beyti

ette son nokta - mangala giderken hep kasabima yaptirirdim kuzu beyti sarma. kuzu kaburganin pirzolalik et içe disa yagi gelecek sekilde sarilmasi ile yapilan lezzet lolipoplari. beyti güler amcamizin icadi. etler 10 numara pismis ve gayet lezzetli idi. yanindaki kremali ispanakta agir olmasina ragmen hafif eksiligi ile o yagli beytilere çok güzel arkadaslik yapiyordu. beytinin porsiyonu 42 tl ama baska bir yerde beyti bulamazsiniz bulsaniz da bu kadar iyisini bulamazsiniz. sucuk 3.5 tl "aa ucuzmus" dedik 4mm kalinliginda tek dilim sucuk gelince lafimizi geri aldik. sarap fiyatlari mekanin fiyatlari göze alininca ucuz geldi bize. sasali restoran ve salonlari ayri bir seyirlik olay. istanbul'da yasayip da 1 kere bile gitmemek olmaz. favori mekanlarimdan.

kebapçıların sayısı ne kadar artarsa artsın buranın kalitesine erişebilmek çok da kolay olmayacak gibi görünüyor. etlerin lezzeti bir yana, ortamı, sıcaklığı da bir başka. biz başlangıç olarak enginar ve imam bayıldı aldık. i̇kisi de çok lezzetliydi. ana yemeğe ben karar veremediğim için karışık ızgara aldım. sırasıyla döner, köfte, tandır ve kuzu pirzola geldi. kelimenin tam anlamıyla iliklerinize kadar doymak istiyorsanız en doğru seçim.
ama bence bu restoranın en güzel yemeği döner. denemenizi çok tavsiye ediyorum, yalnızca bir daha başka döner sevemeyebilirsiniz :)
beyti kebabı benim damak tadıma pek hitap etmiyor. yağı tek başına yiyemediğim için etin etrafına sarılan yağ tabakası bana biraz fazla geliyor.
yemeklerin üzerine de künefe denedik. şekeri çok değil, ama tadı çok yerindeydi.

kısacası her şey çok güzeldi, yalnız küçük bir uyarı; fiyatlar da kalitesi gibi yüksek.

20. ve 21.yy'da endüstrileşen yemek sanayii içerisinde kaliteli hayvan besiciliği ve organik tarım değerli hale gelmiş ve sağlıklı olarak lanse edilmiştir. özellikle beyti ülger'e sorarsanız 1940'dan itibaren bu değişimi aldığı etlerde,sebze ve meyvelerde gördüğüne eminim. çünkü;2000'lerde artık genetik biliminin tarımda büyük normları değiştirdiği yıllarda doğallık bir "lüks" olmaya başlamıştır. çünkü;hızlı popülasyon artışının karşısında doğal yollarla dünya üzerindeki tarım arazileriyle mevcut talebi karşılamak zor olduğundan dolayı insanoğlu olarak biyogenetiğin nimetini kullanmaya çalışıyoruz. fakat; tat ve lezzet belki de vitamin kısmında doğada yetişeni yakalamak zor görünüyor.i̇şte böyle bir mücadele içinde,beyti kocaman bir kazanın içinde çay kaşığıyla "iyi" olan eti bulmaya çalışıyor. buna yıllarını verdi,hala da vermekte. restorancılık emek ve pazarlama işidir. süreklilik esastır,bu kadar uzun yıllarca bir işletme olarak kalmak bana sorarsanız üniversitelerde case study'lere konu olabilecek seviyededir. ayrıca;beyti'nin ününü internet iletişim kanalları olmadığı senelerde yapması da ayrıca takdir edilmesi gereken bir pazarlama becerisidir. bana göre bazı insanların et tadından çok yüksek beklentilerle gitmesi,en önemli faktörlerden birisidir. i̇yi bir dönerin veya köftenin veya kuzu şişin tadı zaten eğer siz herhangi bir katkıdan kaçınıyorsanız oldukça standartdır beyti ve benzeri lüks restaurantlarda. fakat;beyti,kendini et restoranı olarak tanımlarken ki,bence bu unvanı fazlasıyla hakediyor, aynı zamanda zeytinyağlı,tatlılar,ön sıcaklar,hamur işlerindeki kalitesiyle beraber düşünmek gerekiyor. beyti'yi beyti yapan sadece eti değil,hizmeti,kalitesi ve uzun yıllar yarattığı değerdir. farkındayım,fiyatlar gerçekten ortalamanın fazla üstündedir. ancak;siz beyti gibi bir restoranı,sahip oldukları ve koruduklarıyla değerlendirmelisiniz,mahallede yediğiniz döner değil.

beyti ve donerini yedik. ef-sa-ne! insanin akli kaliyor yemediklerinde, kesin her seycokguzel diye.

acik ayrani ve kazandibisi de ayrica muthis. servis hizli ve ilgili

iki katli bir mekan,muze gibi.cokzevkli bir dekorasyonu var ozellikle ustkat odalarinin.

buram buram tarih kokan bir mekan. sanatçılar,krallar,iş adamları,siyasetçiler, generaller, sayısız ünlülerin mekanı. çok geniş bir hediye koleksiyonuna sahip. i̇ki katlı ve oldukça bakımlı bir restaurant. duvardaki resimler ve hediyeler ortama renk katıyor. i̇çerde yemek yerken sizi kasıcak gibi gelsede sanki evinizde yiyorsunuz gibi geliyor mekan göründünden daha rahat tabi buna sebep işini bilen garsonların etkiside var. gelelim yemeklere yoğurtlu kebap eti bol döneri lezzetli sosu, yoğurdu,pidesi tam olması gerektiği gibiydi. karışık kebap etler lezzetli ve iyi pişirilmişti ( orta pişmiş ) kurutulmamışdı. köftesini tavsiye etmiyorum lezzetli değildi. salatası iyi ayva tatlısının lezzeti ve kıvamı tamdı. gelelim olumsuz olan şeylere. karışık kebab tabağı azdı,salatası bir kişilikti, köftesi lezzetli değildi bu fiyatları istiyorsan biraz göz doyurmalısın ( menüdeki fiyattan yüzde on beş fazla)

her zamanki gibi ciddi ve çok iyi servis. piyaz ve önden sunulan turşu bundan mükemmel olamaz. etlerin hepsi harika, hiç bir söylenecek söz yok. su böreği belli ki çok özenle hazırlanmış ama yediğim en iyi su böreği olduğunu söyleyemeyeceğim. etlerin yanında gelen beğendi ve ıspanak süperdi ama pilav için tam emin olamadım. daha iyisini beklerdim. yılda en az iki kere gidilmeli. i̇nsan özlüyor.

kapıdan ıcerıye gırer gırmez muhtesem bır dekorasyon ve özen ıle karsılanıyorsunuz benım ıcın ıyı olan tek kısmı buydu :) herkesın damak zevkı farklı olabılır tabı fakat ben beytıyıcokyaglı buldum.. hatta o kadar yaglıydıkı yıyemedım.. bu arada servıs decokyavastı.. garsonların ıse bız yemek yerken gözlerını bı sanıye olsun bızden ayırmamasıcokcan sıkıcıydı.. ınsan yemek yerken rahat olmak ıstıyor .. kunefe ıse kıvamı ve serbetı tutturulmasına rağmen ıcındekı peynırcokaz oldugundan begenemedık.. bıdaha gıder mıyız ? hayır!

başlangıçlar, salata ve tabi ki etler, tatlılar hepsi harika. restoranın bulunduğu bina ve iç dekoru muhteşem. sakin ve huzurlu bir ortamda, kusursuza yakın hizmetle çok memnun kaldık ve tadamadığımız diğer lezzetleri tatmak için mutlaka uğrayacağız. restoranın karşısında kendine ait otoparkı ile park yeri aramak veya aracı valeye vermek gibi şeylerle de uğraştırmıyor misafirlerini. herşeyiyle türkiye ortalamasının çok üzerinde.

yemekleri, yani etlericokguzel fakat fiyatlar gercekten fazla. 2 kişi 300 tl ye ciktik hem de alkolsuz. bence pahali bir yer. bu fiyata manzarali bir yerde yemek yenebilir

beyti, hala her gün tam takım işinin başında olan, sürüyle ünlü ismi ve dünya liderini ağırlamış, tamturaklı eski restoran adabının en güzel örneği bir mekan. beyti, yıllardır işini aşkla yapan bir ailenin üyesi ve işin başında, tüm lezzetler çok başarılı belki de bu yüzden. ne yerseniz yiyin, hepsine bayılacaksınız!

beyti ayrıcalıklı bir yer insanların aslında kendisini çok rahat hissetmiyceği biryermiş gibi görmesi içeri girince hizmet kalitesi ilgi size herşeyi biran unutturuyor yemekle başbaşa kalıyorsunuz vavvvvvv dediğiniz bir an oluyor tarihden günümüze kalitenin yeri işte diyorsunuz bu kadar yabancı üst düzey kişilerin tercih yeri ellerinize sağlık herşey mükemmel bize yorum yazmak düşüyor destek düşüyor inşallah bu gibi mekanlar çoğalır işte gerşek türkiye reklamı ve tanıtmı ücretsiz yine geliriz inşallah

i̇ş yemeği için gittiğimiz bu restaurant mimarisi ve dekorasyonuyla göze hitap ediyor. duvarlarında daha önce ziyaret eden ünlülerin resimleri dolu. ancak bir kaç yıl önce de gidip hayal kırıklığına uğradığım bu mekanda yine beklentilerimi bulamadım. başta sundukları bir parça sucuk ve su böreği çok kötüydü. sucuk kuru sıradan, börek de çok kalındı. i̇kram ettikleri turşu ve salata güzeldi, ama benzerlerini çok yedim. daha sonra gelen bir parça kuzu şiş ve döner de ortalama lezzetlerdi. fazla kalori almamak için pilavlarını almadım. verdikleri incir tatlısı da benim için sıradandı, içinde daha fazla ceviz olabilirdi. toplantının olduğu ve yemeğimizi yediğimiz salon güzeldi, ancak buz gibiydi. bizimle ilgilenen garson çok asabi gözüküyordu, sanki müşteri olan kendisiydi :) genel olarak tarihi ve önemli bir restaurant burası ancak benim iki deneyimim başarılı geçmedi.

1945 yılından günümüze ulaşmış şimdilerde ikinci kuşak işi devralmış olsa da  işin mimarı ve olan beyti bey hala işinin başında olması işini ne kadar da çok sevdiğinin bir göstergesi. akşam geç saatte restauranta gelmeme rağmen kendisini işin başında görmem beni gerçekten şaşırttı. tabi işini bu kadar özenli yapan birinin restaurantına  dünyanın en önemli isimlerini ağırlamış olması anormal olmasa gerek.

bu kadar saygı gören bir yerde biz şanssızdık muhtemelen. pilav yavandı, beyti kebapta pişme sıkıntısı vardı ve ilginç bir şekilde sertti kesilmiyordu maalesef.zeytinyağlı tabağı aldık o da sıradandı. turşu normaldi.ben biraz daha antep usulü turşu sevdiğim için bana hitap etmese de çıtırlığı iyiydi. pirzolada çok yağ az et vardı. bunlar bence ciddi problemler. başka bir yer olsaydı çok daha sert eleştirirdim ancak bu kadar insan övüyorsa bize denk gelmiş olabilir. ancak bir daha gitmeyeceğim.nahoş bir anı olrak kaldı. hayal kırıkloğı oldu

hem ramazanda iftarda bu sene tercih ettiğimiz hem de akşam yemeklerinde tercih ettiğimiz mekan oldukça başarılı. lezzetler gerçekten çok güzel. yemekler sıcak ve taze olarak önünüze konuyor. garsonlar gerçekten özenle seçilmiş, hepsi güleryüzlü ve ilgili müşteriye. ramazan menüleri çok çeşitli ve dopdolu misafirlerinizi ağırlamak istiyiceğiniz bi yer. dondurmaları ve tatlıları enfes❣️ sahibinin bazen iftarlarda masanıza gelip herşeyin eksiksiz olmasını incelemesi gerçekten takdire şayan ????