le pain quotidien

birbirinden lezzetli ekmekleri ve tatlı çeşitleri ile beğenimizi toplayan mekandır le pain. buraya kahvaltıdan tutun da günün her saati her amaç için gitmek gayet mantıklı. biz geneldekahveve tatlı için geliyoruz buraya. alışverişten ve dolanmak yorulup biraz dinlenmeye karar verdiğimizde birer latte ve cheesecake söyleyip enerji topluyoruz:) latte fincanları da çok keyifli ve büyük boyu gerçekten de büyük. biz bitiremiyoruz açıkçası:)

bir firin olarak degerlendirirsek ekmekleri gerçekten çesitli ve güzel ama özellikle kahvalti menüsünde yer alan omlet bölümünün biraz siradan kaldigini söyleyebilirim. çay kötü, espresso basarili, ancak hali hazirdakahveçekirdegi satan bi mekanin kendi kullandigikahveçekirdegini satmiyor olmasi da bi enteresan.

herseyi şa ha ne? tam tarzım bir menüsü var. sağlıklı kaliteli malzemelerle minimal agir olmayan lezzetler? fırınlanmış brioshe ekmegi uzerine peynir incir ve balli bir seyi var kii? damak tadiniza uyuyorsa mutlaka deneyin. salatalarınin neredeyse hepsini denedim hepsi çok güzel tavuklu bir tanesi var daha da guzel✌
ama o keci peynirli ıncirli ekmek ve "sebzeli kiş"i özellikle tavsiye ederim. ve yemgin üzerine o kulpsuz kase gibi kaplarda mutlaka bikahveiçin cok keyifli oluyor:) tatlilari da taze cilekli tartolet gibi birsey yemiştik cok guzeldi hatta 3 kisi tokuz yiyemeyiz diyip ortaya alip sonra oyle guzel.cikinca doyamayip.1 tane daha almıştık?

‘taze, günlük ekmek’ anlamına gelen le pain quotidien’in hikayesi şu şekilde başlıyor. avrupa’da belçika ülkesinin liege şehrinde coumont ailesinin bireylerinden olan alain coumont, brüksel’de genç bir şef olarak, ailesinin izinden giderek ideali olan büyük annesinin yaptığı ekmekleri yapmaya karar veriyor. böylelikle ilk le pain quotidien 1990 yılında brüksel şehrinde açılıyor. takip eden zaman içerisinde alain coumont’un yaptığı rustik ekmekleri 10 şubesiyle birlikte geniş bir kitleyle buluşuyor. coumont işini daha ileriye götürerek 1997 yılında abd’nin new york ve los angeles şehirlerinin çeşitli konumlarında da şubelerini açarak ününü okyanus ötesine götürüyor. i̇yi bir günlük ekmek yapmak fikrinden çıkan ve bugünlere gelen le pain quotidien ülkemizde ilk şubesini kanyon avm’de açıyor. i̇stinye park avm , suadiye ve buyaka avm’de şubeleri olan işletmede; organik ekmeklerin yanısıra tartin ve muffin çeşitleri, organik sürülebilir çikolataları, organik reçeller, çorbalar, salatalar, makarnalar, özel zeytinyağı, güneşte kurutulmuş domatesler, kahvaltılıklar ve her biri özel hazırlanan tatlılar bulunuyor. organikkahveçekirdekleri ile hazırlanan sıcak ve soğukkahveçeşitlerinin yanında organik demleme çayı da bu tatlara eşlik etmekte. kahveler fransız usulü kulpsuz, tas şeklinde fincanlarda gelmekte. ekmeklerinin sırrı; organik unun taş ile öğütülmesi doğal maya ile keten sepetlerde yavaşça mayalanarak sıcak fırınlarda pişirilmesi.


mekanın en belirgin karakteristik özelliklerinden biri ahşap uzun masaları. işıklandırma masadakileri aydınlatıp loş bir otam yaratmakta. haziran ayında başlayıp ekim ayına dek sürecek yaz menüleri ise kısaca şöyle. zeytinyağlı enginar, enginarlı börülce salatası (akdeniz yeşilliği, roka, avokado, dilimlenmiş yeşil zeytin, salatalık ve pancar turşuları, parmesan peyniri, kapari) , karides spagetti (taze domatesli akdeniz sos ve roka ile parmesan peynir rendeleri) , fırında etli yaz türlüsü (kabak, patates, havuç, patlıcan dilimleri, dana eti, taze kaşar peyniri) , enginarlı levrek buğulama (mantar, kırmızı ve yeşil biber, yaprak mantar) , chia puding (chia tohumu, çekirdek, badem, vişne reçeli, çilek) , reyhanlı limonata’dan oluşmakta. menüdeki yemekler mevsimine uygun ve organik olarak tam kıvamında hazırlanarak özenle servis edilmekte olup özellikle avm ortamında fast food tarzı yiyeceklerden uzaklaşmak adına gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. menüsüne baktığımızda fiyatların yüksek oluşu kullanılan malzemeyle ve bulunduğu konum itibariyle örtüşmekte. # kangurular

kulpsuz fincanlari ve tahta sandalye masalariyla çok hos. kanyon'daki en iyikahveve atistirmalik / tatli mekani bence. fiyatlarini da benzer yerlere göre daha makul buluyorum.

kahvelik - kahvaltisini her ne kadar begenemesem dekahveiçmek için keyifli bir yer. içerisi az da olsa kalabalik olsa bile çok ugultu oluyor. bu yüzden genelde disarida oturmanizi tavsiye ederim. servisleri çok yavasti ama birazda olsa düzeltmisler. kahveleri hos ve fiyat bakimindan da çok uygun.

resimde görünen görselden sadece tatlıyı sevdikkahveaynıkahveabartmayın. tatlıda öyle ugruna km yapılıp gidilecek bi tatlı degil oralardaysan otur ye orası sana kalmıs:)

ambiyans: tahta masalarının ve arka plan müziğinin sunduğu huzurlu havaya, sundukları lezzetleri yazdıkları sevimli duvarların eklendiğini düşünün. buraya gelmek insana huzur veriyor.

servis: hızlı ve kibar. (ama bazen siparişi unuttukları olmuyor değil)

tatlılar:
 -bademli sütlaç: şekerli ama insanı rahatsız eden bir türden değil.
 -tiramisu: kıvamı yerinde. öneririm.
 -çilekli tart: arkadaşım bunu çok seviyor, ama bana biraz özelliksiz geliyor doğrusu. genelde vitrinde ilk boşalan tatlı reyonu, çilekli tartınki oluyor.
-çikolatalı ekler: daha iyisini hiçbir yerde yemedim!

yemek:
-minestrone çorba: domatesli su ve içinde haşlanmış havuç ile patatesten oluşuyor. yanında beyaz ekmekle getiriyorlar. fena değil. ama kahveyi getirdikleri fincanların içinde servis ediyorlar. kesinlikle doyurmalık değil.
-sebzeli kish: hafif, sebzeli bir deep dish pizza gibi. yanına yeşillik servisi yapıyorlar. ben sevdim. çorbanın tamamlamasıyla son derece doygun kalktım.

kahve olarak ya sütlü filtrekahvesöylüyorum ya da latte.

fiyat: normal bir cafe'ye göre pahalı. ambiyansı da "ben pahalıyım" diyor zaten, ortada bir tuzak yok yani.

buyaka şubesine göre daha samimi bir ortamı var diyebilirim. burada sohbet etmek çok güzel. tahta dekorasyonu ve içeriye girer girmez aldığınızkahve+ kurabiye kokuları çok çekici. kurabiyeler, tatlılar ve tabii ki enfes filtre kahvesi övgüyü hak ediyor. personel gayet seviyeli ve kibar. tasarımı özgün, müzikleri sakinleştirici. tercih edilme bakımından ön sıralarda olmak yakışıyor le pain'e.

beyaz peynirli omletini ve ekmeklerini tek geçerim. sabah saatlerinde gidip oturmak, insanları seyretmek, kitap okumak çok keyifli. kahveiçin bile olsa uğrayın derim.

sohbet vekahveiçin kanyonda iyi bir durak. çalışmak için de tercih edebilirsiniz. muffinlerinin tuzlu ve tatlı seçenekleri mevcut, atıştırmalık olarak önerilir.

genel olarak her şey iyiydi. kahveleri güzel ancak çalışanlar biraz geç ilgilendi. lezzetli birkahveiçmek için uygun bir yer, fiyatları da uygun.

mahal'de güzel bir ögle yemeginin ardindan le pain dekahveiçelim olduk.ben halen kahvenin cezvede yapilmasi taraftariyim fakat malesef mekanlarda artik bunu bulmak zor.

tavsiye edilir - shaya gruba ait le pain quotidien türkiye'de kisa sürede genisleyen restoran agiyla, organik ekmekler, salata, tartine ve tatlilariyla türkiye'de lezzet yaymakta. naneli, salatalikli ve çilekli limonata hepsi oldukça basarili ama çilekli limonatayi ilk kez denedim bunun yanindakahvekaramelli ekler ilginç ve dogru bir seçim oldu. özellikle limonatayi çok begendigimi söylemeliyim. çalisanlar seçim yapma asamasinda verdikleri önerilerle isinizi kolaylastiriyor oldukça ilgililer. bunun yani sira 18-25 tl arasi tartine ve özellikle leziz kahvalti seçenekleriyle le pain quotidien tavsiye edilir.

tatlı yemek vekahveiçmek için en uygun yerlerden biri. oncelikle ortamı cok guzel. isıklandırma cok guzel, hıcbır yerden direk ısık vurmuyor ve los bir ortamı var. masalar ve sandalyeler de cok guzel. sahsen ben ortadaki buyuk masayı cok seviyorum. cok sıcak bır ortam olusturuyor. kahveler genel olarak guzel. cok guzel tatlı cesıtlerı var. brownie , elmalı tart, elmalı tarcınlı muffin benım favorilerim. tek basınıza gidip birşeyler okumak yada calısmak için ideal.