le pain quotidien

le pain'in kış menüsünü tatmak için zomato'dan nazik bir davet aldım ve ben de bu davete icabet ettim. zomato ekibi yani haldun bey ve i̇rem hanım, samimiyeti ve içtenlikleriyle bizi çokiyiağırladılar ve ilk tanışma olmasına rağmen yabancılık çekmememi sağladılar. le pain, şefleri ve marka müdürleriyle masamızda bizimle birlikte tadım yaptılar. onlara da misafirperverlikleri ve verdikleri nazik hediye için teşekkür ederim. mekan ahşap ve sade dekoruyla sizi rahat ettiriyor. gittiğimizde tüm masalar hemen hemen doluydu. kanyon'da oldukça popüler bir mekan. yemek öncesi içecek olarak portakal nar karışımı rica ettim, harikaydı. başlangıç olarak, akdeniz tabağı ve enginar ezmesi domatesli ricotta peyniri ve kıt kıt geldi. akdeniz tabağını ve domatesli ricotta peynirini beğendim. enginar ezmesi bana biraz fazla ekşi geldi, ekşi oranı biraz azaltılabilir. kinoa da beni pek sarmadı. başlangıçlardan sonra kış menüsünün ilk yemeği ızgara hellimli peynirli tartine geldi. çok dengeli ve lezzetliydi, hellim peynirinin tuzu biraz daha azaltılırsa harika bir tabak bana göre. üstüne baharatlı çıtır levrek salatası ve karides salatası geldi. bana göre menünün eniyiiki tabağı bunlar. çıtır levrek, tarhananın lezzetini de arkasına alarak masanın beğenileni oldu. karides salatasındaki karideslerin diriliği, sulu kalması ve lezzeti muhteşemdi. bu tabaktan çok keyif aldım. free range tavuk ve mantarlı penne ve kajun baharatlı bonfile dilimleri de başarılı tabaklardı. tavuğun lezzeti ve dokusundan, bildiğimiz yetiştirme tavuklardan olmadığı belli oluyordu. özel fırınlarında pişirdikleri ekşi mayalı ekmeklerini de çok beğendim. genel olarak mekanın size sağlıklı ve organik yiyecekler sunma çabası harika. bu çaba sizi mutlu ediyor ve huzurlu hissediyorsunuz. fiyatlar organik ve özel malzemeler kullanıldığı için biraz yüksek fakat zincir çoğu gereksiz restorantlarda ödediğiniz bedellere de yakın. daha önce suadiye şubesine gitmiş olduğum le pain'e giderim ve tavsiye de ederim... #kangurular


-----14 nov, 2014-----

le pain'in kis menüsünü tatmak için #kangurular olarak oradaydik. mekan ahsap ve sade dekoruyla sizi rahat ettiriyor. gittigimizde tüm masalar hemen hemen doluydu. kanyon'da oldukça popüler bir mekan. yemek öncesi içecek olarak portakal nar karisimi rica ettim, harikaydi. baslangiç olarak, akdeniz tabagi ve enginar ezmesi domatesli ricotta peyniri ve kit kit geldi. akdeniz tabagini ve domatesli ricotta peynirini begendim. enginar ezmesi bana biraz fazla eksi geldi, eksi orani biraz azaltilabilir. kinoa da beni pek sarmadi. baslangiçlardan sonra kis menüsünün ilk yemegi izgara hellimli peynirli tartine geldi. çok dengeli ve lezzetliydi, hellim peynirinin tuzu biraz daha azaltilirsa harika bir tabak bana göre. üstüne baharatli çitir levrek salatasi ve karides salatasi geldi. bana göre menünün eniyiiki tabagi bunlar. çitir levrek, tarhananin lezzetini de arkasina alarak masanin begenileni oldu. karides salatasindaki karideslerin diriligi, sulu kalmasi ve lezzeti muhtesemdi. bu tabaktan çok keyif aldim. free range tavuk ve mantarli penne ve kajun baharatli bonfile dilimleri de basarili tabaklardi. tavugun lezzeti ve dokusundan, bildigimiz yetistirme tavuklardan olmadigi belli oluyordu. özel firinlarinda pisirdikleri eksi mayali ekmeklerini de çok begendim. genel olarak mekanin size saglikli ve organik yiyecekler sunma çabasi harika. bu çaba sizi mutlu ediyor ve huzurlu hissediyorsunuz. fiyatlar organik ve özel malzemeler kullanildigi için biraz yüksek fakat zincir çogu gereksiz restorantlarda ödediginiz bedellere de yakin. daha önce suadiye subesine gitmis oldugum le pain'e giderim ve tavsiye de ederim... #kangurular

sohbet ve kahve için kanyondaiyibir durak. çalışmak için de tercih edebilirsiniz. muffinlerinin tuzlu ve tatlı seçenekleri mevcut, atıştırmalık olarak önerilir.

öncelikle tadına baktığım 2 şey "organik kayısılı buzlu çay" "çilekli tart". yerin kanyonda bulunmasından ve isminin şekil olmasından plaza insanları sıkça uğruyor. ama içtiğim organik buzlu çay sanki paketli bir kayısılı meyve suyunu su ile karıştırıp getirmişler gibiydi, en ufak bir farkı yoktu. çilekli tartın tabanı çok sert hatta kıtırdı ne bölebiliyorsunuz ne çatala alabiliyorsunuz. ayrıca üstündeki jöle mekânın özduruşuyla taban tabana zıt durumda. çalışanlar çokiyiharicindeki her şey isim ve konumdan dolayı sadece suni bir şişirmeden ibaret.

kahvaltı etmek için çokiyibir alternatif. kanyonun içindeki sube avm açılmadan daha önce açılmakta, servis iyi. kahve ve tatlılarda güzel.

??öğle yemeği için tercih ettiğim mekanda menünün sıcak tartineler bölümünden ızgara hellimli olanını tercih ettim. kocaman bir yaş maya ekmeği üçe bölünmüş , üzerinde adını da aldığı ızgara hellim , domates , turp , salatalık ve çeşitli baharatlar bulunuyordu. kullanılan zeytinyağı o kadar lezzetliydi ki , malzemelere de ayrı bir tat getirmişti.
??i̇çecek olarak narlı buzlu yeşil çay sipariş ettim. kıvamı biraz daha koyu olsaydı dahaiyiolabilirdi belki ama herşeye rağmen nar tadının yoğun olarak hissedilmesi ve soğuk çayın serinletici etkisi çok güzeldi.
✍️bu güzel tatlar için toplam 42 tl. ödedim.

kanyonun cadde girişinde sağlıklı yemekler için güzel bir durak. izgara somon quinoa risotto yedim. lezzetiiyi(biraz tuzsuz) ancak fiyatına göre belki biraz porsiyonu küçük geldi.

samimi havasi ve muhtesem ekmek kokulari ile sizi karsilayan le pain'deki favorim cafe latte esliginde yaninda vanilyali dondurma ile çilekli tartolet. hafif ve saglikli yemeklerinden sadece biri olan sebzeli kis de basarili. su ana kadar yasadigim tek sorun hizmet açisindan aslindaiyiolan bu isletmede garsonlarin disaridaki masalar için pek ulasilabilir olmamalari...

kanyon un en güzel yerinde, açıldığı günden beri severek gittiğim bir yer. özellikle hafta sonu erken saate kahvaltısı sonra gazete kahve keyfi için ideal, sabah erken saate sakin huzurlu.
kahvesi salatası süper değil ama iyi, espresso lu tartı favorim ve briyoş ekmeğine keçi peyniri bal ceviz sabah kahvaltısı için farklı lezzetli bir alternatif.
güzel mekaniyiservis herzaman aynı lezzette bulabileceğiniz tartlar, salatalar....
hayal kırıklığı yok paranızın karşılığını da alıyorsunuz ...

le pain açıldığından beri istanbul’da yiyilebilecek eniyikruvasana kavuştuk. tasarımı ve tüm menüsü zaten çok iyi. kanyon’un sabah için eniyibuluşma noktası, öğlenleri ise kalabalığı bir kabus. mevsimsel eklemeleri menüde yapıyorlar ve tahtalarına da yazıyorlar. pastane vitrinine bakınca çilekler size beni ısır diye bağırıyor. paylaşmayacaksanız aldanmayı kalori bombası, ama kimi kandırıyorum insanın eli bir şekilde gidiyor. i̇ster orda yiyin ister paket alın herşeyi tavsiye ederim. artizan ekmekleri, pofuduk leziz brioche’ları ve kavanozda alabileceğiniz zeytin ve fındık ezmeleri şahane.

tek olumsuz yanı yıllardır asla ve asla düzelemeyen servisi. garsonlardan değil işletmeden kaynaklandığına inanıyorum. artık böyle kabul ettik, acelemiz olduğunda gitmiyoruz. sesinizi duyuramadığınız gibi siparişlerinizi defalarca sormanız gerekiyor strese girmeyin. bir de iş görüşmesi ya da sunum gibi şeyleri burada yapmayın herkes tüm masalarda olup biteni duyuyor özellikle dijital ve pr ajanslarının gelecek projelerini müşterilerinden bile önce ögrenebiliyorsunuz. yine de gidin ama diyetteyim filan demeyin;)

kanyonda bulunan cok tatli bir kafe. latte ve tatlilari cokiyigidiyor. ozellikle kocaman parca cikolatali kurabiyesi inanilmaz lezzetli. kesinlikle denemenizi oneririm. tatlilarinin yaninda kahvalti secenekleri de gayet basarili. fiyatlar normal.

ambinsı güzel, arkadaş buluşmaları için ideal ancak öğle arası karnınızı doyurmak için çok daiyibir seçenek değil. yemekler lezzetli olsa da porsiyonlarımız çok küçük geldi. bir öğle yemeğine 50 tl ödeyip aç kalmak :( yine de puanım 4.

mutlulugun kahvaltiyla bir ilgisi olmali, kahvaltinin da le pain ile! uzun zaman sonra yedigim en keyifli keci peynirli brioche ve french tosttu! kahvalti tabaginda ki gravyer cok keyifliydi, daha lezzetli zeytinler bekliyorum o ayri! guler yuzlu servisi ve insanaiyigelen ortami ile kesinlikle tercih sebebimiz! böyle devam :))

mekanın sakin ve huzur veren bir yapısı var. masalarının ağaç döşemeden olmasının bunda etkili olduğunu düşünüyorum. ürün sunumları başarılı, servisi geneldeiyidüzeyde denilebilir. tuvaletinin daha özenli tutulması tercih sebebi olabilir.

pain quotidien'i her zaman çok sevmişimdir. hem oturup sohbet etmeye uygun ortamı hem de taze tatlıları insana güzel vakit geçirtir. ayrıca çalışanları da, en azından kanyon şubesi için söylebilirim ki hep çok ilgilidirler.
ancak geçen gittiğimde sipariş ettiğim brovninin sunumu çok hoş olmasına rağmen lezzeti çokiyideğildi. biraz kuru buldum. belki bana öyle rastlamıştır ama tatlı yiyeceksiniz brovni yerine çilekli tartlarını tercih etmelisiniz

kahvaltı olarak beni oldukça memnun eden bir başka mekânı ziyaret ettiğimi söyleyebilirim... seçtiği malzemelerin kalitesi, organik yaşama önem vermesi, sebze-meyve ve kullandığı şarküteri ve unlu malzemelerin lezzeti son derece yerinde.
çok fazla beyaz  ekmek yemeyen birisi olarak kendimi tanımlarsam, yediğim baget ekmeğinin bir bütün ekmeği yiyebilecek kadar beni iştahlandırdığını hissettim. bana belçika'da açılan pazar'dan aldığım fransız ekmeğini hatırlattı nostalji yaptırdı.
zaten buradaki vitrinde belçika stili ekmek üstü sürülebilir çikolatalar var onları bir waffle üzerinde meyveler ve dondurmayla hayal etmedim değil...

kahvaltı tabağındaki peynirler lezzetli, özellikle eski kaşar ve keçi peyniri güzel. füme etler tuz ve baharat oranıiyidengelenmiş, biraz tütsü aroması kokusu fazla gelse de memnuniyet verici.
organik yeşil çay sallama olmasaydı keşke diye düşündüm bir an, ama böylelikle koyuluğunu-açıklığını siz ayarlayabiliyorsunuz. yalnız sıcak su getirdikleri potta 3 bardak çay yapabilecek su varken, neden tek sallama çay veriliyor, onu çözemedim... olsun!
bu arada bardaklarda kulp yok, "elinizin sıcaklığıyla, sevginizi karşı tarafa iletin" diyor masalardaki karton notlar. yani böyle süslü kelime oyunları çok etkili olmaz müşteri memnuniyetinde, müşteri bir yediklerine bakar, lezzetine tazeliğine bakar bir de cebinden çıkan parayla, mutluluğunun oranını tartıya koyar... gerisi teferruattır.

tek şikayetim kahvaltı tabağı yanında istediğim haşlanmış yumurtanın fazla kaynayıp sertleşmesi oldu, yumurta sarısının etrafı yeşile dönmüşse içindeki demir mineralinin ruhuna el-fatiha. "bunu fazla haşladınız" dememle personelin içeriye girip benim için yeni bir haşlanmış yumurta istemesi arası saliselerle ölçüldü... müşteri memnuniyeti önemli... i̇kinci gelen yumurtanın sarısı tam kıvamında, beyazı da bir önceki gibi lastik gibi olmamıştı. demek ki isteyince oluyormuş.
bu arada menülerinde "hellim"e burasının da "hellim peyniri" demesi beni çok gücendirdi... yavaş yavaş biz ona "hellim" denmesini öğreteceğiz... zaman alsa da bir gün olacak. kararlıyız.

genelde mekânlar lezzet sırlarını pek açıklamazlar ama la pain quotidien lezzetlerini evde denemeniz için size yemek kitabı bile sunuyor... bunu da satın alıp evde bu güzellikleri yaşayabilirsiniz... kısacası buradan mutlu ayrıldım... "şiddet" kelimesini pek sevmem o yüzden "highly recommended" diyorum..