiz sarap ve yemedigimiz salata icin 125 tl odedik, bir ozur bile dilemediler, cikarken mduurleri gormesine ragmen yanimiza bile gelmedi.
yemeklerine birsey diyemem ancak personel nedeni ile musterilerinde cok yakinda ciddi bir azalma olacagindan eminim,

en basarili italyan'lardan biri - sik sik gittigimiz ve çok basarili buldugum bir mekan. yemekler, mükemmel et yemekleri, pizzalari ile yaris halinde hangisi daha basarili karar vermek zor. mükemmel bir sunum ve basarili bir servise sahip.
rezervasyon mutlaka gerekli. özellikle hafta sonu rezervasyonsuzyerbulmak çok zor.

koşuyolu'nun ünlü i̇talyanı trattorio da rosario! buraya adımınızı attığınız anda kendinizi napoli' de küçk bir köyde buluyorsunuz. ağaçların altındak konumlanmış, tahta masalar ve sandalyelerle rustik bir hava verilmiş ve loş ışıkla güzel bir ambiyans yakalanmış.
menü çok geniş. klasik italyan lezzetlerinin yanı sıra ana yemek menüsü oldukça iddialı. ayrıca salata ve ara sıcaklar da çok sayıda seçenek barındırıyor.
buranın menüsündeki çoğu makarnayı denediğimi söyleyebilirim. menüdeyeralan çoğu makarna el yapımı olmakla birlikte italyadan gelen makarnaların kullanıldığı tabaklar da var. hiç kuşkusuz hepsi 'al dente' (dişe gelir anlamında kullanılır.).  bütün makarnalar çok lezzetli ama benimtavsiyem kesinlikle tagliatelle al nero di seppia. el yapımı mürekkepli makarna ve bol miktarda kalamar karides ve midye içeren bu makarna bazı geceler rüyalarıma giriyor. risottoları da kesinlikle tavsiyemdir. pirinçler tam kıvamında pişmiş, dumanı üstünde masaya geliyor, inanılmaz.
pizza çeşitleri de geniş, ince hamurlu çıtır çıtır bir i̇talyan pizzası. pizza denince benim için akan sular durur ve bence gerçek pizza pofidik kenarları ve ine tabanıyla napoli pizzasıdır. rosario'nun pizzası bana göre fazla ince bu nedenle çok beğenemiyorum ama ince hamur severlerin seveceğine eminim.
tatlılardan sadece tiramisuyu deneme fırsatım oldu. maalesef tiramusu, üzgünüm ama sınıfta kaldın. galiba bu senin kaderinde var?
fiyatlar yüksek, yüksek ama hangi i̇talyan yüksek değil ki? genel olarak lezzet,servis ve ambiyans olarak çok keyifli bir mekan.

??koşuyolu’nda bulunan mekan hafta içi oldukça sakindi. yine de rezervasyon yaptırarak gittik.
??vale hizmeti bulunuyor, belirli bir ücreti yok.
➖i̇ç tasarım olarak sevimli bir mekan olmasına rağmen , ortamı loş oluşundan ötürü biraz kasvetli buldum. servis elemanlarının ise böylesi bir mekanda daha güleryüzlü daha yönlendirici olmasını beklerdim. dikkatimi çeken bir başka nokta , mekan dolu olmamasına rağmen servis çok ağırdı. herbir siparişimizi neredeyse yarım saat bekledik.
➕başlangıç olarak gelen ekmek sepeti klasik ekmek sepetlerinden tamamen farklıydı. i̇çinde baharatlı ekmekler ve bazı kıtırlaryeralıyordu , oldukça lezzetliydi. sıcak başlangıçlardan melanzane ( 38 tl. ) sipariş ettim , sunumu lezzeti yerindeydi. ana yemek olarak etli paperdelle ( 50 tl. ) tercih ettim , gayet başarılıydı.
??her ne kadar lezzetli bir menüye sahip olsa da , bu mekanda verilen hizmeti ve bana hissettirdiklerini fiyat politikası ile uyumlu bulmadım.

pizza deyince ilk seçimim - yillar önce bir arkadasim tanitmisti bu cici mekani bana. italyan mutfagina düskünlügüm burasi sayesinde basladi. domates çorbasini ve pizzalarini mutlaka denemelisiniz. eskiden haftaiçi kolayliklayerbulunabiliyordu. simdi tavsiyem rezervasyon yaptirmaniz. özellikle haftasonlari kis bahçesindeyerbulmak oldukça zor. italyan esintileri ve türk misafirperverliginin muhtesem sentezi ...

aman ha sakin gi̇tmeyi̇n !!! bir zamanlar efsane idi şimdi ise geçmişin kredisini yemekte olan ne lezzetler açısından , ne sunum açısından ,kısacası hiçbir açıdan kesinlikle gidilmemesi gereken biryer....  gercek italyan mudavımlerinin asla ve asla tercih etmemesi gereken biryer.cok eskiden edindiği reputasyonu  ile bugunlere geldiğine inandığım  çoktan tarih olması gereken biryer. 200 üstü hesap ödemek  istiyorsanız gercekten cok klas mekanlar varken burası su an ki hali ile kulaktan dolma , sofistike kültüre yeni adapte olma cabası içinde gurmeleşmemiş kişiler için para tuzağı ...en üzücü yanı ise buranın sahibi "i̇talyan"  !!! sakın nostalji yapayım diyerek yıllar sonra gitme hatasına düşmeyin !!

en iyi ikinci italyan restorani seçilmis... - en iyi ikinci italyan restorani seçilmis, pizzalar çok büyük ev yapimi makarnalar nefismis. mutlaka denenmesi ugranmasi gereken bir yermis. garsonlar italya köylüsü gibi giyinirmis?



sanirim bunlarin hepsi bes yil önceymis. zira gittim gördüm yerinde ziyaret ettim. anlatilirken agiz sulandiran dillere destan ekmek sepeti sahsi fikrimce beklenmedik lezzetler sunmuyor. dünden kalan ekmeklerin üzerine sürülmüs bir takim soslardan ve muhtemelen bizim masadan önce bir kaç masaya daha konuk olmus hamurdan mamul kaptan baska bir özelligi yok bence. devasa denilen pizza makul boyutlarda ev yapimi makarna normal lezzetteydi. kuru bonfile denilen lezzetli seyler daha fazla karamsarlasmami engelledi. sarapli bir aksam yemegi için gelen hesap gayet makuldü. abartildigi gibi korkunç pahali biryerdegil. bir iki yil önceki gibi istahim yerinde olsa hesap yükselebilirdi elbette ama o zamanda dört kisilik yemis olurdum :)



tatlilarini kahvelerini filan merak etmedim, yerel italyan kiyafetli garsonlarimizda siradan bir mekândakileri aratmadilar. sarap kadehini tepeleme doldurmalari hosuma gitti. zira ben sofra sarabini su gibi içerim. ama benim gibi istisnai bir içiciye her zaman rastlanmaz, sarap kadehi de tepeleme doldurulmaz. öyle sisenin boynuna kirmizi kurdele bagladik diye servis mükemmel olmuyor :)



efendim özetle mekân fena degil, idare eder. yazilanlara anlatilanlara inanip beklentiyi yüksek tutmadan giderseniz sahane bir yer. benim gibi memleketin ikinci italyan restorani seçilen çok pahali bir yere gittiginizi düsünürseniz hüsrana ugrarsiniz. kapidan girerken rezervasyonunuz var miydi denilmesi her zamanki gibi sinir etti elbette beni. yahu bu restoranlari gerçekten anlamiyorum ben. hadi hafta sonu bazilarina hak veririm de pazartesi aksami neyin rezervasyonu. hem rezervasyonum olsa ben söylemez miyim sana :)

hayatta cok cabuk karar vermemek gerekiyor.
alltaki yorumum uzerinden soz verdigim gibi ayni yere tekrar gittim.
oncelikle trattoria ne demek ona bakalim ve restaurant ve trattoria arasindaki farktan yorumumuzu genisletelim.
trattoria, osteria’dan daha derli toplu ama ristorante’den daha az resmi olan yerlerdir. değişken menüsü olması, fiyatlarının yüksek olmaması ama buna rağmen rahat ve lezzetli yemekler sunması, aileler tarafından genelde işletilmesi buraları günlük hayatın bir parçası yapar. bizdeki lokanta kıvamında bir işletme diyebiliriz.
yani bir trattoria ya giderken beklentiniz bir italyan restaurant olmasin, ama ozellikle italya daki trattoria larla kiyasladiginizda da onlara yakin olsun.
bizde ki trattoria lar da aile gelenegi olmadigindan genel bir lezzetsizlik, imitasyon havasi hakim.
yani yaparmis gibi yapiyorlar. pizza gibi, brutta gibi, parmesan gibi, risotto gibi.
totalinde bir olmamislik havasi hakim.
neden bu kadar kesin konusuyorum, cunku hem italya da hem de turkiye de bir cok trattoria ve restaurante ye gittim.
iste rosario'da tam bu noktada.
olmaya calisiyor, ama ne vizyonel olarak ne de kalite olarak italya da ki trattoria larin yanina bile yaklasamiyor.
18 yillik bir isletmeden farkli seyler beklemek mi gerekir. bazen yillar sizin inavasyon yeteneginizi alir, bazen de gelen musterinin isteklerinin basitligine kanarsiniz.
musteri sizi gelistirmezse siz iyi yaptiginizi dusunerek yillarca devam edersiniz.
st emilion franc-merlot sarabini siparis ettim, restaurantin belki de en pahali sarabini buz kova icine koyalim teklifi ile soke ugradim. belli ki ne kavlari ne de sarap saklama dolaplari var.
parmesan uzun zamadir yedigim en kotu parmesanlardan bir tanesiydi. servis seklinden, kesis sekline kadar tam bir hayal kirikligi.
nedendir anlamiyorum ama beyaz tabak, roka uzerine, yaninda dilim domatesle servis yapma aliskanligi nereden geliyor.
kimse soylemiyor mu acaba servis seklinizi degistirin diye?
afilli italyan kelimelerle menu deyeralan ahtapot izgara maalesef istenilen kivamda degil. sanki misir ununa batirilip servis edilmis gibi.
tavada porcini mantar leziz, bir italyan lokantasinda ham olmamasi anlasilir gibi degil.
dip totalde, menu, ortam italyan lokantasi tarzinda ama ortada herseye sinen bir lezzetsizlik hakim.
menu fiyatlarinin yuksekligi dusunuldugunde bu kadarini tolere etmek zor.
maalesef daha once verdigim notu degistirmek zorundayim. gonul ister ki herkes yaptigi hatadan donebilsin.
tekrar gider miyim, bu kadar kaliteli italyan varken istanbul da ya da roma ucakla 2 saatken tabi ki hayir






18 yillik bir mekana once 3 sene once, sonra da sansa bugun ogle arasi gidince, hata yaptigimi anladim.
acikcasi 3 sene once geldigim zaman cok begenmistim ve sonrasinda caddeleri karistirip, hay allah kapanmis burasi da dedigimi hatirliyorum.
demeseymisim iyiymis?
neyse yillar sonra tesadufen tekrar karsilamasta keyifli oldu.
kisa bir oglen yemegine vaktim vardi. pizza bacon siparis verip sonrasinda kalktim maalesef.
o yuzden simdilik burayi degerlendirmeyecegim. 4 vermemin sebebi, konum, servis, tas firin gibi ayrintilardan kaynaklaniyor.
ama sunu demem gerekir ki, burasi tekrar gelmeye deger.
bu noktada en yakin zamanda profesyonel olarak gelip tum menusunu denemeyi planliyorum.
sonrasinda izlenimlerimi de sizlerle paylasiyor olurum.