asitane restaurant


İçinde "asitane" olan yorumlar
4
4.4
pinar
4
4 yıl önce
ayvansaray
osmanli mutfagi sevenler -asitane(dogru okunus: üzerindeki sapka ile uzatilan ilk a harfi) osmanli mutfagi sevenler ve maddi kaygi gütmeyenlere, huzurlu ve elegant saatler yasatacak bir mekan. kariyer müzesini gezi,pasitanede yemeginizi yedikten ve tabi serbetinizi (demirhindi tavsiye edilir) içtikten sonra, yorgun ama kaliteli bir gün geçirmis olmanin huzuruyla, evinizin yolunu tutabilirsiniz.
0
m
4
4 yıl önce
ayvansaray
dün akşam 3 kişi gittik.asitanelokmaları (4 puan),patlıcanlı piruhi (5 puan), ballı gemizi böreği (2 puan), gömlek kebabı (3 puan-yavan bir lezzet),kavun dolması (5 puan) ve kirde kebabı (4 puan) yedik.
nar şerbeti ve demirhindi şerbeti içtik. tatlı olarak da şeftalili ka'a  (4 puan) yedik ve 234 lira hesap ödedik. i̇kram oarak minik kaselerde çok güzel bir zeytinyağı ve yeşil zeytin ezmesi getiriliyor. 3 kişiye 2 tane geldi. bir tane daha alabilir miyiz diye sorduğumda "normalde 2 kişiye  1 tane veriyoruz ama verelim" dediler ama gelmedi. fakat hesap pusulasında 2 adet 750 ml lik su için 20 lira vardı. bu kadar basit şeylerin böyle bir mekanda sorun olmaması gerekirdi. garsonların karşılaması güzel ve fakat uğurlayışı ilgisizdi. bizim gittiğimiz saatlerde (akşam 8) toplam 5 masa doluydu. yemeği bitip mekandan ayrılan herkese diş kirası olarak ufak hediyeler verildiğini gördük fakat bize verilmedi. hatta içeri doğru seslenip iyi akşamlar diledik ama yüzümüze bakan olmadı. sebebini anlayamadık. böyle bir mekanda bu fiyatlar çok değil. bir kere gidip yemek lazım
0
tuncer
5
4 yıl önce
ayvansaray
asitane restaurant, osmanlı dönemi yemeklerinin tarihi formüllerini fine dining konseptiyle yeniden yorumlayıp mükemmel bir ortamda sunan az sayıdaki mekanlardan biri. edirnekapı’da bulunanasitanekariye müzesi’nin hemen yanında bulunuyor o nedenle size de önce kariye müzesi’ni ve hemen yanında bulunan minyatür müzesini gezip daha sonra yemek için asitane’ye geçmenizi tavsiye edeceğim. asitane’nin bahçe kısmı geniş ve güzel özellikle bahar ve yaz dönemlerinde burada yemek yemek güzel olabilir ama içerisi o kadar şık döşenmiş ki içerde oturmak isteyeceksiniz emin olun. duvarlarda el yazmaları ve minyatürler ile süslü, masalar son derece sade ama bir o kadar da şık tasarlanmış.

asitane’nin menüsü dönemsel olarak değişiklik gösteriyor yaz ve kış menüleri ayrı ayrı düzenleniyor. asitane’nin takdir ettiğim bir ayrıntısı menü fiyatlarıyla birlikte internet sitelerinde sunulmuş, hangi yemek hangi malzemeler kullanılarak yapılıyor, tarif hangi tarihin yemeği, menüde bu bilgiler yer alıyor, öyle iki lokma uyduruk yemek getirip kafadan fiyat yazma işi yok! menünün kapak ve iç tasarımı da çok hoş her ayrıntının özenle düşünüldüğü belli oluyor. biz menüyü incelerken zeytinyağı ve 12 çeşit baharatlı zeytin ezmesi tadımlık olarak geliyor. bir garson kızımız tabaklarımıza küçük ekmekler bırakıyor. hazır ekmek kullanmayıp kendileri yapıyorlarmış şansımıza anasonlu ve mahlepli-damla sakızlı ekmekler yapılmıştı, ikisinin de tadı çok güzel.

asitane’de çalışanlar menüdeki tüm yemeklerden tadıyorlarmış böylece müşteriye daha doğru önerilerde bulunuyorlar. bu özeni ve çalışma şeklini takdir ettim! ayrıca çalışanların kılık kıyafeti ve yaklaşımı çok iyi ne masanızın dibindeler ne de uzaktalar. soru sorduğunuzda düzgün bir şekilde cevaplayıp işe yarar tavsiyelerde bulunuyorlar.asitane1991 yılında açılmış, yemeklerin reçeteleri yokmuş sarayın mutfak malzeme kayıtlarından ve çoğu yabancı tarihçilerin kitaplarında geçen anlatımlardan yola çıkarak deneme yanılma usulüyle yemek reçeteleri ortaya çıkmış. adını hatırlayamadığı bir profesöründen çok yardımcı olduğunu söylediler. osmanlı’da aşçılar tariflerini çalınmasın diye gizli tutarlarmış usta çırak ilişkisi ile yeni nesle geçermiş bu bilgiler.

önden çorba olarak asitane’ye gelen herkesin tavsiye ettiği buranın spesiyali olan badem çorbasını istiyoruz. bizim günümüzde kuruyemiş olarak tükettiğimiz veya en fazla tatlılarda görmeye alıştığımız bademin yüz yıllar önce çorbasının yapılması ilginç geliyor. az sonra derin tabaklarımızda krema renginde badem çorbalarımız masamıza geliyor. i̇çinde iri badem kırıntıları olan sıcak ve ilginç bir tada sahip bir çorba. tadı nasıl desem şekerli değil ama hafif tatlı, hafif mayhoş mutlaka deneyin kendi fikriniz olsun derim.

eğer ben badem çorbası istemiyorum derseniz toyga aşı adlı çorbayı önerebilirim. toyga aşı soğuk bir çorba içinde haşlanmış nohut, yarma, yoğurt ve bazı baharatlar, üzerinde ise tereyağında eritilmiş kuru nane var, sıcak havalarda çok güzel gidebilecek bir çorba.

çorba sonrası vişneli yaprak sarma ve 4 çeşitten oluşanasitanelokmaları istiyoruz. vişneli yaprak sarma tat ve sunum olarak efsanevi sayılabilir.asitanelokmaları ise humus, lor mahlutu, fava ve dövme hıyar salatası bulunuyor. sunumu etkileyici, humus ve favayı çok beğendim lor mahlutu ve dövme hıyar salatası güzel ama çok özel bir tat almadım ben. mezelerimizin yanına birer kadeh beyaz şarap aldık fazla alkol almak istemedik yeterli oldu bizim için. osmanlı yemekleri servis edilen bir yerde çoğu insan alkol olmaz diye düşünüyor ama geniş ve kaliteli bir içki menüleri var aklınızda olsun. tabaklarımız bitmeden hazmı kolaylaştırmak ve damağımızı temizlemek için birer nar şurubu ikram ediyorlar, ikram edilen tüm şerbetler kendi yapımları.

soğuk tabaklarımız sonrası sıcak ara sıcak olarak taze fasulye micberi ve gömlek kebabı alıyoruz. gömlek kebabı zaten ismi ile dikkatimi çekmişti fakat ana yemek öncesi tıkanmak istemiyordum. görevliden tavsiye istediğimde gömlek kebabının doğru karar olduğunun iki kibrit kutusu büyüklüğünde parça geldiğini tıkamayacağını söyledi. hatta kendisinin de çok beğendiğini porsiyonu büyütüp ara öğün yerine ana yemek olarak sunmayı önerdiğini söyledi.

gömlek kebabı sunum olarak da çok güzel hazırlanmış. yanında nar taneli taze roka, altında sıcak, bol baharatlı körpe soğan ile hem göze hem damağıma hitap ediyor. i̇çi çok güzel nasıl desem dolma içine benzetebiliriz, aldığınız her lokma damakta iz bırakıyor. birer parça alıp tadına baktığım fasulye micberi ise çok hafif ve güzel. midye dolmanın yanında gelen tarator benzeri bir sosla birlikte sunuluyor ve dışındaki bulamaç da biraz midye tava havası vermiş, ikisini de çok beğendik, tavsiye ediyoruz.

tabaklarımız alındıktan sonra hazmı kolaylaştırmak ve damağı temizlemek için karadut şurubu ikram ediliyor tadı çok güzel. ana yemek için arkadaşım adı bile çok ilginç olan kavun dolmasını seçiyor ama ben levrek biryan, uskumru dolması ile bostan patlıcanında reyhanlı bıldırcın arasında kararsızım. görevliye danışıyoruz, uskumru dolmasının küçük olduğu için doyurucu olmayacağını söylüyor, bıldırcın ise biraz yağlı gelebilir ama levrek biryan tam doymalık dedi! ana yemek olarak levrek biryan seçiyorum.

benim seçimim olan levrek biryan porsiyon olarak gayet doyurucu, garnitürler taze ve leziz. fotoğrafta görünmüyor ama levreğin içi temizlenip bol tarçınlı hoş kokulu bir baharat doldurulmuş. şimdi şöyle söyleyeyim tadı gayet güzel ama siradişi değil, daha önce levrek ızgara yediyseniz çok farklı gelmeyecektir. bir daha gidersem farklı bir şey denemek adına uskumru dolması veya reyhanlı bıldırcını deneyeceğim.

arkadaşımın tabağından iki lokma aldığım kavun dolması ise siradişi hatta olağanüstü! tatlı bir meyve olan kavun ile bol baharatlı bir et bu kadar mı uyumlu olur şaşırdım! sadece iki lokma almama rağmen saatlerce tadının damağımda kaldığını belirtmeliyim! bu tarifte emeği geçen herkes teşekkürü hak ediyor.

ana yemek sonrası demirhindi şerbeti ikram ediliyor ve tatlılarımızı seçiyoruz. ben hafif bir tatlı olan helatiye istiyorum, arkadaşım öneri üzerine şeftalili ka’a yı seçiyor.

helatiye adana’nın meşhur bici bici tatlısının daha hafif ve güzel bir çeşidine benziyor. gül şerbetinde sakızlı muhallebi, badem, antep fıstığı ve taze meyve parçaları ile yapılmış fazla şekerli olmayan hafif ve güzel bir tatlı. arkadaşımın seçimi olan şeftalili ka’a ise benzerini hiçbir yerde görmediğim yemediğim tadı çok baskın özel bir tatlı, değişik bir tat denemek adına çok daha doğru bir seçim.

yemekten sonra birer kahve ve çay istiyoruz. hesabı öderken ikimize de içinde küçük bir kavanoz olan birer kese hediye ediyorlar. eve gidip açtığımda erik reçeli olduğunu gördüm, iki kahvaltı anca dayandı :) ellerine sağlık.

bu güzel yemeğin sonunda kişisel yorumum ise şöyle olacak. asitane’de badem çorbası, vişneli yaprak sarma, gömlek kebabı ve fasulye micberi, kavun dolması ve şeftalili ka’a alarak daha uygun ama etkileyici bir menü oluşturun derim. her şeyin ucuzuna ve kolayına kaçıldığı bir dönemde bu kadar emek veren ve yaptığı işe saygı duyan yerler çok az maalesef, sırf bu emeği takdir etmek için bile asitane’ye gidilir! emeği geçen herkese kendi adıma tekrar teşekkür etmek istiyorum.
0
selin
5
4 yıl önce
ayvansaray
gerçek saray mutfagi -asitanerestaurant, hem fatih'te kariye müzesi'nin yanindaki konumundan hem de özenle hazirlandigi belli olan menüsünden dolayi diger osmanli ve türk mutfagi restoranlari arasinda çok farkli bir yere sahip. burada yiyeceginiz yemegi baska bir yerde yemeniz gerçekten çok zor :) yaz menüsünden özellik soguk toyga çorbasini, fasulyeli micmer'i ve mutancana'yi denemenizi tavsiye ederim. sicak günlerde bahçede oturmak çok keyifli oluyor, serinligi tavsiye edilir!!!
0
selin
4
4 yıl önce
ayvansaray
osmanlı mutfağını denemek isteyenler için harika bir seçim. biz açılışı badem çorbası ve kestaneli terine çorbası ile yaptık. bizimle ilgilenen garson arkadaşın önerisi ile çorbaları yarım söyledik, o bile oldukça fazlaydı. badem çorbası bir adım öndeydi diyebilirim. masaya servis edilen özel yapım ekmeklere de değinmeden geçemeyeceğim, özellikle damla sakızlı olanı oldukça beğendik. soğuk iştah açıcılardanasitanelokmaları söyledik, mutlaka denenmeli. sıcak iştah açıcılardan da gömlek kebabını denemenizi tavsiye ederim. ana yemek olarak semüz oğlak kebabı ve kavun dolması tercih ettik. yemekler oldukça doyurucu. kavun dolması gerçekten çok farklı bir lezzet özellikle tavsiye ediyorum. sıcak dolma içinin avunla birlikte yenmesi farklı bir deneyimdi. yemeklerin yanında şerbet seçimi yapmamız için hepsinden ikram edilmişti, ikram edilenler bile bize yetti. en son tatlı olarak taş kadayıfı yedik, bildiğimiz kadayıflardan çok farklıydı diyebilirim. en son giderken diş kirası olarak armut reçelimizi de aldık :)
0
gizem
4
4 yıl önce
ayvansaray
asitane; eğer hesap kaygınız yoksa hem sizin, hem de yurtdışından gelen misafirleriniz için ideal bir mekân olabilir.
i̇ki kişi alkol almadan, hatta sadece su içerek ve pek de doymadan 160 tl ödemek ise bize biraz ağır geldi ama asıl üzücü olan ve maalesef bu tarz restoranlar için asla kabul edemeyeceğim şey "çay, kahve içer misiniz?" diye sorduktan sonra iki türk kahvesini 14 tl yazarak hesaba eklemeleri. bir coffee house'da ya da midpoint'te değiliz ki yemek sonrası kahve için para ödeyelim. hemasitanegibi yerel olma kaygısı taşıyın hem de kahveden para alın... çok kafaya taktım ben bunu, çok...
bunun dışındaasitanelokmaları kesinlikle çok vasattı. bir daha gitsem asla sipariş vermem.fakat yemekten önce aldığımız helatiye tatlısını mutlaka deneyin. çok özgün bir lezzetti. her lokmanızda farklı tatlar alacaksınız.

kıyma püryani de yufka sarılı bir köfte gibi. ben çok özellikli bulamadım ama tekrar gidersem kavun dolması'ndan tekrar yiyeceğim. tatlı ile tuzlunun uyumu bence harika. sonlara doğru tatlı biraz baysa da yine de denemenizi öneririm.
mekân şık ve tertemiz. servis de şu kahveden ücret alma meselesi dışında son derece profesyonel.
0
travelingwithdaph
5
4 yıl önce
ayvansaray
i̇stanbul'da osmanlı mutfağını en iyi sunan yerlerdendir.sebzeliasitanesarmasında közlenmiş patlıcan ve sarımsaklı köfte, nane asidesi ile servis edilir.cuma ve cumartesi akşamları fasıl ve türk sanat müziği ağırlıklı canlı müzik programı var
0
bimekansec
5
4 yıl önce
ayvansaray
padişahlara layık yemekler yemek istiyorsanızasitanerestaurant en doğru seçim. osmanlı mutfağının birbirinden güzel lezzetleri iyi servis ve mükemmel sunumla birleşince tam bir şölene dönüşüyor. özellikle yurtdışından gelen misafirleriniz varsa onları ağırlamak için en ideal mekanlardan biri.
0
manish
5
4 yıl önce
ayvansaray
asitane opened its doors in 1991, together with the kariye hotel, now a restored 19th century traditional ottoman mansion. the restaurant, whose dishes reflect the eclectic nature of the turco-ottoman neighborhood, was namedasitanewhich not only means "head gate" in farsi but was also one of the many names given to istanbul throughout the reign of the ottoman empire. well known as “food archeologists” they are constantly researching on lost recipes, re-inventing them to retain the original ottoman culture. you need a reservation to get a table here and they are very particular about their service. 
welcomed warmly by lovely ‘jamal’, we were seated on our table; and he proved to be a really knowledgeable and a pleasurable person to converse with throughout the evening. within minutes we were served with warm freshly baked bread accompanied with rich umami flavored walnut hummus and olive oil made fragrant with fresh herbs and paprika. lost in those amazing flavors, we dived into the menu. here, wanting to try their mezze section we ordered;

asitane treats, comprising of four cold appetizers in the form of pates, beautifully quenelled on a single plate and each one with its own amazing distinctive flavor:

ottoman hums (1469)

crushed chickpeas lightly pureed with currants, pine nuts and cinnamon

“lor” cheese blend (1898)

fresh cottage cheese mixed with scallions, parsley, green peppers, tomatoes and seasoned with rosemary and paprika

fava

creamed broad beans, seasoned with dill and served with a drizzle of olive oil

pounded cucumber salad (1844)

with onions and pistachio

we also ordered a warm appetizer karidesli kalamar dolmasi, a whole calamari stuffed shrimps along with a blend of rice, pine nuts and currants flavored with cinnamon and fresh mint, baked in the oven to perfection

there is a huge amount of refinement here as compared to matbah and you can clearly see in the presentation, the international experience of the chefs working behind in the kitchen. the flavors are perfect leave you wanting for more with every bite.

with a good pause and slowly consuming the heavenly appetizers over wine and conversations, we decided to order two of their mains;

sea bass “biryan” (xv. c.): a roasted whole sea bass stuffed with walnuts and spices, served with a saffron and rose water dressing. the fish was absolutely fresh and cooked to perfection, walnuts added amazing sweet nuttiness to the salty sea flavor and everything well rounded by the saffron and rose water flavors complimenting the lovely fish as a wholesome dish

stuffed melon (1539): cored melon stuffed with a blend of minced meat, rice, herbs, almonds, currants and baked in the oven. their version of the stuffed melon as compared to matbah is sweeter, maybe due to the melon but, it shifted the balance more towards sweet rather than the right sweet savory balance that this kind of dish absolutely requires. i preferred the matbah version to this ultra-rich one where i felt the need for some acidity to cut through the rich fat that coated the palate with every bite, although both the versions looked exactly the same.

not at all disappointed and contemplating on the need for a dessert, we were suggested to try their peach “ka’a”; a cinnamon flavored walnut pastry topped with baked peaches and ice cream. a heavenly dessert after the rich food, peaches flavored with cinnamon are a match made in heaven, the walnut pastry was light and airy all of it complimented by that lovely thick chewy turkish ice cream that retains its form right through without becoming a gooey mess over the plate.

at the end of the meal which took more than two hours of our slowly relishing every bite we were given gifts of their home made quince jam jars to carry back home which we thought was a lovely expression of hospitality extended towards their out of country guests who made an effort to travel far to try their amazing food.
0
ayçin
5
4 yıl önce
ayvansaray
edirnekapı'ya yolunuz düşerse hatta düşmese düşürürseniz;asitaneziyaret etmeniz gereken restaurantlar arasında mutlaka bulunmalı. geniş, şık ve rahat bir ortamı; oldukça ilgili çalışanları ve osmanlı mutfağından alınan tariflerle oluşturulan menüsü sayesinde özellikle turistler tarafından ilgi gören bir mekan. menüdeki her şeyden yemek istediğim için uzun süren kararsızlıklar sonucunda; 1539 yılına ait kaz kebabı'nı tercih ettim. ağır ateşte fırınlanmış çankırı kazı, kıtır yufka içinde ve bademli & çam fıstıklı pilavla beraber servis ediliyor. iyi pişmiş etin, pilava ve yufkaya verdiği lezzet bambaşkaydı. sandığımın aksine ağır bir yemek de değildi??
helatiye olarak adlandırılan su muhallebisini ilk kez burada tattım ve onayladım? gül şerbeti içerisinde sakızlı muhallebi parçacıkları, antep fıstığı, badem ve mevsim meyveleri ( nar, portakal, elma, ananas ) bulunan; oldukça hafif bir tatlıydı. yemeklerin üzerine çok vicdan azabı çekmeden afiyetle yiyebilirsiniz?
0
samet
5
4 yıl önce
ayvansaray
adı saltanatın merkezi, devletin merkezi anlamına gelenasitanerestaurant ile zomatonun nazik daveti aracılığıyla tanıştım. restore edilmiş bir osmanlı köşkünün bahcesinde yer alan restorant, dönem dönem osmanlı mutfağını osmanlıca eselerlerden derleyip size sunuyor. menüsü mevsimlere göre değişiyor. mekana rezervasyon ile gitmeniz yerinde olacaktır. servis kalitesi üst düzeydi. garsonlar guleryüzlü ve yardımseverdi. ana yemek öncesi baharatlar eşliğinde sunulan zeytinyağı ve sos kaliteye önem verildiğinin ilk örneği oldular. osmanlı mutfağı konusunda endişeli olsam da, yufkada kıyma püryani yedim. eti oldukça kaliteliydi. hepsini yorumlayamasam da birçok tat eti lezzetlendirmiş ve tadını bozmadan hoş bir etki katmıştı. pilavı oldukça hafif ve yine çeşitli baharatlarla doluydu. vişneli ekmek tatlısı, en nötr seçenek oldu benim için. bunun harici fiyatlar yüksek, servis kusursuz. i̇şini uzun yıllardır ciddiyetle iyi yapan bir restorant izlenimi uyandırdı bende.
0
lezzet
4
4 yıl önce
ayvansaray
zomato' nun daveti üzerine metrobüs'e atlayıp :)) edirne kapıda bulunan asitane'ye gittim. kariye müzesine yakın bu mekan tam anlamıyla tarih kokuyor. yaz olmasından mütevvellit avlu kısmında oturduk ancak kışın iç mekanda vakit geçirmek için gitmek istiyorum.
başlangıç olarak kavata çorbası çok lezzetliydi, biber ve domates tadını birlikte aldığınız harika bir tadı var. tarifi ve tarihi 1500'lü yıllara dayanan balkabaklı bazar böreği ise pişirme tekniğinden olsa gerek enfesti. ana yemek olarak keşkek üzeri kuzu eti sunulan şaraplar ile bütün oluşturdu ve gece tam bir lezzet ziyafetine döndü.
tatlıları beklerken gelen uskumru süpriz oldu, içi fıstık ve benzeri garnitürlerle doldurulmuş çok farklı bir lezzetti. final de sembuse tatlısı baskın tarçın tadıyla beni çok etkiledi. bütün o güzel lezzetletin tadını unutturduğu için sembuse'ye kızmıyor değilim... bu güzel gece için zomato ekibine veasitaneyönetimine teşekkürler...
0
sibel
3
4 yıl önce
ayvansaray
ramazan'in ilk iftari icin tercih ettigimiz osmanli saray mutfagi restorani olanasitane'zadegan iftari' ile bizi tatmin etti. menunun one cikan yemekleri razaman menusune ozenle dahil edilmis, bu yuzden icimiz rahat bir sekilde iftar icin bu mekani tercih ettik.

yemeginizi yerken size arka fonda eslik eden ud ve kanun ambiyansi tamamliyor kesinlikle. calisanlar son derece ilgili, mekan ferah, lezzetler orjinal ve yillar oncesinden gunumuze ulasip size o donemin mutfagi hakkinda belkide sasiracaginiz detaylar sunuyor. osmanli saray mutfagi kapsaminda ilk olarak matbah restorani denemistim, lezzetler ve menu benzer, donemin en akilda kalici yemekleri her iki menude de yer aliyor.

iftariyelik olarak medine hurmasi, peynir ve zeytin cesitleri, havyarli yumurta, bal, asithane recelleri, simit ve limonlu kurabiye karsiliyor sizi masanizda; gayet yeterli miktarda ve guzel bir sunum ile. corba olarak bademli ve terbiyeli tavuk corbasi yer aliyor menude. tavuk tuketmeyi pek tercih etmedigim icin onyargi ile yaklassamda kasemin dibinde kalan bademleri bile afiyetle yedim, beklentimin ustundeydi corba; kivami ve bademin corbaya kattigi lezzet oldukca basariliydi. soguk tabaginda gelen visneli yalanci sarma, zeytinyagli enginar, istanbul usulu fava ve lor mahlutu arasindan sarma en sevdigim oldu. visneyi cok yakistirdim zeytinyagli sarmaya. lor mahlutu pek bana hitap etmedi, enginarinda mevsimi yavastan gectigi icin pek lezzetli degildi acikcasi. ara sicak olarak gelen semizotlu ve lor peynirli tepsi boregi ile kapak boregi arasindan, kapak boregini cok begendim. incecik yufkaya sarili kavrulmus cam fistik, kavrulmus badem, tarcin, karabiber ve kuzu eti ile yapılan borek hem yerde bulamayacagimiz bir lezzet hemde gercekten cok lezzetli. ana yemek olarak tercih ettigim kuzu kol tandir yanindaki firik pilavi ile oldukca basariliydi. elmali gullac menunun tatlisi olarak kapanisi yapti, elmayi gullaca yok yakistirdim ancak gulsuyu fazlaydi benim icin gullacta. toplamda degerlendirme yaptigimda bir iftar menusu olarak daha zengin ve daha lezzetli bir menu beklemem sanirim, ama iftar harici alacarte menuden sececeginiz yemekler daha basarili olabilir tabi ayni anda dolu bir restorana servis yapmak kolay is degil.

ayrica yemek aralarinda sik sik ikram edilen demirhindi ve nar cicegi serbetleri hem hazmi kolaylastirmasi hemde agizda kalan tadi noturlemesi acisindan cok iyi geldi. yemek sonrasi cay ve kahve ikrami + dis kirasi olarak hediye ettikleri kendi yapimlari armut recelleri de oldukca guzel :)
0
gurmecancift🍽
2
4 yıl önce
ayvansaray
ilk giristen itibaren ambiyans sizi gercekten etkiliyor guzel bir istanbul aksaminda ve ozellikle ramazan ayinda iftar icin gidildiginde cok huzurlu ve guzeldi biz esimle iftar icin ziyaret ettik ama ambiyans icin dusunduklerimiz ve iyi hislerimiz fiyat yemek performansi icin malesef gecerli degil agaclarin altinda ud ve kanun esliginde yenilen yemeklerin daha guzel olmasini beklerdik porsiyonlar oldukca azdi yediklerimiz arasinda sicak olan tek sey cay servisiydi ozellikle cok kalabalik olamamasina ragmen iftariyelikler yetersizdi sarkuteri urunleri hic yer almiyor icecekler yeterliydi servis ilgili ve hizliydi fakat osmanli yemeklerinden beklentiniz yuksek gittiginiz de bizim gibi hayal kirikligina ugrayabilirsiniz tatli cok kotuydu cikarke0n bize armagan ettikleri ufak kavanozdaki portakal receli hos bir jestti fakat yinelemem gerekirse fiyat performansda malesefasitanebizim icin sinifta kaldi belki normal bir gunde iyi olabilir ama bugunku iftarin vasatligi sebebiyle birdaha deneyecegimizi zannetmiyorum
0
buse
4
7 yıl önce
ayvansaray
kariye müzesi'nin hemen yanında bulunan asitane, hem menüsü hem de dekorasyon ve müzikleri ile sizi osmanlı dönemi'ne götürecektir. menü tamamen osmanlı mutfağı ve yemeklerin kaç yılına ait olabildiğini görebiliyorsunuz. gerçekten tüm menü çok farklı, çoğu ilk defa duyduğum yemeklerdi. çoğu yemeğin içinde karanfil, tarçın gibi lezzetler bulunduğundan belki herkese hitap etmeyebilir. baştan söylemeliyim ki yemekler ağır ve eğer baştan fazla başlangıç ve ara sıcak söylerseniz çok fazla gelebilir. açıkçası damak lezzetime çok uygun değildi fakat bugüne kadar hep osmanlı mutfağını merak ediyordum ve bence en güzel deneyebileceğiniz yerasitaneolduğundan burayı kesinlikle tavsiye ediyorum.
0
oturum aç
hesap oluştur