bosphorus brewing company

çok güzel biraları var özellikle tam adını unuttum weichenstaphenmi ne o çok güzel. ortam çok güzel, sigara içenler için olan yeride tam muhabbetlik. çalışanlar güleryüzlü muhabbet adamlar. gittik bir daha plan yaptık. çokiyiçok.

tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki katılma fırsatı bulduğum eniyietkinlikti. gerek misafirperverlikleri gerekse sunumlarıyla gerçekten kalbimi kazandılar. ürünleri lezzet bakımından da oldukça zengin. tadım yapma fırsatı bulduğumuz biraları da oldukça başarılıydı. selanik 81'i deneyin derim.eveeet gelelim işin en duygusal kısmına, fiyat konusunda gerçekten çok pahalı olduğunu düşünüyorum. özellikle kendi biralarını yaptıkları için ve bu konuda tek oldukları için fiyatları yüksek tuttuklarını zannediyorum ama biraz insaf edebilirler :)
simge ayan ceren kisacik

expat ortami - expatlari gittigi ingiliz pub'i seklinde dizayn edilmis civardaki eniyialternatif. arkadaslarinizla muhabbet etmek için ihtiyaciniz olan tek sey güzel bira ise buraya gelin derim. ithal london pride ve london port biralarini bulabileceginiz bir adres. çalisanlar biraz daha kibar, premier lig maçlari yayinlar, kendilerinin brew ettigi biralarin lezzeti bir tik daha artarsa burasi benim için 5 yildiz olur.

ingiliz pub'i... ale icmek icin guzel bi mekan (malum taps etkisini yitirince bi bosluk olusmustu); yemekler orijinal ama beklentiyi cok da yuksek tutmamak gerekiyor, zira londra publari ile arada bi fark var! rezervasyon sart (ozellikle iscikisi). bir ale (50cl) 21tl'den basliyor. pazarlari ozel menu var. tum orijinalligini not ederek fiyatlar yuksek denebilir. amaiyiki var...

bu aksam bir hamgurger bir de halic siparis verdim. koftesi cokiyipissin demistim, koftenin yarisi pismemis geldi ve bira da neredeyse oda sicakligindaydi. biranin 4'te birini ictim hamburgerin de neredeyse yarisini biraktim. memnuniyetsizligimi de bildirdim. kafalarina gore %15 indirim yapmislar ama 9 tl servis ucretini dahil etmisler. bu ne böyle dedim, "sistem" ekliyor bunu dedi garson. bir daha gitmeyecegim icin "sistemim" icimden kufur etti, hesabi odeyip kalkip gittim.

bosphorus brewing company (bbc) evime 2 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor, 2014 yılında aşırı şekilde popülerleşen mekan şu an için durulmuş vaziyette ancak halen fazlasıyla dolu. i̇stanbul’da kendi birasını üreten çok az kurumdan biri burası, değişik ve denenesi biraları var; hangisini seveceğinize deneyip de karar vermelisiniz. zaten garsonlar ve barmen yeterince yardımcı oluyorlar, siz aradığınız tadı tarif ederseniz, onlar yönlendirecektir. 

yemekler tam bira eşlikçisi olacak şekilde tasarlanmış, biraz yağlılar ama genel olarak lezzet konusunda önemli bir problem yok. mekanın tasarımı güzel ve hoş bir bahçesi var; belirtmeden geçemeyeceğim ki genellikle yabancılar burayı tercih ediyor. bütün buiyiyönleri silip atan ise fiyatlar, gördüğüm en fahiş fiyatlar bbc’de, mahalle pubı havasındaki bu mekan fiyatlarıyla lüks ötesi bir pub haline dönüşüyor. üzülerek belirtmeliyim ki fiyatlar bu seviyede olduğu sürece bir daha adımımı atmayacağım bir yer bbc.

konumu insanı biraz şaşırtır, çünkü uğrak bir yer değildir. hayatımda da hiç geçmemişimdir. sayesinde bulunma ve bilgi sahibi oldum denenebilir.en azından bu hoştu. mekanın iç kısmı olduğu kadar, büyükçene bir bahçesi var diyebiliriz. burada yemekten öte bira tatmaya gelmelisiniz. sebebi şöyle, koskocaman istanbul'da "craft beer" bulmanız veya hoşunuza gidecek olanı bulmanız zor. burada 33 cc'lerden  denemeye başlıyorsunuz ki gayet başarılı. hatta şöyle taçlandırayım, içtiğim eniyicraft beer yapan yer. 1 puan kırma sebebi fiyatlarıydı. tamam craft beer yapıyorsunuz ama bu fiyatlar oldukça fazla, bu fiyata bira içersen de bu fiyatın yanındaki bir de yemek fiyatlarını siz düşünün.

ulaşımı, arabanız yoksa zor bir yerde, arabanız varsa da park sorunu olabilir.herkesin bahsettiği gibi burada bu pub'ın ne işi var diyorsunuz.genel olarak ortamı, biraları ve yemekleri iyi. fakat ben masalarını beğenmedim, fazla alçak, rahat oturamıyorsunuz.hatta farklı seviyelerde masalar var ve ben hiçbirinde rahat edemedim, ya tam midenizi sıkıştıran bir hizada ya da sandalyeyi hareket ettiremiyorsunuz. masaların konumlandırılması sıkıntılı.müdavimleri de orta yaşlarda o civarda çalışan insanlar ve garip bir şekilde burayı nasıl bulduğunu merak ettiğim turistler.garson biralar konusunda bize pek yardım etmedi, menüdeki açıklamalara bakarak bir şeyler söyledik.yemekleri biraylaiyigidecek şekilde ayarlanmış.

kalabalik bir grup, rezervasyonlu olarak gittik. cuma aksami olmasindan kaynakli tiklim tiklim doluydu. bar önünde kisi sayisina yeterli bir masa ayrilmis. mekanin içi basik kaliyor. bahçe kismi güzel. biralar, butik bira severler için tatmin edici. halic gold tavsiye ederim. servis süresi zaman zaman uzayabiliyor. atistirmaliklari ve ana yemekleri idare eder denilebilir. ancak mekana daha çok kendi yaptiklari biralardan tatmak, is çikisi veya gece baslangici olarak ugrayip iki muhabbet etmek için gitmek daha mantikli gibi. bira fiyatlariiyiancak yemek fiyatlari olmamis. bira severler denesin.

bir türlü anlam veremedim ve hâlâ anlayamadım hb'nin kalemle yazılması açılımı ise hizmet bedeliymiş. bunu mavi tükenmez kalem ile değilde normal bir şekilde yazılmış olsa ve mide bulandırmasa dahaiyiolucaktı ? 07/10/2017 tarihinde ziyaret ettim bir daha gider miyim kesinlikle hayır.

biralar falaniyiama zaten pahali sattiklari biranin ustune kol gibi hizmet bedeli ekliyorlar. bide baska yerde daha pahali diyerek avutmaya calisiyolar. baska yerde hizmet bedeli almayanlarda var. okadar yemek bira iciyorsun istedigini yarim saatte getiriyor vede 42 tl hizmet bedeli veriyorsun yok yea.

öncelikle bu gibi yerlerin açılmaya başlamasından çok memnun olduğumu belirtmek isterim. daha girer girmez hoşsohbet, işini seven garsonlar tarafından karşılandık. yerimize geçtikten sonra gorson yanımıza gelerek menülerin tablette olduğunu belirterek masamızdaki tableti kullanabileceğimizi herhangi bir yardıma ihtiyacımız olur ise seslenmemizi söyledi. ben ilk kez bir restorantın bu şekilde sipariş aldığını gördüm. ne deiyiyapmışlar. doya doya birine sormadan istediğim ürünün içeriğine bakıyorum. kendi üretimi biralarının neye benzediğini tadını ve içimini hatta yanında önerilen yemekleri bile yazmışlar. o kadar beğendim ki düşüneni tebrik ederim. daha sonra madem ingiliz tarzında dizayn edilmiş ve ale biralarında iddallı bir yere geldim fish&cips yemeliyim diyerek siparişimi verdim. i̇lk bira olarak ise  i̇stanbul pale ale biralarını söyledim. ale biralarını ortalama severim ama dediğim gibi aleleri ünlü olduğu için ve soft bir ale olması sebebi ile denedim. tadı yumuşak meyveler orta baskınlıkta asidik dengesi soft olan bir biraydı. ben ortalama buldum. fish & cips ise daha gitmeleri gereken çok yol var. daha önce dış ülklerde fish & cips yediğim için bana verilen sanki hazır fishfingerdan yapılmış gibi geldi. i̇ngilterede özel bir balıktan yapılıyor bu yemek bence o balığın tadı ile kesinlikle alakası yoktu. tartar sos ise kesinlikle kuruydu. kesinlikle ingiliz tarzında olan bu yerin eniyiyemeğinin fish&cips ve patates ürünleri olması gerektiğini düşünüyorum. yemekten sonda haliç gold bira söyledim. kesinlikle harika bir biraydı. tam damak tadıma uygun orta sertlikte, dolgun tadı olan şahane bir biraydı. mekan ile ilgili ise dizaynını ve ambiansını kesinlikle çok beğendim. konumu güzel değil bence ama ona yapacak birşey yok herhalde. sonuç olarak hizmetinden ve biralarından çok memnun kaldım ama yemekleri maalesefiyideğildi. yenilikçi ve kendi biralarını ürettikleri içiniyipuan veriyorum. bence herkes bir gidip denemeli.

defalarca gitmiş olmama rağmen hala çok etkileyici bir yönünü bulamadım. zaten her gidişim de birikerinin çok merak etmesi ve "hı fena değil gideriz" dememle oluyor. yemekleriyiama sıradışı değil. bira kültürümün çok olmamasından mıdır nedir biralarına bayılmadım ama biraseverler genelde selanik'i beğeniyor. ortalama bir yer için fiyatlar pek uygun değil. herhangi bir yerden kalkıp da gitmeye çok değecek bir yer de değil, ancak yürüme mesafesinde oturuyor olacaksınız da aklınıza başka yer gelmeyecek falan. zaten son gittiğimde eski popülerliği de kalmamıştı sanırsam, hızlı parladı,çabuk söndü gözümde.

valla bir gayrettepeli olarak ilk açıldığı 2012 yılında bir arkadaşımla burayı keşfettik, çok da sevinmiştik. ruhsuzluğundan yakındığımız gayretteepe'mize pub açılması gerçekten beni çok mutlu etti. üstelik kendi yaptıkları biraları da her damak tadına göre güzel. seneler geçtikçe alkol piyasasının da pahalılaşmasıyla fiyatlar çok arttı fakat haftaiçi akşamları gittiğimizde bile dolu. i̇nsanlar işlerinden çıkıp bir bira içip eve dönmek için tercih ediyor daha çok, böyle bir kültürün oturması da çok güzel oldu gayrettepe'ye :)

biralar pahalı fakat sunum, dekorasyon size o parayı verdirtiyor. sıkılınca, muhabbet etmek isteyince arkadaşlarla tercih edip arada bir kendimizi şımarttığımız bir yer. 

selanik 81 ve carbon vardı bira olarak. hala varsa için bi 50'lik alın bi cips 35 tl verip çıkarsınız. i̇yi keyifler :)

gayrettepe’de i̇ngiliz bir aile tarafından açılan bu pub, tam da iş çıkışı atıştırıp bira içip kafa dağıtmak için biçilmiş bir kaftan.özellikle kendi ürettikleri biraları ile oldukça iddaalılar. kısa tavan ve loş ışık konsepti ile tam da hayallerdeki i̇ngiliz pubı gibi. türk insanlarının sigara tüketen topluluk olduğunuiyigözlemleyen i̇ngiliz aile, dışarıdaki masa sayısını da oldukça fazla tutmuş. soğuk kış günleri için, dışarıda ısıtıcılarda bulunuyor.
gelelim ne yenir ne içilir bosphorus brewing’de. menüde başlangıçlar,ana yemekler ve kendi yapımları olan 5 çeşit bira bulunuyor. biraların boyutu standart, küçük veya büyük seçimi yok. menüde yemeklerin yanında ufak tipler bulunuyor. yemeklerin yanında bulunan bu geometrik ikonlar, yine o geometrik ikona atanmış bira ile tavsiye edileceği belirtiliyor.
biz de bir hafta sonu akşamüzeri buraya gittik. yeterince aç olmadığımız için ana yemek sipariş etmedik. klasik bir i̇ngiliz gibi takılıp, fish and chips, shnitzel ve bira söyledik. beş çeşit biraları bulunuyor. biz ise birimiz pale ale, diğerimiz ise i̇çmedik tercih ettik. biraların yanında ayrıca sertlik oranı ve tatlılık/acılık bilgisi de yazıyor. i̇çmedik, pale ale‘e göre daha az sert olduğundan ben onu tercih ettim.
fish and chips bezelye ve yoğurtlu bir sos ile birlikte geldi. i̇çindeki patates ortaya fish and chips söylemenizi tavsiye ederim. benim içtiğim i̇çmedik birası hafif, soğukluğu ise olması gereken noktadaydı. aslında fish and chips‘in pale ale ile içilmesi tavsiye ediliyordu ancak i̇çmedik ile de fena değildi. pale ale ise hem rengi hem de tadı biraz daha koyu,sertti. sert/acı bira sevenler için ideal bir şeçim olacaktır.
shnitzel de çok lezzetli burada. tel kadayıf ile panelenen shnitzel’in tadına doyamadık burada. yanında gelen patates salatası da oldukça lezzetli.

detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz http://gurm.me/?p=1895