suşi için yoğunluk olduğundan bahsetmeden sipariş alan garsonun iyimserliği mi, küçük bir suşi tabağı için 35 dakika beklemiş olmamız mı, fish&chips'i adeta fish&chip olarak yeniden tanımlayacak kadar az patatesli servis mi bizi daha çok etkiledi karar veremiyorum. ola ki bu fish&chips'e bu devrimsel bakış açısını anlamayan bir öküz olarak ekstra patates sipariş ederseniz balık soğuduktan sonra getirerek hatanızı size göstermekten çekinmiyor olmaları ise restoran sektöründe öncü bir hareket olarak göz dolduruyor. garsonlar adeta düzene meydan okuyarak 35 dakika beklediğiniz suşiyi tek eliyle getirdikten sonra bir 5-6 dakika da sosluk ve baharatlık getirmek için bekleyerek heyecanı doruklara çıkarıyor.
yemek yeme tecrübesine post modern bir yakşalım getiren mekandayemektecrübesi sizi ayrı sarsarken,yemeksonrası hesap ödeme kısmı ise bambaşka bir tecrübe olarak kurgulanmış.
bu tecrübe hesabınızı ödedikten sonra fiş istediğinizde garsonun elinde bir balya başka fişle gelip iki saat abuk subuk şeyler söylemesi ile başlıyor ve sonuna kadar müthiş bir tempo ile gidiyor. ola ki kendisine tc kanunları gereği "ben hesabımı ödediğimde size söylemeden kendiniz fiş getirmelisiniz." gibi bir uyarı da bulunursanız karşılığında da "yorum yapma, getiririz" gibi terbiyesizliğin dik alası bir cevabı sizden esirgemiyorlar.
bu terbiyesizliğe doymadıysanız arkasını dönüp giden garsonu uyarmak için peşinden gidip "ben yanlış duydum herhalde, sen bana yorum yapma demedin değil mi?" demelisiniz. bu tercihinizden dolayı sizi takdir ettiği her halinden belli olan garson "evet dedim fiş iki dakka geç kaldı diye yorum yapmaya gerek yok" cevabı ile bu müthiş tecrübeyi taçlandırıyor. müdürü ile konuşmak için arkasından geçmeye kalktığınızda garson kendini işine adamışlığını kanıtlamak için dirseğini açarak sizi dürtmekten de çekinmiyor. fakat bütün bu tecrübenin doruk noktasını garsona kendine gelmesini söylediğinizde aldığınız "hem bana çarpıyorsun hem de vurdu diyorsun" cevabı ile yaşıyorsunuz. üstelik bununla da kalmayıp hiç bir masraftan kaçınmayıp tatlı niyetine kasadan çıkan fişi suratınıza sallayarak "al fişini çok önemli!" diye de final yapıyorlar.