merkez kadıköy'ün iyi yemekseverler için en büyük sorunu mekanlardaki salaşlık , özensizlik ve küçüklük.yöreselmutfağın sınırötesi tanınmışlığa ulaşmış tek adresi kadıköy'de çiya. 3 ayrı mekana dağılmış bir restorant kompleksi bu mekan.
yüksek bir insan sirkülasyonu olduğu için sakin sakin yemek yemeyi unutun. sokağın adeta restorana taşındığı bir insan dolaşımı düşünün.
yanıbaşınızda bir alman ya da japon'un yemek yiyor olması hiç şaşırtıcı değil. yemekler çok lezzetli olunca o sıkışmışlık duygusu iyi hissettirmiyebilir bazı insanlara..
öte yandan insanız ve birlikteyiz bu hayatta. es geçiyorum bu ayrıntıyı?
i̇lk defa geldiyseniz karışık bir antre tabağı almanızda fayda var. antrelerin yağ , tuz ve salça ayarları kusursuz. zeytinyağı'nın ne kadar da nitelikli olduğunu size hissettiriyor bu antreler. minik zeytinlerden yapılma antre şaşırtıcıydı. yoğurtlu ve hardal rengi bir antre vardı. ne yediğimi anlayamadım ama kesinlikle lezzeti damak çatlatan cinsindendi.
ana yemek olarak önerim , tabi ilk kez ziyaret ediyorsanız , halep işi kebap ve kilis tavası. mükemmellik everest'e kamp kurmuş. i̇kisi de çok güzeldi ve doyurucuydu. halep işi kebap , altına ince pide dilimleri dizilmiş , domates soslu bir köfte güzellemisiydi. kilis tava ise minik bir tabağın dibini sararcasına yassılaştırılmış çok lezzetli ve katkılı bir köfte güzellemesiydi. köftenin tabanında patlıcan ezme yer bulmuştu kendine.
çiya'da yaşadığım bir aksaklık tatlı siparişimizin unutulmuş olmasıydı. katmer yiyemeden kalkmak kolay değildi. ancak unutma olayını bir sistemik ihmal olarak görmüyor , yoğunluğa bağlıyorum.
fiyatlara gelince , adı sanı olmayan yerlere döktüğünüz paralardan daha fazla para ödemeyeceğinizi düşünüyorum.
döner , köfte , burger üçgeninden uzakta bir güzellik var çiya'da. teşekkürler ?✨?