laledan restaurant - çırağan palace kempinski


İçinde "güzel" olan yorumlar
5
4.7
açelya
3
2 yıl önce
çırağan palace kempinski
mekan olarak asiri guzel bir yer ama tatlari icin ayni seyi soyleyemicegim maalesef. tatlar ve servis berbatti ama mekan icin gidilir mi derseniz? evet gidilir. biz tea-brunch icin gitmistik ama o tatlilarin cogunu yiyemedik bile guzel degildi. yemekleri daha guzel olabilir bilmiyorum. servis icin de sunu soyleyebilicegim, bir iced latte istedim ve garsona ikinciye hatirlatmasaydik getirmeyecekti bile. mekan icin kesinlikle gidilir. bogaz+havuz manzarasi falan asiri iyi. bir kez denemekten zarar gelmez diye dusunup gidebilirsiniz.??
0
t.emir81
3
3 yıl önce
çırağan palace kempinski
sandalyeler pek rahat değildi limonatası çokgüzelama yemek yemeye gidilir mi , tartışılır.
0
bekir
5
4 yıl önce
beşiktaş
i̇lk tecrübelerimizde beklentilerimizi ne kadar çok tutarsak, bir altı yaşananlar keyifsizlik yaratıyor. daha önce akşam yemeği ve kahvaltı yaptığım bu restoranta ailemle yapmayı organize ettiğim i̇lk brunch da bana bu duyguyu yarattı. hafta başında üç kişi olarak yaptığınız rezervasyonunuza rağmen hafta sonu iki kişilik servis açılmış bir masaya oturtulmaya çalışılması tabi ki hiç de hoş olmayan ve günün güzelliğine ve özelliğine ve tabi ki çırağan'a yakışmayan bir özensizlik olarak yaşandı. restorant müdürünün rahatsızlığımızı ilettikten sonraki ilgisi çözüm odaklı sorumlu bir yaklaşımıngüzelbir örneği olarak belleğimizde yer etti. brunch ise otele yakışır olmaktan uzaktı. fiyat kalite dengesi, emsallerinin çok uzağındaydı. tatlı odası hariç tabi ki. genel izlenimimiz tekrar brunçh için gelinebilecek bir tercih üstünlüğü yaratmamış olmasıdır. başta da yazdığım gibi, belki de asıl sorun yaratılan beklentide. karşılamadı...

i̇ftar yemeği için yine laledan'dayız. her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. yemeklerin lezzeti mükemmel. çeşit çok zengin, seçenek çok fazla. sunum ve görsellik ön planda. fakat tüm bu güzelliklerin yanında servis mükemmeldi. gerek servis görevlileri gerekse yetkililerin yakın ilgisi çok dikkat çekici. akşamıngüzelgeçmesi için tüm organizasyon önceden planlanmış ve her hangi bir aksaklık yaşanmaması için ciddi bir özen gözle görülmektedir. çok keyif aldık. çok mutlu olduk. bu arada çırağan sarayı'nın görsel zenginliğini de atlamayayım. gerçekten mükemmel bir görsel şölen. bu geceden bir kaç fotoğraf ekliyorum. ancak her şey yaşanarak hissedilmeli. o kadargüzelyani.
değer...
0
ercan
5
4 yıl önce
beşiktaş
sarayda sultanlara layik brunch! - aralik ayinda yapilan büyük çekiliste mekanistten kazandigim çiragan palace kempinski hotel laledan restaurant'in harika vip brunch'ini geçtigimiz pazar günü deneme imkani buldum.besiktas-ortaköy yolu üzerinde bulunan kempinski otelden içeriye adim atar atmaz nezaket ve samimiyetle birlesen karsilama basladi, kiz arkadasimla beni hemen restaurant bölümüne yönlendirdiler önceden yaptirdigimiz rezervasyon sonucu masamiz çoktan hazirdi bize masamiza kadar eslik ettiler ve bizimle ilgilenmesi için bir garson görevlendirdiler. masamiza oturduktan hemen sonra brunch çilginligi için elimize ilk tabaklarimizi aldik ve kesfe basladik. ? ilk basta peynir çesitleriyle tabagimi donatmaya basladim, kaliteli peynirlerin bulundugu bölümde lüks sinifta sayilabilecek gauda gibi peynirlerde bulunmaktaydi ancak buradaki bazi lezzetler yabancilara yönelikti. kimi bilindik peynir çesitleri yoktu (kasar, tulum gibi) ama bu o kadar da sorun edilecek birsey degildi.ardindan salam jambon pastirma füme et gibi sarküteri ürünleri tabakta yerlerini aldilar.çekirdeksiz siyah ve yesil zeytin seçenegimizden baskasi olmadigindan onlarla yetinmek zorunda kaldik.istediginiz sekilde salatanizi yapabileceginiz genis bir salata ve 7-8 çesitten olusan zeytinyagli bölümü vardi. mekanda en tatmin edici bölümlerden biri kahvaltilik gevrekler kismiydi. en az kahvaltilik gevrekler kadar çesitli bir diger bölümse taze meyve sulariydi nar suyundan mandalina suyuna blackberyy smoothie'den milkshakelere kadar birçok alternatif mevcuttu. pastane türevlerine deginilecek olursa bu konuda yabancilarin damak tadini ön planda bulundurarak bir menü hazirlamislar örnegin simit pogaça türevleri yerine 3 çesit kruvasan , sebzeli veya tatli muffinler , donut , tahilli ekmek çesitleri ve ayrica istediginiz gibi yaptirabileceginiz waffle,pancake ve krep standlari da bulunmaktaydi.bunlara ek olarak gözleme ,su böregi ,ispanakli kol böregi ve sempatik mini burgerler de bizlerin gözüne ve midesine hitap eden cinstendi. mekanin bir diger güçlü bölümüyse kesinlikle omlet bölümüydü. güleryüzlü ve yetenekli bir asçi isteklerimiz dogrultusunda yumurtayla harikalar yaratti. tatli kösesine gelincegüzeltasarimli farkli lezzette tatlilar olmasina ragmen türk damak tadinin alisik oldugu lezzetlerden eser yoktu. en az türkler kadar turistlerinde istahini kabartan serbetli tatlilarin örnegin baklavanin ya da kültürümüzün bir parçasi sütlü tatlilarin olmamasi büyük bir eksiklikti. tatli konusunda hüsrana ugramak üzereyken geç kesfettigimiz çikolata odasi bize cennetin kapilarini araladi?.
içeri girer girmez sizi esir alan bu odada hersey çikolatadan yapilmisti. fistiklisindan karamellisine, raspberrylisinden krokanlisina beyazindan bitterine kadar her damak tadina hitap eden birbirinden lezzetli çikolatalar insani çilgina çevirmeye yetiyor. bu lezzetlerin yaraticisi en az çikolatalari kadar tatli sefin sürekli the best the best diyerek farkli çikolatalar tattirmasi tatli bölümündeki hayal kirikligimizi büyük bir keyfe ve mutluluga dönüstürdü. bu odada ki favorilerime gelirsek herkesin muhakkak tatmasi gereken bulutlarin üstüne kakao dökülmüs hissi veren tiramisu ve çikolatadan smokin giydirilmis çileklerdi.:) son olarak, kahvaltiyla yetinmeyen müsterilerine dünya mutfagindan risotto , susi, deniz ürünleri ve türk mutfagindan güveçte keskek ,trabzon levregi, kuzu haslama gibi birkaç çesit ana yemek sunulmustu.
bir tarafinda tarihi çiragan sarayi diger tarafinda büyüleyici bogaz manzarasi bulunan, her türlü inceligin düsünüldügü, son derece profesyonel çalisanlarin hizmet ettigi ve inanilmaz lezzetlerin bir araya geldigi laledan restaurant'ta brunch keyfini bir kere de olsa yasamanizi öneririm.
0
ali
5
4 yıl önce
beşiktaş
08.04.2015 tarihinde,çirağan palace kempi̇nski̇ halkla i̇lişkiler yetkilisi cansu baş hanımefendinin kangurular gurubumuz için organize ettiği davete katıldık.öncelikle "i̇znik salon"da ikram edilen çaylarımızı içerken tanışma ve sohbet faslı yaşandı.burada başta andrea mügge ve diger yetkililerin bizzat gelerek hosgeldiniz jestlerigüzelbir etkinligin müjdecisiydi.
daha sonra "laledan restaurant"a geçildi.burada boğaza nazır şık bir masa bizleri bekliyordu.masamiza oturur oturmaz guzel bir jest daha bizi bekliyordu.
menülerde, ayri ayri soyadlarimizın ve bize sunulan menüde emeği gecenlerin tek tek isimlerinin yeralmasi ayrı bir hoşluktu.ayrıca cansu hanim, günün anısına binaen, bize ozel hazırlanan bu menüleri alabileceğimizi belirtti.
chef de cuisine ahmet kara'nın özenle hazırlamış olduğu tadım menüsüne;
çırağan steak tartar ile başladik.worcestershire sos ile tadlandirilinca damağımizdagüzelbir başlangıc olustu.sonraki sıcak lezzet; "kanada istakozlu ravioli" idi.modern bir tablo gibi hazırlanan bu yemek önce gözlere sonra damağa hitap ediyordu.
ana yemeğe geçiş oncesi sunulan, "lime&mint sorbe"sunumuyla ve lezzetiyle damağimızdaki yenilenmeyi başarı ile yerine getirdi.
ana yemek olarak sunulan,"norwegian grilled salmon" sade ve modern dizayn edilmis bir tabaktı.izgara norvec somonun uzerindeki ozel zeytin ezmesi sosu değisik bir deneyim oldu.garnitur olarak sunulan beyaz-yesil kuskonmazlarda tamamlayici bir faktör olmustu.
daha sonra,türk peynir cesitlerinden oluşturdukları "yeni peynir tabağı"sunum şekli hakkında bilgi verildi.kars çecil&dil peyniri; 2012 narince 'kav', tokat,doluca ile.
eski kasar&kars gravyeri;2011 öküzgözü, tuğra, doluca ile.
erzincan tulum peyniri&i̇sli çerkez peyniri; 2011 boğazkere ve şiraz şaraplari ile sunulup önerilďıği bilgisi veriliyor.
bu guzel sunuma,acik havada havuzbaşinda boğaza daha yakin noktada odüllü bir tatli ile final yapiyoruz.
dünyadaki kempinski otelleri tarafindan heryil yapilan tatlı yarışmasında; 2014 yılinda 66 tatlı arasindan birinci olan "siam passi̇on".kempinski bangkok şefi alfred merkel'in ; passion fruit, mango,vanilyalı krema, hindistan cevizli daquoise pandispanya ve cennet meyveli mus ile hazirladıgi hafif ve görsel bir tatli.ve giderken bir süpriz jest daha.hepimize özel "kempinski spesyal çikolata"hediye edilmesiydi.
bu guzel organizasyonu hazirlayan cansu baş hanimefendiye, şef ahmet kara ve ekibine, titiz bir şekilde servis sunum yapan ekibe ve son olarak bize bu imkani taniyan genel müdur ralph radtke'ye sonsuz teşekkürler.
#kangurular
ınstagram.com/kangurular
kangurular.com


0
ersen
5
4 yıl önce
beşiktaş
8 nisan 2015'te cırağan pempinski pr müdürü cansu baş'ın davetiyle ilk kez bir öğle yemeği etkinliği için grupça toplandık.  bizim için ayrılan masada her birimiz için isme özel menülerin hazırlanmış olması önemli ve hoş bir detaydı. tadım menümüz, steak tartar ile başladı. şimdiye dek adını çok duyuduğum bu çiğ fransız yemeğinin görüntüsü başlangıçta çoğu kişi gibi bana da cazip gelmese de yeni tatlara olan merakımı tatmin etmek adına yumurtasıyla ve biraz da worcestershire sos ile  karıştırıp tadına baktım. kendime şaşırsam da tabağımın bitmesi pek uzun sürmedi. çiğ et nasıl yenebilir ki önyargım da yıkılmıştı. çok rahat yenebiliyormuş.

 i̇kinci yemeğimiz balkabağı sosu yatağında servis edilen kanada yengeçli raviolo (ravioliler) oldu. deniz mahsüllü ağırlıklı menümüzüngüzelbir temsilcisi oldu bugüzeltabak. sunum olarak menünün en cazibeli tabağıydı. arada servis edilen lime ve naneli sorbe de çok lezizdi. özellikle naneli dondurma seven biri olduğum için çok beğendim. üstündeki çilek kurusuyla çok estetik hale gelmişti.

hemen ardınan belki de menünün en beğendiğim yemeği olan norveç somon geldi. üstündeki zeytin ezmesi ve kuşkonmaz garnitürüyle çok uyumluydu. somon da harikaydı. yemek boyunca bize eşlik eden 2011 narince şarabını içmeye türk peynir çeşitlerinden oluşan tabak eşliğinde devam ettik. erzincan keçi peyniri ile trakya kaşarı en sevdiğim peynirler oldu. menümüüzn son parçası olan tatlı kısmını açık havada boğazı daha bir hissederek tattık. ödüllü siam passion adlı tatlı hem çok estetik hem de çok hafifti. i̇çeriğinde tutku meyvesi, muz ve vanilya kreması ve hindistan cevizli dacquose kekinden oluşuyordu. tatlının boşuna ödül kazanamdığını anlamış olduk.

başta ralph ratke olmak üzere yemek boyunca keyifli sohbeti ile bize eşlik eden cansu baş'a ; detaylı açıklamaları ile bizi aydınlatan restoran şefi ahmet kara'ya da ve bugüzelmenüde emeği geçen herkese teşekkür ederim. eşşiz bir mekanda özel bir menü tadımı gerçekleştirmiş olduk. fiyatlar elbette ucuz değil fakat ortamı yaşamak adına, en azından bir şeyler içmek için buraya uğrayın derim. kaliteli ortamların bedelinin yüksek olması da doğal bir şey. benzer etkinliklerde yeniden buluşmayı ümit erdiyorum. #kangurular
instagram.com/kangurular
0
nurçin
5
4 yıl önce
beşiktaş
pazar günü brunch için gittik. her bir köşesi ayrı bir şölen. bölümlerin her biri kendi içinde 100lerce lezzet barındırıyor. gittiğimizde hava çok güzeldi ancak sonra fırtına çıktı boğazın keyfini çıkarmakgüzelhava tabiki şart. kişi başı 195tl. yemekleri hiç çekmemişim artık nasıl gözümüz döndüyse
0
alper
5
4 yıl önce
beşiktaş
öncelikle manzara ve ortam 10 numara. zaten bahçesi ve bogaz manzarasi mekana gitmek için sizi tesvik ediyor. onun disinda pazar brunchi için mekana ilk gittigimde bana biraz ufak gelmisti (daha büyük hayal etmistim). ama içerik gayet doyurucu ve lezzetliydi. deniz ürünleri, kirmizi et ve beyaz et çesitleri, susi, makarnalar, kahvaltilik çesitleri hepsigüzelve benim gözümü doyurmaya yetti. tatlilar için ayri bir yer açmak lazim. tatlilarin hepsi ayri bir odada teshir edilmis. ve dünyaca ünlü sef william mccarrick tarafindan hazirlanan tatlilar ve çikolatalar anlatilmaz sadece tadilir. fiyat sürekli gitmek için fazla ama senede 1 kere gidilir ve o tatli odasindan çikilmaz:)
0
fuat
5
4 yıl önce
beşiktaş
8.nisan 2015 tarihinde kangurular grubu olarak, cırağan palace kempinski laledan restaurant ‘ta öğle yemeğinde tadımdaydık 

.i̇stanbul’un bu nadide sarayı içinde bulunmak ve bu havayı solumak çokgüzelbir duygu.boğaza nazır masamıza geçip yemekler için beklemeye başladık.

mekana gitmeden birkaç gün öncesinden  hepimizin isimlerini tek tek sormalarının sebebini adımıza özel olarak hazırlanmış menüleri görünce anladık. gerçekten çok şık ve gönlümüzü fetheden bir hareketti.

yemeğe geçecek olursak ; çırağan steak tartarla başladık. worcestershire sos ve balsamik sos ve yumurta sarısı ile harmanlayarak lezzetlendirdiğim tartar başarılıydı.

daha sonrasında canadian lobster raviolo , balkabağı sosu yatağında servis edilen kanada yengeçli raviolo görüntüsüne yakışır bir lezzetteydi.

ana yemekten önce lime and mint sorbe , limon ve naneli sorbe geldi. damakta ana yemeğe hazırlık açısından başarılı bir seçimdi. yemek arasında tatlı olur mu düşüncesi olabilir ama düşünülmüş ve doğru bir uygulama bu.

ana yemek olarak norwegian grilled salmon , izgara edilmiş norweç somonu geldi. üzerindeki zeytin sosu bu kadar mı yakışır. bir balık yemeğinde aklıma gelmezdi zeytin sosu. yanında sunulan kuşkonmazlarla tabaktaki renkler tamamlanmış göz ve damak doygunluğu hat safhaya çıkmıştı.

menümüzdeki balık ağırlıklı yemekleri görünce 2012 narince kav’ı beyaz şarap tercih ettik.

peynir tabağı sunumu da yapıldı,kars çeçil dil peyniri,erzincan tulum, kars gravier,thrace aged kashar cheese.

havanın serin olmasından dolayı salonda oturmayı tercih ettik fakat tatlı faslına geçtiğimizde hem boğaz havasını solumak hemde azda olsa yüzünü gösteren güneşten faydalanmak için bahçe kısmına çıktık. siam passion denilen dışı mango içi vanilya kreması ve hindistan cevizinden yapılmış , mayhoş ve tadı damakta yer edecek lezzette bir tatlı yedik. 2014 yılının tatlısı seçilmiş ki bir ödülde bizden gitti bu tatlıya.

yemek boyunca bizlere eşlik eden hem karşılayan hemde yemek sonunda uğurlayan otelin iletişim sorumlusu cansu hanım’a bu uyumlu ve mükemmel menüyü çıkartan chef ahmet kara ve ekibine

otelin genel müdürü ralph radtke’ ye teşekkürü bir borç biliriz.

 müthiş bir deneyim ve sarayın ihtişamını ve tarihi yaşamak için kesinlikle tavsiye ederim. #kangurular.
0
ebru
5
4 yıl önce
beşiktaş
uzun zamandir bir pazartesi aksamimi bu kadar keyifli geçirmemistim. hürriyet bumerang ekibi ile çiragan palace kempinski ekibinin davetlisiydim. süphesiz sehrin en prestijli oteli burasi. hem istanbul bogazi’nin en özel konumunda tarihi dokuyu çok görkemli bir sekilde sergiliyor, hem de konuklarini sira disi sunumlarla, en özel lezzetlerle agirliyor.

otelin en gözde restaurantlarindan laledan’in modern ve sik dösenmis salonunun ortasinda yer alan o çok büyük masada özel bir hazirlik vardi. evsahiplerimiz çiler ilhan, steffen opitz ve cansu bas’in sicacik karsilamalarinin ardindan geceyegüzelbir kokteyl workshop’i ile baslayamizi ögrendik. hepimiz için tek tek hazirlanmis tepsilerimiz, kirik buz kovalarimiz, küp buzlar, kadehler, shakerlar masaya özenle yerlestirilmisti. yaz aylarina çok yakisan martini kokteyl çesitlerinin yapimini ögretecek sef sener baskutlu sabirla tek tek anlatti ve karpuz & tutku meyveli martini ve mavi martini hazirlamanin püf noktalarini uygulamali olarak ögretti. shakerdan bardaga aktarinca köpük olusmasi için nasil çalkalamamiz gerektigini de ögrendik ve çok eglenerek uyguladik :) gerçekten çok keyifliydi, bir yandan fotograf çekip, bir yandan kokteyl yapmak da isin ayri bir püf noktasi.

kadehlerimizi de alip executive sef sezai erdogan ve sef hüseyin ulas’in bizim için hazirladigi özel menüyü tatmak üzere masamiza geçtik. ilk olarak gelen türk meze tabagina incir dolmasi damgasini vurmus, zeytinyagli enginar üzerinde firinlanmis kabak çiçegi dolmasi, silindir mandalina üzerinde asma yapragi dolmasi iyi ki tadimlikti ama insan tatmaya kiyamiyor adindan bile belli degil mi, nasil özenle hazirlanmis. sonra gelen tom yum çorbasi hem deniz mahsullü, hem sebzeli. iksir gibi. ana yemek olarak sunulan izgara deniz mahsulleri tabagi levrek ve somon filetosunun yani sira iskenderun karidesi karamelize edilmis patates ve sote kuskonmaz ile o kadar lezzetliydi ki, lezzet arttiran kremali safran sosu da eklenince gerçekten büyüleyiciydi tadi. hepsinden tatmasaydim kesinlikle aklim kalacakti eminim. yemekler yenildikten sonra ise beklenen sürpriz gerçekten müthis bir sunumla masamiza geldi. cam kapakli ayakli kaselerde gelen “kempinski otelleri 2014 yili ödüllü tatlisi” siam passion inanilmaz bir lezzetti. tadi anlatilmaz yasanir derler ya. iste öyle bir sey. sefimiz çok nazik bir sekilde sundugu her yemegin, içerigini hikayesini anlatti bize. bu arada laledan’in sefinin türk olmasi da mutfaga bir çok arti yansitmis. özellikle yemeklerde kullanilan baharatlarin, otlarin yetistirildigi bölgelerden taze taze alinmasi hissedilir bir fark yansitmis yenilenen menüye.

böyle özel bir menüyle bu kadar sira disi sunum ve essiz bogaz manzarasi esliginde gerçekten kendinizi özel hissediyorsunuz. kisacasi yedigim, içtigim, gördügüm, ögrendigim her sey çok güzeldi çiragan palace kempinski’de. ev sahiplerimizin o gece bizim için hazirlatmis olduklari yelpazelerimiz de günün tatli bir anisi olarak kaldi bende.

kendinizi simartmak istediginiz aksamlar için veya özel kutlamalariniz için, özellikle iyi agirlamak istediginiz misafirlerinizi istanbul’da nereye götürsem diye hiç düsünmenize gerek yok. laledan kesinlikle en dogru adres.



-----07 jan, 2015-----

uzun zamandir bir pazartesi aksamimi bu kadar keyifli geçirmemistim. hürriyet bumerang ekibi ile çiragan palace kempinski ekibinin davetlisiydim. süphesiz sehrin en prestijli oteli burasi. hem istanbul bogazi’nin en özel konumunda tarihi dokuyu çok görkemli bir sekilde sergiliyor, hem de konuklarini sira disi sunumlarla, en özel lezzetlerle agirliyor.

otelin en gözde restaurantlarindan laledan’in modern ve sik dösenmis salonunun ortasinda yer alan o çok büyük masada özel bir hazirlik vardi. evsahiplerimiz çiler ilhan, steffen opitz ve cansu bas’in sicacik karsilamalarinin ardindan geceyegüzelbir kokteyl workshop’i ile baslayamizi ögrendik. hepimiz için tek tek hazirlanmis tepsilerimiz, kirik buz kovalarimiz, küp buzlar, kadehler, shakerlar masaya özenle yerlestirilmisti. yaz aylarina çok yakisan martini kokteyl çesitlerinin yapimini ögretecek sef sener baskutlu sabirla tek tek anlatti ve karpuz & tutku meyveli martini ve mavi martini hazirlamanin püf noktalarini uygulamali olarak ögretti. shakerdan bardaga aktarinca köpük olusmasi için nasil çalkalamamiz gerektigini de ögrendik ve çok eglenerek uyguladik :) gerçekten çok keyifliydi, bir yandan fotograf çekip, bir yandan kokteyl yapmak da isin ayri bir püf noktasi.

kadehlerimizi de alip executive sef sezai erdogan ve sef hüseyin ulas’in bizim için hazirladigi özel menüyü tatmak üzere masamiza geçtik. ilk olarak gelen türk meze tabagina incir dolmasi damgasini vurmus, zeytinyagli enginar üzerinde firinlanmis kabak çiçegi dolmasi, silindir mandalina üzerinde asma yapragi dolmasi iyi ki tadimlikti ama insan tatmaya kiyamiyor adindan bile belli degil mi, nasil özenle hazirlanmis. sonra gelen tom yum çorbasi hem deniz mahsullü, hem sebzeli. iksir gibi. ana yemek olarak sunulan izgara deniz mahsulleri tabagi levrek ve somon filetosunun yani sira iskenderun karidesi karamelize edilmis patates ve sote kuskonmaz ile o kadar lezzetliydi ki, lezzet arttiran kremali safran sosu da eklenince gerçekten büyüleyiciydi tadi. hepsinden tatmasaydim kesinlikle aklim kalacakti eminim. yemekler yenildikten sonra ise beklenen sürpriz gerçekten müthis bir sunumla masamiza geldi. cam kapakli ayakli kaselerde gelen “kempinski otelleri 2014 yili ödüllü tatlisi” siam passion inanilmaz bir lezzetti. tadi anlatilmaz yasanir derler ya. iste öyle bir sey. sefimiz çok nazik bir sekilde sundugu her yemegin, içerigini hikayesini anlatti bize. bu arada laledan’in sefinin türk olmasi da mutfaga bir çok arti yansitmis. özellikle yemeklerde kullanilan baharatlarin, otlarin yetistirildigi bölgelerden taze taze alinmasi hissedilir bir fark yansitmis yenilenen menüye.

böyle özel bir menüyle bu kadar sira disi sunum ve essiz bogaz manzarasi esliginde gerçekten kendinizi özel hissediyorsunuz. kisacasi yedigim, içtigim, gördügüm, ögrendigim her sey çok güzeldi çiragan palace kempinski’de. ev sahiplerimizin o gece bizim için hazirlatmis olduklari yelpazelerimiz de günün tatli bir anisi olarak kaldi bende.

kendinizi simartmak istediginiz aksamlar için veya özel kutlamalariniz için, özellikle iyi agirlamak istediginiz misafirlerinizi istanbul’da nereye götürsem diye hiç düsünmenize gerek yok. laledan kesinlikle en dogru adres.
0
food
4
4 yıl önce
beşiktaş
kahvaltı ve brunchları ile ünlü, çırağan'ın gözbebeği. hava güneşli ve sıcak olduğunda, bir pazar günü kahvaltıya gidilebilcek engüzelve en keyifli yer. sürekli olarak yenilenen, taze yiyecekleri ile sınırsız çeşitte şey deneyebilirsiniz. sushi istasyonundan, meyve, makarna, döner istasyonuna her şey mevcut.
0
elif
5
4 yıl önce
beşiktaş
kahvalti yapmak icin ve baska bir zaman da birseyler icmek icin gittik. servis cok guzel ve ozenli. kahvalti sunumu guzeldi. manzarasi havuz ve denize baktigi icin harika.

it is a very nice place for breakfast or coffee. the view is amazing . the service is very qualified and neat.
0
zeynep
5
4 yıl önce
beşiktaş
yanlis seçim yapma ihtimaliniz sifir! - sizce degüzelseyleri hep özel günlere saklamak artik demodelesmis bir yaklasim degil mi? bizler, annelerimizin her hafta dip bucak temizleyip kapisini siki siki kitledigi "salon" gelenegini yikan jenerasyon degil miyiz? çiragan sarayini da sadece bir özel gün mekani olarak düsünmememiz gerektigini, laledan restaurant'ta oldukça rahat bir ortamda çok keyifli lezzetleri tadip sohbet edebilecegimizi yeni ögrendim. bolu mantisini ve norveç somonunu tavsiye ederim. tatli menüsünden de gözünüzü kapatip parmaginizi rastgele bir noktaya birakabilirsiniz: yanlis seçim yapma ihtimaliniz sifir! meshur çiragan pazar brunch'inin da, her hafta 12.00-16.00 saatleri arasinda, burada sunuldugunu belirtmeden geçmeyeyim. daha fazla bilgi için mekanist blog'daki inceleme yazimizi okumanizi tavsiye ederim.
0
merve
5
4 yıl önce
beşiktaş
böyle güler yüzlülük böyle kaliteli çeşit hiçbiyerde görmedim.tekrar gitmek için sabırsızlanıyorum. brunch için gittik kişi başı 210 tl idi ve sonuna kadar hak ediyordu havyar bile vardı çeşitleri düşünün artık.12 den 4 e kadar patlayana kadar yedik ve yiyemediklerimizide bu çokgüzelbundan alın mutlaka deyip önümüze getirdiler. tebrik ediyorum örnek bir işletme ve tabiki umarım böyle kalırlar diyorum. çikolata odası inanılmazdı herşey kendi üretimleri ve çok tazeydi.başka yerlerde açık büfe uyduruk kalitesiz çeşitlere 60-70 tl vereceğinize kesinlikle burayı tercih edin.
0
yeictatgez
5
4 yıl önce
beşiktaş
çırağan palace kempinski, kangurular grubumuza nazik bir davette bulunarak, bünyelerinde bulunan laledan restaurant'ta tadım menüsü oluşturarak, bizleri bir öğlen misafir ettiler. şef ahmet kara'nın hazırladığı menü, hafif, iddialı ve lezzetli yemeklerden oluşan bir menüydü.güzelbir konumda ayarlanmış masamıza geçerek tadımımıza başladık.

önden herkesin gördüğünde kolaylıkla yiyemeyeceği fakat önyargıları kırıp denediğinde vazgeçemeyeceği bir lezzet olan steak tartar ile yemeğe başladık. marine edilmiş çiğ etleri yiyebilen ben, biraz çiğ yumurtayla sorun yaşadım fakat soslarla harmanlayınca bu problem de ortadan kalktı. etin baharatı, kıvamı ve lezzeti oldukça başarılıydı. tabağın yanında su teresi, patlıcan filizi ve kapari gibigüzelnüanslar vardı.

i̇kinci lezzet olarak, menünün iddialı sıcaklarından balkabağı yatağında kanada istakozlu ravioli servis edildi. görünüş gerçekten harikaydı. raviolinin kıvamı, iç harcı ve üst malzemesi oldukça başarılıydı. sadece ıstakoz, balkabağı sosu ile biraz baskılanmış ve birbiriyle uyumsuz gibi hissettim. bu tabii benim damak tadım için geçerli olan bir yorum.

ravioliden sonra şık bir sunumla lime ve naneli sorbelerimiz servis edildi. ekşi ve nanenin dengeli uyumu ve serinletici etkisiyle, ana yemek öncesi damaklarımızı yeniledik.

ana yemek olarak izgara norveç somonu, yanında taze kuşkonmazlar ile servis edildi. somonu çoğu yerde yemişsinizdir, yağlı ve biraz ağır bir balıktır. burada sunulan somon hiç öyle değildi. üzerinde bulunan kendi hazırladıkları zeytin ezmesiyle lezzeti dengeli ve gayet hafif bir somondu. menünün en sıradan yemeği gibi gözüken ızgara somon, bana göre en başarılı tabaktı.

ana yemeğin üzerine şarapla en çok keyif aldığım tabak servis edildi, türk peynirlerinden oluşan bir peynir tabağı. marketlerden aldığım gravyerlerle lezzet anlamında alakası olmayan harika bir gravyer sunuldu. kars çeçil, dil peyniri, trakya eski kaşarı, erzincan tulumu ve füme çerkez peyniri de iyiydi. narince kav 2012 beyaz şarap da tattığımız lezzetlerle uyumlu ve keyifliydi.

menünün en bomba lezzetini, tüm kempinski otelleri içinde 2014 yılının tatlısı seçilen siam passion tatlısını, dışarıda boğaz manzarasına doğru yeme fırsatımız oldu. tatlı ve manzara muhteşemdi. normalde ekşi tatlılarla pek aram yoktur fakat içindeki malzemeler birbiriyle o kadar uyumluydu ki, tatlı lezzet ve sunum anlamında kusursuzdu. tatlının içeriğinde mango, passion fruit, vanilyalı krema ve hindistan cevizli daquoise kek bulunuyor.

harika servis, harika sunum, harika lezzetler, harika bir ortam ve boğaz manzarası. daha ne olsun! fiyatlar oldukça yüksek fakat en azından senede bir kere insan kendini, bu keyifle şımartabilir. davette emeği geçen herkese ve bu davete vesile olan cansu hanım'a teşekkürlerimi sunarım...#kangurular
0
oturum aç
hesap oluştur