çırağan palace kempinski, kangurular grubumuza nazik bir davette bulunarak, bünyelerinde bulunan laledan restaurant'ta tadım menüsü oluşturarak, bizleri bir öğlen misafir ettiler. şef ahmet kara'nın hazırladığı menü, hafif, iddialı ve lezzetli yemeklerden oluşan bir menüydü. güzel bir konumda ayarlanmış masamıza geçerek tadımımıza başladık.
önden herkesin gördüğünde kolaylıkla yiyemeyeceği fakat önyargıları kırıp denediğinde vazgeçemeyeceği bir lezzet olan steak tartar ile yemeğe başladık. marine edilmiş çiğ etleri yiyebilen ben, biraz çiğ yumurtayla sorun yaşadım fakat soslarla harmanlayınca bu problem de ortadan kalktı. etin baharatı, kıvamı ve lezzeti oldukça başarılıydı. tabağın yanında su teresi, patlıcan filizi ve kapari gibi güzel nüanslar vardı.
i̇kinci lezzet olarak, menünün iddialı sıcaklarından balkabağı yatağında kanada istakozlu ravioli servis edildi. görünüş gerçekten harikaydı. raviolinin kıvamı, iç harcı ve üst malzemesi oldukça başarılıydı. sadece ıstakoz, balkabağı sosu ile biraz baskılanmış ve birbiriyle uyumsuz gibi hissettim. bu tabii benim damak tadım için geçerli olan bir yorum.
ravioliden sonra şık bir sunumla lime ve naneli sorbelerimiz servis edildi. ekşi ve nanenin dengeli uyumu ve serinletici etkisiyle, ana yemek öncesi damaklarımızı yeniledik.
ana yemek olarak izgara norveç somonu, yanında taze kuşkonmazlar ile servis edildi. somonu çoğu yerde yemişsinizdir, yağlı ve biraz ağır bir balıktır. burada sunulan somon hiç öyle değildi. üzerinde bulunan kendi hazırladıkları zeytin ezmesiyle lezzeti dengeli ve gayet hafif bir somondu. menünün en sıradan yemeği gibi gözüken ızgara somon, bana göre en başarılı tabaktı.
ana yemeğin üzerine şarapla en çok keyif aldığım tabak servis edildi, türk peynirlerinden oluşan bir peynir tabağı. marketlerden aldığım gravyerlerle lezzet anlamında alakası olmayan harika bir gravyer sunuldu. kars çeçil, dil peyniri, trakya eski kaşarı, erzincan tulumu ve füme çerkez peyniri de iyiydi. narince kav 2012 beyaz şarap da tattığımız lezzetlerle uyumlu ve keyifliydi.
menünün en bomba lezzetini, tüm kempinski otelleri içinde 2014 yılının tatlısı seçilen siam passion tatlısını, dışarıda boğaz manzarasına doğru yeme fırsatımız oldu. tatlı ve manzara muhteşemdi. normalde ekşi tatlılarla pek aram yoktur fakat içindeki malzemeler birbiriyle o kadar uyumluydu ki, tatlı lezzet ve sunum anlamında kusursuzdu. tatlının içeriğinde mango, passion fruit, vanilyalı krema ve hindistan cevizli daquoise kek bulunuyor.
harika servis, harika sunum, harika lezzetler, harika bir ortam ve boğaz manzarası. daha ne olsun! fiyatlar oldukça yüksek fakat en azından senede bir kere insan kendini, bu keyifle şımartabilir. davette emeği geçen herkese ve bu davete vesile olan cansu hanım'a teşekkürlerimi sunarım...#kangurular