burası kadıköy'ün ve dahi i̇stanbul'un en eski pastanelerinden biri olabilir, benim bir türlü sevemediğim kup griye'si herkeslerce seviliyor olabilir, i̇stanbul/kadıköy insanının buraya bir duygusal bağı olabilir de, ben sevmedim, çok üzgünüm.
öncelikle neden bu kadar gergin ve suratsızsınız? eski ve köklü bir işletme olmanız mı size kibirli olabileceğinizi düşündürüyor? sonrasında çok özür dilerim ama bir çaya 5,5tlfiyat biçmek nedir? yani tamam pastane, tamam kadıköy, tamam ama kiralar, tamam ama ama büyük bardak falan filan ama getirdiğiniz de alt tarafı bir çay.
ve en önemli sorum da aslında şu; eski bir işletme olduğunuzu yeniliklerden uzak durarak, hala neredeyse ilk açıldığı günkü boya badana, masalar, sandalyeler/dekoru kullanıyormuşsunuz havası yaratarak mı göstermek istiyorsunuz? kesinlikle pis bir yer değil burası yanlış anlaşılmasın, ama unutulmuş bir yer. 50'lerde falan unutmuşlar burasını, neblim dışarda hayat akarken burada durmuş, burada hiçbir şey değişmemiş, çalışanlar bile öyle. onları da unutmuşlar bence. tatlıların servisi de sırf konsepti bozmamak adına metal tabaklarda yapılıyor. yani insanların nostalji merakından fazlaca nemalanıyorlar bence, 'ayy baksana ne şirin bi sunum' diyen sayısız insan vardır, dekoru 'retro' bulan vs. bu durum onların rahatına geliyor, o yüzden hiçbir şekilde yeniliğe gitmiyorlar gibi sanki.
canımız tiramisu çektiği için oraya gittik, aradığımız tabii ki kedidili ve mascarpone ile yapılmış 'orijinal tiramisu', bulduğumuz ise bambaşka bir şey oldu.
baylan'ın tiramisu'su tiramisu değil. yani tiramisu beklentisi ile gidecekseniz bizim gibi, gitmeyin. ama kahve kremalı, parfeli farklı bir pasta yemek istiyorsanız gidin deneyin. ben beğendim, cidden beğendim ama yediğim tiramisu değildi, o konuda anlaşalım. taban keki sade, üstünde sade parfe, kahve ile ıslatılmış kek ve kahveli krema şeklinde döşenmiş gerçekten lezzetli ve hafif bir pasta getiriyorlar, fiyatı 12 tl. tavsiye ederim.