700gr bakery and cafe

harika bir tost yedim croque monsieur. kahveler zaten hep güzel ama artıkyemekyeri olarak da kafamda yer edinmeyi başardı. yakında başka şeyler denemek için de gideceğim. çalışan kişi de çok düzgün ve seviyeli. güzel bir ortam sağlanmış.

bence moda’dayemekyenilebilecek en güzel yerlerden birisi 700gr. kahvaltısı, makarnası, salatası, mücveri, tostu, tatlısı bir çok şeyini yedim ve hiçbiri de mutsuz etmedi. üstelik çalışanlar da her zaman çok tatlılar. fiyatların aşağılarda olduğunu söyleyemem ama moda standartlarına göre normal sayılabilir. aynı zamanda kendi yaptıkları güzel ekmeklerden satın da alma şansınız var. uğrayın, pişman olmazsınız..

cumartesi sabahi, 5 kisi tika basa doydugumuz bir kahvalti icin kendimizi burada bulduk.

kucucuk, samimi, komsunuyemekyerken gormussun de yemege cagirmis gibi bir hava var. calisanlar genelde guler yuzlu, her sey neredeyse tertemiz.

soframizda 2 cesit menemen, 2 cesit omlet, bir de inanilmaz guzel bir tost vardi. onun disinda da totalde 3 kisilik serpme kahvalti istedik. saydigim seylerden en inanilmazi tosttu ama. ekmeginden tut, mozzarellasina kadar muthisti. sirf tostyemekicin gidebilirim buraya!
omletler kocaman, menemenler standartti (menemen yemiyorum, size mukemmel de gelebilir tabii).

yalniz hemen hemen her seyin icine kisnis tohumu koyulmustu. ben cok yeni seyler tadabilen bir insan olmasam da, denedim. begenmedim. mesela tereyagi bu sekilde servis ediliyor ve biz bu yuzden hic yiyemedik.

5 kisi bu kahvalti icin kisi basi yaklasik olarak 25 lira kadar odedik, ki bence gayet makuldu.

yolunuz duserse bir tostunu yiyin derim.

moda, en çok vakit geçirdiğim yer. öyle ki benliğimin iki adım ötesi. bu hafta yine moda'daydım. 700 gr'da.

700 gr sürekli önünden geçtiğim, her geçişimde de fırat çelik'i gördüğüm küçücük şirin bir mekan. mekan abartısız, salt. hatta ilgimi çekmesindeki en büyük etken fırat çelik diyebilirim. 700 gr adını harika 700 gramlık artisan ekmeklerinden alıyor. son dönemlerde "suyu çıkmadan" yavaş yavaş yaygınlaşan modern fırınlardan.
mekanın önünden her gün geçmeye başlayınca iş başa düştü ve bir atölye çıkışıyemekyemek üzere 700 gr'a gittim. özellikle menüdeki zeytinyağlılar dikkatimi çektiyse de hevesim kursağımda kaldı. neden derseniz zeytinyağlılar günlük yapıldığından çok çabuk gidiyormuş.
hal böyle olunca bende o güzel artisan ekmeklerinden tatmak istedim ve "sebzeli, sepet peynirli sandviç" söyledim.
sandviçimi beklerken kulağıma mekanda çaldıkları müzikler çarptı ki (nouvelle vague çalıyorlardı o an) beni kalbimden vurdular.
hem mutfakta hem serviste 3 kişi çalışıyor. mutfakta yapılan her şey göz önünde.
i̇şin bu denli şeffaf yapılıyor oluşu insanın bir nebzede olsa içini rahatlatıyor.

sandviçten bahsedecek olursam ekmek harikaydı! sandviçin sadeliği güzeldi, "malzeme görgüsüzlüğü" diye tabir ettiğim kargaşa yoktu. mekan gibi salt ve lezzetliydi. bunun yanında yalnızca ekmeğin lezzetine dikkat çekmiş olmaları ayrı hoşuma gitti.
ancak küçük bir eksiklik vardı tabakta. o da eşlikçiydi. sadece salatalık-domatestense bence daha salatavari bir şeyler koymalılar yanına. bunu hallettikleri takdirde gözümde gayet iyi bir yerdeler.
sadece sandviçle kaldığımı düşünmeyin sakın içeride tahtada bulunan menüye bakarken çikolata parçacıklı cookie'lerinde gözüm kalmıştı. yemeğin ardından çocuksu bir heyecanla o cookie'lerden söyledim. karşılaştığım lezzet oldukça tatmin ediciydi. gerek görüntüsü gerek lezzeti... oldukça iyiydi. yalnızca çok baskın tereyağı kokusu vardı bunun dışında dışının kıtır içinin yumuşak oluşunu beğendim. 700 gr'ın samimiyetinin yanında lezzetleriyle de sizi tatmin edeceğinden eminim!

moda'da şirin bir cafe,ne zamandır gitmek istiyordum sonunda fırsat buldum.öğleden sonra gittiğim içinyemekdeğil tost sipariş ettim.pestolu tostu oldukça güzeldi,porsiyonları büyük.ekşi mayalı ekmekleri çok leziz,tost bu ekmekten yapılmıştı.i̇çerisi yalın dekore edilmiş,sakin müzik eşliğinde kahve içip birseyler atıştırmak için oldukça sevimli bir kafe.

700 gram'la birlikte uzun zamandan sonra yemeklerinden etkilendiğim bir yer keşfetmiş oldum. moda'da  bir ara sokakta bulunduğu için gözden ırak, daha çok bilenlerin gittiği bir yer. mekan minimalist dekorasyonu itibariyle  artık gözümüzde tipikleşen "yeni nesil kahve dükkanı/restoran" görünümünde. fakat daha içeri girer girmez burnunuza gelenyemekkokusu daha uzaktan koklarken bile farklı olduğunu hissettiriyor. güne özel 4-5 zeytinyağlı çeşidinden oluşan zeytinyağlı tabağı çok başarılıydı. özellikle yoğurtlu ıspanak köküne bayıldım. ama zeytinyağlılardan bile öne geçen şey kesinlikle ekşi maya kullanarak kendi yaptıkları ekmek! eğer benim gibi hamur ve özellikle ekmek meraklısıysanız, sadece yanında o ekmektenyemekiçin bile herhangi biryemeksipariş edebilirsiniz. ev yapımı pestolu- mozarella peynirli tost da yine tüm malzemelerinin tazeliği hissedildiği için bir o kadar lezzetliydi. brownie ise ağza eritilmiş çikolata koymuş gibi kaymaksı bir his verdiği için çikolataseverler tarafından mutlaka denenmeli. bir dahaki gidişimde denemek için de nar taneli tartı gözüme kestirdim!  
yemeklerin yanında, çalışanlarının tümü çok kibar ve işini çok severek, ciddiyetle yapan insanlara benziyordu.  zaten kanımca 700 gram'ı benzerlerinden ayıran lezzetinin sırrı da büyük oranda sahibinin ve çalışanlarınınyemekyapmaya verdikleri saygı, sevgi ve özende saklı. umarım mekanın fiziksel özelliklerinin yanında çalışanlarının mekana kattıkları huzur ve olumlu enerji, başka restoranlar için de bir örnek olur.  özellikle haftaiçi gündüzleri lezzetli ve pahalı olamayan yemekler eşliğinde ofis dışında çalışmak isterseniz 700 gram sakinliğiyle biçilmiş kaftan.

moda'da bulunan bu minik cafe'de aynı zamanda günlükyemekde çıkmakta. i̇sterseniz günlükyemekalabilirsiniz isterseniz de menuden seçebilirsiniz. ekmekleri gerçekten çok güzel. ben rozbifli salatasını denedim ve çok beğendim. ayrıca giriş olarak da kesinlikle mücverini denemelisiniz, yediğim en güzel mücverdi

yemek öncesi kahve için uğradık. müzikleri güzel, küçük ve salaş bir yer. 2-3 kişilik buluşmalar için uygun, grup ile gidilecek bir yer değil. en yakın zamanda tekrar gidip bakery ürünlerini denemek istiyorum. ekmekler çok güzel görünüyordu amayemekiçin dışarıda olduğumuzdan deneyemedik.

bu mekanla ilgili fikrimi beyan etmeden önce, birkaç kez uğramadan yorum yapmanın doğru olmayacağını düşündüm. bugün yediğimizyemekde yorumla takdir edilmeden es geçilmeyecek cinstendi.

her şeyden önce, servis hızı, ahengi ve ilgisi için tam puan. bence bu segmentteki yerler içinde en iyi servis anlayışına sahipler. ayrıca müşteri dostu fiyat politikası için de tebrik etmek gerek. burada bir porsiyon çorbayı paylaştığımızda iki kişiye gayet yetiyor ve 8 lira. konsepti buraya çok benzer bir başka moda cafe'sinde buradaki yarım porsiyona denk düşen bir çorbaya 10 lira verdiğimizi düşününce, insan gerçekten üzülüyor. bazı işletmelerin ciddi manada fiyat-porsiyon dengelerini gözden geçirmesi gerek fakat 700gr kesinlikle onlardan biri değil :)

gelelim mutfak kısmına. ekmekleri anadolu yakası'nda yediğim en iyi ekşi maya ekmekler. naan'dan açık ara önde diyebilirim.
bu akşamki ziyaretimizde mercimekli firik çorbası vardı. çok da güzeldi, ama ben ekşi-tatlı bir dengeleyici aradım, limon veya portakal kabuğu rendesi bile iş görebilirdi. buradaki çorbalarla ilgili tek sıkıntı, muhtemelen hızlı bir şekilde servise koymak için çok yüksek ateşte hızlı ısıtmaları. bu da çorbanın köpürmesine ve çok hoş olmayan bir görüntü ortaya çıkmasına sebep oluyor. dikkat edilse iyi olur.

günlük çıkan zeytinyağı çeşitleri de her seferinde iyiydi ama bu seferki bir tık daha kaliteliydi. çağlanın bir zeytinyağlıda baskın bileşen olarak kullanılmasına ilk defa şahit oldum, keskin limonlu suyuyla da çok beğendim. peynirli cevizli bakla yine harika. köz patlıcanlı karamelize soğanlı patates salatası güzel, fakat patatesler tuzsuz suda haşlandığı için ve biraz kumlu yapıda olduğu için sosu ile kontrast farkları mevcuttu. yer elmalı kereviz de başarılıydı. malzemelerin hepsi çok kaliteliydi.

gelelim akşamın asıl güzelliğine. siyah patlıcan püreli, patatesli fırın levrek. püre patlıcan közü ve zeytin ezmesi sayesinde siyah rengini kazanmıştı be zeytin patlıcan birbirine pürede çok yakışmıştı. levrek yumuşak, ortalama üstü kalitede, iyi marine edilmiş bir levrekti. patatesler ise çok doğru pişmişti, içi yumuşak dışı baharatlı ve çıtır çıtırdı. sunumu ve porsiyon büyüklüğü de çok iyiydi. kalitesinin yanında beni asıl şaşırtan, bu doyurucu tabağa biçtikleri fiyattı: 32 lira. dışarıda yediğim yemekler içinde en çok şaşırdığım tabak fiyatlarından biri oldu bu. hem görsel açıdan hem de tat olarak kalburüstü bir balık yemeğiydi, üstelik doyurucuydu. yemekler o kadar keyifliydi ki keşke yanında birer kadeh şarap da içebilseydik dedirtti.

böyle adil fiyatlarla müşteri ağırlayan yerlerin artması dileğiyle..

uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla buluşacağım için yine fazla vakit geçirdiğim moda semalarında, gitmediğim ve değişik tatlar bulabileceğim mekanlara bakınırken karşıma burası çıktı. okuduğum birçok olumlu yorumla beraber hafta sonu gitmeye karar verdik. açıkçası navigasyonla bile bulmakta biraz zorlandık. çünkü böyle bir cafeyi bulunduğu sokakla özdeştiremiyorsunuz. ya da ben daha manzaralı bir yer bekliyordum bilmiyorum. mekanımız oldukça küçük. malum hafta sonu da olduğundan hiç yer yoktu ve ben bu mekanda ısrarcı olduğumdan kapıda biraz bekledik. neyse ki kısa süre sonra şansımıza bir masa boşaldı. sıkışık, ufak, samimi ve sakin sayılabilecek bir mekan. normalde insanlarla dip dibeyemekyemekten hiç hoşlanmam ancak menüdeki lezzetleri denemek için sabırsızlanıyordum. rozbif tost, filtre kahve ve ortaya da pancake söyledik. bu zamana kadar böylesine değişik tost ve pancake yememiştim. değişik demişken tostu çok beğenmedim. tatlılı ekşili tadıyla birde zor kopan füme et ağzıma çok hoş gelmedi. ayrıca ekmeğin kenarları da gerçekten çok sertti. yerken dikkat edin. sonuç olarak fiyatları da pahalı bulmama rağmen eğer değişik lezzetler denemek istiyorsanız bir kez de olsa 700gr bakery and cafe e gitmelisiniz.

kahvaltısı, kuru patlıcan dolması, balkabakli cheese cake ve vişneli brownisi muhteşemdi! i̇ki ziyaretimde de tattigim her şey bana müthiş hissettirdi.. kadıköy'de hafif, kaliteli, taze ve sağlıklı bir şeyleryemekiçin mutlaka bilinmeli! fiyatların yüksekliği düşündürüyor fakat mekanın kalitesini koruması açısından zararı yok.. ama sandalyelerin konforu gözden geçirilebilir..
yine gittim. bu defa köz patlıcanlı tostunu denedim. çok bayıldım. sandalyeler ve çıkarttığı sesler ortamın ambiyansını bozmaya devam ediyor...

adını 700 gr.'lık ekşi mayalı ekmeklerinden alan mekanı, bir cumartesi sabahı serpme kahvaltısı için ziyaret ettik. kahvaltıda genel olarak en çok önemsediğim ürünlerden birisi, kahvaltıda sunulan ekmekler. bu ekmekler, ekşi mayalı ve lezzetli olursa kahvaltıdan çok keyif alacağım kesin.

moda'nın arka sokaklarında, küçük, güzel dekore edilmiş hoş bir mekan, 700 gr. i̇ç mekanda 5 adet, dışta da 4-5 adet küçük masası var. i̇ç mekanın sade bir tasarımı var. hemen mutfağın önünde ekşi mayalı ekmekler, cookieler, kekler, brownieler sergilenmekte. yalnız ekşi mayalı ekmekleri bir gün önceden sipariş etmez iseniz alamıyorsunuz. diğer ürünleri istediğiniz kadar alabilirsiniz.

serpme kahvaltı; peynir tabağı (ezine peyniri, çerkez isli peyniri, ayvalık sepet peyniri), marine edilmiş edremit siyah zeytin, hatay yeşil kırma zeytin, lutenitsa (közlenmiş patlıcan ve kırmızı biberli sos), kekikli ayvalık zeytinyağı, erzincan petek balı, manda kaymağı, nutella, marine tereyağlar (kuru domatesli cevizli/dereotlu limonlu), ev yapımı reçeller, haşlanmış yumurta, domates, çengelköy salatalık, köy biberi, ekşi mayalı ekmek sepeti ve sınırsız demleme çaydan oluşuyor.

kahvaltının porsiyonları kimisine az gelebilir fakat bana göre tam kararındaydı, yediğim her şeyi de lezzetli buldum. özellikle bal kaymak, lutenitsa, peynir tabağı ve ev yapımı reçeller başarılıydı. özellikle karadut reçeline bayıldım. nutella bu kahvaltıya bence yakışmamıştı. onun yerine fındık ezmesi olsaydı bana göre dört dörtlük bir kahvaltı. kahvaltının yanında çayı da çok önemserim. her çay istediğimizde bardaklar değiştirildi ve demi, lezzeti yerinde çaylarımız masaya servis edildi. ekmeklerde ekşi maya tadını yeterince alamadım. onun dışında servis için biraz garsonu kovalamanız gerekiyor. masalar küçük, masadaki boşluklar fazla, sunulan zeytinyağı ve reçel kapları için pek uygun değil. yani dış masalarda bu anlamda kahvaltı biraz sıkıntılı. biz oradayken, mahalleden gelin alma merasimine denk geldik. sakin bir moda ortamı düşünürken, vur patlasın çal oynasın moduna geçtik :) ama şikayetçi değilim, farklılık oldu.

tek kişilik serpme kahvaltı 23 tl, çift kişilik 38 tl. bir de mini kahvaltıları var, o da 14 tl. taze sıkılmış portakal suyu 8 tl.yumurta ve omletler 7-14 tl arası. tostlar 10 tl civarı. zeytinyağlıyemekisterseniz de onlar da 10 tl.

sonuç olarak, uygun fiyata, içeriği kaliteli malzemelerle donatılmış klasik bir türk kahvaltısı alabileceğiniz bir mekan. moda'nın huzurlu ara sokakları da kahvaltınıza mutlaka eşlik edecektir, afiyet olsun.... #kangurular

hızlı servis, leziz yemekler. kadıköyde sağlıklıyemekisteyenler için mutlaka gidilmesi gereken bir yer.

henüz daha kalabalık ziyaretçilerinden dolayı yemeklerini tadamadım sadece kahvesini deneme şansım oldu ama keyifli bir mekan genel olarak. i̇nsanlaryemekve tatlı için de geliyor, o seçeneklerin de kahvesi gibi güzel olduğunu düşünüyorum.

anneannenizin müthiş zeytinyağlı yemeklerini aratmayan minik ancak oldukça maharetli bir yer burası. tattığım her yemek, içecek (kırmızı erik süzmesi) ve mezeyi oldukça lezzetli buldum şimdiye kadar. her gün farklı biryemekbulmanız muhtemel. mücverini kesinlikle tatmalısınız. yerel ve doğal ürünler kullanıyor, 700gr ağırlığında ekşi mayalı ekmek yapıyorlar. mekan, adını da buradan alıyor. servis ve sunum sade ve şık. çalışanlar müşterilere karşı çok ince.  fiyatlar normal.

tadına vararak ev yemeğini dışarıdayemekisteyenler için bence doğru adres kesinlikle 700gr.