kilimanjaro

şimdi:
nilipek konseri öncesi gittiğimiz bir mekan. menüsü küçük ve kendine has. ana yemeklerdendanayanak tercih ettim ama ondan önce muazzam muska böreklerini muhakkak denemenizi tavsiye ediyorum. tarhana çorbaları da isli ve lezzetli mekanın.danayanak olayına gelirsek gerçekten iyi pişmiş ve lezzetli geliyor fakat altındaki patates püresinin içindeki kereviz o kadar yoğun bir tadda ki yemeğin tadını zaman zaman bastırdığını düşündüm. bir süre sonra da baydı tadı. menü içeriğinde değişiklik yapamıyorlar sordum hususi. (şeflere de saygı göstermek lazım?) şaraplarımız buzz gibi bir bardakta geldi aşırı mutlu eden bir durum bu tabi ♥️ onun haricinde garsonlar soğuk da hani aşırı ilgi beklemenin de çok şeyi yok yani, nedir?

yemeğimizden keyif aldık mı, aldık (püre hariç). denemek istenirse ayda yılda bir özel günlerde gidilebilecek bi mekan olabilir, neden olmasın? ???

ciğer vedanayanağı lezizdi. ciğer sunumunda çok fazla ekmek kullanılmış.ara sıcak olarak sunulan ciğer ana yemek kıvamında.ekmek dilimleri daha ince tutulabilir.tatlıları menüdeki en güzel öğe.kokteyl sunumları fena değil. müzik çok zayıf kalıyor.servis kalitesi orta...

süper bir atmosfere sahip olan mekan☺️? fakat menüsü mekana göre pek de göz alıcı değil. gerek porsiyonları, gerekse menü çeşitliliği açısından biraz zayıf bir mekan. tercihimiz, kuzu incikli milföy ve ızgaradanasokumdu. izgaradanasokum biraz fazla tuzluydu. kuzu severler için ise milföylü inciği tavsiye ederim. ben kuzu yiyemeyenlerden olduğum için tercihimidanaetten yana kullandım. ortaya kars gravyeri aldık. tavsiye ederim şarap ile çok keyifli yedik. hepinize afiyet olsun... i̇yi eğlenceler ☺️☺️

fiyatlarla ilgili aşağıda detayları paylaşıyorum.

• obruk ve kars gravyeri (38 tl)
• kuzu incikli çıtır milföy (55 tl)
•danakaburga (64 tl)
• ancyra narince beyaz şarap (110 tl)
• su (7 tl) :fiks

öncelikle ekmek, ayva marmelatı ve paprika ile sunulan başlangıçlar bir harika?

obruk ve kars gravyeri (38 tl): ülkemiz peynir bakımından bu kadar zenginken peynir deyince akla ithal peynirlerin gelmesi çok üzücü. özellikle toroslarda 36 m derinlikteki mağaralarda bekletilen obruk peyniri kendine has tadıyla ülkemizdeki en değerli peynirlerden biri.. kars gravyeri de aroması yoğun ve şarabın en güzel eşlikçilerinden biri..

kuzu incikli çıtır milföy (55 tl): harika bir lezzet. üzerine özel sosu dökülürken sabırsızlanarak nasıl bir lezzet çıkacağını bekledik. i̇ncik de çok lezzetliydi.

dana kaburga (64 tl): çok güzel pişmiş, ufak bir eleştirim dış yüzey biraz daha sertleşmişti, bunun dışında çok güzeldi..

akşam yemeği için farklı bir mekan için planımız olmasına rağmen; kokteylleriden çok memnun kalmamızdan dolayı, akşam yemeğinide bu mekanda aldık. yemek sonrasında ne kadar doğru karar verdiğimizi gördük.

öncelikle ben spicy passion  arkadaşım strawberry margarita aldı. her ilimizde içtiklerimizden çok keyif aldık. beraberinde bakla kıtırları ve baharatlı kuruyemiş söyledik. özellikle bakla kıtırları çok başarılı ve yaratıcıydı. 

başlangıç için elma ve levrekli bir salata vardı. i̇çerisinde ince elma ve salata dilimleri, nane yaprakları vardı.  sosunda limon yerine lime kullanılmış. çok ferahlatıcı ve lezzetliydi. 

ana yemek için bendanayanağı, arkadaşım milföye sarılmış kuzu incik söyledi.dana yanak çok başarılıydı. et ağızda dağılıyordu. sosu muhteşemdi. yemeğin yanında menüde yer elması ve kereviz püresi yazıyordu. pürede kereviz tadı alamadım (mevsiminde olmadığından koymamış olabilirler) ama çok hoş bir yer elması tadı vardı, ve yemek sonrasında ağızda çok hoş bir tat bıraktı. arkadaşımın söylediği milföye sarılı kuzu incik, gerek sunum gerekse servis açısından çok başarılıydı.  yediklerimizin yanında 1 bira daha söyledik.  toplam hesap 213 tl geldi.

servisimize bakan muharrem bey, geçirdiğimiz süre boyunca, memnuniyetimizi sağladı. menüye tamamen hakimdi. 

herkese tavsiye ederim.

tanıştırayım…



kilimanjaro. tanzanya’nın kuzeyindeki sönmüş yanardağdan bahsetmiyorum tabii. kilimanjaro, tarihi bomonti bira fabrikası‘nı bomontiada ismi ile bir yeme-içme ve eğlence kulübü haline dönüştüren doğuş‘un bu alandaki baş rol oyuncusu…

ağır gireyim…

yediğim en iyi lezzet aromalarından oluşan kilimanjaro yorumlu steak tartare… yediğim en iyisi demiyorum. klasik bir tartar beklentiniz olmaksızın, yenilikçi, inovatif, güzel dokunuşlar ile hoşlaşmış, çok başarılı bir tartar. bu hızlı giriş sizi biraz meraklandırır umarım…

personel…

mekanda personel çok profesyonel. en sevdiğim personel tipi bu. menüyü yemiş yutmuş, tadını biliyor, sorularımıza yanıt veriyor, tavsiye ediyor ve yönlendiriyor… bu haliyle daha yemekler gelmeden zaten +1 ile başlıyor işe…

tamamının yerel malzemelerden oluştuğu menünün danışmanlığını cemre narin yapmış. karmaşıklıktan ve aynı zamanda sıradanlıktan uzak menü mevsimsel olarak 2 kez değişiyor. bu her mevsim iki kez değişmesini öngördükleri menünün 4. değişime uğramış halini deneyimledim.

menü, tahtada, ortaya ufaklar, ortaya büyükler ve tabaklar şeklinde dört farklı bölümden oluşuyor.

ortaya ufaklardan;

elmalı levrek : elma, nane, salatalık, fesleğen ve levrek ile gelen soğuk levrek salatası… hem görsel olarak hem de lezzet olarak üst düzey bir tabak. dengeli, hafif, yemek öncesi arası ve hatta sırası için bana göre birebir. fiyatı 21 tl

dana tartar : ev yapımı patates cipsi ve yeşillik ile gelen budanatartar 45 tl’ye sunuluyor.

izgara ciğer : ekşi maya ekmek üstü ile yanında elmalı maydonoz salatası…

tavuk köfte : fıstık, kişniş ve eski kaşarlı tavuk köfte, tatlı trakya acukası ile geliyor. 25 tl

çıtır kalamar : yanında tartar sos ile gelen, isli toz biber ve lime kabukları ile gelen çıtır kalamar masaya oturur oturmaz sipariş etmeniz gereken bir tabak. 32 tl

tabaklar;

köfte patates : odun ateşinde ev yapımı köfte, yanında taze patates ve süzme yoğurt ile geliyor. sipariş vermeden önce personel bu üründe patatesin dikkat çekici olduğu bilgisini vermişti. geçekten de öyleydi. sıradan denilebilecek bir köfte ile sıra dışı bir patates ile güzel bir yoğurdun sunumu 30 tl

organik çıtır tavuk kalça : yanında yeşil salata ile gelen bu organik çıtır tavuk, köfteye köfte olduğunu unutturur, tüm köfteleri organik tavuğa çevirir cinsten bir şeydi. bir tavuk daha ne kadar lezzetli olabilir sorusunu bu tavuğu yedikten sona sorabilirsiniz. 35 tl

tatlılar

tahinli ballı chox ve krokanlı kabak tatlısı yemek sonrası kahvenizi içerken sizi yukarılara doğru seyahat ettirecek vurgular taşıyor. özellikle krokanlı kabak tatlısı tam da tabağı sıyırmanıza sebep…

özetle : kilimanjaro, bomontiada‘nın “iyi ve farklı yemek” konsepti ile yaratılmış gibi. konser öncesi vakit geçirelim falan değil, bayağı buraya yemek yemek için gidilir…

beğendiklerim

personelin yaklaşımı

yemeklerdeki sade ama etkili dokunuşlar

eleştirilerim

mekanın internet sitesi çok özensiz ve soğuk duruyor.

bu kadar güzelliğin yanında köfte böylesine sıradan olmamalı.

ambiyansi,servis kalitesi ,yemekleri basarili ..antrikot vedanakaburga lezzetliydi ama antrikot biraz daha yumusak olabilirdi fikrimce..humus efsaneydi onceden getirdikleri keci peyniri ve eksi mayali taze ekmekleriyle harika gitti..tatli ise lezzetli fakat cok sekerliydi iki kisi paylasabilir..fiyatlar ne yazikki biraz abarti..

akşam yemeği için burayı tercih ettik. tüm yorumlardan okuduğum kadarıyla haftasonu oldukça kalabalık oluyor ancak hafta içi biraz boştu. geç saatlere doğru biraz daha kalabalıklaştı. ancak zaten boş olduğunda bile kendinizi fazla yalnız hissetmiyorsunuz o açıdan ambiyans gayet güzel. yemek için ortaya meşhurdanayanaktan, çıtır tavuk ve pırasa aldık. yemekleri genel olarak çok lezzetli buldum. özellikledanayanak ve pırasa çok başarılıydı. akşam yemeği ve drink için tercih edilebilecek bir yer.

babylon'daki konserden evvel yemek yiyelim öyle geçelim dedik, rezervasyon ile burada 3 kişi yemek yedik. yüksek tavanı, ferah havası, güzel dekorasyonu ile puanları topladı. 
ortaya çıtır kalamar söyledik. lezzetli ve de güzel bir porsiyondaydı. i̇ki de salata söyledik üçümüze ancak yetti. birimizdanaentrecôte söyledi. ben de tattım başarılıydı. mercan otu kullandıklarından mangal lezzetini alabiliyorduk ve bu ilk defa rastladığım bir baharat kullanımıydı. bir de köfte söyledik o da köfte işte olması gerektiği gibi. birimiz etlerin tuzlu olduğunu söyledi ama beni rahatsız etmedi. ben bir duvel içtim sanırım ülkemizde en pahalı fiyat biçilen yer burası. raflarda'da 8.50, birahanelerde 15-18 lira arası değişen bira burada 27 lira! keşke baksaydım aklımdan bile geçmedi doğrusu. bayağı saçmalık. hesap biraz daha makul olabilir. ama hem burası hem genel olarak bomontiada i̇stanbul'un medarı iftarı diyebilirim. kendimizi münih'te hissettik. zaten kendine münhasır bira bahçesi de varmış (populist), bir gündüz de orası için bomontiada'ya geleceğiz.
mekanın ortasındaki devasa bar sanırım avrupanın en büyük barı!

keske daha fazla puan verme imkani olsa da 100 versem!!! inanilmaz otesi bir yer! ortam yemekler servis sahane! menudeki pek cok seyi denemeye calistik, favorim su diyemiycem cunku hepsi birbirinden lezzetliydi. denediklerimiz: muska boregi, humus, siyez bulguru salatasi, deniz borulceli enginar, otlu acik borek,danakaburga, milfoylu kuzu incik, ev yapimi frigola ve karamelize sutlac! mumkunse hepsinden denemeye calisin, konsept genelde ortaya soyleyip paylasma seklinde. ben tek kelimeyle bayildim. not: gitmeden once mutlaka rezervasyon yaptirin!

burayı uzun zaman önce arkadaşımla ziyaret etmiştik. bendanayanak sipariş etmiştim. çok iyi pişirilmiş, lezzetli bir ana yemekti. arkadaşım kuzulu milföy sipariş etmişti. sunumu, servisi ve lezzeti 10 numaraydı. kokteylleri yaratıcı ve lezzetliydi. yanında verilen çıtır bakla cipsleri çok iyi çeşnilendirilmişti. (daha önce hiçbirşeye denemedim)

açıkçası yorum yazdığım tarihteki puanı olan 3.9'un çok daha üzerinde olduğuna inandığım mekandır. sezonluk olarak yemek menüsünü güncellemesi ve mevsimine özel yiyecekleri size sunmaları bile işlerine gösterdikleri özenin bir göstergesi. 

klasik ve kendi yaptıkları kokteylleri lezzetli, şarap menüsünün de özenli olduğunu söylemekte fayda var. korkutan fiyatlarla da sunmuyorlar. başlangıçlarla ve küçük ikramlarıyla beraber yediğimdanakaburga'sı hala aklımda... 

özellikle adada bir konser öncesi gitmek için beklemeyin, mutlaka deneyin.

“hayatın gerçekliğinde buluşalım” diyen, bomontiada’nın son sakinlerinden kilimanjero, gerçekten de ideal bir buluşma yeri. 

i̇stanbul’un son kazanımı bomontiada, yükselişine hız kesmeden devam ediyor. geçtiğimiz günlerde tarihi bomonti bira fabrikası içerisinde hayat bulan bu “komplekse” eklenen yeni restoranlardan biri de kilimanjaro oldu.

i̇stanbullular’ın şehrin dört bir yanında gerçekleştirdikleri etkinliklerinden ve eğlence mekânlarından tanıdığı pozitif’i, kilimanjaro’nun arkasındaki güç olarak görüyoruz. mekânın tasarlanma aşamasında bir restorandan ziyade bir “buluşma ortamı” olması hedeflenmiş. i̇çeri girince sizi karşılayan barın çevresine dağıtılan sosyal ortamlar da bunu gösteriyor zaten.

kilimanjaro, kendini “organik, kökleri olan, zamana dayanıklı müzikler sunan” bir oluşum olarak tanımlıyor. mutfakta, malzeme hep ön planda. yerel tatların yeniden yorumlanmalarını gördüğümüz menü o kadar sade ve bilindik ki, yemekten sonra yemeklerin isimleri veya içindeki tanıdık malzemeler mutlaka aklınızda kalıyor. zaten kilimanjaro mutfakta kullandığı malzemelerin bir kısmını, hemen fabrikanın arkasında kurulan ünlü feriköy organik pazarı’ndan temin ediyor. masanıza gelen şarküteriler mutfakta özel üretiliyor. bu iki detayı atlamayalım. “feriköy organik pazar tahtası” ve “kendi üretimimiz şarküteri tahtası”, mekânın menüsünde müşterilerin en beğendiği ve en çok denemek istediği kalemlerden. onlara ek olarak “ufak paylaşımlar” diyebileceğimiz isli palamut,danatartar, rezene salatası ve görünüşü dillere destan odun fırınında pişmiş hamsi şişi önerebiliriz. eğer büyük arkadaş grubuyla veya ailenizle giderseniz, büyük paylaşım tabaklarından çıtır tandır ve firik pilavı veya odun fırınında organik tam tavuk deneyebilirsiniz.