backyard

yediklerimden genelde çok memnun kalıyorum ama bu yaz mekanın yas ortalaması oldukca düstü, bana göre eski kitlesini kaybetmeye basladı. bir de back barın haftasonu yogunlugu korkunc icki almak yerinize geri dönmek için ciddi bir savas vermeniz gerekiyor.

rezervasyonsuz olarak 4 kişi akşamüstü gittik. önce dolu dediler,sonra barda yer gosterdiler bişiyler sipariş edip içkilerimiz gelene kadar arkadaşlar masa verdi. yemeklerden bahçeli köfte kebabıni denedim,bana göre değildi. çok kıyma yedim hissi oluştu. kokteyllerden lynchburg ve green apple martini de alkol oranı çok az geldi. ortam için birdaha giderim bişeyler içerim. yemeğe tercih etmem. çimlerde sezlongda yayılmak,istanbulun bu sıcağında çok serinleticiydi. çalışanlarda ilgli yardımseverdi.

arnavutköy tepelerine konumlanmis mekanin insana huzur veren çok keyifli bir bahçesi var. çimenlerin üzerine serpistirilmis rahat sezlonglar ve alçak masalar... kulaginizda meshur vokallerden caz standartlari ve rüzgar estikçe daha kuvvetli duyulan yaprak hisirtilari... her solukta içinize çektiginiz buram buram yaz kokusu... cennetten bir köse sanki, mekanin atmosferiin o kadar ki begendim... 3 çesitli peynir tabagi ve istiridye aldik. peynir çesitleri içinde brie olmasi çok hosumuza gitti. istiridyeler biraz kuruydu, tadina varabilmek için suyu içinde kalacak kadar kizartilmali... servis güleryüzlü ve hizliydi. 3 çesitli peynir tabagi+istiridye+2 kadeh rose sarap servis dahil 116 tl. genel olarak çok basarili buldum, ortama hayran kaldim...

servis kalitesi çok kötü. herhangi bir tatlı vb birşeyler söylediğinizde 50 dk bekleyebilirsiniz!

alkollü ve alkolsüz aldığınız içeceklerin tamamı sıcak. 30 derece akşam sıcağında çekilmez oluyor... buz getirelim gibi ekstra bir hizmet yok tabi...

mekana erken geldiniz, rezervasyonunuz varsa bile backbard a paslanıyorsunuz. hoş mu değil mi değişken...

garsonların tamamı unutkan. ne siparişi ne de masayı takip ediyorlar. tam 5 defa aynı siparişi tekrarladık, üzücü...

canlı müzik ehh işte. daha iyi canlı müzikler dinlemiştik...

resepsiyon ya da karşılama fazla snob diyebiliriz... hizmet satın aldığınız bir mekan için can sıkıcı olabilir.

gidin görün, keşfedin. kendi keyfinize bakın ama unutmayın mekan sizi keyiflendirmeyebilir.
manzara ve ambiyans 10 numara, gerisi tadımlık...

mekan lokasyon ve dekorasyon olarak güzel ama servis ve bekleme süresi olarak hiç ideal değil. çocuklu ailelere çok uygun değil. dışarıda masalar çok yakın birbirine. sigara ve puro içenlerle fazla iç içe oluyorsunuz. yemeklere gelince, menü iyi ama fiyat performans olarak bakıldığında daha iyi olabilirdi. servisten hiç memnun kalmadık. bir daha gitmeyiz herhalde.

burası hakkında ne düşüneceğime karar veremiyorum. yeri, manzarası ve yeşillikler içinde olması çok keyifli. ama servis, garsonlar... gerçekten ber bat. yemeklerini de normalde çok seviyorum ama bugün yediğim kuzu incik başarısızdı, ayrıca günlük bir hata tabii ama içinden saç çıktı...

i̇stanbul'da gizli kalmış ufak bi cennet gibi mekan..yeşillikler içinde. bulunduğu yerde böyle bi mekan olduğunu tahmin etmezdim..mekandan memnun kaldık ancak yiyeceklerinden değil.
hamburgeri tatmin edici değildi, ekstradan aldığımız patates tabağının porsiyonu çok küçüktü, içeriğin bu durumuna göre fiyatları pahalı denebilir.

mekan oldukça ferah ve rahat özellikle hava güzelse dis mekan çok keyifli kahvaltisi ve özellikle visne soslu elmali crumble i harikaaa..

yahu ben burayı nasıl kaçırmışım ?... manzaradan başlamamı ister misiniz? manzara şaka gibi. boğaz manzarası, yeşil de bir bahçe... girer girmez gözüm kamaştı. yaz gelse de bahçeye oturup kokteyl götürsek diye diye bir kaldım. yaz hakikaten de gelsin artık.
kokteyl demişken; sanırım bütçe açısından burda biraz seçim yapmak gerekebilir. ya kokteyl ya yemek. hem kokteyl hem yemek... cüzdan size dönüp "e tu brute" diye haykırabilir... ılık ve soğuk arası bir kış gecesinde irish coffe yudumlayarak başladı backyard denemesi. menü keyifli: burada iyi ve semi-gastronomik bir deneyim yaşayacağım belli oldu. gözler ilk tartinlere gitti: aperitif kıvamında çok çekici birkaç ekmek üstü seçenek. fakat gelmişken nedense canım sağlam bir et parçası çekti, bonfileyi istedim. şaşırdığım ilk olay yemeğin gelme hızıydı. siparişten 4 dakika sonra bonfile (tam istediğim gibi az pişmiş hala pembe pembe) önümde belirdi. püre üzerine soğanlar, sos... etin lezizliği. diyecek birşey yok. yemekler çok güzel. arkadaşlar trüflü lor crostini ve bir steak&fries aldı. crostini çok lezizdi, trüf tadı çok silik olsa da, üzerine bal çok güzel gitmiş. yani yemekler şahane. yazı beklemeden bir iki aya, güneşin verdiği gaz ile brunch'ını da kesinlikle denemeye gitmek isterim. backyard: güzel bir date için birebir, baharda ve yazın pazar öğlen kokteyli için çok mantıklı ve güzel bir seçim. brunch'ı dener denemez de update ederim ?

misafirperver - "havali" mekanlarin o özene bezene dösenmisligi vardir ya, insani da özene bezene giyinmeye, bir kaliba girmeye zorlar, backyard onlardan degil. o kadar cool, ayni zamanda sicak ve rahat bir mekan ki nasil olursaniz olun sizi kabul ediyor. çok ta misafirperver; söminesi, önündeki genis ve rahat kanepesi, rahat koltuklari, biri oldukça uzun olmak üzere 3 büyük masasi ile size çok yakin bir dostunuzun salonunda agirlaniyormus hissi veriyor. bir dahaki sefere partiyi evinizde degil "arkabahçe"ye açilan salonunuzda vermeyi deneyin.

yemeklerinden ve garsonlarından pek memnun kalmadım.mekana ait iki güzel şey manzarası ve sakinliği.i̇şletme konusunda ilerleme sağlanırsa sıklıkla gidilebileceğim bir mekan.bir çok yemek denedim, köfte ve sumaklı tavuk pirzola her yerde yenebilecek türdendi, parmesanlı patates yediklerim arasında en kötüsüydü.önerebileceğim tek şey mac&cheese, doyurucu ve lezzetliydi.

haftasonu gidilmemeli - hani bazi yerler vardir siz gidince çok mutlu olursunuz ve bunu arkadaslarinizla paylasmak istersiniz. bir gün onlari da alir o yere gidersiniz bu yüzden. arkadaslarinizla içeri girdiginiz andan itibaren orasi asla sizin o çok mutlu oldugunuz yer olmaz... iste backyard böyle bir yer. yalniz gidince harika ama kalabalikken felaket. gerçekten ortasi yok. kaç arkadasimdan bu ne biçim servis diye serzenis isitmedim burasi yüzünden. ama ben hafta içi bir öglen vakti gelip çok mutlu oluyordum. simdi ne oldu böyle diye sasip kaliyorsunuz. aksamlari ayri bir kaos hafta sonlari ayri. bazen sadece çocuk parki gibi oluyor, bazen de sahane bir kafa dinleme mekani. bahçesindeki sezlonglar da geçen seneye kadar uzanmak çok keyifliydi ama bu sene klasik isletmeci kafasina yenik düsüp ''bir çay içip saatlerce yatiyorlar'' diye minderleri kaldirmislar. uzun süre oturmak siyatik etkisi yapabiliyor yani. kahvaltilari ve yemekleri lezzetli ama benim favorim tatlilari. havuçlu keki inanilmaz güzel, belki de istanbul'daki en iyi havuçlu kek, o kadar iddiali. bazen sizle çok ilgilenip bazen açliktan öldürürcesine siparisi unutan veya yanlis getiren garsonlariyla birlikte eger sansiniz varsa mutlu olacaginiz bir yer. tabi asagisindaki spor salonundan çikan asiri sosyetik ve makyajli spor tutkunlarini da unutmamak lazim. yine de siz önce kendiniz gidin hemen arkadaslarinizi götürmeyin.

zamanin güzel geçtigi bir ortam. kahvalticokbasarili. yemekler lezzetli. menu biraz pahali ama yiyecekler kaliteli mutfagi iyi. servislerde biraz sikinti var. onun disinda manzara güzel ruh dinlendirici bir yer.

i̇stanbul’un gizli saklı, kurtarılmış köşelerinden. herkes bilmez, gelmez ama yine de kalabalıktır. menüde iştah açan çok lezzet var. ördek roll, humus roll ve biber kızartma sipariş ettik. çok müthiş olmasa da sunumu hoş, lezzeti de ortaydı. gidilesi sevilesi bir mekan

mekanın konumu çok güzel ve mekan oldukça rahat ama böyle mekanlarda garsonlar bu kadar kötü ve ilgisiz nasıl olabiliyor anlamıyorum.biraz daha dikkat edilse keşke!!!