kruvasan

düşünüyorum... ailem türk mutfağının en iyi temsilcilerinden olan bir lokantanın sahibi. orada öğrendiklerim yetmemiş, okuduğum aşçılık okullarını madalya ile bitirmişim. üstüne, üç michelin yıldızlı restoranlarda çalışıp tecrübemi arttırmışım. i̇stesem babamdan işi devralıp gül gibi kurulu düzeni devam ettiririm. ama ben ne yapıyorum? gidip nişantaşı'nda sıfırdan fransız usulü bir fırın (boulangerie) açarak zor yolu seçiyorum. ben böyle mi yapardım bilemiyorum ama hünkar lokantalarının üçüncü kuşak varislerinden ufuk ügümü, kruvasan i̇stanbul adlı dükkanında tam olarak böyle yapmış. 

değerli dostum onur daylan (@biriyerbiriyapar) ile kahvaltı için gittiğimiz kruvasan i̇stanbul'da, menü temel olarak kruvasanlar, ekmek çeşitleri, kahvaltı, tatlılar ve öğleden sonra sunulan fast food tarzı yiyeceklerden oluşuyor. biz sade kruvasan, kruvasan benedict ve -reçel eşliğinde- briyoş (brioche) ekmeği alıp paylaştık. tezgahtaki görevlinin "15 dakika beklerseniz yenisi çıkacak" dediği kruvasan, hakikaten beklemeye değdi. yıllar önce kapanan artizan fransız "boulangerie"leri paul ve alain'den bu yana ilk kez bu ayarda bir kruvasan yedim. yanında sunulan bodrum mandalinası reçeli de lezizdi, ancak kruvasan başlı başına buraya adını verecek seviyede güzeldi. akabinde denediğimiz kruvasan benedict ile briyoş ekmeği, sade kruvasanın gölgesinde kaldı diyebilirim. 

burada yaşadığımız ufak bir aksaklık, mekanın özeni hakkında bize fikir vermeye yardımcı oldu. briyoş ilk servis edildiğinde taze olmadığını belirterek sebebini sorduk. hemen özür dileyerek tazesiyle değiştirdiler. ufuk bey gelerek tekrar özür diledi ve teşhirde bulunan briyoşun normalde servis edilmediğini, servis personeli arkadaşın tecrübesizlikten böyle bir hata yaptığını söyledi. akabinde kendisiyle güzel bir sohbet yaptık ve bu seviyede kruvasanın artık fransa'da bile az bulunduğunu öğrendik. maalesef hemen her yerde donuk ürünlerin tercih edildiğini zaten kendimiz de gözlemliyorduk. neticede işini düzgün yapmaya çalışan genç bir şef tanımış olduk ve kruvasan'dan mutlu ayrıldık.

#food #foodporn #instafood #gastronomy #croissant #kruvasan #patisserie #kruvasanistanbul #tesvikiye #istanbul

mekan tanınmaya başladıkça yoğunluğu nedeniyle biraz keyfi kaçtı benim için. eskiden daha sakin ve samimiydi zaman geçirmek. hala lezzetleri çok iyi. özellikle kruvasan ve yanında el yapımı reçeli çok beğeniyorum.

kruvasan, nişantaşında son zamanlarda çok moda olan kahvaltı , kafe konseptlerinden biri. 
yer bulmak zor olabiliyor o yüzden vakitlice erken gitmek de yarar olabilir.

kruvasanlar çesit çeşit. bademli, çikolatalı kruvasanlar da malzeme iç dolgu eksikliği ve aşırı yağlı kruvasan en büyük eksiklikler 4/10.

kruvasan benedict yine yağ fazlalığından muzdarip ancak lezzetli. 7/10.

mini poğaçalar vasat 5/10.

ay çöreği ise buranın en lezzetli ürünü. dışı çıtır çıtır içi ıslak. 8/10.

sonuç olarak ortalamalarda bir mekan kruvasan.ortalama 5/10.

cumartesi sabahına iyi bir kahve ve taze kruvasanla başlamak güzel bir değişiklik oldu ☕️ kruvasan istanbul, küçük ve sevimli bir bakery cafe. sade bir tasarımı, minik ekmekleri ve kurabiyeleri bulunuyor. çikolatalı kruvasanı; kenarları çıtır ortasına doğru yumuşak ve buram buram tereyağı kokusu & tadı var. bitkisel süt seçeneği olması güzel. kendi zevkim açısından kruvasanı daha yumuşak, sıcak ve yoğun çikolatalı sevsem de burda da lezzetli buldum. kısa bir mola, kahvaltı için tatlı bir yer.

limonlu kekleri market isi olmayan ismiyle musemma kruvasanlari ve yumusak icimli sicacik latteleri ile unlu, nisantasi sakayik sokagin solunda kalan minik ama hossohbetlerin vazgecilmez adresi.

kru kahvalti ile birlikte patatesli tortilla oldukca lezzetliydi. haftaici sabah bos olmasina ragmen servisten memnun kalmadik. kru kahvaltiyi iki kisi paylasmamizq ragmen masamiza tabak bile koyulmadi. turk kahvesininin sunumu oldukca guzel.

ambiyansıyla, çalışanlarıyla çok sevimli bir yer. kruvasanları sıcacık geliyor gerçekten güzel ancak serpme kahvaltısı ile ilgili çok büyük beklentileriniz olmasın, ortalama. kruvasan yemek ve dingin bir vakit geçirmek için gidilesi, nezih bir yer.

bence bir yerin servisini nasıl idare edeceğini oturtmadan iş hacmini genişletmemek lazım.. ilk açıldığı zamanlar da geldim buraya , gayet iyiydi. ürünleri hala iyi bence ama servis berbat. bir kere her be kadar iyi niyetli olsalar da garsonlar iş bilmiyor. yani muhtemelen garson arkadaşları sadece işe almışlar ama işin nasıl yapılacağı ile ilgili bir eğitim/ bilgi vs. verilmemiş. bir diğer sorun sipariş ettiğiniz yemek genelde istediğinizden farklı geliyor ve düzelttirmek durumunda kalıyorsunuz. bu benim başıma mı iki kere geldi acaba diyordum ama yan masa da aynı şeyi yaşayınca bunun genel bir durum olduğunu anladım. neyse servis olayı baya kötü ama kruvasanları güzel :)

son zamanlarda nişantaşı’nda en çok gittiğim cafelerden biri burası. sessiz sakin bir yer arıyorsanız bir tane kruvasan alıp kahvemi içeyim diyorsanız, mutlaka gidin derim. bazen kruvasan çeşitleri bitmiş oluyor ama hemen size seçenek sunuyorlar. çalışanları da gerçekten ilgili bu da aranan özelliklerden biri kesinlikle.

kruvasan aşığı olarak bayıldığım mekan, aklınıza neli geliyorsa var diyebilirim. çırpılmış yumurtalıyı denedim ve oldukça beğendim. ayrıca lattesi de başarılıydı.

nişantaşı’ndaki en sevdiğim ve bence en orijinal kahvaltıcı ,çarpılmış yumurtalı kruvasan favorim .ispanak ve kuru domates sevenler için sanem hanımın kahvaltı tabağı da iyi bir seçim .harika tatlıları ve bence i̇stanbul’daki en iyi san sebastian cheesecakei de burda bulabilirsiniz .yoğunluktan dolayı biraz erken gitmekten fayda var .kesinlikle mutlu ayrılacaksınız ?

fiyatlar uygun mı? kesinlikle değil. avrupa'da belki de 3-4 tane kruvasan alabileceğiniz fiyata burada ancak bir tane yiyebiliyorsunuz ancak kruvasanları hakikaten lezzetli, özellikle badem kremalı olanı sıcak yakalarsanız tadından yenmez. kahvaltıları 2 kişi için az gelebilir ancak biz yanına birer kruvasan da söyledik, epey doyduk. :)
bu arada vitrinlerinde her gün farklı tatlılar oluyor, ben sadece cheesecakelerini tattım ancak çok sevemedim, peyniri az-kreması daha boldu ve çok çabuk dağılıyordu.

dün arayıp rezervasyon için konuşmuş olmamıza rağmen maalesef kimse bizi kruvasanların sınırlı sayıda olduğu ve önden ayırtmamız gerektiği hakkında bilgilendirmedi.
bu sabah gidip 40 dk sıra beklememize rağmen yine maalesef kruvasan ekibi tarafından konuyla ilgili bilgilendirilmedik. sıra bize geldiğinde ise kruvasanların tükendiğini öğrendik. bünyelerinde fırın olmasına rağmen herhangi bir çözüm odaklı aksiyon ile maalesef karşılanmadık.
günümüz dünyasında zaman kavramının önemine hepimiz hakimizdir diye düşünmekteyiz...
‘’kruvasan’’ adı altında işletilen bir mekanda bu durumun yaşanmasını son derece üzücü ve profesyonellik dışı buluyoruz.
i̇lgililerin dikkatine sunarız.

avokado, füme somonlu omlet ve ev yapimi çilekli limonata ile pazar gününü mutlu ve enerjik başlamanız için güzel bir kafe. hamuru çıtır çıtır olan bademli kruvasan ile de tatlı bir kapanış yaptık. ;)

mekana talep arttıkça ister istemez kalite düşüyor galiba, ilk zamanlarda efsaneydi şimdi de güzel hala i̇stanbul'da birkaç rakibinin olduğunu düşünüyorum bu lezzete erişemeden çok mekan var önceden bir numaraydı. i̇spanyol omleti tahminimden çok çok daha başarılı çıktı nerdeyse barcelona'dakilerle yarışır ama ne yazık ki menemen için aynı şeyi söyleyemeyeceğim domatesin tam mevsiminde salça yiyormuş gibiydi. çalışanlar yine ilgili.