baylan

daha iyi olabilecekken bu kadar bakımsız kalması üzüyor. gençliğimiz orada geçti ama son yıllarda gerçekten geriye doğru gidiş var. umarım en kısa zamanda kendilerini tazelerler veeskigünlerine dönerler.

istanbulun eneskipastanelerinden olan baylan her zaman cizgisini koruyor. tabikii cup griye yi oneriyorum. ama profiterolu de cok guzel :)

kadıköy ün yeniden dönüşüm adı altında talan edilen tarihine direnen eneskimekan. bazı yorumcu arkadaşlar lezzet ve personelin sevimsiz olmasından bahsetmiş, saygı duyuyorum. ancak bu tip mekanlar tarihe ışık tutması açısından çok önemlidir. o nedenle başlı başına hayatta kalma savaşları bile bu kadar eleştiriyi hak etmiyor. kup griye de gayet lezzetlidir ayrıca ;)

burası kadıköy'ün ve dahi i̇stanbul'un eneskipastanelerinden biri olabilir, benim bir türlü sevemediğim kup griye'si herkeslerce seviliyor olabilir, i̇stanbul/kadıköy insanının buraya bir duygusal bağı olabilir de, ben sevmedim, çok üzgünüm.

öncelikle neden bu kadar gergin ve suratsızsınız?eskive köklü bir işletme olmanız mı size kibirli olabileceğinizi düşündürüyor? sonrasında çok özür dilerim ama bir çaya 5,5 tl fiyat biçmek nedir? yani tamam pastane, tamam kadıköy, tamam ama kiralar, tamam ama ama büyük bardak falan filan ama getirdiğiniz de alt tarafı bir çay.

ve en önemli sorum da aslında şu;eskibir işletme olduğunuzu yeniliklerden uzak durarak, hala neredeyse ilk açıldığı günkü boya badana, masalar, sandalyeler/dekoru kullanıyormuşsunuz havası yaratarak mı göstermek istiyorsunuz? kesinlikle pis bir yer değil burası yanlış anlaşılmasın, ama unutulmuş bir yer. 50'lerde falan unutmuşlar burasını, neblim dışarda hayat akarken burada durmuş, burada hiçbir şey değişmemiş, çalışanlar bile öyle. onları da unutmuşlar bence. tatlıların servisi de sırf konsepti bozmamak adına metal tabaklarda yapılıyor. yani insanların nostalji merakından fazlaca nemalanıyorlar bence, 'ayy baksana ne şirin bi sunum' diyen sayısız insan vardır, dekoru 'retro' bulan vs. bu durum onların rahatına geliyor, o yüzden hiçbir şekilde yeniliğe gitmiyorlar gibi sanki.

canımız tiramisu çektiği için oraya gittik, aradığımız tabii ki kedidili ve mascarpone ile yapılmış 'orijinal tiramisu', bulduğumuz ise bambaşka bir şey oldu.

baylan'ın tiramisu'su tiramisu değil. yani tiramisu beklentisi ile gidecekseniz bizim gibi, gitmeyin. ama kahve kremalı, parfeli farklı bir pasta yemek istiyorsanız gidin deneyin. ben beğendim, cidden beğendim ama yediğim tiramisu değildi, o konuda anlaşalım. taban keki sade, üstünde sade parfe, kahve ile ıslatılmış kek ve kahveli krema şeklinde döşenmiş gerçekten lezzetli ve hafif bir pasta getiriyorlar, fiyatı 12 tl. tavsiye ederim.

biraz sohbet birazeskigünlere yolculuk için kadıköy'ün vazgeçilmezi. hiç değişmeyen dekor ve tatlar için paha biçilmez. yaz günlerinde kupgriye kış günlerinde ise adisebaba sohbetlerinize eşlik etmeli.

suratsız kasiyer, 5.5 liraya çay ve leş gibi kokan tuvalet... baylan,eskibaylan değil. namına aldanıp gitmeyin. simit sarayı kalitesinde bir hizmet alırsınız.

aman tanrım dedirtecek bir lezzet. "puanı yüksek yerleri gezmeye gidiyorum" başlıklı günümde baylanı gördüm içeri girdiğimde hayal kırıklığına uğradım hatta çıksam mı acaba diye düşündüm. böyleeskibi havası vardı. yorumları okumadan geldiğim için işin sırrının burda olduğunu tabak gelince anladım. lezzetlere gelince aman tanrım. kestaneli olan her şeyi yeme potansiyelim var zaten oturunca da mus kestane söyledim. çok geçmeden güler yüzlü bir beyefendi mükemmel lezzeti bana getirdi. şu an bitmesin diye minik minik yiyorum. cidden enfes.

çok meşhurmuş buram buram tarih kokan yer diye gittim. fakat bildiğineskikokan bi yerdi. mekan oldukça bakımsız. lezzetlerine lafım yok tabi. en meşhur tatlısı cup griye zaten onu denedim. karameli çok seviyorsaniz kesinlikle güzel bir tatlı. fakat öyle bi mekan için çayın 5 lira olması abartı geldi bana. hatta garsona sorduğumuzda burda günde 300 tane çay gidiyor demişti. ben de bi fakirlik var galiba ?

kadıköy'ün eneskimekanlarindan baylan pastanesi... annelerimizin babalarimizla, annanelerimizin dedelerimizle bulusma yeriymis eskiden. kimbilir kac çift ilk bulusmalarini burad yapti ve hala yapiyor. kendine özgü lezzetleri var. en bilindiği kup griye, adisababa, frambuazli pastasi, kestane puresi, elmali veya ayvali pay... cok nostaljik veeskibir mekan ve bunu korumak icin tadilat bile yaptirmiyorlar. mekandaki en yeni şey bahçeye açılan otomatik kapi :)

sevgili selma,
uzun süre önce face'ten tanışıp mesajlaştıktan sonra bugün nihayet kadıköyde buluştuk. çok güzel bir yer biliyorum diyerek beni baylan pastanesine getirdin.eskiaşıklar hep burada buluşurmuş ve atilla ilhan en güzel aşk şiirlerini burada yazmış dedin. 1923 tarihli dükkana o kadar bakındım ama bir nostalji göremedim. sonra çok meşhur diyerekten cup griye adında, bildiğin kremşantili dondurmayı sipariş ettin. derken bi baktım iki çay, iki tatlıya 50 lira hesap geldi. i̇nan bana profil resminde çok farklı görünüyordun. 105 kilo olduğunu tahmin bile edemezdim. kusura bakma ben elektrik alamadım. tuvalete gidiyorum diye kalktım ama ben şuan minibüse bindim eve gidiyorum. belki gelmem, gelemem. 5 dakika bekle git. hesabı da ödemedim, haberin olsun.

eşime sürpriz yaşgünü kutlaması için anlaştık davetiyeleri gönderdim bir hafta kala arayıp mekanın tamamını bize ayıramayacaklarını müşteri alacaklarını söylediler .  30 kişi lazımmış biz 22 idik profesyonelliğe hiç sığmadı, sanki yeni açılmış bir mekan gibi kuralları bile daha oturmamış önce evet  sonra hayır... ayıp çok ayıp oldu ama duyduğuma göre el değiştirmişeskisahibi bir i̇stanbul beyefendisi idi gençliğimizden tanırım o olsa asla bunu yapamazlardı. büyükler "insan" faktörünün farkındalardır , küçükler "para"nın peşinde .... neyse onlarda büyür inşallah 10 sene sonra :)  orada merve koçyiğit diye bir bayan var onu tenzih ederim çünkü çok üzüldü ve çabaladı çözüm için..

en iyi macaron! - inanilmaz macaronlari, enfes pastalariyla istanbul'uneskipastanelerinden biri olan baylan pastanesi ambiyansi ve güler yüzlü çalisanlariyla kalbimizi fethediyor.