çeşme bazlama kahvaltı - nişantaşı 1

nişantaşı'na ege esintisi getiren tatlı mekan.. kahvaltısıtekkelimeyle muhteşem ve ürünleri çok kaliteli. ama asıl önemlisi tüm çalışanların güleryüzü, hal hatır sormaları ve sizi evindeymişcesine tatlı tatlı ağırlamaları..

öncelikle dışarıdaki kalabalıktan yılmadan sıraya girdik ve bizi pişman etmediler. sırada bekleyen müşterilerine bile gerek çay gerekse gözleme ikramı yapıp güler yüzlülüğünü esirgemeyen ve profesyonel hizmet anlayışı hakim bir kadro tarafından hizmet verilmekte. nurten hanım masalarıtektek dolaşarak şef dokunuşu gibi müşteri memnuniyetinde ki o son ufak dokunuşu yapmakta, ayrıca fahrettin bey in servis ettiği bazlamaların tadına da doyum olmaz... bundan sonra kahvaltı denildiğinde vazgeçilmez adresimiz olduğu kesin. ürünlerin hepsinin yöresel olması ve almış olduğumuz lezzetin karşılığında ödenen tutar ise oldukça yerinde...bu özverili çalışanlara ve bize küçük ikram da bulunan nurten hanıma ayrıca çok teşekkür ederiz...

haftanın dört günü (perş-pazar arası) sadece hizmet veriyorlar. haftasonu 9-10 gibi giderseniz sıra beklemeden oturabilirsiniz, sıraya kalırsanız isminizi yazdırmayı unutmayın. dışardan küçük gözüküyor ancak terası ve arka bahçesi de bulunmakta. benim favorim arka bahçeşi dekorasyonu mükemmel. kahvaltı seçeneği yok fix menü olarak masada gördüğünüz herşey geliyor (45tl). portakal suyu ise ekstra ücretlendiriliyor(10tl). mottoları 'doymadankalkmakyasak'. en sevdiğim tarafı demlik altında ocağı ile getiriliyor ve her daim sıcak çay içiyorsunuz. biten herşeyden ekstra ücretsiz olarak isteyebiliyorsunuz. sürekli olarak gözleme ve bazlama servisi yapıyorlar. nurten annenin reçelleri hele muhteşem hepsini kendisi yapıyor. sahibinin tatlı sohbetine doyum olmuyor.tekeleştirim fiyatına. bence 45liranın içine portakal suyunu da dahil edebilirler.

saat 10u biraz geçe geldik rahat bir şekilde 2 kişilik yer bulduk ama mekan oldukça doluydu biz de zaten bahçede oturabildik. belki de bu haftasonu hava biraz kapaliydi ondan içerde oturmak tercih edilmiştir. kişi başı fix. çay demlik geliyor. serpme kahvalti geliyor eksiksiz birtekkaymak yoktu. bazlamaci teyzeler bazlama yapiyor giriste, garsonlar da sıcak sıcak servis yapıyor gezerek. gözlemeler de geliyor peynirli ispanakli. kahvaltinizin sonlarına doğru güler yüzlü bir teyze gelip reçellerinden ikram ediyor mutlaka deneyin reçeller çok güzeldi özellikle fıstık reçelini her yerde bulamazsınız. servis pek hızlı değil ama çok da rahatsız etmiyor bu durum çünkü zaten konsept hemen ye kalk değil keyifli keyifli yapıyorsunuz kahvaltinizi. bol bol bazlama geldi masamiza ama gözleme pek gelmedi. sonuç olarak epey doymuş ve mutlu kalkıyorsunuz. kahvalti kisi basi 40 taze portakal suyu 10 lira. çıkarken giriste epey uzun kuyruklar oluşmuştu. oturanin uzun süre kalkmayacagi bir konsept olduğu düşünülürse açıkçası ben bekleyemezdim o kuyrukta. ama keyifli bir mekan cok degil bizim gibi 10 civari gelseniz az bekleyerek ya da hiç beklemeden bence güzel bir yerde oturup kahvalti keyfinin tadını çıkarabilirsiniz.

minnoş çok tatlı bir mekan. kahvaltı şahane ve herkes çok güler yüzlü. sahibi detektek masaları dolaşıp bizimle sohbet ediyor. yani aile mekanı egodan kasıntılıktan uzak kendinizi evinizde pazar kahvaltısı yapıyormuş gibi hissedeceğiniz bir yer. önden bakıldığında çok küçük gözüken ancak arka bahçesi ve üst katıda bulunan bir yer. kahvaltıları gerçekten çok leziz. girişte sacda bazlama yapan bir abla var çok hoş bir görüntü. onun dışında kahvaltılarında çeşitler fazla. tıka basa doyuyorsunuz. gel gelelim ki bu mekan o kadar çok tutmuş ki dışarı da insanlar buraya gelmek için bir kuyruk sıra bekliyor. sırf merakımdan yarım saat sıra bekledim. ben çıkarken saat 1 di ve hala dışarıda sıra vardı. güzel olan taraf şu ki evet bu sırayı beklemeye değer ve zaten siz sıra beklerken sıcak çay ikramı ve sürekli yiyecek ikramı yapıyorlar. mekan hoşuma gitti ama ondan ziyada insanlıkları ve düşünceli olmaları daha da güzel. her zaman dediğim gibi güler yüzlü davranılan her yer o mekanı +1 öne çıkarır. yeni açılan bir mekan yolları açık olsun bence en iyilerini hakediyorlar

bugün kahvaltıya gittik çalışanların güler yüzü ilgisi ortamıtekkelimeyle harikaydı herkese tavsiye ederim doyurana kadar yeme hakkı var hele pişi deneyin derim dehşettt

2 saat sırada bekledim ama beklediğime değen bir kahvaltı ! ??❤️? 2 saat kahvaltı için beklenirmi diye sinirlenen eşim bile garsonların ilgisinitektek masaları dolaşıp memnunmusunuz diye sormasından dolayı gayet memnun bir şekilde mekandan ayrıldık :)

sirin atmosferi, samimi calisanlari ve taptaze urunleriyle pazar sabahlari icin bire bir. kisi basi 50tl, masaya resimde gordugunuz hersey geliyor ve bittikce sinirsiz isteyebiliyorsunuz.tekkotu yani sira beklemek. beklemeye bu kadar deger mi derseniz orasi tartisilir ama gidip denemekte fayda var diyebilirim.

geçtiğimiz haftalarda sıkça instagramda rastlamıştım ve bir gün arkadaşımla bulmak üzere yola çıkmıştık. ancak ne yazık ki adrese bakıp bulamamıştık. esnafa sorunca öğrendik ki sadece haftasonları bazlama kahvaltı sunuluyormuş ve 1901 salata new york'un içinde yer alıyormuş. neyse ki adres güncellenmiş ve artık mekan kapısında bir levha da görmek mümkün. 

pazar sabahı saat 11:00 civarında gittiğimiz mekanın kapısında kuyruk görünce şaşırmadım değil, ama elbette popüler olan bir çok yerde rastlamak mümkün. masaları organize eden arkadaşa ismimizi yazdırırken yaklaşık 45 dakika beklememiz gerekeceğini öğrendik. hal böyle olunca acaba kapı önündeki masalarda oturabilir miyiz diye sordum. mekan da müşterilerin talebini görünce ve havanın da ılık olması sebebiyle masaları hazırladı. 45 dakikadan yırttık, ama yine de bi 35 dakikamızı aldı oturmamız. ancak şunu belirtmeliyim ki, titizlikle masaları hazırladılar, yani acele edip bir an evvel müşteriyi oturtma derdine girmediler. herşey tamamlandığında oturttular ki bu da güzel oldu. neyse kahvaltılarımız ufak ufak gelmeye başlamıştı. sıcak bazlama ve incecik gözlemenin ardından minnak kaselerde reçeller, tahin pekmezler, caciklar vs. geldi. peynir tabağında 3 çeşit peynir bize biraz az seçenek geldi açıkcası, yani belki bir hellim ya da daha yöresel bir peynirle güncelleyebilirler. servisteki arkadaş ve mekan yöneticileri çok güleryüzlü ve müşterileri rahat ettirmek üzere hareket ediyorlardı. 

kahvaltı sonrası türk kahvesi istediğimizde aslında yoğunluk nedeniyle saat 14:00 sonrası ikramda bulunduklarını söylediler, ama bizim ki 'tatlı' ve 'güleryüzlü' müşteriler için ufak bir istisna yapıp muhteşem seramiklerde kahvelerimizi ikram ettiler. bitekkahve yanında ikram edilen suyun içine konulan kurutulmuş gülleri sevmedim, çünkü gülü ne çiçek olarak severim ne de kokusunu ya da tadını. ama bu bana özel bi durum tabii. 

yarım puan kırmamım sebebi ise bekleme süresinden dolayıdır.

mükemmel bir yer! reçeller inanılmaz, pişi almış başını gitmiş ?tekproblem bazlamalar soğuk geliyor biraz. onun dışında diyecek bir şey yok.

para verip pişman olmayacak bir ilgi. bir çıt fazlası bunaltabilir..çeşmedeki yere gittik.. dışardan acaba.. ama içerisi yiyecek değil, ilgi satıyorlar resmen.. yiyeceklerin de tadı var.. çoğunda en azından tat var.. hikayeleri gerçek.. reçel dünyası.. muhtemelen 50 çeşit.. ekmek çeşidi yapsalar iyi aslında.. bazlama biraz sınırlıyo..teksırıtan.. evet şişe su 10 tl.. bu da bi reklam çeşidi olsa gerek.. iyisi.kötüsü anlamında.. nişantaşına uğrarız bi ara artık..

buraya gelmeden once bi yorum okumustum önyargilı geldim ama kesinlikle cok güzel sicak bir ortam isletmecilertektek masalari dolasiyor guler yuzlu nasilsin iyi misin bir isteginiz var mi diye surekli soruyorlar servis sürekli geliyor lezzete gelirsek hepsi leziz bence gelinmesi gereken bir yer ???

cemal süreya "kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı" demiş ya, üstat burayı görmüş olsaydı söylediğinin ne kadar yavan, ne kadar sönük, ne kadar sıradan bir tabir olduğunu görür ve söylediğinden utanırdı.

kahvaltı bir sanat olsaydı şüphesiz ki bu mekan onun rembrandt'ı olurdu, vermeer'i olurdu, edith piaf'ı olurdu veya da vinci'si olurdu. hani bazen hayaller kurarız da keşke şöyle bir cafe açsam deriz, butik bir otel açsam deriz ya da deniz kenarında küçük bir meyhane açsam deriz. bir kahvaltıcı açmayı hayal etseydim ancak bu kadarını hayal edebilirdim, bundan daha ötesini hayal edemezdim.

bir kere mekanın mottosunu çok sevdim.

- doymadan kalkmak yok.

eğer doymayı fiziksel bir tokluk olarak algılıyorsanız yanılıyorsunuz. doymak fiilini sadece karın tokluğu olarak düşünmeyin.

burada karnınız doymadan önce ilk olarak ruhunuz doyuyor. mekan oldukça sade ve şık bir tasarıma sahip. i̇çeriye girdiğinizde zaten ruhen kahvaltıya hazırlanıyorsunuz.

masanıza oturduktan sonra sipariş vermenize dahi gerek kalmadan masanız donatılıyor, ben bu kadar şeyi nasıl yiyeceğim diyorsunuz, gözünüz doğuyor.

gelen ürünler öyle düşük kaliteli ürünlerde değil hani. envai çeşit reçelle, el yapımı bazlamasıyla, pişisiyle karnınız doyuyor. ve istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz. zeytin mi bitti? i̇steyin getirsinler. elma reçeliniz mi bitti? getirsinler. dedim ya doymadan kalkmak yok diye siz doyana kadar ne isterseniz getiriyorlar.

sonra çayınızla doyumsuz bir muhabbet başlıyor. i̇şte mekanıntekeksik yanı da bu. ruhunuzu doyuruyorlar, gözünüzü doyuruyorlar, karnınızı doyuruyorlar fakat bir türlü o muhabbete doyuma ulaşamıyorsunuz. saatlerce o masadan kalkamıyorsunuz. onunda bir çözümü yok herhalde.

ayrıca çalışanlara da bir parantez açmak istiyorum. yaklaşık 4 saat kahvaltı yaptım. müdüründen pişisini yapan çalışana kadar herkes masada pervane oldu. bazı mekanlarda olur ya 10 dakika da bir karabasan gibi çöker garson bir isteğinizin olup olmadığını sorar, bir isteğimiz olmadı mı hadi kalkıp gidin der gibi bakarlar. bu böyle bir şey değil gerçekten. gayet içten ve sıcak bir şekilde sizi mutlu etmeye çalışıyorlar. bunu gerçek manasıyla hissediyorsunuz. yoksa nereden bileceğim sevda hanımı, tuba hanımı, zümrüt hanımı, nurten anneyi. hepinize müteşekkirim.

gelelim diğer gereksiz konulara. gereksiz diyorum çünkü bu kalitede bir mekan için bu söyleyeceklerim çok bir anlamı yok. mekan lokasyon olarak teşvikiye camisinin arka sokağında kalıyor. bu anlamda ulaşım olarak çok sıkıntılı değil. osmanbey metroda inebilir ve yürüyebilirsiniz. ya da arabanızla geliyorsanız city's avm'nin otoparkına bırakabilirsiniz aracınızı.

diğer taraftan mekan hafta sonları çok kalabalık oluyor onu baştan belirteyim. hatta insanlar sırada bekliyorlar oturabilmek için. öyle ki yarım saat, kırk dakika bekleyenler var. mekanın kalitesini buradan anlayabilirsiniz diye düşünüyorum. bu anlamda hafta sonları ya çok erken gelmek gerekiyor ya da öğleden sonra 1-2 gibi gelmek gerekiyor. o saatlerde daha kolay yer bulabilirsiniz diye düşünüyorum. hafta içi ise çok kalabalık olmaz gibi geliyor.

fiyat olarak kişi başı 65 lira ücret alıyorlar. bunu çok bulanlar olabilir. kabul ediyorum türkiye şartları için yüksek bir rakam fakat en yükseği de bu değil. bu mekandan daha pahalı kahvaltı sunan mekanlar var bu ülkede. ve fiyat açısından kahvaltı mekanları oldukça geniş bir skalaya sahip. daha uygun fiyatlı bir mekan istiyorsanız beşiktaş'ta ki kahvaltıcılar sokağına gidebilirsiniz mesela. 15-20 liraya kahvaltı yapabiliyorsunuz orada. ya da bu kalite de ama bu kadar kalabalık olmasın diyorsanız daha fazla para verip başka mekanlara da gidebilirsiniz. ben bu mekanda verdiğim paranın hakkını alıyor muyum, almıyor muyum ona bakıyorum. günün sonunda verdiğim paranın karşılığını fazlasıyla aldığımı düşünüyorum. dolayısıyla fiyatın yüksek olup olmaması beni çok ilgilendirmiyor bu anlamda.

i̇şin özüne gelecek olursam ben i̇stanbul'da sevdiklerimle, değer verdiğim insanlarla, misafirlerimle keyifli bir şekilde kahvaltı yapabileceğim bir mekan buldum. umarım bu kaliteyi bozmadan sürdürürler.

tek endişem yazın çeşmeye taşındıktan sonra canım çektiğinde gidemiycek olmak. istanbulda basladigindan beri sıkı bir takipci ve mudaviniyim. sevdigim insanlari goturdugum mukemmel bir kahvalti muazzam bir ilgi alaka. recelleri, yumurtasi, bazlamalari harika.tekdertleri doyurmadan kaldırmamak. en sevdigim ??

tam buğday unundan bazlamaları, özellikle patlıcanlı gözlemeleritekkelimeyle müthiş. ev yapımı reçelleri, peynirleri ve sucukları leziz ve kaliteli malzemeden olduğu belli oluyor. favorim de reçelli tatlı lor! kötü bir şey görmedim ve tatmadım,teksorun masaların aşırı küçük olması ve haftada yalnız 3 gün açık olmaları:)