basta! street food bar

dana dürüm ve kuzu dürüm yedim. sos oldukça fazla ve etin tadını bastırıyor. i̇nsanlar bu kadar neyi abartıyor anlamıyorum. ayrıca rahatsız olduğum diğer nokta, şefin diğer mutfak elemanlarını herkesin içinde bağıra bağıra rencide etmesi. yemek yerken huzurum kaçtı.

lezzetleri gercekten guzel ancak hamburger ve durumlerin tek basina servis edilmesi eksi puan. patatessiz burger biraz yavan kaliyor. cok acsaniz tercih etmeyin, toksaniz ve lezzetli burger tatmak istiyorsaniz tercih edilebilir.

basta! doesn’t look (taste or smell) like istanbul’s standard dürümcü. since opening its doors, basta! has been garnering a stellar reputation. and why shouldn’t it, especially when the likes of former nicole chef kaan sakarya and partner derin arıbaş are at the helm. 

like the space, the menu too is small and seems to be filled with the familiar street food we love. and yet, like the turquoise tiles, the items on the menu tend to pop out at you. the stars of the show, here, are the dürüms (wraps). the dürüm is one of the city’s more popular street foods and usually comes in one of two options: chicken or beef. knowing the team’s professional background, we were expecting a dürüm game changer. well, we got what we expected. the team preps the five following mouth-watering, sauce-dripping dürüms: slow-cooked lamb kaburga (ribs), smoked-beef kaburga, in-house 3-day aged lamb chorizo, chicken, and finally the seasonal vegetarian option. the kaburgas seem to be the most popular dishes. rather than serving the conventional rump - so often used for kebabs – the lamb is cooked for a minimum of eight hours and served with a tunisian harissa. the beef alternative is served with sweet and tangy mustard. yeah. it’s no wonder they are popular. moreover, basta! is one of the few places that aside from serving their wraps with sauce, they actually have ribs on their menu. the latest addition to the menu is the lamb burger, for which we will be returning. for those are not famished, there are fewer, but equally delightful options such as a daily salad or the very shareable hummus. as for dessert, their inspiration is clear. the two serve two of istanbul’s favourite desserts. on the menu you’ll find the classic turkish sütlaç (similar to rice pudding) with a parisian influence as well as the french paris brest, praline cream sandwiched between two rounds of choux-pastry. albeit similar ingredients, we were delighted to find a french dessert other than the ubiquitous profiterole. while working on the same few dishes everyday may seem monotonous, the two chefs get creative with their daily/seasonal salads in addition to experimenting with new dishes on the weekends.

whether it is their intention or not, sakarya and arıbaş seem to be closing the gap between fine dining and street food. they have taken a very casual, simple dish very seriously. and, we can taste it.

much like the feeling at nicole, sakarya and arıbaş manage to play the line between the familiar and the new. it seems that a chef working in any region that has deep-rooted culinary traditions has to engage in this balancing act: creating within parameters, but without duplicating. even if it is “just” street food, the team successfully delivers a playful marriage between comfort and innovation – and, all on one menu.

kuzu dürüm, dana dürüm, humus, elmalı maş salatası menümüzü "teker ekler" ile tamamladık. toplam 71 tl ödedik hesap için. dürümlerin ikisi de gayet doyurucu ve lezzetliydi. alabildiğine malzeme doluydu ve hepsinin tadını ayrı ayrı alabildik. teker ekler tek kelimeyle harikaydı. yine yeniden gideriz..

sosyal medyada görüp tatlılarını merak ederek gittiğim ama misafir ağırlamayı bilmeyenlerin çalıştığı bir mekan o sebeple yemekleri şöyle tatlıları böyle gibi bir yorum yapmak son derece gereksiz

kuzu dürüm bana çok ağır geldi, yanına ayran almadığıma pişman oldum. fiyatı 25 tl. mekan tam bir sokak lezzetçisi (adı üstünde), ufaklığı dizaynı falan.

i̇ki defa gittim hatta son gidişimizde meşhur kokoreç gününe denk geldik. kuzu dürüm herkes tarafından çok yağlı bulunduğu için hiç denemedim, dana ve tavuk dürümler lezzetli ve içleri dolu doluydu; humusun tahini biraz fazla kaçmıştı, üzerine kimyonun eksikliğini hissettim. i̇kinci gidişte hiç aklimızda olmamasına rağmen güne özel kokoreç sipariş ettik, biraz az pişmişti, iyi kızartılsa daha lezzetli olurdu. bademli, portakallı çorba tadıyla, kıvamıyla çok güzeldi. sütlaç bana göre fazla pirinçli ve koyuydu, üzerindeki karamelin hatırına yedim. fiyatlar fazla..
.

dürüm sevmem, hayatımda yediğim en iyi dürümdü aşırı efsane lezzetliydi. dana yedim kesin gidin yiyin süper bir lezzet, ev yapımı ayranları da tuzlu tuzlu çok güzel. dürümün lezzeti aklımdan çıkmıyor.

pazar akşamı bi hayli yoğun olan bi saatte gitmiş olmamiza rağmen siparişimiz oldukça kısa sürede geldi..tersten başlayarak ama kesinlikle öncelikle söylemem gerekir ki, sütlacı efsane!! humusu da oldukca lezzetli ve boldu. dürümlerden ise favorim sucuklu oldu, acikcasi dana etli olani ben cok begenemedim.

kuzu burger, kuzu dürüm, dana dürüm ve humus söyledik. burgerin köftesi çok lezzetliydi, orta pişmiş, sulu. kuzu eti olması sebiyle hafif yağlı ama kesinlikle abartı değil. burger içerisinde kendi yaptıkları mayonez, köz soğan ve turşu bulunuyor, mayonez biraz fazla içersinde. porsiyon olarak küçük ama yetiyor. dürümler daha dolu dolu burgere göre. kuzu dürümü çok beğenemedim, içerisindeki yeşillikler ve sos etin önüne geçiyor. dana dürüm daha tercih edilesi. humus çok tahinliydi, tahin acısı vardı çok beğenmedik. not: fiyatlar güncellenmiş, dürümler 23 (emin olmadım ama öyle birşeydi:)), burger 25. tekrar gitmem diye düşünüyorum.

öncelikle humusla başlamak istiyorum. normalde sevmem ama basta'da bayıldım. muhteşem bir lezzet. hem kuzu durumun hem de sana durumun tadına baktım. kuzu etinde yağ hiç sevmem ama onu bile yedim:) dana dürüm daha da muhteşem. en son vurucu nokta sütlaç oldu. o bence sütlaç değil:) sırf ne olduğu anlaşılmasın diye adını sütlaç yapmışlar. bence kumral bomba olmalı :) şimdi kokoreç ve portakallı mercimek çorbasını denemek var sirada. ayrıca prenses garsona selamlar, tatlı bir kız o, onu uzmeyin:)

ye iç kalk mantığında olduğunuzu biliyoruz ama bu kadar suratsız garson çalıştırmak neden ? konuşurken yüze bakma 0, elinize sağlık dendiğinde nezaket sıfır insan bir afiyet olsun der yahu ikidir ayni şeyi yasiyoruz.. kuzu durume gelirsek içerik çok iyi, ete lezzetini yağ verir onuda biliyoruz ama azicikta et olsaydı durumde daha iyi olmazmiydi sizcede sırf yağ yedim.. müşteri portföyü artınca keşke bozmasaydin basta..

günün salatasında bize dolmalık kabaklı bir salata denk geldi ve lezzet olarak diğer her şeyi geride bıraktı. humus eh, hamburger iyi, dana dürüm iyi, kuzu dürüm süper, günün salatası mükemmeldi.

öncellikle konseptinin hakkını veriyor. street food konseptinde konfora yer yoktur benim gözümde lezzet konusunda da en iyisi olmamakla beraber gayet tatminkar. i̇şlek bir yerde olması kalabalığı beraberinde getiriyor. sıra beklemek olası

i̇stanbul'da güzel humus yemenin dayanılmaz hafifliği ? ayrıca içerde iken tahtaya karides dürüm ekliyorlardı. dürüm içeriği itibariyle bu da oldukca sıradışı ve lezzetli duruyor.