beyti

çay kahve ücreti almaları çok şaşırtıcı . bence vazgeçilemeyecek tek yer. kendinizi çok farklı hissediyorsunuz. fiyatlar her yerde yüksek artık ;) beyti için fiyat konuşulmamalı bence.

tamamen yerel bir konsept olarak, her yönüyle başarılı tek mekan diyebilirim. yemekler muhteşem, etleri çok kaliteli, atmosfer özgün. 150 yıl sonra yine orada durmasını dilerim.

biz bu zamana kadar et yememisiz dedirten mekan.
çok şık, çok lezzetli, çok ilgili, çok guzel yerde, daha ne olsun.
gitmisken beyti yemenizi tavsiye ederim.

öncelikle lokasyon çok merkezi, manzarası olmasa da tasarımı ile mekan içinde manzara sunuyor. fakat mekanın eski olması bazı noktalarda (kapılarda/tuvaletlerde)kendisini hissettiriyor.
zeytinyaglılar ile başladık enginarı çok sevmedim, yaprak sarma harikaydı. sırasıyla döner(istanbulun en iyi döneri denmekte ama açıkçası çok sevmedim, kuzu eti tadı hissediliyordu) ,kuzu pirzola(kesinlikle deneyin), bonfile ve kuzu şiş yedik.
üzerine tatlı tabağı( ayva,kabak,ekmek kadayıfı) ile kapanışı yaptık. tıka basa doyduk, alkollu içecekler ile birlikte 4 kişi 975 tl hesap ödedik.
işin ilginç kısmı etin yanında getirilen garnitürlerden de para alınnması.
sonuç olarak güzel mekan, güzel yemekler, pahalı hesap. ama daha iyi seçenekler kesinlikle var, belirli bir yaş üstü hedef kitlesi olduğunu düşünmekteyim.

1989'da ufak bir çocukken gittiğim bu restorana bu sefer bir iş yemeği münasebetiyle gittim. karışık ufak porsiyonların tabağı servisi şeklinde bir yöntem uyguladık. inanılmaz bulmamakla beraber, şiş ve pirzola gerçekten çok başarılıydı. servis de bir o kadar harika. 80'lere yaptığım yolculuk da cabası... teşekkürler beyti:)

mekanı eleştirebileceğimiz pek birşey yok hataya yer vermeyen bir hizmet ve hijyeni var et çeşitleri marinasyonu ve doğru pişirme şekliyle güzel lezzetler tadacağınız bir yer ilgi ve alakayla kendinizi cidden özel hissedebilirsiniz ama arkasından sıradan hayatınısızı yaşarsınız mekan fiziksel olarakta çok hoş öneririm

beyti icin denilecek çok fazla iyi şey var ancak ilki bahsedilmesi gereken kesinlikle kalite. servisi, dekorasyonu, ortamı, yemekleri kisacasi her şeyiyle kalitesini ortaya koyuyor. beyti bey'in her zaman isinin basında olması da senelerdir bu kalitenin korunmasini sağlıyor. etlerden kendi zevkiniz doğrultusunda istediğinizi tereddüt etmeden söyleyebilirsiniz. donerinin ve sucuğunun kendine has bir tadı var ama beyti bey'in kendi adini verdigi o harika eti yemediyseniz ilk olarak onu deneyin. etin yanındaki kremalı mantarlı ıspanak dünya capinda olabilir. tatlılarsa keza ayni lezzet dogrultusunda eğer yer kalırsa künefe mutlaka yenmeli.

evimecokuzak ne yazık ki ama ucak seyahatimiz olucaksa aksam eşimle mutlaka uğradığımiz tek yer.... kalite, mekan, servis hersey kusursuz.... lezzet hep ayni mukemmellikte, tatsız suprizlere yer yok ...keyifle yenen müthiş tatlar var sade ve anlasilir menüsünde ...mutlaka gidin ve beyti yiyin...bayilacaksiniz...

mekan müze tadında, gerçekten sırf ambiyans ve dekor için görülmeli diye düşünüyorum. döneri ve hardallı piyazı lezzetli, tatlılardan kaymaklı incir tatlısını öneririm. beyti eti benim için fazla yağlı, köftesi kesinlikle vasat. geçmişte çok daha iyi bir et restaurantı olduğu söyleniyor. yine de ambiyans hala güzel ve çalışanlar kibar. fiyat çok yüksek ve buna rağmen çay ve kahveden ücret alınması şaşırtıcı.

"beyti̇" den bahsediyorsak:
1. beyti türkiyenin değil dünyanın en, ama kesinlikle enn iyi bir kaç lokantasından birisidir. nokta.
2. dünya da en çok devlet başkanının kapısından girdiği ilk 10 lokanta arasına girer.
3. dünyanın gerçekten en iyi 10 lokantasından birisidir.
et diyorsanız ve adam başı 180 tl hesap verecek durumunuz da varsa arjantine gitmeniz gerek yok. gerçekten burası 3-4 amerikan başkanın yemek yemiş olduğu bir lokantadır ve gerçekten çok çok iyidir.
tavsiyem: pirzola. ama ne isterseniz yiyin, her şey son derece özenlidir, ve nefis ötesiidir.
bu lokanta pahalıdır, lükstür, ama takım elbise giymeniz gerekmez kotla gidebilirsiniz.

kalitesini yıllardır koruyan, i̇stanbul’un köklü mekanlarından birisi. konsepti, yerleşimi, sakinliği, karşılanma biçimi ile özel bir mekan olduğunu düşünüyorum. eski maun özellikli eşyaları kendine ait bir izlenim oluşturuyor. yıllardır mekan pazartesi günleri kapalı. genelde et ürünlerini tercih ediyorum. servisi çok başarılı. mutlaka gidilmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum.

etleri çok özel ama tuvaleti? - beyti'nin çok namini duyduk ve mutlaka buraya gitmemiz gerekli diyerek gittik. mekanin bölümleri, dekorasyonu harikaydi, ince ayrintilar düsünülmüs. mezeleri, etleri derseniz gerçekten lezzetli. karsik kebap yedik, karisik kebapta ilk olarak getirilen pilavin tadi harikaydi, dibim düstü diyebilirim. sonrasinda gelen döner eti yavandi ama sonrasinda gelen diger etler hem lezzetli, hem iyi terbiye edilmis, hem de kararinda pisirilmisti. sonlara dogru tekrar pilav getirdiler ama o siradandi. buraya kadar her sey güzel ama tuvalete gidince soka girdik. tuvaletlerindeki pisuvarda bölmeler yok ve herkes birbirini izleyerek tuvaletini yapiyor. daha da kötüsü, türbanli bir tuvalet görevlisi var ve o da temizlik için erkekler tuvaletinde dolasiyor. tuvalete girenler bir bayana bakiyor, bir de pisuvarlara ve herkesin akli karisiyor! bu nahos durum ise bizi hiç memnun etmedi. sonuçta çok iyi bir tesis ama tuvaletlerini acilen degistirmeleri gerekiyor. umarim beyti bey yazimi okur...

beyti güler'i bilir misiniz? beyti bey restoranın adından belli olacağı üzere mekanın sahibi. tahminimce 80 yaşlarında bir beyefendi ve hala işinin başında. ne zaman gitsem beyti bey'le karşılaşırım. hala etlerin tedarikini kendisi yapıyor ve asla kendi kalite standartına uymayan ürünler satmıyor. bu noktada beyti bey teşekkürü bir borç bilirim, hatta ötesine geçip helal olsun demekten kendimi alamıyorum. 

yemeklere gelince ilk defa kuzu incik burada yedim. kuzu etini sevmediğimden çok tercih etmezdim, ama beyti işler değişiyor. yiyebileceğiniz tüm etler birbirinden lezzetli. pastırmalı humus efsanevi, tatlılar şaheser. beyti'nin tek bir noktasıyla ilgili söyleyebileceğim negatif birşey yok. herşeyiyle çok sevdiğim bir mekandır. 

her daim kalabalıktır beyti dolayısıyla mutlaka rezervasyon yaptırıp gidin. özellikle ramazan'da beyti'de i̇ftar ayrı bir keyiflidir, ama tıka basa doluyor. 

bugüne kadar birçok ünlüyü ve devlet erkanından insanları ağırlamış beyti, bunların arasında jacque chirac, richard nixon, jimmy carter, arthur miller, süleyman demirel ve turgut özal. her gittiğinizde birilerini görebiliyorsunuz. beyti'nin hemen yanında kocaman bir otoparkı var, dolayısıyla park sıkıntısı da yaşamazsınız. 

fiyatlar mı? ortanın üstü, hatta lüks yemek fiyatlarına yakın. ama arkadaşlar her kuruşuna değiyor.

misafir agirlamk için ve is yemekleri için çok uygun bir mekan. fiyatlar çok makul gelmiyor ama böyle isim yapmis bir mekan için olagan bir durum. servisi kesinlikle çok basarili. yemekler oldukca lezzetli. mezeleri ve ara sicaklari kesinlikle tatmanizi öneririm.

burası i̇stanbul'un en iyi et restoranlarından birisi. seyahatlerimden önce havaalanı'na varmadan uğradığım tarihi mekan olmasının yanında, özellikle misafirlerimiz geldiğinde götürdüğümüz kendi alanının en iyilerinden. mekana girerken şatafatlı ve otantik bir ortam sizi karşılıyor. restoranın sahibi beyti güler kendi spesiyali olan beyti kebabına ismini veren kişi. bu gerçekten muazzam birşey, düşünsenize yıllar önce hazırlamış olduğunuz özel bir et tarifi sizin adınızla anılıyor. restoranın merdivenlerini çıkıp üst kata ilerlerken mekanın duvarlarında buraya gelen ünlü kişilerin fotoğraflarını görüyorsunuz, sanatçılardan politikacılara, sporculardan iş adamlarına kadar çok geniş yelpazeden insanlar bu lezzetleri tatmış.

beyti'de tatmış olduğum et tabaklarının hepsi birbirinden başarılı. ama en önemlisi restorana ismini veren beyti kebabı bence. burada size menüde sunulan beyti 3 veya 4 parça olarak sizin önünüze geleceğini duyunca acaba bu beni doyurur mu diye şüphe ediyorsunuz ama önünüze gelen tabağı görünce şaşırıyorsunuz. çünkü gelen et sizin kasaptan aldığınız beyti gibi değil çok daha büyük ve ihtişamlı. eti tattığınızda evet diyorsunuz bu adam bu işe adını veren kişi :-)