backyard


İçinde "keyifli" olan yorumlar
4
4.2
lokantalarim
4
4 yıl önce
bebek
backyard‘ın yeni yapılanması içinde, “backyard bistro” adını alan lokantanın son menüsünün tadımı için buluştuk geçen gün. bu etkinlik, menüde ön plana çıkan hoş bir seçkinin bizlere sunulması şeklinde gerçekleşti. backyard, aklımda daha önce kahvaltı için birkaç defa gittiğim ve manzaralı bahçesinden büyük haz aldığım nispeten “light” bir mekan olarak yer etmiş iken, bu defa iç kısmını da görme fırsatını yakaladığım daha “ağır” ve “fine dining”e yönelik bir işletmeye dönüştü gözümde. mekandan kısaca bahsettikten sonra, (genç ama deneyimli) şef beril şanal‘ın düzenlenmiş olduğu bu güzel tadım menüsünün ayrıntılarına değineceğim.

öncelikle mekana girdiğimde kendimi çok iyi hissettim. hafif loş ışıklarla aydınlatılmış geniş bir salon, özenle seçilmiş tahta masalar, meraklısı için gerçekten çok iyi fotoğraf veren zarif bir bar ve dışarıdaki bahçenin coşkulu yeşilliğini içeridekilerle cömertçe paylaşan bir bahçe. gecenin ilerleyen saatlerinde masaların tamamı doldu ve gürültü hiçbir şekilde beni rahatsız etmedi. ustalıkla, incelikle düşünülmüş bu detaylar kendimi rahat hissetmeme sebep oldu. bu bahsettiklerimden de anlayabileceğiniz gibi, bir mekanın nasıl düzenlenmiş olduğunu, sunulan yemeklerin lezzeti ve servisin kalitesinden hiçbir zaman ayrı tutmuyorum. elimden geldiğince “toplam manzarayı” tasvir etmeye gayret ediyorum.

mekan etiler’den arnavutköy’e inen yokuşun ortalarında bir yere denk geldiği için buraya arabayla gelme olasılığınız yüksek. ama endişelenmeyin, çok büyük bir park yeri ve vale servisi olduğu için bir sıkıntı çekmeyeceksiniz. yeni yapılanmada “sarnıç” diye adlandırdıkları bir bölümleri de varmış. burası, daha çok tesisin içindeki spor salonunun (mac) müşterilerinin sağlıklı yemek taleplerinin karşılanması amacıyla düzenlenmiş. dolayısıyla, benim nezdimde, “delikanlı adamı bozar” kategorisinde. zira “sağlıklı yemeklerin lezzetli olması” gibi bir cümle kurmak, ciddi bir “oksimoron” durumuna sebebiyet veriyor.

gelelim tadımını yaptığımız yemeklere… “soğuklar” kategorisinde masamızı şenlendiren başlangıçlardan birincisi “crostini rezene” idi. ekmek dilimlerinin iyice kızartılmasının ardından, üzerine zeytinyağı sürüp ricotta peyniri, badem, siyah zeytin kurusu, kırmızı soğan ve hurma ile taçlandırılmış bukeyifligiriş yemeğinin sırrı (aslında bruschetta’dan farkı demeliyim burada) “ince” ekmek dilimleri üzerinin süslenmesi ve iyice kızartılması. crostini’nin i̇talyan yemek terminolojisindeki karşılığı kızarmış ekmeğe denk gelmeli diye düşünüyorum. (“düşünüyorum”, dedim, rahat olun) okuduğum kaynaklardan birinde, crostini yaparken en çok tercih edilen ekmek türünün fransız baget ekmeği olduğu yazıyordu, bunu da eklemeden edemedim.

bunun dışında, i̇talya’nın puglia bölgesinden çıkma, taze bir peynir çeşidi olan stracciatella, fındık, acı biber, kırmızı soğan, taze nane ile harmanlanmış pancarın tadına baktım. denediğimiz soğuk başlangıçların içinde baskın bir lezzete sahip olmayan az sayıda yemekten birisiydi bu. masanın ortak yorumu, dilimizdeki papilalara saldıran kuvvetli tatları dengelemek için, böyle nispeten daha hafif denemelerin yararlı olduğu yönündeydi. ben çekimser kaldım bu konuda.

ardından ördek rillette yiyerek lezzet yolculuğumuza keyifle devam ettik. bakın beril şanal, kendi web sitesinde bu yemeği nasıl anlatıyor: “ördeklerden bir kaç tanesini kemiklerinden ayırarak mutfak robotuna alın. damak tadınıza göre konyak, hardal, ördek yağı, tuz ve karabiber ile tatlandırarak pürüzsüz bir püre olana kadar çekin. ekşi maya ekmek üzerine sürerek, yanında tane hardal ve karamelize soğan ile servis edin.” i̇şte bizler de bu püreyi kızarmış ekmeklerimizin üzerine sürerek, ağzımızda erite erite, ağır ağır, keyfini çıkara çıkara yedik. çok zarif, adeta insanın iştahını açan, daha fazla yeme ihtiyacı doğuran hoş bir lezzetti. 

yediğim gerçekten lezzetli iştah açıcılardan birisi de fırınlanmış ve çiğ yer elmaları, armut, rezene sapı, roka, fındık, keçi sepet peynirinden oluşan “yer elması” idi. tahmin edersiniz, benim gibi etobur zatlar, öyle kolay kolay yer elması ile “beğendim” kelimelerini aynı cümlede kullanmaz. ama ben bu yemeği büyük bir zevkle yedim, yuttum. bana kalısa, açılışı yaptığımız tabaklar içinde “crostini rezene” birinci, “yer elması” ise ikinci sırada yer aldı tat bakımından. 

sonra, sırasıyla hamsi, dana ilik, ızgara marul ve merguez yedik. hamsinin öyle alelade, her gün karşımıza çıkan kızartma ya da ızgara hamsilerden çok ciddi bir farkı vardı. karamelize soğan ile doldurulmuş çok değişik bir kızartmaydı bu güzellik. hamsiperver kardeşlerimiz için ufuk açacak, konuya bakışlarını temelden sarsacak bir “kreasyon”du diyebilirim. ev yapımı aioli sos ile servis edildi.

tadım menümüzdeki bir sonraki yemek fırınlanmış “dana ilik”ti. o ana kadar masaya gelen en güzel yemeğin bu olduğunu hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim. büyük keyif aldım yerken. üstelik de tahmin edilenin aksine, sağlığa hayli yararlı birçok özelliği olduğunu da vurgulamam gerekiyor. kaşıklayarak yediğimiz bu harikulade çalışmanın, ne yazık ki çoğu insanın damak zevkine uymadığını biliyorum. ama benim için bir başyapıttı.

ardından zeytinyağında poşe somon, çıtır kapari ve fırın sarmısak vinegret ile ızgara marul yedik. onunla birlikte de nohut, pazı, badem yatağında tipik bir kuzey afrika yemeği olan merguez sosisi ile haşır neşir olduk. bu tarz sosislerin çoğalması beni çok mutlu ediyor, bunu defalarca söyledim. yine de hala rotisserie noir’da yapılan merguez’in üzerine bir sosis yemedim, diyebilirim. somon ise gayet hoş, zarif, damağa yumuşak bir hisle sıvanan, ama duyargalarımıza saldırmayan “elegan” bir çalışmaydı. 

ana yemek kategorisinde ise kuzu kol, mascarpone peyniri ve çam fıstığı ile harmanlanmış maltagliati indirdik mideye. kuzu kolun yumuşacık lezzetini ne kadar çok sevsem de, makarna ile birlikteliğinden aynı hazzı alamadığımı söylemem gerekiyor. sanırım benim için fazla “sakin” bir yemekti bu.

ama son olarak servis edilen fırınlanmış bütün organik piliç için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. yerken adeta mest oldum diyebilirim. benim gibi bir tavuk tövbekarını bile kararından çevirebilecek olağanüstü bir çalışmaydı. lezzeti, -tabirimin arkasında hep duracağım- adeta damağımda infilak etti. uzun süre de kendime gelemedim. tavuk’un şarap sirkesiyle tatlandırılmış ekmek parçaları ile ağzımda dağılması o kadar hoşuma gitti ki, belki de koskoca tavuğun yarısını ben mideye indirdim. bu çalışmaya on üzerinden on verdim. enfesti.

yemeğimizi tadım menüsünde yer almayan sürprüz tatlılarla sonlandırdık. bunların içinden, benim için hafifliği ve zerafetiyle, her zaman tercih ettiğim tatlılardan birisi olan panna cotta, ön plana çıkıverdi.

öte yandan, büyük bir doygunluk ve mutlulukla mekandan uzaklaşırken, menüde yer alan “pastırma cipsi” ve “uykuluk”un tadına bakma isteği de giderek artıyordu içimde. bir gün şeytana uyup bunları da yemek konusunda kendime söz vererek yeme içme faslını bitirdim.

backyard bistro’yu, hem beril şanal’ın yetenekli dokunuşları, hem de mekanın güzel konumu, dekorasyonu ve enerjisi ile çok beğendim diyebilirim. mekanın tüm masalarının doluluğu da bu düşüncemin adeta sağlaması gibiydi o gece.

gidilmesi elzem olan lezzet noktalarından birisinin daha i̇stanbul’da yeni menüsüyle hayat bulduğunu görmek beni çok mutlu etti.

otlukbeli cad., bebeköy sok. no: 4, 34337 etiler/i̇stanbul

phone:(0212) 287 1500


-----07 nov, 2014-----

backyard‘in yeni yapilanmasi içinde, “backyard bistro” adini alan lokantanin son menüsünün tadimi için bir mekanist etkinliginde bulustuk geçen gün. bu etkinlik, menüde ön plana çikan hos bir seçkinin bizlere sunulmasi seklinde gerçeklesti. backyard, aklimda daha önce kahvalti için birkaç defa gittigim ve manzarali bahçesinden büyük haz aldigim nispeten “light” bir mekan olarak yer etmis iken, bu defa iç kismini da görme firsatini yakaladigim daha “agir” ve “fine dining”e yönelik bir isletmeye dönüstü gözümde. mekandan kisaca bahsettikten sonra, (genç ama deneyimli) sef beril sanal‘in düzenlenmis oldugu bu güzel tadim menüsünün ayrintilarina deginecegim.

öncelikle mekana girdigimde kendimi çok iyi hissettim. hafif los isiklarla aydinlatilmis genis bir salon, özenle seçilmis tahta masalar, meraklisi için gerçekten çok iyi fotograf veren zarif bir bar ve disaridaki bahçenin coskulu yesilligini içeridekilerle cömertçe paylasan bir bahçe. gecenin ilerleyen saatlerinde masalarin tamami doldu ve gürültü hiçbir sekilde beni rahatsiz etmedi. ustalikla, incelikle düsünülmüs bu detaylar kendimi rahat hissetmeme sebep oldu. bu bahsettiklerimden de anlayabileceginiz gibi, bir mekanin nasil düzenlenmis oldugunu, sunulan yemeklerin lezzeti ve servisin kalitesinden hiçbir zaman ayri tutmuyorum. elimden geldigince “toplam manzarayi” tasvir etmeye gayret ediyorum.

mekan etiler’den arnavutköy’e inen yokusun ortalarinda bir yere denk geldigi için buraya arabayla gelme olasiliginiz yüksek. ama endiselenmeyin, çok büyük bir park yeri ve vale servisi oldugu için bir sikinti çekmeyeceksiniz. yeni yapilanmada “sarniç” diye adlandirdiklari bir bölümleri de varmis. burasi, daha çok tesisin içindeki spor salonunun (mac) müsterilerinin saglikli yemek taleplerinin karsilanmasi amaciyla düzenlenmis. dolayisiyla, benim nezdimde, “delikanli adami bozar” kategorisinde. zira “saglikli yemeklerin lezzetli olmasi” gibi bir cümle kurmak, ciddi bir “oksimoron” durumuna sebebiyet veriyor.

gelelim tadimini yaptigimiz yemeklere… “soguklar” kategorisinde masamizi senlendiren baslangiçlardan birincisi “crostini rezene” idi. ekmek dilimlerinin iyice kizartilmasinin ardindan, üzerine zeytinyagi sürüp ricotta peyniri, badem, siyah zeytin kurusu, kirmizi sogan ve hurma ile taçlandirilmis bukeyifligiris yemeginin sirri (aslinda bruschetta’dan farki demeliyim burada) “ince” ekmek dilimleri üzerinin süslenmesi ve iyice kizartilmasi. crostini’nin italyan yemek terminolojisindeki karsiligi kizarmis ekmege denk gelmeli diye düsünüyorum. (“düsünüyorum”, dedim, rahat olun) okudugum kaynaklardan birinde, crostini yaparken en çok tercih edilen ekmek türünün fransiz baget ekmegi oldugu yaziyordu, bunu da eklemeden edemedim.

bunun disinda, italya’nin puglia bölgesinden çikma, taze bir peynir çesidi olan stracciatella, findik, aci biber, kirmizi sogan, taze nane ile harmanlanmis pancarin tadina baktim. denedigimiz soguk baslangiçlarin içinde baskin bir lezzete sahip olmayan az sayida yemekten birisiydi bu. masanin ortak yorumu, dilimizdeki papilalara saldiran kuvvetli tatlari dengelemek için, böyle nispeten daha hafif denemelerin yararli oldugu yönündeydi. ben çekimser kaldim bu konuda.

ardindan ördek rillette yiyerek lezzet yolculugumuza keyifle devam ettik. bakin beril sanal, kendi web sitesinde bu yemegi nasil anlatiyor: “ördeklerden bir kaç tanesini kemiklerinden ayirarak mutfak robotuna alin. damak tadiniza göre konyak, hardal, ördek yagi, tuz ve karabiber ile tatlandirarak pürüzsüz bir püre olana kadar çekin. eksi maya ekmek üzerine sürerek, yaninda tane hardal ve karamelize sogan ile servis edin.” iste bizler de bu püreyi kizarmis ekmeklerimizin üzerine sürerek, agzimizda erite erite, agir agir, keyfini çikara çikara yedik. çok zarif, adeta insanin istahini açan, daha fazla yeme ihtiyaci doguran hos bir lezzetti.

yedigim gerçekten lezzetli istah açicilardan birisi de firinlanmis ve çig yer elmalari, armut, rezene sapi, roka, findik, keçi sepet peynirinden olusan “yer elmasi” idi. tahmin edersiniz, benim gibi etobur zatlar, öyle kolay kolay yer elmasi ile “begendim” kelimelerini ayni cümlede kullanmaz. ama ben bu yemegi büyük bir zevkle yedim, yuttum. bana kalisa, açilisi yaptigimiz tabaklar içinde “crostini rezene” birinci, “yer elmasi” ise ikinci sirada yer aldi tat bakimindan.

sonra, sirasiyla hamsi, dana ilik, izgara marul ve merguez yedik. hamsinin öyle alelade, her gün karsimiza çikan kizartma ya da izgara hamsilerden çok ciddi bir farki vardi. karamelize sogan ile doldurulmus çok degisik bir kizartmaydi bu güzellik. hamsiperver kardeslerimiz için ufuk açacak, konuya bakislarini temelden sarsacak bir “kreasyon”du diyebilirim. ev yapimi aioli sos ile servis edildi.

tadim menümüzdeki bir sonraki yemek firinlanmis “dana ilik”ti. o ana kadar masaya gelen en güzel yemegin bu oldugunu hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim. büyük keyif aldim yerken. üstelik de tahmin edilenin aksine, sagliga hayli yararli birçok özelligi oldugunu da vurgulamam gerekiyor. kasiklayarak yedigimiz bu harikulade çalismanin, ne yazik ki çogu insanin damak zevkine uymadigini biliyorum. ama benim için bir basyapitti.

ardindan zeytinyaginda pose somon, çitir kapari ve firin sarmisak vinegret ile izgara marul yedik. onunla birlikte de nohut, pazi, badem yataginda tipik bir kuzey afrika yemegi olan merguez sosisi ile hasir nesir olduk. bu tarz sosislerin çogalmasi beni çok mutlu ediyor, bunu defalarca söyledim. yine de hala rotisserie noir’da yapilan merguez’in üzerine bir sosis yemedim, diyebilirim. somon ise gayet hos, zarif, damaga yumusak bir hisle sivanan, ama duyargalarimiza saldirmayan “elegan” bir çalismaydi.


ana yemek kategorisinde ise kuzu kol, mascarpone peyniri ve çam fistigi ile harmanlanmis maltagliati indirdik mideye. kuzu kolun yumusacik lezzetini ne kadar çok sevsem de, makarna ile birlikteliginden ayni hazzi alamadigimi söylemem gerekiyor. sanirim benim için fazla “sakin” bir yemekti bu.

ama son olarak servis edilen firinlanmis bütün organik piliç için ayni seyleri söyleyemeyecegim. yerken adeta mest oldum diyebilirim. benim gibi bir tavuk tövbekarini bile kararindan çevirebilecek olaganüstü bir çalismaydi. lezzeti, -tabirimin arkasinda hep duracagim- adeta damagimda infilak etti. uzun süre de kendime gelemedim. tavuk’un sarap sirkesiyle tatlandirilmis ekmek parçalari ile agzimda dagilmasi o kadar hosuma gitti ki, belki de koskoca tavugun yarisini ben mideye indirdim. bu çalismaya on üzerinden on verdim. enfesti.

yemegimizi tadim menüsünde yer almayan sürprüz tatlilarla sonlandirdik. bunlarin içinden, benim için hafifligi ve zerafetiyle, her zaman tercih ettigim tatlilardan birisi olan panna cotta, ön plana çikiverdi.

öte yandan, büyük bir doygunluk ve mutlulukla mekandan uzaklasirken, menüde yer alan “pastirma cipsi” ve “uykuluk”un tadina bakma istegi de giderek artiyordu içimde. bir gün seytana uyup bunlari da yemek konusunda kendime söz vererek yeme içme faslini bitirdim.

backyard bistro’yu, hem beril sanal’in yetenekli dokunuslari, hem de mekanin güzel konumu, dekorasyonu ve enerjisi ile çok begendim diyebilirim. mekanin tüm masalarinin dolulugu da bu düsüncemin adeta saglamasi gibiydi o gece.

gidilmesi elzem olan lezzet noktalarindan birisinin daha istanbul’da yeni menüsüyle hayat buldugunu görmek beni çok mutlu etti.

otlukbeli cad., bebeköy sok. no: 4, 34337 etiler/istanbul
phone:(0212) 287 1500
0
eda
4
4 yıl önce
bebek
gercekten guzel bir mekan. bahce icinde sakin sessiz ve manzarali. yemekleri lezzetli porsiyonlari ideal boy. ancak fiyatlari oldukca yuksek. luks bir yer. yine dekeyiflizaman gecirmek icin arada bir gidilebilir. veya ozel kutlamalar icin cok guzel bir tercih olabilir.
0
ari
4
4 yıl önce
bebek
2015'e erken merhaba demek icin mekanistin yapmis oldugu yilbasi partisi icin bulundugumuz mekana ulasmak biraz sikintili olmasina ragmen muzik,atistirmaliklar,icki servisi ama en onemlisi de mekanist gurudas ve gezgindaslariminkeyiflisohbeti ve danslariyla guzel gecti.birlikte olmak guzeldi.tesekkurler mekanist...
0
asli
4
4 yıl önce
bebek
validemin yasadigi bir ev kazasi sonucu bir haftadir ara verilen yazilara mekanistin yilbasi etkinligi ile doneyim dedim ?? bebekoy backyard da yapilan etkinlik oldukcakeyifligecti .samimi sicak bir ortam vardi. cok güzel agirlandik oncelikle bunun icin tesekkürler mekanist ekibine . mekanin konumuna manzarasina bayildim diyebilirim etiler akmerkezden 6/7 dk lik bir araba mesafesinde backyard.bogaza nazir sicak bir pub tarzinda . bu tarz yerleri severim ben . mutfak acik ne oluyor ne bitiyor gözünüzün onunde hersey. ahsap dekorasyon tercih edilmis . bahçesi suan tadilatta idi anladigim kadari ile o yüzden ozellikle yazin merak etmiyor degilim mekani sabah kahvaltilari bahçede cok basarili diye tiyo aldim bicok arkadasimdan :) parti gecesi bir klasik olan sucuk ekmek sarap ikilisi ile midelerimizi senlendirdik. sucuk heryerde tercihim degildir acikcasi hassas bir mideye sahip olan bendenizde fakat gayet iyiydi hic problem çikmadi:) mekan hoskeyiflibenden tavsiye olunur derim ...
0
övgü
4
4 yıl önce
bebek
backyard, güzel bahçesi, rahat ortami ve müzikleriyle etiler'dekeyiflibir kahvalti etmek ya da sakin ve lezzet dolu bir aksam geçirmek istediginizde gitmek için ideal bir yer. güzel yemekler yedikten sonra çay ya da kahvenin yaninda lezzetli tatlilarindan birini de denememek olmaz. favorim ise sade dondurma, kitirtili hamur ve visnenin güzel lezzetinin bulustugu visneli crumble. (backyard'da tatlilar 10-15 tl civari.)

kahvalti tabagi ve içindeki çesitleri beni çok tatmin etmedi. hem çok kalabalik oluyor hem de lezzetler vazgeçilmez degil. o nedenle aksam ya da öglen yemekleri için daha çok tavsiye ederim.
0
tais
4
4 yıl önce
bebek
bugün havanın güzel olmasını değerlendirip uzun süredir gidilecekler listemde bulunan backyard'a gitme fırsatı bulabildim. helin çalışkan ile birlikte bol sohbetlikeyiflibol yeme ve içme aktivitelerini barındıran bir buluşma gerçekleştirdik. benim bugünki tercihim acı ve domatesli rigatoni oldu. arkadaşımın tercihi ise mac & cheese'den yana oldu. i̇kisi de denemeye tatlar arasında. arkadaşımın geçmiş doğum günü kutlaması olarak sıcak çikolatalı kek söyledik? içki olarak tercihimiz rose şaraptan yana oldu. baktık muhabbet koyu, hava karardı, manzara daha bi güzel oldu ee o zaman bi de bunu kutlayalım dedik ve birer bira söyledik. havanın güzelliği, içkilerimiz, yemeklerimiz,keyiflisohbetimizle zamanın nasıl geçtiğini anlamadık... mekanı tavsiye ederim özellikle de havalar güzelleşmişken mutlaka gidin☺️
0
emre
5
4 yıl önce
bebek
yemeklerine çok çok da hakim değilim ama bugüne kadar yediğim starter keyifliydi, kuzu incik için de bi eleştirim yok. ama şimdi asıl olayımıza gelelim, siz yemeği falan boşverin, zaten o kalabalık, rezervasyon, yer bekle falan yerine, hızlıdan backbar'a doğru geçin, keyfinize bakın. i̇çkinizi için, müziğinzi dinleyin arkadaşlarınızla sohbet edin. hiçbir şey bilemediyseniz yeni üç beş arkadaş iile muhabbete başlayın. cunku bunu yapabileceğiniz enkeyifliortam backyard diye düşünüyorum. i̇stanbul'un yaz bebeği
0
talat
4
4 yıl önce
bebek
backyard akşam üzeri manzarasıkeyiflioluyor , yemek porsiyonlarını biraz daha büyük olabilir ama başarılı yemekler ayrıca backbar etkinlikleri de backbar dakeyifli.
0
ayoz
4
4 yıl önce
bebek
çokkeyiflibir mekan. tattığımız yemekler de keyifliydi. bize denk gelen iki servis yapan arkadaş son derece sempatik, esprili, çalışkanlardı ancak sanki destek olmak adına yeni takım arkadaşlarına ihtiyaç var gibi geldi bize. yetişmek için insan üstü çaba sarf etmeleri gerekiyor çünkü :)) jazz müziğin önde gelen isimlerinin var olması ayrı kalite katıyor mekana. ama sadece jazz dinlemek isterseniz müzisyenleri takip edip konser yerlerinde dinlemeyi tercih etmeniz gerekebilir. biz keyif aldık. yine gitmeyi tercih edeceğimiz mekanlardan
0
zeynep
4
4 yıl önce
bebek
uzun zamandir gitmek istedigim ancak bir turlu denk gelmeyen backyard bir cuma aksami sonunda denk geldi. restoran kismi dolu oldugundan ve rezervasyonumuz olmadigindan alt taraftaki bar kismina gectik. genis koltuklar ve rahat sandalyelerden olusan bu bolumde 10-11 sonrasi dj performansi oluyor, insanlarin genelde ayakta sallanir halde takildigi bu esnada zaman oldukcakeyifligeciyor. ortam anlaminda kesinlikle onerilecek bir yer. fiyatlar ise ortalama, sarap kadehleri 20-35 tl arasinda degisiyor. ben kokteyl tercih ettim, once autumn ikinci olaraksa long island aldim, ikisi de 35-40 tl arasi. autumn uzun zamandir ictigim en keyifli, en fresh kokteyllerden biri oldu ozellikle uzun bir gece dusunuyorsaniz baslangic icin oneririm. sonrasinda ictigim long island ise ictigim en yogun alkollu long island idi diyebilirim. oncesinde garsona daha agir bir icki istedigimi belirtmistim bu sebeple onerisi long island oldu ve hem lezzet hem de alkol anlaminda oldukca memnun kaldim. tek eksisi sigara kullanan kisiler acisindan iceride sigara icilemiyor olusu olabilir ancak bence mekanin temiz, taze ortamini korumak acisindan dogru bir uygulama. oldukcakeyiflivakit gecirdik ve servisten de memnun kaldik.
0
bakbiyik
4
4 yıl önce
bebek
erkek arkadasimla aksam yemegine gitmek icin tercih ettik. ortam cok guzel, kendinizi yazlik bir yerde istanbulun kalabalikligindan uzaklasmis hissettiriyor. kokteyllerinin cok iyi oldugunu duydum fakat deniyemedim? baslangic olarak mucver soyledim fakat baslangic neredeyse yemeklerle bir geldi, servis kotuydu. erkek arkadasim kuzu karski soyledi fakat pek begendigini soyleyemem. ben somon tercih ettim, ortalama bir lezzeti vardi. yani acikcasi backyard'a yemek yemek icin degil de arkadaslariniz veya sevgilinizde kokteyl, sarap peynir gibikeyifliatistirmaliklar icin gitmenizi tavsiye ederim. ortam da zaten buna cok uygun ✌️
0
lezzet
5
4 yıl önce
bebek
artik klasiklesen mekanist yilbasi partisi geçen yila göre da küçük bir mekanda gerçeklesti. yinede gelen kisilere fazla fazla yetti diye düsünüyorum. etkinlik vesilesiyle backyard bistro ile tanismis oldum, iç dekorasyon, bahçe bölümü, bogaz manzarasi ile bütün halindekeyiflibir mekan. en kisa sürede mekani tekrar deneyecegim.
0
pinar
5
4 yıl önce
bebek
çokkeyifli- agzinin tadini bilene, bir de kahvaltiya düskün olan insan için yaz kis en güzel yer. ortam sicacik ve çok keyifli. sicak, güzel ekmek çesitleri bile yetiyor burayi kusursuz yapmaya. bir köseye dizdikleri tatlilari görünce, kahvaltidan midenizde yer kalirsa kahveyle havuçlu keki kesinlikle tavsiye ediyorum.
0
sevket
3
4 yıl önce
bebek
cumartesi ogleden sonrayi taclandiracak guzel ve leziz bir yemek icin tercih edilebilir. ancak haftasonu burada yer bulmak adeta mucize, epey beklemeniz gerekiyor. menusu genis, atmosfer oldukca guzel, yaz aksamlarikeyiflizaman gecirilebilirsiniz. fume etli bu acik sandvic ise harika bir atistirmalikti ??
0
sevket
3
4 yıl önce
bebek
cumartesi ogleden sonrayi taclandiracak guzel ve leziz bir yemek icin tercih edilebilir. ancak haftasonu burada yer bulmak adeta mucize, epey beklemeniz gerekiyor. menusu genis, atmosfer oldukca guzel, yaz aksamlarikeyiflizaman gecirilebilirsiniz. fume etli bu acik sandvic ise harika bir atistirmalikti ??
0
oturum aç
hesap oluştur