harbi adana ocakbaşı

yemekleri de, ortamı da hiç beğenmedik. 3 çorbaya 63 lira yazdılar biz uyardıktan sonra sağolsunlar değiştirdiler. 1-2 garson daiyiolmasaydı yemekleri bile yemeden kalkacaktık. eğer lezzetsiz yemekleri müşteri olarak istenmiyormuşsunuz gibi hissederek yiyip çok para ödemek istiyorsanız mutlaka gidin. onun haricinde asla tavsiye etmiyorum.

neden 2 verdim yorumları tek tek okudum. o kadar güzel yorumlar gördüm o kadar methedilmiş ki o yüzden 2 verdim.

açıkcası atmosfer olarak boğaz’a karşı olması gibi bir durum göremedim. cam kenarına oturmadık ancak boğaz’a karşı dediğiniz zaman iç masadan dahi görmesi gerektiğini düşününenlerdenim.

servis olarak, bu tarzı alkollu mekanlarda en çok su servisi yapılırken 2 saatte 2 bardak suyu anca içebildik. hatta “su vermeyeceksiniz masaya 1 şişe bıraksanız” dediğimizi duyan arkadaştan allah razı olsun cidden bıraktı. pide lavaş gelmesi için ekstra verdiğimiz mücadeleyi de artık yemek sonunda kazanmanın verdiği huzur da puanımı etkilendi.

yemeklere gelince, fazla meze söylemedik. bu tip mekanlarda meze yerine et yemeği tercih ederim. köz patlıcan, arkadaşımın söylenesi ile “nerede yesem tuzsuz yapıyor” diyerek tuz dökmesine “salamura olabilir” diye cevap vererek tattım. evet değilmiş ancak cidden görsel açıdan inanılmaz benziyordu. hiç bir özen gösterilme, ekstra bir baharat, zeytinyağı yoktu. açıkcası yemek dahi gelmedi içimden. humus için ayrıca bir parantez açmak istiyorum. hiç kıvam ve görüntü olarak hakkı verilse dahi tahin konusunda hakkından fazlası verilmiş. i̇nanılmaz baskındı. ne nohut’un ne kimyonun tadını ne de limonun ekşiliğini alabildik. evet mutfakta 2 kural vardır. ya yemek vasat olarak ama görsel muhteşem olacak ya da yemek çokiyiolacak görsel muhteşem olmasına gerek kalmayacak. bu iki özelliği yakalayan her yemek kendini müşteriye 2.kere satar ilkesine humus girse dahi pek 2.defa yiyeceğimi sanmıyorum. gavur dağı salatasında dahi en önemli şeylerden biri nar ekşisidir. o mükemmel şalgama sahip bir yerin nar ekşisinin tatsız olmasına hiç anlam veremedim. bahsettiğim gibi şalgam suyu açıkcası direk mersin usulü tebrik ederim. bir daha yemek yemek için gideceğimi hiç zannetmiyorum ancak gidip şalgam suyu içebilirim.

asıl konu et... ocakbaşının benceiyiolup olmadığını çöp şişinden anlatabiliyorum. ne çöp şiş pişirilmesi kolay görülüp en zorlarından biridir. et küçük olduğu için sulu ve yumuşak bırakmak pek kolay değildir. ki zaten burada da çok kuru yapılmıştı. adana tadı olarak standartların 1 tık üzerinde. boyut olaraktan olması gerektiği gibi. ancak hem çöp şiş hem de adana’da inanılmaz bir kömür tadı aldık. sanırım ocağa yeni kömür sürdüler pişerken. cidden ekstra baharat konmuş gibi hissettirecek kadar yoğun tadı vardı.

otoparkı olmasıiyiancak çalışanlardan birinin “çıkmıyorum aşağıda bir iki işim var onu halledip öyle çıkacağım” demem üzerine sanki hayır işi yapan biri gibi “iyi oldu çıkmadığı boşa yoracaktı bizi” demesi ilginç geldi.

sanırım bir daha gideceğimi düşünmüyorum. ancak burada bu yorumları okuyunca i̇stanbul’un en iyisi gibi görmenize aldanmayın derim. açıkcası oldukça vasat geldi.

başka bir mekanda yiyemeyeceğiniz kadar orijinal bir adana kebap olduğu(pidesi dahil) aşikar. önceki deneyimlerimle kıyas kabul etmeyecek kadar lezzetliydi dersem de abartı olmaz herhalde. kaburgası yağlı etlere meftun biri olarak tatmin edici düzeydeydi ancak zaten yağlı oluşuna birde aşırı(toz biber)baharat eklenmesi sebebiyle hem lezzeti alma noktasında hemde hazmetme noktasında biraz zorlandım diyebilirim. şalgam da adana kebap gibi tek kelimeyle muhteşem. bu kadar yağlı ve lezzetli bir öğün ancak bu kadar güzel bir şalgamla dengelenir.(2 büyük bardak içtim). mezelere gelince muhammara humus köz patlıcan salatası ve atom gayet başarılı. eksilerine gelecek olursam i̇yi niyetli olduklarından şüphem yok ancak personel tarafından verilen hizmet sunulan lezzetin yanında biraz sönük kalıyor(çay içilen bardakların kirli olması, istenilmediği belirtilse de su içmeye zorlanılması vb. kusurlar mevcut).
genel olarak yediğim her şeyden fazlasıyla keyif aldım diyebilirim.barış ustanın ve ekibinin emeğine sağlık.

i̇ş çıkışı arkadaşlarla gittik. perşembe günü olmasına rağmen yoğun sayılırdı. humus, atom, muhammara başlangıç olarak pekiyideğildi. i̇ş yerimin yemekhanesinde çıkandan farklı oldukları söylenemezdi. etler ise adana’daki gibi çok yağlı ve çok lezzetli. kaburga, şiş ve adana söyledik. hepsini beğendiğimi söyleyebilirim. şiş kararında pişmiş, adana ise satırım tüm lezzetini sunuyordu. dondurmalı irmik de yumuşak ve yoğun helvası, helvayı yumuşatan dondurması ile 5 yıldızı hakketti. 3 kişi, 70lik ve yukarıda saydıklarım 550 tl ödedik.

i̇stanbul'da yediğim en başarılı kaburga ile çok başarılı bir adana kebabına sahip mekan. deniz manzarası,iyiservisi ile kebapseverlerin uğraması gereken mekanlardan. şunu da hatırlatmak isterim mekanda çok az ve öz meze var, beklentiniz et yemek üzerine olsun.

çok şık bir ambiansa sahip nezih bir ocakbaşı. hizmet ve ortamın kalitesini göze alırsak fiyatın da uygun olduğunu söyleyebilirim. lezzete gelince, adana kebap ve mezelerden bir seçkiyi tatma fırsatı buldum. adana ortalamanın üstündeydi ama i̇stanbul'da en iyiler arasına yazamam. mezeler de aynı şekilde,iyiama akılda kalıcı değildi. fakat nispeten makul fiyatı ile kaliteli bir ocakbaşı deneyimi için öneririm.

harbi adana ocakbaşı adı sıkça anılan daha modern olarak tanımlanan ocakbaşı lokantalarından biri. i̇stendiği takdirde ocağın başında oturma şansı da var. hizmet hem samimi hem profesyonel. müzikler de ortama uygun. mezeler başarılı: tahinli kuru cacık, muhammara ve antakya’dan gelen özel humus başta olmak üzere çok lezzetli. közlenmiş sebzeler, soğan-sarımsak, lavaş etin yanındaiyibirer eşlikçi. etlere gelecek olursak kuzu şiş sulu ve yumuşak, kebap zırhta çekilmiş ve aynı şekilde sulu. külbastı ve pirzola güzel. küşleme ve kaburgaysa kesinlikle mükemmel. kaburga kemiğinden sıyrılarak hazırlanıyor ve buraya gelindiği takdirde denenmeli. bunların yanında içilen adana’dan gelen şalgam suyu ve acısı oldukça güzel. altınbaş rakı da güzel bir eşlikçi. vedatmilorlezzetrehberi'nde de yer alan bu ocakbaşı oldukça güzel.

aslında buraya gitmeden önce gerek vedat milör, gerekse de diğer yorum yazan kişilerden dolayı beklentim oldukça yüksekti. sanırım bazen beklentiyi aşağıda tutmakta yarar var.

öncelikle olumlu yönlerini yazayım. fiyatı bize çok makul geldi. özellikle de içki içilmediğinde: 1 salata + 4 meze tabağı + 3 şalgam + 2 ayran + 2 büyük şişe su + duble adana + 1 porsiyon çöp şiş + 1 porsiyon kaburga şiş + 1 tane dondurmalı helvaya toplam 315 lira ödedik. 4 kişi, adambaşı 80 lira tuttu ki çok uygun.

olumsuz yönler ise biraz öne çıktı. öncelikle mekan inanılmaz gürültülü. sesin ne kadar rahatsız edici olduğunu sonradan anlıyorsunuz. garson sayıları da sanırım yetersiz, bayağı bir bekleyebiliyorsunuz. doğruyu söylemek gerekirse ben mezelerini pek beğenmedim. antakya tarafının olduğu söylendi ama çok çok daha iyilerini yedim ve açıkcası masadakileri aç olduğum için yedim. salatayı da normal mevsim salatası istedik ancak gelen salata %90 domatesten oluşuyordu. gavurdağının nar ekşisiz versiyonuydu! şalgam da sanırım oda sıcaklığında servis ediliyor, bana hem sıcak geldi, hem de tadını pek beğenmedim. bütün umudumuzu gelecek olan kebaba bağlamıştık. öncelikle adananın tadı güzel, ancak satır kıyması olduğundan dolayı parçalanıyor. ama öyle böyle değil, paramparça oluyor. ben ki adana'da da kebap yedim, satırla bu kadar dağılanı görmedim duymadım... vedat milor bunun böyle olması gerektiğini söylüyor diye pek sıkıntı yapmıyorum, ama satırda bu kadar dağılmayanlar da var, bilinsin istedim. çöp şiş kuzudan yapıldığı için güzeldi. bazı mekanlar nedense terbiye edilmiş danadan yapıyorlar, kesinlikle o tarzı kebap yemeği bilen kişilere hitap etmiyor. ama beni özellikle üzen kaburga oldu. üzeri baharatla kaplı olduğundan yağ - et ayrımını pek yapamıyorsunuz, fakat tat olarak güzeldi. ancak hiç beklemediğim şekilde ertesi sabahtan itibaren midemi inanılmaz rahatsız etti. ki midem oldukça sağlamdır. sanırım yağ ve baharatın etkisi hazmedince ortaya çıkmış.

tavsiye edip etmeme arasında kaldığım nadir mekanlardan biri. ancak sahibinin işin başında olması da bence çok çok önemli. siz yine de bir kere gidip tadına bakın. yorum ve karşılaştırma yaparken de öyle 3. sınıf mekanlarla değil, piyasadakiiyikalite mekanlarla karşılaştırmaya çalışın. sonuçta burası umut vaat eden bir yer ve rakipleri de kaliteli mekanlar.

yorumlar üzerine gittik, yediğimiz mezeler oldukca lezzetli idi, humus ve zeytin ortalamanin çok uzerinde. kaburga konusu tartışılır ama lezzetli, adana ve pirzolasi ise çok iyiydi. muzaffer ve şahin beyiyibirer isletmeci ve samimi. ciğer yok, sarimsak sogan istedik ama gelmedi. yeterli raki veiyibir yemek ile kişi basi150, istanbul fiyatlarina göre makul.

harbiden adana kebabı! satır kıyması ile yapılmış, yağı kararında. kaburga muhteşemdi, bütün mezeler enfesti. şalgam adana’dan gelmiş olabilir sormak aklıma gelmedi. şimdiye kadar yaptığım yorumları bir kenara bırakıyor ve i̇stanbul’da yediğim eniyiadana kebabının buraya ait olduğunu açıklıyorum :) ortam oldukça sade fakat mekan biraz soğuktu (soyut anlamda değil gerçekten üşüdüm). kalın kalın giyinip tekrar tekrar gideceğim.

güncelleme (24.10.2018) :
tekrar adana kebap siparişi verdik. hakikaten çok başarılı. istanbulda yerli-yabancı misafirlerime de rahatlıkla gerçek adana kebabi tattirabileceğim bir yer. dilerim bozulmaz. çatalladiginiz anda dagiliyor. satir kiymasi ile yapılması, siparişinizi verdiğiniz anda hazırlanmasi, şişte bekletilmemesi.. bunlar önlemli ve lezzeti artıran detaylar. beraberinde kaburga şiş istedik, onu da çok beğendik hatta ortaya bir tane daha istedik, o kadar güzeldi. salgam suyu efsane. humus başarılı hatay ayarında. mezelerde güzel. extra kaburga yediğimiz icin tatliya yer kalmadı :) kaliteye ve lezzete göre degerlendirdigimizde fiyatlar bana göre yüksek değil. başka yerde bir tık ucuza evet yersiniz ama aynı kalite ve lezzet kesinlikle yok. dönem dönem "platinum masa" kullanicilarina indirim oluyor. takip ederseniz fiyat konusunu da dengelemiş olursunuz.
..
..

(nisan 2018):
adana gerçekten çok başarılıydı.(olmasi gerektigi gibi satir kiymasi ile) eti, baharatıyla çok dengeli ve yumuşacıktı.
haftaici rezervasyon yaptırıp gitmiştik ama bir kaç masa dışında boştu. manzarasiiyideğil. çevre düzenlemesine ihtiyacı var. ama öğrendiğimiz kadariyla müdahale edebildikleri bir durumda değil. onun dışında lezzetler başarlı. platinum masa kullanıcılarına da %15 indirimli.

adanası gerçekteniyionun dışında bir numarasını goremedim mezelerde zaten iş yok neden bu kadar ünlü oldu anlamadım mekan kalabalik olmayınca ocakbaşı yanmıyormuş :) özetle ortalama yemek orta üst fiyat

mezeler ortalama acikcasi daha iyilerini gordum:) amaa adanasi cidden istabbul'da yedigim eniyiadana olabilir.manzara pek gorunmuyor olsa da ortam guzel..tekrar gelinir :)

açık ve net i̇stanbul'daki eniyiadana kebapçısı. bunu sadece adanalılar anlayabilecektir. adanalı adam mezesiymiş falan bakmaz çünku gurbette beklentimiz meze değil gerçek adana kebabı, işte harbiadana da tam olarak onu yapıyor. ayrıca adana usulu (haşlama) içli köfteleri de müthiş, deneyin mutlaka. ort.fiyat 100tl/kişi

hiç gitmeyin tavsiye etmem. o kadar paraya dahaiyidaha kaliteli mekanlara gidebilirsiniz. deniz ve boğaz manzarası hikaye çok az biraz görünüyor. 3 kişi için 266 tl hesap geldi sadece kebap yememize rağmen.