2 kisi ozel bir gun olacagini soyleyerek 9 gun oncesinden rezervasyon yaptim ve galata kulesi kosesinde bir yer istedigimi belirttim. geldigimizde ise verilen yer giris kapisinin onuydu, ne kadar bekleyecegiz dedigimizde 30 dk dendi. itiraz edince "tamam halic tarafina alalim sizi" dendi. iyi dedik gectik. bizimle ilgilenen garsonumuz kibardi, ancak sise saraplari sordugumuzda -nasil bir tesadufse- sadece ust segment saraplarin kaldigini, elinde cabernet olarak 3 cesit sarabin oldugunu soyledi. aralarindan daha once ictigim ve fiyat performans olarak memnun kaldigim bir tanesini sectik. baslangic ve ana yemekler guzeldi. ancak beyaz ortulu servis yapip "fine dining" iddiasinda olan bir restoranda masanizin uzerinde ucu acik ve arada damlatan bir klima gideri borusu olmasini beklemezsiniz. maalesef bu da vardi. son raddede hesap geldiginde ise tahmin edebildiginiz gibi önerilen sarap, bizim begendigimiz ve "kalmayan" sarabin fiyatinin tam 2 kati olarak yansitilmis, ayri ayri hem kuver hem servis ucreti alinmasina ragmen 2.suyumuz da ekstra olarak hesaba eklenmisti. ne diyebilirim, bizim gecemiz mahvolmadi ama maalesef hizmet sektorunun zor durumunun tek sebebinin sadece pandemi sartlari olmadigini tekrar anlamis olduk. luks bir restoran iddiasindaysaniz, luks bir restoran olmak icin biraz caba sarfetmeniz gerekir. konum olarak istanbulun en guzel yerlerinden birine sahip bir restoran, malesef ulkemizde giderek yayginlasan yarim yamalak, ozensiz ve musteriyi "ne koparirsam kardir" makinesi olarak goren bir vizyon ile isletilmesi uzucu.