hafta içi bir akşam gittiğim karaköy burgerlab'de mekan nedereyse dolu idi. en dip köşede sıkış tepiş bir masa buldum ve oturdum. ardından en az 15 dakika, bir servis görevlisinin ilgilenmesini bekledim. nihayet, -suratından iyice işten bezdiği fark edilebilen- servis görevlisi menüyü getirdi. bir saatin sonunda üstü çizik dolu ahsap bir servis tahtasına konulmuş cheese burger önüme "atıldı".
gelen burger, "sosyal medya fatihi" arkadaşların paylaştığı o kat kat köfteli ve cheddar'lı enfes görünümlü burgerlere hiç benzemiyordu. o an, michael douglas'ın oynadığı falling down (sonun başlangıcı) filmindeki hamburger sahnesini hatırlasam da, sükunetimi korudum. hadi yavan sera domatesini pas geçiyorum, soğuk ve lezzetsiz burger ekmeği ile buz gibi göbek marul, burgeri yenmez hale getirmişti. ayrıca, patates ve içecek dahil bir menü uygulaması olmadığından dolayı bu ikiliyi ekstradan sipariş verdim. gelen patatesler en vasat markanın dondurulmuş ürünleriydi. önümdekileri bitirmeden hesabı istedim ve oradan ayrıldım.
şimdi sizinle oturup bir hesap yapalım. 130gr köfteli burgere 19, patates kızartmasına 6, gazlı içeceğe yine 6 lira alınıyor. sizce bu paranın ne kadarı sosyal medya pazarlamasına harcanmıştır? ya da, ne kadarı ürün iyileştirme ve personel eğitimine harcansaydı mutlu ayrılırdım? cevabı tabii ki sizlerden değil, çocuk boy hamburger menüsüne 31 lira isteyen mekanın yetkililerinden bekliyorum.
#food #foodporn #instafood #gastronomy #hamburger #burger #fastfood #burgerlab #burgerlabco #karakoy #istanbul #turkiye