pera'yi tepeden gözlemek - kendi deyimleriyle "istanbul ve iskandinav yemeklerine agirlik veren bir akdeniz restorani" olan mikla, pera'daki eskiden mercury hotel olan the marmara oteli'nin çatisinda yer aliyor. istanbul + iskandinav = akdeniz biraz garip bir matematik islemi degil mi' bunu oraya gitmemis birisine anlatmanin kolay veya zor, herhangi bir yolu yok bence. nisantasi'ndaki eski downtown'un sefi mehmet gürs'ün sahibi oldugu mekanin mimarisi de mahmut anlar'a ait -ki zaten mimari konusunda gözü olan herhangi bir kimse bunu kullanilan materyallerden aninda anlayabiliyor. restoranin çevresi tamamiyle cam ile çevrilmis, böylelikle yemek yediginiz, barda takildiginiz, veya lounge'daki rahat koltuklarinda oturdugunuz herhangi bir anda tüm etraftaki manzarayi içinize çekebiliyorsunuz. bu manzara herhangi bir manzara da degil üstelik, isil isil bir haliç ve istanbul manzarasi. mikla'nin iç isiklandirmasi öylegüzelyapilmis ki, los ama degil, fütüristik ama bir yanda da sicak bir hava veriyor. etlerden yükselen marine koku, minik aperatif tabaklari, içki seçimleri o kadar ustalikla yapilmis ki, istanbul'da da michelin yildizi alan sefler olmasi gerekir diye düsünmeye basliyorsunuz. siklik, yemekler, ambians, sunum, hersey ama hersey 10 numara.