laledan restaurant - çırağan palace kempinski


İçinde "yemek" olan yorumlar
5
4.9
t.emir81
3
3 yıl önce
çırağan palace kempinski
sandalyeler pek rahat değildi limonatası çok güzel amayemekyemeye gidilir mi , tartışılır.
0
ercan
5
4 yıl önce
beşiktaş
sarayda sultanlara layik brunch! - aralik ayinda yapilan büyük çekiliste mekanistten kazandigim çiragan palace kempinski hotel laledan restaurant'in harika vip brunch'ini geçtigimiz pazar günü deneme imkani buldum.besiktas-ortaköy yolu üzerinde bulunan kempinski otelden içeriye adim atar atmaz nezaket ve samimiyetle birlesen karsilama basladi, kiz arkadasimla beni hemen restaurant bölümüne yönlendirdiler önceden yaptirdigimiz rezervasyon sonucu masamiz çoktan hazirdi bize masamiza kadar eslik ettiler ve bizimle ilgilenmesi için bir garson görevlendirdiler. masamiza oturduktan hemen sonra brunch çilginligi için elimize ilk tabaklarimizi aldik ve kesfe basladik. ? ilk basta peynir çesitleriyle tabagimi donatmaya basladim, kaliteli peynirlerin bulundugu bölümde lüks sinifta sayilabilecek gauda gibi peynirlerde bulunmaktaydi ancak buradaki bazi lezzetler yabancilara yönelikti. kimi bilindik peynir çesitleri yoktu (kasar, tulum gibi) ama bu o kadar da sorun edilecek birsey degildi.ardindan salam jambon pastirma füme et gibi sarküteri ürünleri tabakta yerlerini aldilar.çekirdeksiz siyah ve yesil zeytin seçenegimizden baskasi olmadigindan onlarla yetinmek zorunda kaldik.istediginiz sekilde salatanizi yapabileceginiz genis bir salata ve 7-8 çesitten olusan zeytinyagli bölümü vardi. mekanda en tatmin edici bölümlerden biri kahvaltilik gevrekler kismiydi. en az kahvaltilik gevrekler kadar çesitli bir diger bölümse taze meyve sulariydi nar suyundan mandalina suyuna blackberyy smoothie'den milkshakelere kadar birçok alternatif mevcuttu. pastane türevlerine deginilecek olursa bu konuda yabancilarin damak tadini ön planda bulundurarak bir menü hazirlamislar örnegin simit pogaça türevleri yerine 3 çesit kruvasan , sebzeli veya tatli muffinler , donut , tahilli ekmek çesitleri ve ayrica istediginiz gibi yaptirabileceginiz waffle,pancake ve krep standlari da bulunmaktaydi.bunlara ek olarak gözleme ,su böregi ,ispanakli kol böregi ve sempatik mini burgerler de bizlerin gözüne ve midesine hitap eden cinstendi. mekanin bir diger güçlü bölümüyse kesinlikle omlet bölümüydü. güleryüzlü ve yetenekli bir asçi isteklerimiz dogrultusunda yumurtayla harikalar yaratti. tatli kösesine gelince güzel tasarimli farkli lezzette tatlilar olmasina ragmen türk damak tadinin alisik oldugu lezzetlerden eser yoktu. en az türkler kadar turistlerinde istahini kabartan serbetli tatlilarin örnegin baklavanin ya da kültürümüzün bir parçasi sütlü tatlilarin olmamasi büyük bir eksiklikti. tatli konusunda hüsrana ugramak üzereyken geç kesfettigimiz çikolata odasi bize cennetin kapilarini araladi?.
içeri girer girmez sizi esir alan bu odada hersey çikolatadan yapilmisti. fistiklisindan karamellisine, raspberrylisinden krokanlisina beyazindan bitterine kadar her damak tadina hitap eden birbirinden lezzetli çikolatalar insani çilgina çevirmeye yetiyor. bu lezzetlerin yaraticisi en az çikolatalari kadar tatli sefin sürekli the best the best diyerek farkli çikolatalar tattirmasi tatli bölümündeki hayal kirikligimizi büyük bir keyfe ve mutluluga dönüstürdü. bu odada ki favorilerime gelirsek herkesin muhakkak tatmasi gereken bulutlarin üstüne kakao dökülmüs hissi veren tiramisu ve çikolatadan smokin giydirilmis çileklerdi.:) son olarak, kahvaltiyla yetinmeyen müsterilerine dünya mutfagindan risotto , susi, deniz ürünleri ve türk mutfagindan güveçte keskek ,trabzon levregi, kuzu haslama gibi birkaç çesit anayemeksunulmustu.
bir tarafinda tarihi çiragan sarayi diger tarafinda büyüleyici bogaz manzarasi bulunan, her türlü inceligin düsünüldügü, son derece profesyonel çalisanlarin hizmet ettigi ve inanilmaz lezzetlerin bir araya geldigi laledan restaurant'ta brunch keyfini bir kere de olsa yasamanizi öneririm.
0
ali
5
4 yıl önce
beşiktaş
08.04.2015 tarihinde,çirağan palace kempi̇nski̇ halkla i̇lişkiler yetkilisi cansu baş hanımefendinin kangurular gurubumuz için organize ettiği davete katıldık.öncelikle "i̇znik salon"da ikram edilen çaylarımızı içerken tanışma ve sohbet faslı yaşandı.burada başta andrea mügge ve diger yetkililerin bizzat gelerek hosgeldiniz jestleri güzel bir etkinligin müjdecisiydi.
daha sonra "laledan restaurant"a geçildi.burada boğaza nazır şık bir masa bizleri bekliyordu.masamiza oturur oturmaz guzel bir jest daha bizi bekliyordu.
menülerde, ayri ayri soyadlarimizın ve bize sunulan menüde emeği gecenlerin tek tek isimlerinin yeralmasi ayrı bir hoşluktu.ayrıca cansu hanim, günün anısına binaen, bize ozel hazırlanan bu menüleri alabileceğimizi belirtti.
chef de cuisine ahmet kara'nın özenle hazırlamış olduğu tadım menüsüne;
çırağan steak tartar ile başladik.worcestershire sos ile tadlandirilinca damağımizda güzel bir başlangıc olustu.sonraki sıcak lezzet; "kanada istakozlu ravioli" idi.modern bir tablo gibi hazırlanan buyemekönce gözlere sonra damağa hitap ediyordu.
ana yemeğe geçiş oncesi sunulan, "lime&mint sorbe"sunumuyla ve lezzetiyle damağimızdaki yenilenmeyi başarı ile yerine getirdi.
anayemekolarak sunulan,"norwegian grilled salmon" sade ve modern dizayn edilmis bir tabaktı.izgara norvec somonun uzerindeki ozel zeytin ezmesi sosu değisik bir deneyim oldu.garnitur olarak sunulan beyaz-yesil kuskonmazlarda tamamlayici bir faktör olmustu.
daha sonra,türk peynir cesitlerinden oluşturdukları "yeni peynir tabağı"sunum şekli hakkında bilgi verildi.kars çecil&dil peyniri; 2012 narince 'kav', tokat,doluca ile.
eski kasar&kars gravyeri;2011 öküzgözü, tuğra, doluca ile.
erzincan tulum peyniri&i̇sli çerkez peyniri; 2011 boğazkere ve şiraz şaraplari ile sunulup önerilďıği bilgisi veriliyor.
bu guzel sunuma,acik havada havuzbaşinda boğaza daha yakin noktada odüllü bir tatli ile final yapiyoruz.
dünyadaki kempinski otelleri tarafindan heryil yapilan tatlı yarışmasında; 2014 yılinda 66 tatlı arasindan birinci olan "siam passi̇on".kempinski bangkok şefi alfred merkel'in ; passion fruit, mango,vanilyalı krema, hindistan cevizli daquoise pandispanya ve cennet meyveli mus ile hazirladıgi hafif ve görsel bir tatli.ve giderken bir süpriz jest daha.hepimize özel "kempinski spesyal çikolata"hediye edilmesiydi.
bu guzel organizasyonu hazirlayan cansu baş hanimefendiye, şef ahmet kara ve ekibine, titiz bir şekilde servis sunum yapan ekibe ve son olarak bize bu imkani taniyan genel müdur ralph radtke'ye sonsuz teşekkürler.
#kangurular
ınstagram.com/kangurular
kangurular.com


0
ersen
5
4 yıl önce
beşiktaş
8 nisan 2015'te cırağan pempinski pr müdürü cansu baş'ın davetiyle ilk kez bir öğle yemeği etkinliği için grupça toplandık.  bizim için ayrılan masada her birimiz için isme özel menülerin hazırlanmış olması önemli ve hoş bir detaydı. tadım menümüz, steak tartar ile başladı. şimdiye dek adını çok duyuduğum bu çiğ fransız yemeğinin görüntüsü başlangıçta çoğu kişi gibi bana da cazip gelmese de yeni tatlara olan merakımı tatmin etmek adına yumurtasıyla ve biraz da worcestershire sos ile  karıştırıp tadına baktım. kendime şaşırsam da tabağımın bitmesi pek uzun sürmedi. çiğ et nasıl yenebilir ki önyargım da yıkılmıştı. çok rahat yenebiliyormuş.

 i̇kinci yemeğimiz balkabağı sosu yatağında servis edilen kanada yengeçli raviolo (ravioliler) oldu. deniz mahsüllü ağırlıklı menümüzün güzel bir temsilcisi oldu bu güzel tabak. sunum olarak menünün en cazibeli tabağıydı. arada servis edilen lime ve naneli sorbe de çok lezizdi. özellikle naneli dondurma seven biri olduğum için çok beğendim. üstündeki çilek kurusuyla çok estetik hale gelmişti.

hemen ardınan belki de menünün en beğendiğim yemeği olan norveç somon geldi. üstündeki zeytin ezmesi ve kuşkonmaz garnitürüyle çok uyumluydu. somon da harikaydı.yemekboyunca bize eşlik eden 2011 narince şarabını içmeye türk peynir çeşitlerinden oluşan tabak eşliğinde devam ettik. erzincan keçi peyniri ile trakya kaşarı en sevdiğim peynirler oldu. menümüüzn son parçası olan tatlı kısmını açık havada boğazı daha bir hissederek tattık. ödüllü siam passion adlı tatlı hem çok estetik hem de çok hafifti. i̇çeriğinde tutku meyvesi, muz ve vanilya kreması ve hindistan cevizli dacquose kekinden oluşuyordu. tatlının boşuna ödül kazanamdığını anlamış olduk.

başta ralph ratke olmak üzereyemekboyunca keyifli sohbeti ile bize eşlik eden cansu baş'a ; detaylı açıklamaları ile bizi aydınlatan restoran şefi ahmet kara'ya da ve bu güzel menüde emeği geçen herkese teşekkür ederim. eşşiz bir mekanda özel bir menü tadımı gerçekleştirmiş olduk. fiyatlar elbette ucuz değil fakat ortamı yaşamak adına, en azından bir şeyler içmek için buraya uğrayın derim. kaliteli ortamların bedelinin yüksek olması da doğal bir şey. benzer etkinliklerde yeniden buluşmayı ümit erdiyorum. #kangurular
instagram.com/kangurular
0
fuat
5
4 yıl önce
beşiktaş
8.nisan 2015 tarihinde kangurular grubu olarak, cırağan palace kempinski laledan restaurant ‘ta öğle yemeğinde tadımdaydık 

.i̇stanbul’un bu nadide sarayı içinde bulunmak ve bu havayı solumak çok güzel bir duygu.boğaza nazır masamıza geçip yemekler için beklemeye başladık.

mekana gitmeden birkaç gün öncesinden  hepimizin isimlerini tek tek sormalarının sebebini adımıza özel olarak hazırlanmış menüleri görünce anladık. gerçekten çok şık ve gönlümüzü fetheden bir hareketti.

yemeğe geçecek olursak ; çırağan steak tartarla başladık. worcestershire sos ve balsamik sos ve yumurta sarısı ile harmanlayarak lezzetlendirdiğim tartar başarılıydı.

daha sonrasında canadian lobster raviolo , balkabağı sosu yatağında servis edilen kanada yengeçli raviolo görüntüsüne yakışır bir lezzetteydi.

ana yemekten önce lime and mint sorbe , limon ve naneli sorbe geldi. damakta ana yemeğe hazırlık açısından başarılı bir seçimdi.yemekarasında tatlı olur mu düşüncesi olabilir ama düşünülmüş ve doğru bir uygulama bu.

anayemekolarak norwegian grilled salmon , izgara edilmiş norweç somonu geldi. üzerindeki zeytin sosu bu kadar mı yakışır. bir balık yemeğinde aklıma gelmezdi zeytin sosu. yanında sunulan kuşkonmazlarla tabaktaki renkler tamamlanmış göz ve damak doygunluğu hat safhaya çıkmıştı.

menümüzdeki balık ağırlıklı yemekleri görünce 2012 narince kav’ı beyaz şarap tercih ettik.

peynir tabağı sunumu da yapıldı,kars çeçil dil peyniri,erzincan tulum, kars gravier,thrace aged kashar cheese.

havanın serin olmasından dolayı salonda oturmayı tercih ettik fakat tatlı faslına geçtiğimizde hem boğaz havasını solumak hemde azda olsa yüzünü gösteren güneşten faydalanmak için bahçe kısmına çıktık. siam passion denilen dışı mango içi vanilya kreması ve hindistan cevizinden yapılmış , mayhoş ve tadı damakta yer edecek lezzette bir tatlı yedik. 2014 yılının tatlısı seçilmiş ki bir ödülde bizden gitti bu tatlıya.

yemek boyunca bizlere eşlik eden hem karşılayan hemdeyemeksonunda uğurlayan otelin iletişim sorumlusu cansu hanım’a bu uyumlu ve mükemmel menüyü çıkartan chef ahmet kara ve ekibine

otelin genel müdürü ralph radtke’ ye teşekkürü bir borç biliriz.

 müthiş bir deneyim ve sarayın ihtişamını ve tarihi yaşamak için kesinlikle tavsiye ederim. #kangurular.
0
aysam
5
4 yıl önce
beşiktaş
burada denedigim tüm lezzetlere tam puan verebilirim.önce içinde patlicandan cevize türlü malzemeleri olan bir sos geldi.hemen belirtmeliyim ki baslibasina bu sos bile nefisti. baska biryemekseçimi yapmadan bu sos ile bitirmek istedim bir an geceyi :) o derece nefisti. açilis için bir kaç zeytinyagli ile füme deniz mahsülleri tabagi aldik.taze mevsim yesillikleri,yabanturbu sosu ve biraz havyar ile servis edildi.gayet güzeldi.ardindan iskenderun karidesi geldi. zaten iskenderun karidesi son derece lezzetlidir ve burada da gayet iyiydi.ardindan kuzu pirzola söyledik.agizda dagilan, lokum gibi ve aromasi ile tam bir damak ziyafeti idi. seften aldigimiz bilgiye göre uzunca bir süre özel bir sosla marine edilmis. son olarak söyledigimiz tatlilardan biri, incirli, çikolatali fondan idi.vanilyali dondurma ile servis edildi.liköre benzeyen aromasiyla enfesti. siparis ettigimiz bir diger tatli "siam passion" idi. mangolu mus ve hindistan cevizli dacquoise keki. muz ve vanilya kremasi, aromasi,yumusakligi,agizda erimesi ile çok özel bir lezzetti ki zaten 2014 kempinski tatlisi ödülü sahibiymis bu tatli.lezzetler kesinlikle tam puani hakediyor.servis personelinin ilgi ve alakasina gelirsek ayni sekilde tam puan veriyorum.son derece güleryüzlü ve ayrica bilgili idiler, ki bu nokta özellikle önemli.bilgileri ile bizi dogru bir sekilde yönlendirdiler seçimlerimiz konusunda. yemeklerin malzemeleri ve hazirlanis sekilleri ile ilgili sorularima gayet açik ve samimi cevap vermeleri ayrica hosuma gitti. kis oldugu için içerdeydik, saniyorum disarisi yazin çok daha keyiflidir. genel olarak sakin ve otelde konaklayanlarin da tercih ettigi bir mekan. fiyatlara gelirsek; hayli yüksek. fakat tabi ki, bu çok özel lezzetlerin hepsine degdigini söyleyebilirim. kabaca rakam vermem gerekirse, salatalar 40-60 tl, baslangiçlar 80 tl civari,ana yemekler 80-150 tl civari,tatlilar 25-40 tl civari idi. kahvemizi de içip sef'e bu nefis tatlar için tebrik ve sevgilerimizi gönderdikten sonra sarayin bahçesine çiktik. siz de kahvenizi de içtikten sonra disari çikin ve sarayin bahçesinde biraz yürüyün. bogaz manzarasini seyredin. bu özel lezzetler, bilinçli yönlendirme ve genel olarak kusursuz agirlamalari için kesinlikle tesekkürü hakediyorlar.
0
ebru
5
4 yıl önce
beşiktaş
uzun zamandir bir pazartesi aksamimi bu kadar keyifli geçirmemistim. hürriyet bumerang ekibi ile çiragan palace kempinski ekibinin davetlisiydim. süphesiz sehrin en prestijli oteli burasi. hem istanbul bogazi’nin en özel konumunda tarihi dokuyu çok görkemli bir sekilde sergiliyor, hem de konuklarini sira disi sunumlarla, en özel lezzetlerle agirliyor.

otelin en gözde restaurantlarindan laledan’in modern ve sik dösenmis salonunun ortasinda yer alan o çok büyük masada özel bir hazirlik vardi. evsahiplerimiz çiler ilhan, steffen opitz ve cansu bas’in sicacik karsilamalarinin ardindan geceye güzel bir kokteyl workshop’i ile baslayamizi ögrendik. hepimiz için tek tek hazirlanmis tepsilerimiz, kirik buz kovalarimiz, küp buzlar, kadehler, shakerlar masaya özenle yerlestirilmisti. yaz aylarina çok yakisan martini kokteyl çesitlerinin yapimini ögretecek sef sener baskutlu sabirla tek tek anlatti ve karpuz & tutku meyveli martini ve mavi martini hazirlamanin püf noktalarini uygulamali olarak ögretti. shakerdan bardaga aktarinca köpük olusmasi için nasil çalkalamamiz gerektigini de ögrendik ve çok eglenerek uyguladik :) gerçekten çok keyifliydi, bir yandan fotograf çekip, bir yandan kokteyl yapmak da isin ayri bir püf noktasi.

kadehlerimizi de alip executive sef sezai erdogan ve sef hüseyin ulas’in bizim için hazirladigi özel menüyü tatmak üzere masamiza geçtik. ilk olarak gelen türk meze tabagina incir dolmasi damgasini vurmus, zeytinyagli enginar üzerinde firinlanmis kabak çiçegi dolmasi, silindir mandalina üzerinde asma yapragi dolmasi iyi ki tadimlikti ama insan tatmaya kiyamiyor adindan bile belli degil mi, nasil özenle hazirlanmis. sonra gelen tom yum çorbasi hem deniz mahsullü, hem sebzeli. iksir gibi. anayemekolarak sunulan izgara deniz mahsulleri tabagi levrek ve somon filetosunun yani sira iskenderun karidesi karamelize edilmis patates ve sote kuskonmaz ile o kadar lezzetliydi ki, lezzet arttiran kremali safran sosu da eklenince gerçekten büyüleyiciydi tadi. hepsinden tatmasaydim kesinlikle aklim kalacakti eminim. yemekler yenildikten sonra ise beklenen sürpriz gerçekten müthis bir sunumla masamiza geldi. cam kapakli ayakli kaselerde gelen “kempinski otelleri 2014 yili ödüllü tatlisi” siam passion inanilmaz bir lezzetti. tadi anlatilmaz yasanir derler ya. iste öyle bir sey. sefimiz çok nazik bir sekilde sundugu her yemegin, içerigini hikayesini anlatti bize. bu arada laledan’in sefinin türk olmasi da mutfaga bir çok arti yansitmis. özellikle yemeklerde kullanilan baharatlarin, otlarin yetistirildigi bölgelerden taze taze alinmasi hissedilir bir fark yansitmis yenilenen menüye.

böyle özel bir menüyle bu kadar sira disi sunum ve essiz bogaz manzarasi esliginde gerçekten kendinizi özel hissediyorsunuz. kisacasi yedigim, içtigim, gördügüm, ögrendigim her sey çok güzeldi çiragan palace kempinski’de. ev sahiplerimizin o gece bizim için hazirlatmis olduklari yelpazelerimiz de günün tatli bir anisi olarak kaldi bende.

kendinizi simartmak istediginiz aksamlar için veya özel kutlamalariniz için, özellikle iyi agirlamak istediginiz misafirlerinizi istanbul’da nereye götürsem diye hiç düsünmenize gerek yok. laledan kesinlikle en dogru adres.



-----07 jan, 2015-----

uzun zamandir bir pazartesi aksamimi bu kadar keyifli geçirmemistim. hürriyet bumerang ekibi ile çiragan palace kempinski ekibinin davetlisiydim. süphesiz sehrin en prestijli oteli burasi. hem istanbul bogazi’nin en özel konumunda tarihi dokuyu çok görkemli bir sekilde sergiliyor, hem de konuklarini sira disi sunumlarla, en özel lezzetlerle agirliyor.

otelin en gözde restaurantlarindan laledan’in modern ve sik dösenmis salonunun ortasinda yer alan o çok büyük masada özel bir hazirlik vardi. evsahiplerimiz çiler ilhan, steffen opitz ve cansu bas’in sicacik karsilamalarinin ardindan geceye güzel bir kokteyl workshop’i ile baslayamizi ögrendik. hepimiz için tek tek hazirlanmis tepsilerimiz, kirik buz kovalarimiz, küp buzlar, kadehler, shakerlar masaya özenle yerlestirilmisti. yaz aylarina çok yakisan martini kokteyl çesitlerinin yapimini ögretecek sef sener baskutlu sabirla tek tek anlatti ve karpuz & tutku meyveli martini ve mavi martini hazirlamanin püf noktalarini uygulamali olarak ögretti. shakerdan bardaga aktarinca köpük olusmasi için nasil çalkalamamiz gerektigini de ögrendik ve çok eglenerek uyguladik :) gerçekten çok keyifliydi, bir yandan fotograf çekip, bir yandan kokteyl yapmak da isin ayri bir püf noktasi.

kadehlerimizi de alip executive sef sezai erdogan ve sef hüseyin ulas’in bizim için hazirladigi özel menüyü tatmak üzere masamiza geçtik. ilk olarak gelen türk meze tabagina incir dolmasi damgasini vurmus, zeytinyagli enginar üzerinde firinlanmis kabak çiçegi dolmasi, silindir mandalina üzerinde asma yapragi dolmasi iyi ki tadimlikti ama insan tatmaya kiyamiyor adindan bile belli degil mi, nasil özenle hazirlanmis. sonra gelen tom yum çorbasi hem deniz mahsullü, hem sebzeli. iksir gibi. anayemekolarak sunulan izgara deniz mahsulleri tabagi levrek ve somon filetosunun yani sira iskenderun karidesi karamelize edilmis patates ve sote kuskonmaz ile o kadar lezzetliydi ki, lezzet arttiran kremali safran sosu da eklenince gerçekten büyüleyiciydi tadi. hepsinden tatmasaydim kesinlikle aklim kalacakti eminim. yemekler yenildikten sonra ise beklenen sürpriz gerçekten müthis bir sunumla masamiza geldi. cam kapakli ayakli kaselerde gelen “kempinski otelleri 2014 yili ödüllü tatlisi” siam passion inanilmaz bir lezzetti. tadi anlatilmaz yasanir derler ya. iste öyle bir sey. sefimiz çok nazik bir sekilde sundugu her yemegin, içerigini hikayesini anlatti bize. bu arada laledan’in sefinin türk olmasi da mutfaga bir çok arti yansitmis. özellikle yemeklerde kullanilan baharatlarin, otlarin yetistirildigi bölgelerden taze taze alinmasi hissedilir bir fark yansitmis yenilenen menüye.

böyle özel bir menüyle bu kadar sira disi sunum ve essiz bogaz manzarasi esliginde gerçekten kendinizi özel hissediyorsunuz. kisacasi yedigim, içtigim, gördügüm, ögrendigim her sey çok güzeldi çiragan palace kempinski’de. ev sahiplerimizin o gece bizim için hazirlatmis olduklari yelpazelerimiz de günün tatli bir anisi olarak kaldi bende.

kendinizi simartmak istediginiz aksamlar için veya özel kutlamalariniz için, özellikle iyi agirlamak istediginiz misafirlerinizi istanbul’da nereye götürsem diye hiç düsünmenize gerek yok. laledan kesinlikle en dogru adres.
0
salih
5
4 yıl önce
beşiktaş
efendim, kim demiş biz saraya gidemeyiz, gidersek de suşi falan yiyemeyiz diye!? bal gibi de gideriz. bal gibi de her türlü dünya mutfağını da deneriz. evet, belki halk gurmesiyiz. evet belki bütçemiz fazla olmayabilir ve evet evimizde kendi türk i̇şi dürüm suşilerimizden yapıp yiyor olabiliriz ama bu okuyucularımızı saraylarda neler yenilip, içiliyordan mahrum bırakacağımız anlamına gelmez!

16 hafta boyunca, her hafta köşeye onar lira atarak çırağan’ın laledan’ında brunch‘a gittik. (doğru hesapladınız. böyle yaparak senede 3 kere siz de gidebilirsiniz.)

biz de insanız ve yılda bir kez de olsa çırağan’da hem gözümüzü bayram ettirelim, hem de olay neymiş bir idrak edelim istedik. ömr-ü hayatımızda şu gözler bir de saraylardayemekgörsün bakalım dedik. lakin çok pis bilinçlendik bre dostlar! öyle böyle değil. sonra da kendimize şöyle dedik. “kasalım yine gelelim. hep gelelim. neden daha önce gelmedik?”

bir kere dışarıda yok “500 çeşit kahvaltılık veriyoruz, 1001 çeşit bal sunuyoruz, 50.000 çeşit tulum peynirimiz var.” gibi söylemlere sahip yerlerde yaptığımız brunchların çırağan’daki brunch yanında brunch olmadığını anlamış olduk.

yazının devamını harbiyiyorum.com'dan okuyun!
http://harbiyiyorum.com/index.php/sabah-kahvaltisinda-susi-sushi-nerede-yenir-laledan-restoran-ciragan-sarayi-besiktas-istanbul/
0
in
5
4 yıl önce
beşiktaş
çiragan palace kempinski / laledan restaurant'i tercih etmeniz için 3 sebep;

1) damakta kalan iyi bir tat unutulmaz bir anidir.

2) kendinizi degerli hissedeceginiz muazzam bir mekan.

3) is yemekleri ya da özel bir aksam yemegiyemekiçin ideal.

yazinin tamami için; http://www.intrustweeat.com/2013/11/cragan-palace-kempinski-laledan.html
0
erdi
5
4 yıl önce
beşiktaş
çırağan palace kempinski’den kangurular’a gelen nazik davet üzerine gittik. fine dinning konseptli laledan restaurant’ta kış menüsü’nden örnekler tattık. herkesin ismine özel menü hazırlanması, isimlerimizin önceden çalışılıp ismimizle hitap edilmesi, exclusive servis verilmesi çırağan’ın neden çırağan olduğunun birkaç örneği. chef de cuisine ahmet kara’nın elinden çıkan yemeklere steak tartare ile başladık. türk insan popülasyonunun büyük kısmının kabullenemeyeceği bu fransız lezzetini, işlenmiş çiğ et olarak tanımlayabilirim. üzerindeki yumurta ve ete çok yakışan worcestershire sos ile harmanlayınca lezzeti daha da yükseldi. daha önce denediğim iki mekanda da üstünde yumurtasız ve sossuz servis edilmişti.

i̇kinci course kanada istakozlu ve bal kabaklı ravioli oldu. gerek görsel gerekse lezzet olarak üst düzey bir sıcak başlangıçtı. bu tabakta kilit lezzet noktası bence bal kabağıydı.

ağız tadını yineleyici olarak fine dinning menülerinin olmazsa olmazı sorbe ile devam ettik. lime ve nane sorbe hem serinletti hem de bizi yeni lezzetlere hazır hale getirdi.

anayemekolarak norveç somon tabağı geldi. üstündeki zeytin ezmesiyle ve yanında servis edilen kuşkonmaz ile mükemmel uyum içerisindeydi. kırk yıl düşünsem somonun üzerine zeytin ezmesi sürmek aklıma gelmezdi.

kars gravyer, erzincan tulum, kars eski kaşar, isli peynir, dil peyniri ve çeçil peynirinden oluşan tabağı dolca 2012 narince şarabı eşliğinde tattık.

finali dünyadaki kempinski otelleri tarafından yapılan yarışmada 66 tatlı arasından 2014 yılının tatlısı seçilen siam passion tatlısı ile yaptık. bangkok’un siam bölgesinin adını taşıyan tatlı kempinski bangkok şefi alfred merkel tarafından hazırlanmış. bangkok’un tropik meyvelerinden hazırlanan tatlı; muzlu, vanilyalı krema, mango, cennet meyveli mus ve hindistan cevizli daquoise keki içeriyor. tayland’tan yeni gelmiş biri olarak bu tatlıyı boğaza karşı yerken bir an gözlerimi kapatıp tekrar orada olduğumu hissettim. oldukça spesifik olan bu lezzeti mutlaka denemenizi öneriyorum.

otelin iletişim sorumlusu cansu baş, sohbeti, samimiyeti ve ilgisi ile hepimizin takdirini kazandı. çırağan’a yakışan bir yüz olduğu gerçek. bu davetiyle bizi onurlandırdı. ayrıca chef ahmet kara’ya, tüm mutfak ve servis personeline teşekkürlerimi sunuyorum..
0
yeictatgez
5
4 yıl önce
beşiktaş
çırağan palace kempinski, kangurular grubumuza nazik bir davette bulunarak, bünyelerinde bulunan laledan restaurant'ta tadım menüsü oluşturarak, bizleri bir öğlen misafir ettiler. şef ahmet kara'nın hazırladığı menü, hafif, iddialı ve lezzetli yemeklerden oluşan bir menüydü. güzel bir konumda ayarlanmış masamıza geçerek tadımımıza başladık.

önden herkesin gördüğünde kolaylıkla yiyemeyeceği fakat önyargıları kırıp denediğinde vazgeçemeyeceği bir lezzet olan steak tartar ile yemeğe başladık. marine edilmiş çiğ etleri yiyebilen ben, biraz çiğ yumurtayla sorun yaşadım fakat soslarla harmanlayınca bu problem de ortadan kalktı. etin baharatı, kıvamı ve lezzeti oldukça başarılıydı. tabağın yanında su teresi, patlıcan filizi ve kapari gibi güzel nüanslar vardı.

i̇kinci lezzet olarak, menünün iddialı sıcaklarından balkabağı yatağında kanada istakozlu ravioli servis edildi. görünüş gerçekten harikaydı. raviolinin kıvamı, iç harcı ve üst malzemesi oldukça başarılıydı. sadece ıstakoz, balkabağı sosu ile biraz baskılanmış ve birbiriyle uyumsuz gibi hissettim. bu tabii benim damak tadım için geçerli olan bir yorum.

ravioliden sonra şık bir sunumla lime ve naneli sorbelerimiz servis edildi. ekşi ve nanenin dengeli uyumu ve serinletici etkisiyle, anayemeköncesi damaklarımızı yeniledik.

anayemekolarak izgara norveç somonu, yanında taze kuşkonmazlar ile servis edildi. somonu çoğu yerde yemişsinizdir, yağlı ve biraz ağır bir balıktır. burada sunulan somon hiç öyle değildi. üzerinde bulunan kendi hazırladıkları zeytin ezmesiyle lezzeti dengeli ve gayet hafif bir somondu. menünün en sıradan yemeği gibi gözüken ızgara somon, bana göre en başarılı tabaktı.

ana yemeğin üzerine şarapla en çok keyif aldığım tabak servis edildi, türk peynirlerinden oluşan bir peynir tabağı. marketlerden aldığım gravyerlerle lezzet anlamında alakası olmayan harika bir gravyer sunuldu. kars çeçil, dil peyniri, trakya eski kaşarı, erzincan tulumu ve füme çerkez peyniri de iyiydi. narince kav 2012 beyaz şarap da tattığımız lezzetlerle uyumlu ve keyifliydi.

menünün en bomba lezzetini, tüm kempinski otelleri içinde 2014 yılının tatlısı seçilen siam passion tatlısını, dışarıda boğaz manzarasına doğru yeme fırsatımız oldu. tatlı ve manzara muhteşemdi. normalde ekşi tatlılarla pek aram yoktur fakat içindeki malzemeler birbiriyle o kadar uyumluydu ki, tatlı lezzet ve sunum anlamında kusursuzdu. tatlının içeriğinde mango, passion fruit, vanilyalı krema ve hindistan cevizli daquoise kek bulunuyor.

harika servis, harika sunum, harika lezzetler, harika bir ortam ve boğaz manzarası. daha ne olsun! fiyatlar oldukça yüksek fakat en azından senede bir kere insan kendini, bu keyifle şımartabilir. davette emeği geçen herkese ve bu davete vesile olan cansu hanım'a teşekkürlerimi sunarım...#kangurular
0
sercan
5
4 yıl önce
beşiktaş
bir oteli özgün kılan faktörün, lokasyon gibi kendine has özelliklerinin yanı sıra, elbette kusursuz misafir hizmeti ile birlikte yiyecek ve içeceğinin olduğuna inanıyoruz.

kempinski grubunun en önemli otellerinden biri olan çırağan palace kempinski i̇stanbul, kempinski’nin, “restorancı” kimliği ile kurulduğu yıl olan 1897’deki köklerine dönüş anlamına da gelen “yiyecek ve içecek güdümlü bir şirket olarak daha iyi tanınma” hedefi sonucunda bizleri bir akşam yemeğinde ağırladı.

laledan restaurant her gün, günün her saati hizmet alabileceğiniz ve herkese hitap eden geniş yelpazeli bir menüye sahip.

geceye louis roederer şampanyasıyla başladık.

i̇çimi hafif bir şampanya, güzel bir başlangıç oldu.

detaylar her zaman önemlidir. ellerimizin temizliği için mekanın adına şanına yakışır lale motifli ıslak havlular dağıtıldı.

menüler geldi ve sırayemekseçimindeydi “in turst we eat” olarak seçimimizi şefin önerilerine bıraktık.

bu sırada masaya ev yapımı kendi özel ekmeklerinden ve dipsoslarından getirdiler.
ekmeğin üzerindeki örtüde yazdığı üzere biberiye, kekik ve fesleğenli ekmek.

yazının devamını in trust we eat 'den okuyabilirsiniz; http://www.intrustweeat.com/2013/11/cragan-palace-kempinski-laledan.html
0
serkan
5
8 yıl önce
beşiktaş
gerek atmosferi olsun gerek mutfağının lezzeti 10 numara. sarayda boğaza karşıyemekyiyorsunuz daha ne olsun.biz kahvaltı için tercih ettik iyikide gitmişiz birbirinden lezzetli tatları denemiş olduk. özel günlerde gidilecek yegâne mekanlardan birisi şiddetle tavsiye ediyorum:)
0
dilekita.com
5
10 yıl önce
beşiktaş
dilekita'nın gözünden laledan restaurant

+ mükemmel boğaz manzarası tabi ki de beğendiklerim listesinde 1 numarada!
+yemekbaşlamadan evvel, ellerinizi silebileceğiniz lale motifli ıslak el havlusu konuluyor.
+ fesleğenli ekmekler + dip sos tabağı iştah açıcı!
+ kremalı yaban mantar çorbası : çavdar ekmeği içerisinde servis edilen bu çorba, sandığımın aksine çok hafifti. bu kadar lezzetli bir çorba içtiğimi hatırlamıyorum.
+ ana yemeklerden istediğinizi seçin. balığı da lezzetli, et yemekleri de..
+ tatlılar! tatlılar! tatlılar! baklavadan pastaya, ev yapımı dondurmadan minik çikolata toplarına kadar her çeşit tatlı emrinize amade! hepsi çok lezzetli. ödüllü pastası bosphoral pastayı tadın mutlaka.
+ dem ve sıcak su ayrı çaydanlıklarda getirildi. size ne kadar demli içtiğinizi sorduktan sonra gözünüzün önünde çayınız konuyor. ♥
+ kusursuz servis. güleryüzlü, samimi çalışanları var.


kimler gitmeli: boğaz'ı görmeden boğazından lokma geçmeyenler; lezzet kaşifleri; şıklıktan ödün vermeyenler; doğumgünü, evlilik teklifi, yıldönümü gibi özel günler için "özel bir mekan" arayanlar.

mekan yazısının tamamını okumak için http://www.dilekita.com/mekanlar/laledan-restaurant/11-kasim-2013
0
oturum aç
hesap oluştur