petra roasting co.

istanbul’da rafine, 3. nesil kahvecilik anlayışına 4. hatta 5. boyut getirmiş bir işletme. fransız usulü kahvaltılarının lezzetine aşık olacaksınız. kahve olarak flatwhite tercih ettim mükemmeldi. hatta kahveyi hata ile masaya döktüm(boca ettim ?) sorgusuz sualsiz yenisini getirerek sadece damak tadı ve mideleri değil, gönlümü de fethettiler. önce yiyeceğinizi seçiyor sonra ödüyorsunuz, size verilen numara ile servis yapıyor garsonlar, biraz zor aşamalar biliyorum ? ama çok lezzetli. kesinlikle uğrayın ✌️

petranın en şık ve büyük kafesi. ortamı, müzikleri çok iyi. hamburgeri efsaneee. i̇stanbulda bir çok hamburger yedim ama böylesini yememiştim hiç,o köftesinin lezzeti başka hiçbir yerde yok. kesinlikle deneyin derim!! benim için tek eksisi yanında gelen patates, cips olarak güzel fikir fakat geldiğinde çok soğuktu ve yağ çekmişti. sonrasında ıce latte içtim ve çookkk beğendim. nutellalı berliner de çok güzeldi tavsiye ederim. ?

asla klima yok. i̇çeride ekmek vs yapılıyor çok sıcak. design gerçekten çok iyi ama insan sıcaktan bunalıyor. sadece ihtiyacı olan şey havalandırma ve klima. ayrıca menüye limonata eklenmeli :(

öneri üzerine 'coffee spout' denen soğuk kahveden denedik, yanında zeytinli kek ve overnight oats yedik. önce yulaftan başlayayım: i̇çinde çok az yulaf var! hayatımda yediğim en şekerli tadı olan yulaftı (porridge, overnight vb. dahil). yanına bir yemek kaşığı kadar yerfıstığı konulduğu gibi içine de fındık boca edilmiş. üzerinde de hem sunum açısından iç açıcı olmayan hem de yine fazla şekerli bir sanıyorum komposto gibi bir usulle yapılmış meyve dilimi vardı. kahvaltılık bir seçim değil, ağır bir tatlı olabilecek kadar ağırdı. yulaflarını seçerek yemeye çalıştım, mecburen bol bol fındık yedim ve yine de geriye bir fındık salatası kaldı.

zeytinli kek ise özelliksiz ve kuru idi. tadı herhangi bir zeytinli poğaçadan daha iyi değil.

spout ise cold brew veya iced americano yerine önerebileceğim bir soğuk kahve değil.

tüm bunların üstüne, i̇stanbul'un en sıcak haftasında kapalı mekanı pervanelerle havalandırmaya çalışmışlar, klima çalışmıyordu. dışarıya göre bile daha sıcak olan mekan kavruluyordu desem yeridir.

cumartesi gunu keyif yapmak icin gittigimiz ama garsona soru sordugumuz icin azar isittigimiz mekan. keyif kaciran bir yer oldugunu soyleyebilirim. yemeklericokguzel olsa da kaba calisanlari oldugu icin tavsiye etmiyorum.

kahveleri çok lezzetli ve çeşitli. cold brew ve soğuk latte içtik. ama tatlı menüsü çok zayıf geldi bana.

güzel kahve içebileceğiniz brüt betondan bir mekan. arada coffe snob arkadaşlarla gidip. adamlar ne yapmış diye bakmak gerekiyor. baristalar gerçekten tecrübeli ve iyiler. kahve konusunda kendimi geliştirdikçe ne kadar iyi bir ekiple çalıştıklarını şimdi daha iyi anlıyorum. kahvelerini paket olarak alarak da alabilirsiniz. çok güzel ekmekleri var aynı zamanda kesinlikle öneriyorum.

i̇lgi çekici bir dizaynı mevcut. pazar günü gitmemiz yüzünden olsa gerek, çok kalabalık bir haldeydi. üç farklı self servis sipariş noktası mevcut.

siparişler hızlı alındı ve hızlı servis edildi. çalışanlar vızır vızır, sürekli bir çalışma halindeler. nasıl bu kadar ilgili olabiliyorlar, diye şaşırdım.

americano ve matcha tea içtik. i̇kisi de birbirinden vasattı. kahveleriyle ünlü olan bir mekanın içecekleri böyle hayal kırıklığı olmamalıydı; fakat mekan oldukça ilgi çekici ve çalışanlar fazlasıyla ilgili, o yüzden puan kırmaya elim gitmedi.

petra’nin ana subesi gayrettepe’ye ogle arasinda geldik. asiri bir yogunluk vardi, yer bulabildik, muhtemelen bos olan tek masaydi :) waldorf salata soyledim ancakcokdoyurucu bulmadim, ambiyans ilham vericiydi ve pekcokinsan laptop ile calismaya gelmisti. muhtemelen kahve tatli icin tercih edilebilir, ama ogle yemegi icin bir daha asla.

i̇stanbul’un en iyi kahvesi burada. tatlıları da bir o kadar güzel. müzik sesi biraz yüksek olduğu için oturup çalışmak zor olabilir. klima olmaması sebebiyle yaz aylarında çok sıcak oluyor. ancak hiçbir şey bizi buraya gitmekten alıkoyamıyor. keza başka hiçbir yerde kahve beğenmez olduk.

genellikle kahve için tercih edilse de buranın yemeklerini deneyin. çok iyi burger, çok iyi kahvaltı! kahvaltıda yumurtadan vazgeçemeyenler breakfast burrito’ya bayılacak. burgeri bana göre en iyilerde ilk beşte. mekan avrupa’daymıi gibi hissettiriyor, ambiyansını çok seviyorum.

çalışmak için ideal, kahveleri ve yemekleri enfes gerçekten. sadece bazen çok gürültülü oluyor. onun dışında istanbulda çalışılabilecek en güzel mekan diyebilirim.

efendim bu bilmem kaçıncı nesil kahveciler pek benim alışık olduğum bir tarz olmasa da mekanın bir müze görünümünde olması ve çalışanların güleryüzlü hali nedeniyle burayı görsel olarak sevdim. resimlerden de göreceğiniz üzere şirin bir dekorasyonu olan (kilise sıraları bile var) petra'da iş lezzete gelince beklentilerin ne olduğu önemli. benim için kahve dediğin biraz sert olmalı, seçtiğimiz kahve kahveden daha çok portakal tadı verdiği için ısınamadım kendisine. yolum düşerse gideceğim bir mekan.

- bir demlemecide daha sizlerle birlikteyiz kahve tutkunları.
- birkaç kez gelmiş olmama rağmen erken bir saatte kapattığı için hep kapısından dönmüştüm ama bu sefer elimi çabuk tuttum. daha evvel servisin kötü olduğuna dair hayli yoruma denk gelmiştim fakat kendim gidip görmeliydim bunu ammavelakin çok sıcakkanlı bir barista arkadaşımız bize 3 adet harika kahve hazırladı ve self servis olmasına karşın masamıza kadar getirdi. serviste sorun yok, kahveler muhteşem, mekan zaten harikulade.
- mochada şeker kahve çikolata süt dengesi gayet yerinde (biraz ılımıştı), kış olmasına rağmen leziz bir soğuk demleme (buzu biraz daha az olabilirdi), etiyopya çekirdeğinden bir adet filtre kahve hepsinin tadı gayet güzeldi.

çok anlatıldı çok dillendirildi gittik. belki ilk zamanlarda farklı bir konsept olduğu için seviliyor olabilir ama bir çok böyle yer görünce özelmiş hissi gidiyor. evet değişik kahveleri var, evet içerisi ferah oturma grupları farklı ama ne bileyim bir beş yıldızlık bir yer mi bence değil.