trattorio da rosario


İçinde "güzel" olan yorumlar
4
3.8
nurten
5
4 yıl önce
koşuyolu
italya'da miyim, ben neredeyim? - ya bu nasilgüzelbir yer... girer girmez güler yüzlü garsonlar italyan kiyafetleri ile karsiliyor. kisin, bahçesini çevreleyip sicacik yapiyorlar. yazin da açik havada bahçesinde oturabilirsiniz. sanki italya'da bir restorandasiniz gibi... tümü ekmekten yapilmis kapakli bir tencere içinde çesitli baharatli-yagli gevrek ekmekler... sanki hansel-gratel gibi hisediyorsunuz. sonra muhtesem makarnalar, pizzalar da çok lezzetli... fakat dikkat etmeniz gereken sey italyan usulü oldugundan makarnalar çig birakiliyor. o zaman iyi olmuyor bence. siparis verirken iyi pisirilmis olmasini istemeyi unutmayin...
0
beste
3
4 yıl önce
koşuyolu
guzel bir italyan restoranti, bahcenin dekorasyonu falan gayet hostu. yemek olarak da pizza tercih ettim ben ve memnun kaldim pizzasi gercekten guzeldi. emre gnocci soyledi onu pek begenmedik cunku sirf hamur gibiydi yani patates tadi falan almiyorsunuz ucuncuden sonra bayiyor dolayisiyla. sosunun da pek bir ozelligi yoktu vasat bir makarna gibiydi yani. yemekten once guzel bir atistirmalik, baslangic tabagi geliyor. zeytinyaginda kurutulmus domates zeytin biber falan onun yaninda bir de cesit cesit ekmekler geliyor onun da hem sunumu cok guzeldi hem de lezzetleri de iyiydi. calisanlarin ilgisi gayet iyi, kibarlar cok. fiyatlar da ogrenci isi degil pek her gun gelinecek bir yer degil ama denemek icin ya da boyle ozel gunde falan tercih edilebilir.
0
bk
3
4 yıl önce
koşuyolu
kosuyolu'ndaki vasat restoranlardan biri. dekorasyon guzel ancak,o kadar! yemekler hic sevmedigim, bir kitchenette bir midpoint ayarinda bana gore. cok daha iyi italyan retoranlari var, yine de o muhitte yiyebileceginiz en iyi yemek.
0
sertap
5
4 yıl önce
koşuyolu
sicacik, samimi, içten vegüzelbir sevgili gibi...üstelik, çekici!!! müzigi, renkleri ve harika donanimiyla insani nasil da içine aliyor. güleryüzlü, çevik ve verimli çalisanlariyla, güven veriyor. en çok aranilan mutluluk, huzurdur. bu temiz mekanda, fazlasiyla mevcut. kirmizi peçetelerine bayildim. kirmizi fenerlere de..dedim ya!güzelve çekici bir sevgili gibi..vazgeçilmez!
0
lazer
5
4 yıl önce
koşuyolu
italyan lezzetleri - profesyonel bir italyan restorani. gerçektengüzelitalyan yemekleri ve özel pizzalar yapan bir kurum. kendine has sicak bir ortami var. basbasa yemek planlayanlar için sade vegüzelbir mekan. bir de canli müzik olsa süper olacak.
0
gökberk
5
4 yıl önce
koşuyolu
mekanda kendinizi i̇talya'da gibi hissediyorsunuz, atmosferi oldukça güzel. biz lazanya ve carpaccio pizzasını denedik çok lezzetlilerdi. populasyon açısından dagüzelve nezih bir ortamı var. fiyatları ortalamanın bir tık üstünde olsa da karşılığını alabiliyorsunuz.
0
gözde
4
4 yıl önce
koşuyolu
mekana haftaiçi rezervasyonsuz da gidilse masa bulunabilir. mekanda vale olup olmadığını bilmiyorduk zomato sayfasına da eklense iyi olur, varmış.
bu arada buradaki menüye göre her fiyata +15 20 tl eklemek gerekir, güncellenmemiş. 
chef pizza ( 56tl)  ve carbonara spaghetti  (52 tl) denedik, pizzası standart, özel olarakgüzeldenebilecek gibi değil.makarnanın sosu ise cidden çok güzeldi. deneyimimize göre eğer giderseniz pizza tercih etmemenizi öneririz.
0
deniz
5
4 yıl önce
koşuyolu
en sevdigim italyan - gerçek bir italyan yemeginin birinci adresi. sarap, enfes pizza vegüzelmüzik... ister makarna, ister pizza, ister deniz mahsülleri, ne yeseniz hepsi leziz. yemeklerden önce gelen ekmeklerin lezzetinden de bahsetmeden geçilmez =) yemeklerin sunumu ve garsonlari kibarligi dikkat çekici. ister romantik bir aksam yemegi, ister is yemegi, isterseniz de kendinizi italya'da hissetme istegi buyrun rosario'ya =)
0
onur
5
4 yıl önce
koşuyolu
atmosferigüzel- çocuk olmadan önce giderdik ve çok begenirdik. malum saat 19'dan sonra çocuk alinmiyor mekana. pahali bir yer olmasina ragmren yemekleri lezettli. pizzalar tavsiye edilir. rezervasyonlu gitmek ayrica tavsiye edilir.
0
seçil
4
4 yıl önce
koşuyolu
özel bir günümüzde kutlama icin gitmiştik salaş ve otantik bir mekan garsonlar cok cok ilgili. domates corbasi pizza içecekler ve şefin tatlısını yedik 2 kişi fiyat 197 tl tuttu yani biraz fiyatları abartı onun dışındagüzelmekan ✌
0
lokantalarim
4
4 yıl önce
koşuyolu
i̇stanbul’un güzide koşuyolu semtine yolu düşenler, genelde iki önemli detayı fark etmeden burayı es geçip yollarına devam ederler. 

birincisi, koşuyolu’ndaki iki katlı evler, aslında bir zamanlar levent’te yapılmış emlak bankası konutlarının aşağı yukarı aynısıdır. sihirli bir güç levent coğrafyasına “yürü ya kulum,” demiş, o bölgeyi kıymetlendirmiş, oradaki evlerin bilmemkaç defa yeniden yıkılıp yeniden yapılmasını sağlamış ve şimdilerde el yakan fiyatlarla satın alınması olanaksız hale getirmiştir. öte yandan, aslında levent’e ikizi gibi benzeyen koşuyolu bölgesine tarih farklı davranmıştır. burada hala eskilerden kalma, pek de restore edilmemiş iki katlı evlerin çoğunlukta olduğunu görürsünüz. bu bölge kardeşi levent’e göre hayli gölgede kalmıştır.

bana kalırsa bu detay pek çok kişinin gözünden kaçar.

i̇kincisi ise, işte bu mecranın tam göbeğinde, bölgenin en civcivli iki caddesini bir birine bağlayan bir yokuş üzerinde arz-ı endam eyleyen trattoria da rosario derler i̇talyan lokantasıdır. bu lokanta, bana kalırsa, bir i̇talyan lokantasının sahip olması gereken tüm özelliklere sahip nadir yerlerden biridir şehrimizde. yine bana kalırsa, rosario tüm yeme-içme-eğlence-kültür hayatının avrupa yakasından ibaret olduğunu düşünen ve tüm anadolu yakası’nı “cadde” zanneden i̇stanbul fakiri cahil dostlarımızın yüzüne inen okkalı bir tokat gibi kabul edilmelidir.

o zaman şöyle diyelim:

“koşuyolu caddesi’nden altunizade istikametine giderken, bir dört yol ağzı görürsen, ey yolcu, oradan sağa sap. kalfaçeşme sokağı denilen yokuşa çıkacaksın. buradan aşağı inerken sağ tarafta rosario diye bir lokanta görürsen ve oraya girip bir masaya oturursan ve enfes yemeklerin tadına bakarsan sakin ol. çok şaşıracaksın!”

rosario uzun zamandır ziyaret ettiğim bir lezzet merkezi. 2001 senesinde şef rosario costa tarafından kurulmuş, kendine, “müşterilerine sicilya mutfağının klasik i̇talyan lezzetlerini aile ortamında yaşatmak” gibi bir misyon yükleyerek bugünlere gelmiş bir işletme.

rosario costa burayı bir “han” olarak tanımlıyor. bana kalırsa da dekorasyonu hayli ilgi çekici. bir yandan taş döşeli zemin ve duvarlar, diğer yanda, her taraftan sizi saran tahta mobilyalar dikkat çekiyor. rustik bir atmosfer sizi sarıp sarmalarken, raflardaki kahve değirmenleri ve fenerler ayrıntıya ne kadar önem verildiğini gösteriyor. i̇çme mekanı da, bahçesi de özenle dayanıp döşenmiş ve eşya kalabalığına karşın insanın yalın bir mutluluk hissetmesine sebep oluyor.

evet, burada hissettiğim tam olarak da bu. her ayrıntının düşünülmüş olduğu, her gelişimde beni şaşırtan “yoğun yalınlık” hissi. bunu açıklamak zor, biliyorum. fakat başka türlü de kelimelere dökmem ne yazık ki olası değil. gittiğinizde anlarsınız, diye düşünüyorum. kalabalık, azıcık ekletik, çokça rustik bir dekorasyondan doğan, çiçekli, böcekli, eski bakır objelerle, folklorik garson kıyafetleri ile dolu bir atmosfer. betimlemede daha fazlası mümkün değil.

gelelim yemeklere…

yukarıda fotoğrafını gördüğünüz harikulade tabak yemekten önce geliyor. kurutulmuş domates, biber, zeytin, patlıcandan oluşan, insanın damağında hiç tanımadığı öyküler çınlatan bir tabaktan bahsediyorum. o harikulade zeytinyağına ekmek banmadan edemeyeceksiniz. yanında gelen domatesli ve sade sarmısaklı ekmeklere ne demeli? aman dikkat! erken tıkanmamak için hepsini silip süpürmeyin.

img_4395ph

bendeniz, ömrü hayatım boyunca yediğim en lezzetli dana carpaccio’ya bu lokantada rastladım. bir giriş yemeği olarak kabul edilen carpaccio’yu burada ana yemek olarak mideye indirebilirsiniz rahatlıkla. kalabalıksanız ortaya söyleyin, kimse bu yemekten mahrum kalmasın dostlar. etin kalınlığı, parmesanın inceliği, rokanın dengeli tadı ve görüntüsüyle bir başyapıt…

img_4396ph

yemekte seçenek çok. pasta, antipasti, pizza, ne arasanız mevcut. bendeniz en son gidişimde deniz mahsüllü bir risotto sipariş ettim vegüzelbir rigatoni alla capresenin tadına baktım. bunların yanında ise kadehle satılan kırmızı şaraptan içtim.

yediğim risotto frutti di mare’nin muhtevası olan, karides, kalamar, vongole, midye, maydanoz, soğan ve sarmısak beni ziyadesiyle mutlu etti diyebilirim. özellikle mideye indirdiğim kum midyelerinin olağanüstü lezzetli olduğunu söyleyebilirim.

img_4408ph

rigatoni alla capresenin ise benim damak zevkime yüzdeyüz hitap ettiğini söyleyebilirim. i̇çinde zeytinyağ, kapari, kuru domates, zeytin, mozarella, fesleğen,roka, sarmısak, soğan ve şarabın müthiş uyumunu hissedebiliyordum tadına bakarken. bu kadar çok malzemeden bu denli yalın ve homojen bir lezzet elde etmek her yiğidin harcı değildir, diye düşünmekteyim. (yine yalınlık meselesi sevgili dostlar)

img_4403ph

bu yemekleri kırmızı şarap eşliğinde yedikten ve iyice doyduktan sonra insanı bir espresso paklıyor açık konuşmak gerekirse.

porsiyonlar büyük ve doyurucu. bu sebepten ne yazık ki tatlıya yer kalmıyor.

garsonların bilgi seviyesi, yönlendirmesi ve güleryüzlü olmaları mekanın en büyük artılarından. garsonların tavırlarına bayıldım diyebilirim.

cuma, cumartesi akşamları canlı gitar dinlentisi oluyor mekanda. ama öğlen yemeklerinin de değişmez adresi. çevreden iş yemeğine gelenlerle dolup taşıyor.

park yeri bulmak konusunda sıkıntı olmayan bir bölgede rosario. ayrıca vale servisi de var.

fiyatlar ucuz değil, ama ne yemeklere ne paralar ödediğimiz düşünülürse, kesinlikle ödenen parayı hak ediyor.

sevgili dostlar, yemeği, görüntüsü, servis kalitesiyle sizi şaşırtacak, sımsıcak bu lokantaya gitmenizi şiddetle öneririm. her defasında memnun kaldım. siz de kalacaksınız.

kalfaçeşme sokak no:22 koşuyolu

telefon:0216 327 63 63


-----10 sep, 2013-----

istanbul'un güzide kosuyolu semtine yolu düsenler, genelde iki önemli detayi fark etmeden burayi es geçip yollarina devam ederler.

birincisi, kosuyolu'ndaki iki katli evler, aslinda bir zamanlar levent'te yapilmis emlak bankasi konutlarinin asagi yukari aynisidir. sihirli bir güç levent cografyasina "yürü ya kulum," demis, o bölgeyi kiymetlendirmis, oradaki evlerin bilmemkaç defa yeniden yikilip yeniden yapilmasini saglamis ve simdilerde el yakan fiyatlarla satin alinmasi olanaksiz hale getirmistir. öte yandan, aslinda levent'e ikizi gibi benzeyen kosuyolu bölgesine tarih farkli davranmistir. burada hala eskilerden kalma, pek de restore edilmemis iki katli evlerin çogunlukta oldugunu görürsünüz. bu bölge kardesi levent'e göre hayli gölgede kalmistir.

bana kalirsa bu detay pek çok kisinin gözünden kaçar.

ikincisi ise, iste bu mecranin tam göbeginde, bölgenin en civcivli iki caddesini bir birine baglayan bir yokus üzerinde arz-i endam eyleyen trattoria da rosario derler italyan lokantasidir. bu lokanta, bana kalirsa, bir italyan lokantasinin sahip olmasi gereken tüm özelliklere sahip nadir yerlerden biridir sehrimizde. yine bana kalirsa, rosario tüm yeme-içme-eglence-kültür hayatinin avrupa yakasindan ibaret oldugunu düsünen ve tüm anadolu yakasi'ni "cadde" zanneden istanbul fakiri cahil dostlarimizin yüzüne inen okkali bir tokat gibi kabul edilmelidir.

o zaman söyle diyelim:

"kosuyolu caddesi'nden altunizade istikametine giderken, bir dört yol agzi görürsen, ey yolcu, oradan saga sap. kalfaçesme sokagi denilen yokusa çikacaksin. buradan asagi inerken sag tarafta rosario diye bir lokanta görürsen ve oraya girip bir masaya oturursan ve enfes yemeklerin tadina bakarsan sakin ol. çok sasiracaksin!"

rosario uzun zamandir ziyaret ettigim bir lezzet merkezi. 2001 senesinde sef rosario costa tarafindan kurulmus, kendine, "müsterilerine sicilya mutfaginin klasik italyan lezzetlerini aile ortaminda yasatmak" gibi bir misyon yükleyerek bugünlere gelmis bir isletme.

rosario costa burayi bir "han" olarak tanimliyor. bana kalirsa da dekorasyonu hayli ilgi çekici. bir yandan tas döseli zemin ve duvarlar, diger yanda, her taraftan sizi saran tahta mobilyalar dikkat çekiyor. rustik bir atmosfer sizi sarip sarmalarken, raflardaki kahve degirmenleri ve fenerler ayrintiya ne kadar önem verildigini gösteriyor. içme mekani da, bahçesi de özenle dayanip dösenmis ve esya kalabaligina karsin insanin yalin bir mutluluk hissetmesine sebep oluyor.

evet, burada hissettigim tam olarak da bu. her ayrintinin düsünülmüs oldugu, her gelisimde beni sasirtan "yogun yalinlik" hissi. bunu açiklamak zor, biliyorum. fakat baska türlü de kelimelere dökmem ne yazik ki olasi degil. gittiginizde anlarsiniz, diye düsünüyorum. kalabalik, azicik ekletik, çokça rustik bir dekorasyondan dogan, çiçekli, böcekli, eski bakir objelerle, folklorik garson kiyafetleri ile dolu bir atmosfer. betimlemede daha fazlasi mümkün degil.

gelelim yemeklere...

yukarida fotografini gördügünüz harikulade tabak yemekten önce geliyor. kurutulmus domates, biber, zeytin, patlicandan olusan, insanin damaginda hiç tanimadigi öyküler çinlatan bir tabaktan bahsediyorum. o harikulade zeytinyagina ekmek banmadan edemeyeceksiniz. yaninda gelen domatesli ve sade sarmisakli ekmeklere ne demeli? aman dikkat! erken tikanmamak için hepsini silip süpürmeyin.


bendeniz, ömrü hayatim boyunca yedigim en lezzetli dana carpaccio'ya bu lokantada rastladim. bir giris yemegi olarak kabul edilen carpaccio'yu burada ana yemek olarak mideye indirebilirsiniz rahatlikla. kalabaliksaniz ortaya söyleyin, kimse bu yemekten mahrum kalmasin dostlar. etin kalinligi, parmesanin inceligi, rokanin dengeli tadi ve görüntüsüyle bir basyapit...


yemekte seçenek çok. pasta, antipasti, pizza, ne arasaniz mevcut. bendeniz en son gidisimde deniz mahsüllü bir risotto siparis ettim vegüzelbir rigatoni alla capresenin tadina baktim. bunlarin yaninda ise kadehle satilan kirmizi saraptan içtim.

yedigim risotto frutti di mare'nin muhtevasi olan, karides, kalamar, vongole, midye, maydanoz, sogan ve sarmisak beni ziyadesiyle mutlu etti diyebilirim. özellikle mideye indirdigim kum midyelerinin olaganüstü lezzetli oldugunu söyleyebilirim.


rigatoni alla capresenin ise benim damak zevkime yüzdeyüz hitap ettigini söyleyebilirim. içinde zeytinyag, kapari, kuru domates, zeytin, mozarella, feslegen,roka, sarmisak, sogan ve sarabin müthis uyumunu hissedebiliyordum tadina bakarken. bu kadar çok malzemeden bu denli yalin ve homojen bir lezzet elde etmek her yigidin harci degildir, diye düsünmekteyim. (yine yalinlik meselesi sevgili dostlar)


bu yemekleri kirmizi sarap esliginde yedikten ve iyice doyduktan sonra insani bir espresso pakliyor açik konusmak gerekirse.

porsiyonlar büyük ve doyurucu. bu sebepten ne yazik ki tatliya yer kalmiyor.

garsonlarin bilgi seviyesi, yönlendirmesi ve güleryüzlü olmalari mekanin en büyük artilarindan. garsonlarin tavirlarina bayildim diyebilirim.

cuma, cumartesi aksamlari canli gitar dinlentisi oluyor mekanda. ama öglen yemeklerinin de degismez adresi. çevreden is yemegine gelenlerle dolup tasiyor.

park yeri bulmak konusunda sikinti olmayan bir bölgede rosario. ayrica vale servisi de var.

fiyatlar ucuz degil, ama ne yemeklere ne paralar ödedigimiz düsünülürse, kesinlikle ödenen parayi hak ediyor.

sevgili dostlar, yemegi, görüntüsü, servis kalitesiyle sizi sasirtacak, simsicak bu lokantaya gitmenizi siddetle öneririm. her defasinda memnun kaldim. siz de kalacaksiniz.

http://lokantalarim.blogspot.com/2013/09/trattoria-da-rosario.html
0
melis
2
4 yıl önce
koşuyolu
hayal kirikligi - trattoria da rosario'ya ilk kez bundan tam bir sene evvel gittim. beni oraya götüren arkadasim mekani çok methetmisti. gittik, vallet parking arabamizi gayetgüzelaldi; sirin mekana adimimizi attigigimizda orada oldugumuza gayet memnunduk. saraplarimizi, pizzalarimizi siparis ettik, beklemeye basladik. derken tadimlik zeytinyagi ve domates soslu bruschettalar geldi. kullandiklari zeytinyag bence güzeldi; fakat domatesli ekmek çok ama çok agirdi. arkasindan pizzalarimiz geldi. arkadasim frutti di mare, bense prosciutto'lu pizza soylemistim. frutti di mare fena degildi; fakat prosciutto'lu pizza kötüydü. hamuru iyi pismemisti, bitiremedim. mekana sans vermek için birer tane espresso ve volcano isimli tatlidan siparis ettik. tatli ve kahve gelince tamam dedim, buraya bir dahaki sefere sadece kahve ve tatli için gelecegim. ikisi de gayet güzeldi. egro marka olan kahve sahaneydi. bu tecrübemden bir sene sonra da o tarafa isim düstügü ve canim pizza çektigi için yine gittik rosario'ya. yine pizza frutti di mare bir de carpaccio'lu pizza siparisi verdik. ne yazik ki carpaccio'lu pizza çok ama çok kötüydü. üzerindeki seyin carpaccio'lugundan süphe ettim; fakat oraya kadar gelmisken o kahveyi içmeden gidemezdim ve afiyetle yine espressolarimizi yudumlayip öyle çiktik. o gün ögrendim ki bay rosario mekani devretmis. bana kalirsa onun karakteristik titizligi de onunla beraber mekani terk etmis. gitmenizi önermem.
0
tc
4
4 yıl önce
koşuyolu
eskiden beri gittiğimizgüzelbir ortam.pizzaları çok başarılı.pepperoni pizzası ve blush şarabı çok güzeldi.ekmek sunumlarında bruschetta getirmelerini çok beğeniyorum.blush şarapları diğer restoranlarda denediğim blush şaraplara göre çok daha başarılıydı.espressosu da ayrıca çok başarılıydı.ambiyansı çok başarılı.ancak rezervasyon alma konusunda rezervasyonla çalışan başka mekanlara göre olumsuzluklar var.bence rezervasyonları saat aralıklarına göre almalılar.
0
kalkavanofis
5
4 yıl önce
koşuyolu
99 ve 95 nolu menüleri tercih ettik. lezzetli ve alisila gelmis soslarin disinda bol parmesan severlerin cok hoslanacaklari guzel tadlari vardı. sarap konusunda bence cok odemenize gerek yok illaki icicez derseniz en ucuzun bir pahalisini icin derim :) kadeh sarapla 300 tlcik gozden cikarmaniz yeterli olacaktir :) hoş bir mekan gatsonlarda ilgili afiyet olsun şimdiden
0
mariana
1
4 yıl önce
koşuyolu
bugün eşimle beraber gittik. servisten hiç memnun kalmadık. 3 kere ekmek istedik, 2 kere içecek ve hesabı bile 2 kere istemek zorunda kaldık. sigara içilen bölümünde bir yer olursa haber vermelerini istedik, boş yer olmasına rağmen haber verilmedi. çıktıktan sonra vale görevlisini göremedik, an az 5 dakika onu beklemek zorunda kaldık. ortam ve yemeklergüzelolsa bile servis iyi olmayınca tadı tuzu kalmıyor. bugün ilk ve sondu, bir daha kesinlikle gitmeyiz.
0
oturum aç
hesap oluştur