çok sevimli, küçücük bir cafe. çok fazla masası yok, gruplar için de gördüğüm kadarıyla 1 masaları var sadece ama zaten güzelliği ve sıcaklığı da buradan geliyor bence. her taraf vintage eşyalarla, dantellerle dolu, müzikler dinlendirici. fincanımın 1970'lerden polonya yapımı olduğunu söylediler. i̇nsan içerken ya bir zarar verirsem diye korkmuyor değil ? çalışanlar sanki arkadaşlarımızmış gibi ilgili, güleryüzlüydüler. okuduğumuz yorumlardan yola çıkarak un helvasını denedik, yumuşacık ve lezzetliydi. bizim damak zevkimize göre belki biraz daha şekeri fazla olabilirdi. fiyatları biraz pahalı geldi bize ama galata'da ve butik bir cafe olmasına verdik. fincan çay 6, un helvası 14 liraydı.