backyard

saat 3 te arkadaşımla gittik . sabah rezervasyon için aramamıza rağmen rezervasyonsuz alım yapıyoruz dediler . gittiğimizde de 3:30 da rezervasyonlarımız başlıyor dışarı oturamazsınız dediler . garsona sipariş vermek için 20 dk bekledik .servisher şey 0 . berbat bi mekan

uzun yıllardır severek gittiğimiz bir yer. ancak tüm türkiye’deki mekanlar gibi burası da aşırı ilginin kurbanı oldu gibi gözüküyor. son zamanlarda i̇stanbul’da bahçe ihtiyacının artması üzerine bar kısmında da kahvaltı ve yemek servisi vermeye başladıkları için malesef herşey birbirine girmiş durumda. karşılama ekibi saygısız,servisekibi yorgun ve unutkan, mutfak ekibi büyüyen kapasiteye cevap veremiyor. talebin çokluğu nedeniyle bizler gelemesekte o masalar dolar, ama dolduran kişiler değişir, zamanla atmosfer değişir, bir bakmışsınız kimse gelmemeye başlamış... pek çok diğer mekan gibi. bence yöneticilerin herşeyi eskiye döndürmek için acil aksiyon almaları gerekiyor. aksi halde bu güzel mekanı kurtarmak için çok geç olabilir.

limonata, şeftalili soğuk çay ve sıcak çikolatalı kek aldık. öncelikle kek bekledik doğal olarak ama bildiğimiz sufle geldi ve ufacıktı. fiyatı 30₺. soğuk çay biraz tatsızdı. o da 18₺. mekan güzel bahçesiservisvs ama popüler diye fiyatlar bi tık fazla ve değmiyor. hijyene önem vermişler qr kodlu menü ve her masada dezenfaktan vardı

rezervasyon sistemleri çok kötü. rezervasyonumuz olmasına rağmen masa ayarlanmamıştı.servisçok özensizdi başından sonuna kadar ilgisiz çalışanları var. asla tavsiye etmiyorum inanılmaz kötü işletmecilik anlayışına sahip bi mekan. tamamen overrated.

mekan hoş ancakserviscok kötü. garsonlar kaba ve ilgisiz. sipariş vermek için peşlerinde koşuyorsunuz ve güleryüzlü degil hiçbir çalışan.

firikli kuzu incik söyledim lezzeti iyiydi fakat yemeklerin porsiyonu az. ortamın manzarası ve genel olarak ambiyansı güzel fakatservispek başarılı değil. yemeğin ardından meyve salatası söyledik: daha özensiz hazırlanan bir meyve tabağı görmemiştim. 2-3 tazeliğini kaybetmiş kayısı ve erik ile bolca çürümüş çilek geldi, çileğin mevsiminin bittiğini söyledik, ellerinde sadece bunlar olduğunu, kirazın bittiğini söyleyip gidip ayrı bir kaba 2 kayısı ve tekrar çürümüş çilekler getirdi, trajikomikti. meyve tabağını menülerinden kaldırmalılar, bundan ne kadar ücret aldıklarını söylemiyorum bile.
ayrıca belli bir saatten sonra kalkmanızı rica edip bar tarafına yönlendiriyorlar.
bahşiş vermemeye karar verdik ve garsonların kendi aralarında gülüşüp hesabı tekrar masamıza atar gibi koyduklarını görmek baya bir garipti. bir daha gitmeyi düşündüğümüz bir mekan değil.

manzarasi hos ama mükemmel degil, kesinlikle daha iyilerini gördüm. bahçesi çok güzel ve keyifli. fiyatlar bence gereginden fazla yüksek.servishiziysa çok yavas. içeride oturulacaksa kisin örnegin, tercih edilmemeli. yazin hos bir kaçis olarak birseyler içmeye ugranabilir.

son zamanlarda denk geldigim en kötüservisolabilir. mutfak yogundur yemek gecikir bunlar için sert elestirilerde bulunmam fakat yemekten sonra istemen bir çayin 4 kere siparis verilmesi bu süre zarfi içerisinde masanin bos oldugunu gören garsonlarin bir isteginiz var mi diye tekrar tekrar sormasi. sonunda çayin gelmesi fakat masaya seker gelene kadar 40 dakikada gelen çayin sogumasi beni de mekandan soguttu.

modern kahvaltının en iyi hali. paylasimlik kahvaltı, simitsucuk, eggs benedict ve greyfurtlu granolalı tatlı bir şey var ondan söyledik. zaten hava güzelse bahçe inanılmaz keyifli oluyor, denediğimiz her şey cok basariliydi. hesap geldiğinde manuel şekilde %10servisücreti biraz bayık kaçabiliyor, zaten verilecek, madem zorunlu tutuyorsun hesap sistemine ekle bakkal kalemiyle değil. akabindeservisde tavirli ve biraz aksıyor ama hsonu asiri kalabalık bir mekan hak verebiliyorum. bu konu dışında tekrar tekrar gidilir..

backyard konum, bahçe ve huzuru ön plana çıkardığından zaten ben ne yemeklere ne de servise takılıyorum :) küçücük bir huzur alanı gibi, özellikle pazar brunchları için nefis bir ambiyans. etler zaman zaman değişken ancak genel olarak her şey lezzetli veservisbaşarılı.

haftasonu kahvalti/brunch için rumelihisari'ndaki mekanlardan ve kalabaliktan sikildiysaniz noi istanbul tam size göre. bebeköy'deki mekanin bahçesinde günesin tadini çikartmak ve kahvalti yapmak ayri bir keyif. klasik kahvaltiliklardan olusan noi kahvalti içindeki peynir ve zeytin çesitleri, domates, salatalik, nutella, reçel, bal, kaymak ve ekmek sepetiyle iki kisi için ideal. bunun disinda istanbul'da her yerde bulamayacaginiz kizarmis scone ekmegi üzerinde, ev yapimi bacon ile  servis edilen egg benedict istedik. yediklerimizden ve ortamdan inanilmaz keyif aldik. özellikle brunch için çocuklu ve köpekli ailelerin tercihi oldugunu belirtmekte fayda var. iki kisilik kahvalti içeceklerle beraber,servisücreti dahil 100tl.

geçtigimiz aksam mekanist'in yilbasi partisini gerçeklestirdigi backyard bistro'da eglenerek yeni yilin gelisini gezgin & guru'lar olarak keyifli bir sekilde kutladik diyebilirim. içki servisinin hiç aksamadigi, sempatikserviselemanlarinin dogal olarak olusturduklari takip sistemiyle serviste hiç bir aksaklik yasanmadi. alkol ve sucuk servisi gayet organize bir sekilde gerçeklesti diyebilirim. mekanda dj esliginde populer müzikler çaldi. mekanin kapali alani biz mekanist'ler için biraz küçük olsa da bogaz manzarali bahçesi durumu gayet kurtarmis oldu. bu keyifli yilbasi partisi için önce mekanist'e ardindan backyard bistro'ya tesekkürler...

burası eskiden sevdiğim bir mekandı. bu sebeple daha önce gitmemiş arkadaşlarımı da alıp gittim bir pazar sabahı. i̇çeri girince karşılayan yok, öyle ayakta bekliyorsunuz. 15 dakika sonra kendimize bir masa ayarlayabildik. üç kez istediğimiz menünün gelmesi de yarım saati buldu. menüde 'tahıllı ekmek üzerinde erimiş mozarella, ezme avokado, çırpılmış yumurta, domates, fesleğen' olarak geçen yemek, önüme hazır tost ekmeği, üstüne kısmen erimiş kaşar, lezzetsiz bir çırpılmış yumurta ve avokado dilimleri olarak geldi. dört kişiydik, kimse sipariş ettiği şeyden memnun kalmadı. yine poşe yumurtalı sipariş verilen bir yemek katı yumurta olarak gelince, "menüde poşe yazıyordu." denmesi üstüne masamıza sinirle bir kase içinde 4 adet poşe yumurta bırakılması kabalığını asla unutmayacağım. lezzetsiz yemekler ve korkunçservisiçin yüksek bir ücret ödeniyor.
kendinize/yediğinize kıymet veriyorsanız ve arkadaşlarınıza mahçup olmak istemiyorsanız gitmeden önce iki kere düşünün derim.

akşamüstü biraz atıştırmalık ve şarap için tercih edip memnun kaldığımız mekan. fakat garsonlar veservisiçin aynı pozitiflikte kalamayacağım. bulunduğu yere bakıldığında fiyatlar da beklentinin üzerinde değil. ortalama güzel, rahat ve keyifli vakit geçirilebilecek bir yer diyebilirim backyard.

arnavutköy tepelerine konumlanmis mekanin insana huzur veren çok keyifli bir bahçesi var. çimenlerin üzerine serpistirilmis rahat sezlonglar ve alçak masalar... kulaginizda meshur vokallerden caz standartlari ve rüzgar estikçe daha kuvvetli duyulan yaprak hisirtilari... her solukta içinize çektiginiz buram buram yaz kokusu... cennetten bir köse sanki, mekanin atmosferiin o kadar ki begendim... 3 çesitli peynir tabagi ve istiridye aldik. peynir çesitleri içinde brie olmasi çok hosumuza gitti. istiridyeler biraz kuruydu, tadina varabilmek için suyu içinde kalacak kadar kizartilmali...servisgüleryüzlü ve hizliydi. 3 çesitli peynir tabagi+istiridye+2 kadeh rose sarapservisdahil 116 tl. genel olarak çok basarili buldum, ortama hayran kaldim...